Dibeybe hükümeti batı Libya’daki silahlı çatışmaları kontrol altına aldı

Sahil yolunun açılmasına yönelik yerel ve uluslararası çevrelerden tebrikler gelmeye devam ediyor

Sahil yolunun açılışını kutlamak için 50. Kapı'da düzenlenen kutlamalardan bir kare (İçişleri Bakanlığı)
Sahil yolunun açılışını kutlamak için 50. Kapı'da düzenlenen kutlamalardan bir kare (İçişleri Bakanlığı)
TT

Dibeybe hükümeti batı Libya’daki silahlı çatışmaları kontrol altına aldı

Sahil yolunun açılışını kutlamak için 50. Kapı'da düzenlenen kutlamalardan bir kare (İçişleri Bakanlığı)
Sahil yolunun açılışını kutlamak için 50. Kapı'da düzenlenen kutlamalardan bir kare (İçişleri Bakanlığı)

Libya’nın başkenti Trablus’ta yetkililer, iki akşam önce ülkenin batısındaki ez-Zaviye kentinde patlak veren silahlı çatışmaların kontrol altına alındığını duyurdu. Diğer taraftan yerel ve uluslararası çevreler, Sirte ve Misrata şehirleri arasındaki hayati öneme sahip sahil yolunun yaklaşık iki yıl boyunca kapalı kaldıktan sonra yeniden açılmasını memnuniyetle karşılamaya devam ediyor.
Muhammed el-Menfi başkanlığındaki Başkanlık Konseyi, sahil yolunun açılmasının “Libya topraklarının birliği ve toplumsal dokunun bütünlüğü üzerinde olumlu bir etkisi olmasını ve seçimlerin olumlu bir atmosferde yapılmasına yardımcı olmasını” umuyor. Başkanlık Konseyi tarafından iki akşam önce yapılan açıklamada “Bu adım, Libyalıların acılarının hafifletilmesine, arzularının gerçekleştirilmesinin hızlandırılmasına ve başta ordu olmak üzere bütün devlet kurumlarının birleştirilmesine katkıda bulunacak” ifadelerine yer verildi. Konsey açıklamanın devamında “Libyalıların dört gözle beklediği bu tarihi ana ulaşmada Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) ve 5+5 Ortak Askeri Komite’nin gösterdiği çabalara” övgüde bulunarak “bütün hakları yerine getirmek için hızlı adımlar atma” taahhüdünde bulundu.
İtalya Başbakanı Mario Draghi'den Roma'yı ziyaret etmesi için resmi bir davet alan Ulusal Birlik Hükümeti Başkanı Abdulhamid ed-Dibeybe yaptığı açıklamada bu adımı “ulusal uzlaşma” yönünde bir başarı ve olumlu bir olay olarak tanımladı. Ayrıca bunu kalkınma, gelişme ve imarın yanı sıra uzlaşma alanında peş peşe gelecek başarıların izleyeceğini duyurdu. Dibeybe sahil yolunun açılmasının, vatandaşları ekonomik, güvenlik, sağlık ve sosyal açıdan etkileyen son derece zorlu çöl yollarında seyahat etme çilesine son vereceğine dikkat çekti.
İlgili bağlamda Libya Temsilciler Meclisi Savunma ve Ulusal Güvenlik Komitesi, “özellikle tutukluların takası ve paralı askerlerin sınır dışı edilmesiyle ilgili olarak ateşkes anlaşmasındaki geri kalan şartların yerine getirilmesi ve petrol akışının devam edip kötüye kullanılmamasını sağlamak için üzerinde uzlaşılan tedbirlerin alınması gerektiğini” vurguladı.
Komite, Libya ordusunun başkomutanı sıfatıyla Başkanlık Konseyi'ni, orduyu yasalara uygun olarak bir an önce birleştirmeye, ordudaki komuta kademelerinin yetkilerini belirlemeye ve siyasi meselelere karışan askerlere karşı caydırıcı önlemler almaya çağırdı. Komite ateşkes anlaşmasını denetleyen tarafları "anlaşmanın şartlarını ihlal etmeye kalkışan herkese karşı önlemler almaya ve gerekli cezalar vermeye" çağırdı.
Buna karşılık Libya Devlet Yüksek Konseyi yaptığı açıklamada, ilgili hükümet yetkililerine sahil yolunun güvenliğinin sağlanmasının hızlandırılması, yaşanabilecek ihlallerin kayıt altına alınması ve faillerin cezalandırılması çağrısında bulundu.

