Bilim insanları uyardı: Mutasyona uğrayan varyantlar birleşirse çok daha ölümcül olur

Koronavirüsün mikrografı (Reuters)
Koronavirüsün mikrografı (Reuters)
TT

Bilim insanları uyardı: Mutasyona uğrayan varyantlar birleşirse çok daha ölümcül olur

Koronavirüsün mikrografı (Reuters)
Koronavirüsün mikrografı (Reuters)

İngiltere’de Acil Durumlar için Bilimsel Danışma Grubu’ndaki (SAGE) bilim insanları, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) mutasyona uğrayan varyantlarının birleşme (rekombinasyon) olasılığına karşı uyararak, bunun daha önce karşılaşılan koronavirüs varyantından çok daha ölümcül olabileceğini bildirdi.
İngiltere merkezli Express gazetesinin haberine göre, hükümetin koronavirüs risklerini değerlendirmesine yardımcı olan SAGE bünyesindeki bilim insanları, bu hafta bir araştırma makalesi yayımladı.
Söz konusu makalede, iki varyantın birleşmesi halinde mevcut sağlık krizinin daha da kötüleşeceğine dikkat çekilerek, bu birleşmenin mevcut aşılara dirençli bir mutasyonla sonuçlanacağı ifade edildi.
Bu mutasyonun geçmişte karşılaştığımız herhangi bir mutasyondan çok daha ölümcül olacağına vurgu yapan bilim insanları, bu durumun ‘gerçekçi bir olasılık’ olduğunu belirtti.
Bilim insanlarına göre, koronavirüs kaynaklı ölüm oranı hala nispeten düşük ve hastalığa yakalanan her 100 kişiden en fazla 5’i hayatını kaybetti.
Ancak iki varyant arasında SARS ve MERS virüsleri düzeyine ulaşan bir füzyon meydana gelirse vaka ve ölüm oranı artabilir.
Her SARS’a yakalanan 100 kişiden 10’u ve MERS’e yakalanan her 100 kişiden 30’u öldüğü için bu virüslerden kaynaklanan ölüm oranları şok ediciydi.
Bilim insanları, virüsün zamanla zayıflayarak daha az öldürücü hale gelme olasılığının olduğunu, ancak bunun hızlı bir şekilde gerçekleşmesinin mümkün olmadığını ve uzun zaman alabileceğini belirtti.
Tüm vatandaşların aşı olmasının önemini vurgulayan bilim insanları, hükümetlerin mutasyona uğrayan varyantların ele alınmasına katkıda bulunabilecek takviye dozlara dikkat etmesi gerektiğini de ifade etti.



James Cameron'dan Christopher Nolan'a Oppenheimer eleştirisi

Cillian Murphy (en sağda), Christopher Nolan imzalı Oppenheimer'daki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanmış, Emily Blunt ise En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında aday gösterilmişti (AP)
Cillian Murphy (en sağda), Christopher Nolan imzalı Oppenheimer'daki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanmış, Emily Blunt ise En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında aday gösterilmişti (AP)
TT

James Cameron'dan Christopher Nolan'a Oppenheimer eleştirisi

Cillian Murphy (en sağda), Christopher Nolan imzalı Oppenheimer'daki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanmış, Emily Blunt ise En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında aday gösterilmişti (AP)
Cillian Murphy (en sağda), Christopher Nolan imzalı Oppenheimer'daki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanmış, Emily Blunt ise En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında aday gösterilmişti (AP)

5 Ağustos'ta, Hiroşima'ya atılan atom bombasının 80. yıldönümünde yayımlanacak Ghosts of Hiroshima (Hiroşima'nın Hayaletleri) adlı kitabın yazarı Charles R. Pellegrino olsa da bu hikayenin sinema uyarlamasını James Cameron üstlenecek. Kitabın kapağında da belirtildiği üzere bu proje, ünlü yönetmenin sıradaki yapımlarından biri.

Cameron, konuyu 2023'te Oppenheimer'la sinemaya taşıyan Christopher Nolan'ın yaklaşımına eleştirel yaklaşıyor. 70 yaşındaki Kanadalı yönetmen, Deadline'a verdiği röportajda Nolan'ın "hikayede uzak durduğu noktalar nedeniyle ahlaki bir kaçış" sergilediğini düşünüyor.

"Filmde yalnızca kısa bir sahnede yanmış cesetler görüyoruz. Başka bir yönetmenin işini eleştirmek istemem ama bu sahne dışında olayın ağırlığını yansıtan çok az şey var" diyen Cameron, sözlerini şöyle sürdürüyor:

Bence konunun esasını es geçti. Stüdyo mu uzak durdu bu konudan yoksa Chris mi bu noktaya dokunmak istemedi bilmiyorum ama ben doğrudan o tartışmalı konuya dokunmak istiyorum. Aptallığım tutuyor işte.

Nolan, Oppenheimer döneminde bu anlatının kendi filmine uygun olmadığını söylemişti. Ancak Titanik (Titanic) ve Avatar gibi dev yapımların yönetmeni Cameron, bu boşluğu doldurmaya hazır olduğunu belirtiyor:

Tamam, ben el kaldırıyorum. Bu işi ben yapacağım Chris, sorun değil. Sen de galama gelirsin, birkaç güzel söz söylersin...

Henüz senaryoyu yazmaya başlamadığını belirten Cameron, bu süreci şöyle anlatıyor:

15 yıldır notlar alıyorum ama henüz tek bir kelime bile yazmadım. Çünkü bir noktada her şey zihninde oluşur ve sonra yazmaya başlarsın. Ben hep böyle çalışırım. Etrafı keşfederim, beni etkileyen unsurları hatırlarım, sonra bunları bir anlatıya dönüştürürüm. Ve o yazma anı geldiğinde oturup yazarım. Ama şu an o zihinsel noktada değilim.

Cameron'ın örnek aldığı yönetmen ise Steven Spielberg. Özellikle Schindler'in Listesi (Schindler's List) ve Er Ryan'ı Kurtarmak (Saving Private Ryan) gibi 1990'lardaki II. Dünya Savaşı filmleriyle sinema tarihine damga vuran Spielberg hakkında Cameron şöyle diyor:

O, yaşananları olduğu gibi gösterdi.

Independent Türkçe, IndieWire, Entertainment Weekly, Deadline