Tunus: Nahda’da parti içi muhalefet harekete geçti

Gannuşi destekçilerinin ayaklanabileceği gerekçesiyle Meclis binasının girişi yakınlarında alınan sıkı güvenlik önlemleri sürüyor (AFP)
Gannuşi destekçilerinin ayaklanabileceği gerekçesiyle Meclis binasının girişi yakınlarında alınan sıkı güvenlik önlemleri sürüyor (AFP)
TT

Tunus: Nahda’da parti içi muhalefet harekete geçti

Gannuşi destekçilerinin ayaklanabileceği gerekçesiyle Meclis binasının girişi yakınlarında alınan sıkı güvenlik önlemleri sürüyor (AFP)
Gannuşi destekçilerinin ayaklanabileceği gerekçesiyle Meclis binasının girişi yakınlarında alınan sıkı güvenlik önlemleri sürüyor (AFP)

Tunus Genel İşçi Sendikaları Konfederasyonu (UGTT) yetkilileri Tunus’un yeni başbakanı ve ekibinin önümüzdeki Salı veya Çarşamba günü (3 ya da 4 Ağustos’ta) duyurulabileceğini belirtiyorlar.
UGTT’nin genişletilmiş ulusal liderliği bir toplantı düzenleyecek. Toplantıda şu maddeleri içeren sivil toplum adına Cumhurbaşkanı Kays Said'e sunulacak ve bir yol haritası taslağı tartışılacak:
-Ağırlıklı olarak başta Nahda Hareketi Genel Başkanı Raşid Gannuşi'nin Meclis Başkanlığı görevinden çekilmesi.
-Nahda da dahil olmak üzere ‘partilerin önde gelen isimlerinin’ yeni hükümette yer almaması ve bu isimlerin istifa etmesi

Nahda’nın gençlik kanadından kriz masası çağrısı
Bu bağlamda Nahda Hareketi’nden Ulusal Gençlik Konseyi üyesi yaklaşık 130 kişi, ülkedeki siyasi krizin çözülmesi için partinin ana kadrosunda değişiklik yapılması ve değişiklikleri takip eden bir ‘kriz masası’ oluşturulması çağrısında bulundu. Konsey ayrıca mevcut krize ve ülkedeki demokratik sürecin aksamasına neden olan siyasi hatalardan sorumlu liderlerin siyasetten çekilmesini talep ediyor.
Nahda Hareketi Merkez Yürütme Ofisi üyesi ve Parti Gençlik Kolları Başkanı Raşid el-Kehlani, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, ‘25 Temmuz depreminden sonra’ devlet içinde derin siyasi anlaşmazlıkların ortaya çıktığını vurguladı. Ancak Kehlani, partinin ana kadrosunun tümüyle değiştirilmesini talep edenlerin ‘azınlık’ olduğunu belirtirken ‘çoğunluk’, bugün ‘özgürlükler savaşının’ yürütülmesi ve ‘yönetim kadrosunda kısmi bir değişiklik yapılmasına ve gençlere, deneyim ve yetkinliğe sahip olanlara daha açık olmaya’ öncelik verilmesiyle birlikte seçilmiş kurumların ve meclisin yeniden çalışmalarına başlaması çağrısında bulunuyor.
Kehlani’ye göre Ulusal Gençlik Konseyi’nin şiddete çağıran provokasyonlara ve anti-demokratik darbeci adımlara karşı Gannuşi’nin gözetiminde bir mekanizma oluşturulması talebi var. Kehlani, ‘kaos ve şiddet çağrılarına ve demokratik kazanımlara ve meclis dahil olmak üzere seçilmiş kurumlara karşı darbe yapılmasına karşı’ mücadele etmek için Nahda Hareketi’nin idaresinin emanet edileceği bir “Kurtuluş Liderliği”  veya “Ulusal Kurtuluş Konseyi” oluşturulmasını talep eden bir öneride bulunduğunu açıkladı.

Nahda’da parti içi muhalefet Gannuşi’ye kızgın
Öte yandan beş yıldır parti içindeki muhaliflere liderlik eden eski Sağlık Bakanı ve Nahda Hareketi Başkan Yardımcısı Abdullatif el-Mekki, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, Nahda Hareketi Başkanı Gannuşi ve Ulusal Yürütme Ofisi'nin performansına kızgın olanların yüzdesinin “25 Temmuz kararlarından” sonra ikiye katlandığını söyledi. Mekki, Nahda yönetimini siyasi hatalarının, durumu yanlış hesaplamasının ve hareketin popülaritesini azaltan, kültürel ve siyasi yönünü zayıflatan ittifaklara ve kararlara verdiği desteğin sorumluluğunu almaya çağırdı.
Bu arada Nahda Hareketi yönetimi, dün akşam geç saatlerde düzenlenen partinin en yüksek otoritesi olan Şura Konseyi’nin acil toplantısında “anayasal darbeye” yönelik net kararlar almak ve ‘geçiş sürecinin’ bir aya indirilmesini, parlamento ve belediye meclisleri de dahil olmak üzere seçilmiş kurumların ‘normal koşullarda ve mümkün olan en kısa sürede’ çalışmalarına devam etmelerini talep eden ulusal ve uluslararası tepkilerle etkileşime geçmek için iki konferansın açılışını yaptı.
Partinin önde gelen isimleri, ‘bölünmeyi artırabileceği ve geçen yıl ortaya çıkan derin anlaşmazlıkları yeniden ortaya çıkartabileceği’ endişesiyle söz konusu toplantının ertelenmesi çağrısında bulunmuştu. Eski bakanlar Samir Dilou ve Abdullatif el-Mekki’nin liderliğinde yaklaşık 100 öncü isim, parti yönetimini değiştirilmesi ve geçtiğimiz yıl yapılması planlanan, fakat yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle bu yılın sonuna ertelenen kurultayda Gannuşi'den yeniden parti başkanlığına aday olmayacağına dair söz alınması yönünde imza verdiler.
Bunun yanı sıra Nahda Hareketi gençlik kollarının çatı örgütü olan Ulusal Gençlik Konseyi, birçok öneriyi görüşmek üzere dün bir araya geldi. Konsey, ortak bir kararla ‘parti yönetiminin yenilenmesi, gençlerin yönetime dahil edilmesi ve Cumhurbaşkanı Said, sivil toplum, UGTT ve sivil toplumun tüm bileşenleri ile diyalog ve ortaklık kapısının açılması’ çağrısında bulunuldu.

ABD Tunus’ta uzlaşı konusunda iyimser
Bu arada ABD'nin başkenti Washington'da bulunan İslam ve Demokrasi Çalışmaları Merkezi adlı düşünce kuruluşunun kurucu başkanı Rıdvan Masmudi, dün Washington'daki ofisinden Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, Tunus'taki krizin, birçok nedenden ötürü kısa bir süre sonra sona ereceği konusundaki iyimserliğini dile getirdi. Masmuri, bu nedenlerin arasında ABD Dışişleri Bakanı ve yardımcılarının açıklamalarının yanı sıra ABD Kongresi'nin 20 üyesi tarafından yayınlanan bildirgede (Cumhurbaşkanı Said’in kararlarına) karşı tutumlarının yer aldığını belirtti.

Kays Said: Diktatör olmayacağım
Diğer yandan Cumhurbaşkanı Kays Said, ABD merkezli New York Times (NYT) gazetesi muhabirlerini kabul etti. NYT muhabirlerine Cumhurbaşkanlığı’nın resmi internet sitesinde yayınlanan bir video konuşmasında aldığı kararları anlatan Said, bu kararların bir ‘diktatörlük ve bireysel yönetim darbesi veya kalkışması’ olduğu yönündeki iddiaları reddetti.
Said’in NYT muhabirlerine yaptığı açıklamaların öncesinde, NYT başta dahil olmak üzere Amerikan basın kuruluşları, Said’in kararlarına muhalif çok sayıda haber ve Raşid Gannuşi’nin bir makalesi de dahil olmak üzere konuya ilişkin kaleme alınan uzun makaleler yayınlanmıştı.
Tartışmalı bir isim olan Tunuslu akademisyen ve yazar Olfa Youssef başta olmak üzere önde gelen 30 aydın ve laik politikacı, ulusal ve uluslararası kamuoyuna açık bir mektup yayınladılar. Cumhurbaşkanı Said'in aldığı kararları desteklediklerini açıkladıkları mektupta, ‘siyasal İslam ve yolsuzluğun sembol isimleriyle diyaloga ve uzlaşıya dönüş senaryosuna’ karşı uyardılar.
Mektupta, siyasi kotalara ve partilerin çıkarlarına hizmet etmeye dayanan siyasi sistemin eklemlerinin çoğunda yolsuzluk yapıldığına ve kamu parasının yağmalandığına dikkat çekilirken halkın ve ülkenin çıkarları hiçe sayılarak nüfuzlu lobilere hizmet edilmesinin ve devletin işleyiş çarklarının bozulmasının ve parçalanmasının sebebinin bu olduğu vurgulandı.
Mektupta ayrıca, meclisin artık yasama işlevini yerine getirmediği, özellikle kadınlara karşı yapılanlar başta olmak üzere çeşitli kavgalarla bir çeşit şiddet arenası haline geldiği, Meclis Başkanlığı’nın da halkın çıkarına hizmet etmek yerine, Nahda Hareketi'nin gündemlerinin uygulanmasında Meclis Başkanı’nın çıkarına hizmet ettiği belirtildi.



Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
TT

Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)

Lübnan Ordusu bugün, Lübnan'ın güneyindeki el-Tayri-Bint Cebeli yolunda Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü'ne (UNIFIL) ait bir devriyeye saldıran altı kişinin yakalandığını duyurdu.

Ordu "X" platformunda yayınlanan bir açıklamasında, UNIFIL gücüne yönelik saldırıda bir UNIFIL aracının hasar gördüğünü, ancak personel arasında herhangi bir yaralanma bildirilmediğini ifade etti.

