İsrail’den Hamas açıklaması: Saldırı düzenleme çabalarını yoğunlaştırdılar

İsrail, Hamas’ın Batı Şeria'da saldırı düzenleme planına hız verdiğini bildirdi.

Reuters
Reuters
TT

İsrail’den Hamas açıklaması: Saldırı düzenleme çabalarını yoğunlaştırdılar

Reuters
Reuters

İsrail, Hamas'ın son zamanlarda Batı Şeria'da, Gazze Şeridi’nden İsraillilere yönelik saldırılar düzenleme çabalarını yoğunlaştırdığını duyurdu. İsrail resmi yayın kuruluşu KAN tarafından yayınlanan açıklamada silahlandırma çabalarının önde gelen aktivistlerinden, adı açıkça belirtilmeyen A. A’nın Şalit Anlaşması yazarlarından biri olduğu ve son altı aydır Batı Şeria'dan düzinelerce Filistinli ile temas halinde bulunduğu kaydedildi. 2005 yılında İsrailli Sasson Nuriel'in öldürülmesine dahil olan A. A., Hamas ile 2011 yılında imzalanan takas anlaşması kapsamında Gazze Şeridi'ne sınır dışı edilmişti.
A A’nın Filistinlileri silahlandırma kapsamında son altı aydır telefonla veya sosyal ağlar üzerinden yaklaşık 60 Filistinli ile iletişim kurarak gece gündüz çalıştığı bilgisi paylaşılan açıklamada kendinsin son iki yılda silahlandırma için yaklaşık 100 Filistinliye yaklaştığı ve çabalarına son aylarda hız verdiği vurgulandı. Nitekim A.A’nın bazı Filistinlileri Hamas saflarına katmayı başardığı bilgisi paylaşıldı.
İsrail güvenlik güçleri son günlerde üçü Cenin şehri, ikisi Batı Şeria'daki Nablus ve Beytüllahim'den olmak üzere A. A. tarafından silahlandırılan beş Filistinliyi tutukladı. KAN, A.A’nın taahhüt etmesine rağmen silahlandırdığı kişilere para vermediği, bu nedenle söz konusu kimselerin kendisiyle bağlarını kestiğini bildirdi.
KAN, silahlandırdığı kişilere İsraillilere karşı nasıl saldırı düzenleneceği yönünde talimat veren A.A’nın patlayıcı cihazların imalinin ve bunları üretmek için gerekli ekipmanın nereden satın alınacağını da telefonla bildirdiğini kaydetti.

 


Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

TT

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzilerin önde gelen liderlerinden Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, Suveyda'da varılan ateşkes anlaşmasının, kendisi ve Şeyh Hamud el-Hanavi tarafından temsil edilen Dürziler ile Suveyda Vilayeti İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Ahmed ed-Dalati ve diğer yetkililer tarafından temsil edilen Suriye hükümeti arasında imzalandığını duyurdu.

Suriye hükümeti, son günlerde şehirde devam eden ve çok sayıda ölü ve yaralıya neden olan çatışmalara son vermek için dün Suveyda halkıyla ateşkes anlaşması imzaladı.

Şarku'l Avsat'ın incelediği anlaşma, tüm askeri operasyonların derhal durdurulmasını ve tüm tarafların güvenlik güçlerine ve kontrol noktalarına yönelik her türlü saldırıyı durdurma taahhüdünde bulunmasını öngörüyor.

Anlaşmaya göre, ateşkesin uygulanmasını denetlemek ve uyulmasını sağlamak için Suriye devleti ve Dürzi şeyhlerinden oluşan bir gözetim komitesi kurulması planlanıyor.

hyujı8o9
Dürzi cemaatinin ruhani liderlerinde Şeyh Hikmet el-Hicri, Suveyda'da kendisini destekleyen ‘Askeri Konsey’ üyeleri ile birlikte (Arşiv)

Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Suriye'deki Dürzi Cemaati Meclisi’nin üç şeyhi, yani Şeyh Yusuf Carbu, Şeyh Hamud el-Hanavi ve Şeyh Hikmet el-Hicri'yi bünyesinde barındırdığını belirterek, Hikmet el-Hicri'nin ‘farklı bir yönelime sahip olduğu’ için ‘anlaşmanın tarafı olmadığını’ söyledi.

Anlaşmanın tüm taraflarca imzalanmadığını, çünkü Suveyda'daki güvenlik durumunun seyahat ve toplantılara izin vermediğini belirten Şeyh Yusuf Carbu, anlaşmanın ‘yazışmalar yoluyla’ kabul edildiğini belirtti. Anlaşmanın ardından iyimser olsa da, Şeyh Yusuf Carbu “Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor” ifadesini kullandı.

Şeyh Hikmet el-Hicri, çok geçmeden, ‘kendilerini sahte bir şekilde hükümet olarak adlandıran silahlı çetelerle herhangi bir anlaşma, müzakere veya yetki devri olmadığını’ teyit eden bir açıklama yayınladı. Bu ortak tutumdan sapan, tek taraflı iletişim veya anlaşma yapan herhangi bir kişi veya kuruluşun ‘istisnasız ve müsamahasız bir şekilde yasal ve toplumsal hesap verebilirliğe tabi tutulacağı’ uyarısında bulundu.