Antonio Guterres, sahil yolunun açılmasını memnuniyetle karşıladı
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, sahil yolunun resmi olarak açılmasını memnuniyetle karşılayarak bunun “Libya halkının uzun zamandır beklediği önemli bir gelişme” olduğunu ifade etti. Dün ilgili tüm tarafları bir kez daha ateşkes anlaşmasının uygulanmasını hızlandırmaya, Libya Siyasi Diyalog Forumu (LSDF) tarafından onaylanan yol haritasının uygulanması için birlikte çalışmaya ve 24 Aralık'ta ulusal seçimleri yapmaya davet etti.
Diğer taraftan ABD'nin Trablus Büyükelçisi Richard Norland dün yaptığı açıklamada yabancı güçlerin ülkeden çıkarılmasını, devlet kurumlarının yeniden birleştirilmesini ve parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin zamanında yapılmasını sağlamak için el ele verilmesi gerektiğini vurguladı. Norland, Tebu Kongresi Başkanı İsa Abdulmecid Mansur ile telefonda, güney bölgesinin ekonomik sorunlarını ve buradaki istikrar ve güvenliğe ilişkin problemleri tartıştıklarını söyledi. Söz konusu görüşmede Mansur, etnik ve ulusal azınlıkların seçimlerde adil bir şekilde temsil edilmesi konusundaki endişesini dile getirirken, Norland da ülkesinin bu önemli prensibi desteklediğinin altını bir kez daha çizdi.
İngiltere Büyükelçiliği sahil yolunun açılmasının, milyonlarca Libyalının acısını hafifletme ve yabancı güçlerin Libya’dan çekilmesi de dahil olmak üzere ateşkesin şartlarının eksiksiz bir şekilde uygulanması için ilk adım olması gerektiğini söyledi. İtalya Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında ise sahil yolunun açılmasının, ülkenin yeniden birleşmesine yönelik önemli bir gelişmeyi temsil ettiği ifade edildi. Bakanlık, İtalya’nın istikrarı sağlama ve kurumları güçlendirme yolunda Libya'yı desteklemeye devam edeceğini vurguladı.
Aynı şekilde Fransa Dışişleri Bakanlığı da sahil yolunun yeniden açılmasının ateşkes anlaşmasının uygulanması ve Libya'daki siyasi geçiş yolu için belirleyici bir adım olduğunu söyledi.



Gazze halkı, savaşın neden olduğu yıkımın ardından kültürel mirasını korumak için zamanla yarışıyor

Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Gazze halkı, savaşın neden olduğu yıkımın ardından kültürel mirasını korumak için zamanla yarışıyor

Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze şehrinde yaşanan savaş sırasında İsrail bombardımanı sonucu hasar gören Büyük Ömer Camii'nin iç restorasyon çalışmaları sırasında çekilmiş bir fotoğraf, 17 Kasım 2025 (Reuters)

Gazze Şeridi’nde 70 bin kişinin hayatını kaybetmesi, çok sayıda kişinin yaralanması, yüz binlerce insanın yerinden edilmesi ve neredeyse bütün mahallelerin yok olmasının ardından, yeniden inşa artık hayal gücünü zorlayan, neredeyse tasavvur edilemez bir görev haline geldi.

Buna rağmen, bölgede en değerli tarihi yapılar arasında yer alıp ağır hasar gören az sayıdaki noktada, işçiler şimdiden çalışmaya başladı. Amaç, geçmişten geriye kalan az sayıdaki kalıntıyı toprak altından çıkarmak.

Bu alanlar arasında, Gazze’nin eski kent merkezinde bulunan ve savaş sırasında İsrail güçlerinin hedef aldığı en önemli kültürel miras olan Büyük Ömer Camii de bulunuyor. İsrail ordusu, avlularının altında savaşçılar tarafından kullanılan bir tünel bulunduğunu öne sürerek yapıyı bombaladığını açıklamıştı. Filistinliler ise böyle bir tünelin varlığını reddediyor ve saldırının Gazze’nin dini ve kültürel mirasını yok etmeye yönelik olduğunu savunuyor.

dfrgt
Gazze şehrinde bulunan Büyük Ömer Camii'nin içindeki enkazı temizleyen bir işçi, 17 Kasım 2025 (Reuters)

Batı Şeria’daki Beytüllahim’de bulunan Miras Koruma Merkezi’nde mimar ve kültürel miras uzmanı olarak görev yapan ve şu anda savaşta zarar gören alanları kurtarmak için Gazze’de çalışan Hammude ed-Dehdar, İsrail’in bu yapıların yıkımının Filistin tarihini silebileceğini düşünerek ‘yanıldığını’ söyledi.

