Kız kardeşini köpek saldırısından kurtaran 7 yaşındaki kahraman, "Yaralarımla gurur duyuyorum" dedi

(Walker Family/YouTube)
(Walker Family/YouTube)
TT

Kız kardeşini köpek saldırısından kurtaran 7 yaşındaki kahraman, "Yaralarımla gurur duyuyorum" dedi

(Walker Family/YouTube)
(Walker Family/YouTube)

Küçük kız kardeşini ölümcül bir köpek saldırısından kurtarırken ciddi biçimde yaralanan 7 yaşındaki oğlan çocuğunun babası, çocuğun yaralarını "gurur duyulacak bir şey" olarak gördüğünü ifade etti.
Bridger Walker, Temmuz 2020'de kendisini 4 yaşındaki kız kardeşiyle bir Alman çoban köpeğinin arasına attıktan sonra kafasından ve yüzünden çok sayıda ısırık yarası almış ve kendisine 90'dan fazla dikiş atılması gerekmişti.
ABD'nin Wyoming eyaletinde yaşayan Bridger, o zamandan beri yara izlerinin görünüşünü iyileştirebilmek için ameliyatlara girerken, bir yanda da izlerin tamamen kaybolmasını istemiyor.
People dergisine konuşan babası Robert Walker, "Eşim ve ben, ona 'Bunların kaybolmasını istiyor musun?' diye sorduk. O da bize 'Tamamen kaybolmasını istemiyorum' cevabını verdi" dedi.
Baba ayrıca, "Bridger yara izlerini gurur duyulacak bir şey olarak görmesine rağmen cesur davranışını temsil eden bir şey olduğunu düşünmüyor. O bunu yalnızca 'Ben bir abiydim ve abiler bunu yapar' şeklinde algılıyor. Bu yaralar, kız kardeşinin zarar görmediği ve iyi olduğuna dair bir hatırlatıcı" diye ekledi.
Bridger'ın ameliyatı, ücretsiz hizmet vermeye gönüllü olan iki dermatolog, Dr. Dhaval Bhanusali ve Dr. Cory Maughan tarafından yapıldı.
Ebeveynlerinin en büyük endişesi ağzının yan tarafındaki yara nedeniyle yeniden gülümseyip gülümseyemeyeceğiydi.

Robert, "Ve şimdi, gülümsemesinin yeniden ortaya çıktığını gördük ve bu umabileceğimizden çok daha büyük bir şeydi" dedi.
Geçen yıl halası Nikki Walker'ın, Avengers'ın oyuncu kadrosundakilere ulaşmasını umarak Instagram üzerinden Bridger'ın hikayesini paylaşmasıyla çocuk viral olmuştu.
Kısa süre içinde aralarında Chris Evans, Mark Ruffalo, Tom Holland ve Brie Larson'un da yer aldığı bir dizi ünlü, çocuğu bir kahraman olarak övmüştü. O zamanlarda Bridger halasına şöyle demişti:
"Birinin ölmesi gerekiyorsa, o kişi ben olmalıyım diye düşündüm."
Olaydan bir yıl sonra babası Bridger'ın kendini bir kahraman olarak değerlendirmediğini ifade ediyor.
Baba, "Bir kahraman olarak anıldığında bazen neredeyse rahatsız oluyor çünkü 'Kız kardeşime siper olmak için belki daha fazlasını yapabilirdim' diye düşünüyor" dedi. Robert, yoğun toplumsal desteğin de Bridger'ın duygusal iyileşmesine katkıda bulunduğunu sözlerine ekledi. 
Robert, "Tom Holland'la konuştuğunda, muhtemelen en çok hayran kaldığı kişiydi çünkü bu görüntülü bir konuşmaydı ve bu nedenle kesinlikle bir etkisi oldu... Duygusal anlamda iyileşmesi gerçekten dünya çapında bir destekle oldu ve bu bizim için çok değerliydi" dedi.
Bridger'ın babası, "Asla tekrar yaşamayı isteyeceğimiz bir şey değil fakat ışık kesinlikle karanlığı katbekat geride bıraktı" diye ekledi.
Independent Türkçe



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe