Sessiz depremlerin gizemi

Araştırma Yeni Zelanda'nın Kuzey Adası boyunca yapıldı.

Veri toplamak için okyanus tabanına gönderilen elektromanyetik sensör. (Araştırma ekibi)
Veri toplamak için okyanus tabanına gönderilen elektromanyetik sensör. (Araştırma ekibi)
TT

Sessiz depremlerin gizemi

Veri toplamak için okyanus tabanına gönderilen elektromanyetik sensör. (Araştırma ekibi)
Veri toplamak için okyanus tabanına gönderilen elektromanyetik sensör. (Araştırma ekibi)

Yeni Zelanda'nın Kuzey Adası'nın doğu kıyısında yer alan Hikurangi Marjı, Pasifik tektonik levhasının Avustralya tektonik levhasının altına daldığı ve bilim adamlarının yitim zonu dediği yerde bulunuyor. Tektonik plakaların bu ara yüzü, çoğu fark edilemeyecek kadar küçük olan ancak 150 ila 200 arasında hissedilecek kadar büyük olan bölgenin her yıl yaşadığı 15 binden fazla depremden kısmen sorumlu. Jeolojik kanıtlar insanlar kayıt tutmaya başlamadan önce, bu bölgenin güney kesiminde büyük depremlerin meydana geldiğini gösteriyor.
Dünyanın dört bir yanından jeofizikçiler, jeologlar ve jeokimyacılar, bu bölgedeki tektonik levhanın sınırlarının neden bu şekilde davrandığını ve hem sessiz hem de algılanamaz depremlerin yanı sıra potansiyel olarak büyük depremlere neden olduğunu anlamak için birlikte çalışıyorlar. Nature dergisinde 7 Temmuz 2021 yayımlanan bir araştırma, konuyla ilgili yeni bir bakış açısı ve olası cevaplar sunuyor.
Bilim adamları, adanın kuzey kesiminde, plakaların birlikte kaydığı okyanus tabanının, yavaş kayma olayları adı verilen, tamamlanması haftalar ve bazen aylar süren hareketler olan ancak güneyde küçük, yavaş hareket eden depremler ürettiğini biliyorlardı. Ancak adanın güney ucunda, kuzey bölgesinde olduğu gibi yavaş bir biçimde kaymak yerine birbirine kilitlenen tektonik plakalar, büyük bir depreme yol açabilecek ani salınım koşullarını yaratıyor.
Columbia Üniversitesi Dünya Gözlemevi'nde deniz elektromanyetik jeofizikçisi ve çalışmanın baş yazarı Christine Chesley konuya dair şu açıklamalarda bulundu:
“Nispeten küçük bir coğrafi alanda, yavaş hareket eden ve büyük bir deprem potansiyeline dönüşme ihtimali bulunan birçok küçük depremin varlığı gerçekten ilgi çekici ve anlaşılmaz bir durum. Biz de bunu anlamaya çalışıyoruz. İşin sırrı da burada.”
Bir araştırma ekibi Aralık 2018'de, veri toplamak için 29 günlük bir derin deniz yolculuğuna çıktı. Ekip Dünya'nın MRI’ını (Manyetik Rezonans Görüntüleme) çekilmesine benzer şekilde, okyanus tabanında akımın nasıl hareket ettiğini ölçmek için elektromanyetik dalgaların enerjisini kullandı. Böylelikle denizin altında bulunan büyük deniz dağlarının deprem oluşumunda oynadığı role ilişkin daha doğru bir bakış elde etti.
Chesley elde edilen verilere ilişkin şunları söyledi:
"Kıyının kuzey kesiminde gerçekten büyük deniz dağları var ve bu dağların batarken ne yapacağı ve bu dinamiğin iki plaka arasındaki etkileşimi nasıl etkilediği net değildi."
Deniz dağlarının jeofizikçilerin beklediğinden çok daha fazla, tipik bir okyanus kabuğundan yaklaşık üç ila beş kat daha çok su içerdiği ortaya çıktı. Bu bol su plakaları kayganlaştırarak kayganlaşma zincirlerine yardımcı oluyor ve büyük bir depreme neden olabilecek yapışmalarını önlüyor. Bu durum, sınırın kuzey ucundaki yavaş, sessiz depremlere yönelik eğilimi açıklamaya yardımcı oluyor.
Chesley ve meslektaşları söz konusu verileri kullanarak bir deniz dağı alçaldığında ne olduğunu yakından inceleme imkanı elde ettiler. Üst levhada, çöken bir deniz dağından zarar görmüş gibi görünen bir alan keşfettiler. Levhanın bu üst bölgesinin daha fazla su içerdiği görülüyordu.
Chesley, "Bu, deniz dağının üst plakayı parçaladığını ve onu zayıflattığını gösteriyor. Bu da oradaki olağandışı sessiz deprem modelini açıklamaya yardımcı oluyor" dedi. Numune, deniz dağlarının tektonik davranışı ve sismik riski nasıl etkilediğine dair başka bir gösterge sağlıyor.
Tersine, yağlayıcı eksikliği ve zayıf deniz dağlarının etkileri, adanın güney kısmını yapışmaya daha yatkın hale getirebiliyor ve büyük depremler oluşturabiliyor.
Söz konusu bulguların araştırmacıları yavaş hareket eden depremleri anlamak için yaptığı çalışma sırasında bunun aynı zamanda deniz dağlarındaki suyun sismik davranışa nasıl katkıda bulunduğuna bakmaya da teşvik etmesini umut eden Chesley şunları söyledi:
"Depremleri incelediğimizde, suyun kaymayı modüle etmede kilit bir rol oynadığı görülüyor. Suyun sisteme ne zaman ve nerede girdiğini anlamak, doğal tehlikeleri değerlendirme çabalarına katkı sağlayabilir.”