Dehdar, Gazze’de Reuters’a yaptığı açıklamada, bu yapıların kadim bir halkın ortak hafızasını temsil ettiğini belirterek, “Bu miras, korunması ve savunulması için ortak çaba gerektiren bir bellektir” dedi.

İsrail ordusu ise Hamas hedeflerine yönelik her saldırının, bu tür alanları tehlikeye atabilecek olması nedeniyle sıkı bir onay sürecinden geçtiğini açıkladı.

fgt
Gazze şehrinde savaş sırasında hasar gören tarihi Paşa Sarayı'nda restorasyon çalışmaları yürüten işçiler, 11 Kasım 2025 (Reuters)

İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, “İsrail ordusu, kültürel miras alanları ile tarihi ve kültürel önemi bulunan mekânlara azami hassasiyetle yaklaşmaktadır. Bu alanlar ve sivillerin zarar görmesini en aza indirmek, saldırı planlamasında temel bir önceliktir” ifadeleri yer aldı.

Zamansız hikayeler

Nüfusunun büyük bölümü, bugün İsrail sınırları içinde kalan şehir ve köylerden zorla göç ettirilmiş mülteciler ya da onların çocuklarından oluşan Gazze Şeridi’nde, Büyük Ömer Camii, Gazze halkını kendi kültürel mirasına ve Ortadoğu’nun zengin mimari tarihine bağlayan temel unsurlardan biriydi.

Halk arasında anlatılan geleneksel hikâyelere göre Samson’un onu esir alanların üzerine tapınağı yıktığı yer olduğu söylenen bu alan, İslam’ın 7. yüzyılda Halife Ömer bin Hattab döneminde Akdeniz’e ulaşmasından önce bir Bizans kilisesine de ev sahipliği yapıyordu. Bölge İslam hâkimiyetine girdikten sonra yapı camiye dönüştürüldü.

Sonraki yüzyıllar boyunca yapı; Memlükler, Haçlılar ve Osmanlılar tarafından pek çok kez yeniden şekillendirildi ve Orta Çağ’da bölgenin mimari harikalarından biri olarak ün kazandı.

Caminin minaresi, Gazze siluetinin en belirgin unsurlarından biriydi. Cemaat, kubbeli tavanlar altında ve cilalı taşlarla döşeli avlularda ibadet eder; namazın ardından caminin görkemli cephesinin önünden geçerek kapılarından dışarı çıkar ve eski kentin çevresindeki çarşı sokaklarına doğru akardı.

frgt
Gazze şehrinde savaş sırasında hasar gören tarihi Paşa Sarayı'nda restorasyon çalışmaları yürüten işçiler, 11 Kasım 2025 (Reuters)

Yakındaki Kayseriyye Çarşısı, dükkânlarıyla ünlüydü; esnafı ve komşuları, âşıkların düğün takılarından kıskanç kayınvalidelerin hikâyelerine uzanan unutulmaz öyküler anlatırdı. Bugün bunlardan geriye neredeyse hiçbir iz kalmadı.

Ağır hasar gören bir diğer yapı da 13. yüzyıla uzanan tarihi Paşa Sarayı oldu. Bir müzeye ev sahipliği yapan yapının sergilediği eserler artık kayıp.

Dehdar, kültür ve miras söz konusu olduğunda bunun yalnızca eski bir bina ya da tarihi taşlardan ibaret olmadığını vurgulayarak, “Her taş bir hikâye anlatır” dedi.

Filistin’in Batı Şeria merkezli Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı Müsteşarı Cihad Yasin ise Filistinli yetkililer ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) tarihi alanların restorasyonu için üç aşamalı bir plan hazırladığını, ilk maliyetin 133 milyon dolar olarak öngörüldüğünü belirtti.

Yasin, önceliğin çökme riski taşıyan yapıların hızlı müdahaleyle desteklenmesi olduğunu söyledi. Ancak beyaz çimento ve alçı sıkıntısı yaşandığını, Gazze’deki kaynakların sınırlı olduğunu ve restorasyon malzemelerinin fiyatlarının ciddi şekilde arttığını ifade etti.

sdfgt
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrail hava saldırıları sırasında hasar gören, kısmen yıkılmış Berkuk Kalesi, 16 Kasım 2025 (Reuters)

Gazze Şeridi’nde kültürel mirasın yıkımı, evlerini ve geçim kaynaklarını kaybetmiş yaslı aileler arasında bile ayrı bir acı yaratmaya devam ediyor.