Ordu, UNIFIL'e yönelik herhangi bir saldırının ciddiyetini vurgulayarak, olaya karışanların cezalandırılmasında hiçbir hoşgörü ve müsamaha gösterilmeyeceğini belirtti.

Ayrıca, UNIFIL'in Litani Nehri'nin güneyinde bulunan bölgedeki temel rolünü, ordu ile yakın koordinasyonunu ve istikrarın yeniden sağlanmasına aktif katkısını vurguladı.

UNIFIL dün yaptığı açıklamada, Güney Lübnan'daki devriyelerinden birine ateş açıldığını, ancak herhangi bir yaralanma bildirilmediğini duyurdu.

Bint Cubeyl yakınlarında devriye gezen üç motosikletli altı kişinin barış gücüne yaklaştığını ve içlerinden birinin aracın arkasına yaklaşık üç el ateş ettiğini açıkladı. Olayda yaralanan olmadı.


Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
TT

Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)

Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a geçişine olanak sağlamak için Refah sınır kapısını tek yönlü açacağı yönündeki açıklamalarından derin endişe duyduklarını belirtti.

Sekiz ülkenin dışişleri bakanları yaptıkları açıklamada, Filistin halkını topraklarından çıkarma girişimlerini tamamen reddettiklerini vurgulayarak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Refah sınır kapısının her iki yönde de açılması, bölge sakinlerine hareket özgürlüğünün garanti altına alınması, Gazze Şeridi halkından hiçbirinin ayrılmaya zorlanmaması, aksine topraklarında kalmaları ve vatanlarının inşasına katılmaları için uygun koşulların yaratılması, istikrarın yeniden sağlanması ve insani koşulların iyileştirilmesine yönelik bütünleşik bir vizyonun oluşturulması planına tam bağlılık gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Bakanlar, Başkan Trump'ın bölgede barışı sağlama konusundaki kararlılığına ilişkin takdirlerini yineleyerek, güvenlik ve barışın sağlanması ve bölgesel istikrarın temellerinin sağlamlaştırılması amacıyla, planının tüm yönleriyle, gecikme veya aksama olmaksızın uygulanmasının önemini vurguladılar.

Ateşkesin tam olarak sağlanması, sivillerin çektiği acılara son verilmesi, Gazze'ye insani yardımların kısıtlama veya engel olmaksızın ulaştırılmasının sağlanması, iyileştirme ve yeniden yapılanma çalışmalarına erken başlanması ve Filistin Yönetimi'nin sektördeki sorumluluklarını yeniden üstlenmesi için gerekli koşulların oluşturulması ve böylece bölgede yeni bir güvenlik ve istikrar aşamasının başlatılması gerektiğini vurguladılar.

Bakanlar, ülkelerinin, Güvenlik Konseyi'nin 2803 sayılı Kararı ve ilgili tüm Konsey kararlarının tam olarak uygulanmasını sağlamak ve uluslararası hukuk kararları ve iki devletli çözüm ilkesi uyarınca adil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışa ulaşmak için elverişli bir ortam sağlamak amacıyla Amerika ve tüm ilgili bölgesel ve uluslararası taraflarla çalışmaya ve eşgüdüm sağlamaya hazır olduğunu teyit ettiler. Bu, işgal altındaki Gazze ve Batı Şeria toprakları da dahil olmak üzere 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla sonuçlanacaktır.


Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
TT

Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani bugün yaptığı açıklamada, Gazze savaşıyla ilgili müzakerelerin kritik bir aşamada olduğunu açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Katar'daki Doha Forumu'nda düzenlenen bir panelde konuşan el Sani, arabulucuların ateşkesin bir sonraki aşamasına geçmek için birlikte çalıştıklarını ifade etti.

Başbakan, Gazze'de ateşkesin, İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi olmadan tamamlanmayacağını açıkladı.

"Şu anda kritik bir noktadayız... Ateşkes olduğunu düşünemeyiz; ateşkes ancak İsrail'in tamamen çekilmesi ve Gazze'ye istikrarın geri dönmesiyle tamamlanır" ifadelerini kullandı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'ye istikrar gücü kurulmasına ilişkin müzakerelerin sürdüğünü, gücün yetki ve angajman kurallarının da ele alındığını açıkladı.

Katar'daki Doha Forumu'nda konuşan Fidan, gücün temel amacının sınır boyunca İsrailliler ve Filistinliler arasında ayrım yapmak olduğunu belirtti.

Bugün Gazze'nin kuzeyinde, İsrail İHA'sının hedef alması sonucu bir Filistinli hayatını kaybetti, üç kişi de yaralandı. Filistin Bilgi Merkezi yerel kaynaklara dayanarak, "Gazze'nin kuzeyindeki el Atatra kavşağında İsrail'e ait bir İHA tarafından hedef alınanlardan bir şehit ve üç yaralının eş Şifa Hastanesi'ne getirildiğini" bildirdi.

Merkezden yapılan açıklamada, "10 Ekim'de ateşkes anlaşmasının başlamasından bu yana çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan 369 vatandaşımız hayatını kaybetti, 920'den fazla kişi de yaralandı" denildi.