Münzir Ebu Asi, küçük kızı Kenzi’nin Büyük Ömer Camii’nin vurulduğunu duyunca hissettiği derin üzüntü nedeniyle onu teselli etmek zorunda kaldığını söyledi.

Ebu Asi, “Küçük kızım Kenzi çok üzüldü. Camiye saldırı haberini duyduğumuzda biz de şaşırdık; neden böyle bir şey yapıldı?” dedi.

Sözlerini sürdüren Ebu Asi, Paşa Sarayı’nın da bombalanmasının ardından artık kesin bir kanaate vardıklarını belirterek, “Bu işgalin, Filistin kimliğini yok etmek, her türlü Filistin eserini silmek istediği artık bizim için kesinleşti” ifadesini kullandı.


Etiyopya, Mısır'ı Afrika Boynuzu'nda ‘istikrarsızlaştırma kampanyası’ yürütmekle suçluyor

Rönesans Barajı (Reuters)
Rönesans Barajı (Reuters)
TT

Etiyopya, Mısır'ı Afrika Boynuzu'nda ‘istikrarsızlaştırma kampanyası’ yürütmekle suçluyor

Rönesans Barajı (Reuters)
Rönesans Barajı (Reuters)

Etiyopya Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Mısır’ı Afrika Boynuzu bölgesinde ‘Etiyopya’yı hedef alan bir istikrarsızlaştırma kampanyası yürütmekle’ ve ‘gerilimi artırmaya zemin hazırlamakla’ suçladı.

İki ülke arasında Mavi Nil üzerindeki Rönesans Barajı konusunda süren anlaşmazlığa atıfta bulunan bakanlık, açıklamasında Mısır’ın ‘Afrika Boynuzu’nda Etiyopya’yı merkeze alan, ancak onunla sınırlı olmayan bir istikrarsızlaştırma kampanyası yürüttüğünü’ savundu.

Bakanlık, Mısır’ın ‘diyaloğu reddettiğini ve gerilimi artırma niyetini açıkça ortaya koyan düşmanca söylemini yoğunlaştırdığını’ iddia etti.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise dün yaptığı açıklamada, ülkesinin Etiyopya’nın Rönesans Barajı’na ilişkin tek taraflı adımlarını reddettiğini yineleyerek, “Etiyopya’nın uygulamaları tüm Afrika kıtasının istikrarını tehdit eden ciddi bir tehlike oluşturuyor” dedi.

Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı da geçen ay yaptığı açıklamada, Etiyopya’nın baraj yönetiminde ‘tek taraflı ve kontrolsüz uygulamalarını’ sürdürdüğünü, bunun ‘havza ülkelerinin hak ve çıkarlarını tehdit eden ciddi riskler barındırdığını’ vurguladı.

Etiyopya, milyarlarca dolara mâl olan dev Rönesans Barajı’nın inşasına Nil Nehri üzerinde 2011 yılında başladı. Mısır ise projeyi, Afrika’nın en uzun nehrindeki tarihi su haklarını tehdit eden bir girişim olarak görüyor.

Afrika Birliği (AfB) arabuluculuğunda Mısır ile Etiyopya arasında yürütülen müzakereler Nisan 2021’de sonuçsuz kalmış; bunun üzerine Kahire, Addis Ababa’ya baskı uygulanması için konuyu Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’ne taşımıştı.


İsrail, Gazze’nin güneyine düzenlediği hava saldırılarında 2’si çocuk 6 Filistinli hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

İsrail, Gazze’nin güneyine düzenlediği hava saldırılarında 2’si çocuk 6 Filistinli hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)

Filistin merkezli Ma'an haber ajansının bildirdiğine göre, dün akşam (Çarşamba) Gazze Şeridi’nin güneyine düzenlenen İsrail hava saldırılarında 6 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı.

Ajans, İsrail ordusunun Han Yunus kentinin batı bölgelerini en az dört füzeyle vurduğunu aktardı.

Filistinli sağlık kaynakları, “aralarında iki çocuğun da bulunduğu 6 kişinin İsrail bombardımanında yaşamını yitirdiğini” bildirdi.

Saldırının, Han Yunus’un batısındaki Mevasi bölgesinde bulunan bir çadırı hedef aldığı belirtilirken, gelişmenin İsrail ordusunun gün içinde Refah’ın güneyinde yaşanan çatışmalarda 5 askerinin yaralandığını duyurmasının ardından geldiği ifade edildi.