Çin'den Matematik Olimpiyatları'nda altın madalya alan ücretsiz yapay zeka

1 Eylül 2025'te Almanya'nın batısındaki Frankfurt am Main kentinde bir dizüstü bilgisayar ekranındaki DeepSeek AI logosu görülüyor (Kirill Kudryavtsev/AFP)
1 Eylül 2025'te Almanya'nın batısındaki Frankfurt am Main kentinde bir dizüstü bilgisayar ekranındaki DeepSeek AI logosu görülüyor (Kirill Kudryavtsev/AFP)
TT

Çin'den Matematik Olimpiyatları'nda altın madalya alan ücretsiz yapay zeka

1 Eylül 2025'te Almanya'nın batısındaki Frankfurt am Main kentinde bir dizüstü bilgisayar ekranındaki DeepSeek AI logosu görülüyor (Kirill Kudryavtsev/AFP)
1 Eylül 2025'te Almanya'nın batısındaki Frankfurt am Main kentinde bir dizüstü bilgisayar ekranındaki DeepSeek AI logosu görülüyor (Kirill Kudryavtsev/AFP)

Çin merkezli girişim DeepSeek, prestijli Uluslararası Matematik Olimpiyatları'nda (IMO) altın madalya kazanabilecek ilk açık yapay zeka modelini piyasaya sürdü.

Sadece basit cevaplar üretmek yerine muhakeme yeteneklerini gösteren Math-V2 modeli bu yılki IMO'da, insan katılımcıların yalnızca yüzde 8'inin erişebildiği bir başarıya imza atarak altın seviye puanına ulaştı.

DeepSeek modeli artık Hugging Face ve GitHub geliştirici platformlarında halkın kullanımına sunarak herkesin aracı ücretsiz bir şekilde çalıştırmasına veya değiştirmesine olanak sağladı.

Hugging Face'in kurucu ortağı ve CEO'su Clement Delangue, "Dünyanın en iyi matematikçilerinden birinin beynine ücretsiz sahip olduğunuzu ve onu araştırma amacıyla keşfettiğinizi, ince ayar yaptığınızı, optimize ettiğinizi ve kendi donanımınızda çalıştırdığınızı hayal edin" diyor.

Hiçbir sınırlama, zayıflatma [gücü azaltma], onu geri çekebilecek hiçbir şirket veya hükümet yok. Bu, kelimenin tam anlamıyla yapay zeka ve bilginin en iyi şekilde demokratikleşmesi.

Google DeepMind ve ChatGPT'nin yaratıcısı OpenAI'ın geliştirdiği modeller yıllık IMO'da altın seviyesinde performans gösterdi ancak iki şirket de modelleri açık kaynak olarak paylaşmadı.

DeepMind'ın modeli halihazırda premium Ultra paketi abonelerinin erişimine açıkken, OpenAI henüz kendi modelini kamuoyuna açık olarak çıkarmadı.

Şirketinin araştırmacılarına göre DeepSeek'in modeli, "kendini doğrulama" yeteneğini kanıtlayarak çözümleri bilinmeyen matematiksel problemleri çözmeyi başardı.

Araştırmacılar, bunun mevcut yapay zeka sistemlerindeki önemli bir darboğazı aşmayı sağladığını çünkü bu sistemlerin, genellikle kolayca doğrulanabilen çözümleri olan görevlerde iyileşme eğilimi gösterdiğini söylüyor.

DeepSeek, bu yılın başlarında piyasaya sürdüğü büyük dil modelinin (BDM), OpenAI'ın ChatGPT'si gibi rakiplerinden çok daha düşük bir maliyetle geliştirildiği iddialarıyla manşetlere çıkmıştı.

Hızla ABD'de en çok indirilen ücretsiz uygulama haline gelmesiyle ABD Başkanı Donald Trump modeli, teknoloji sektörü için bir "uyandırma çağrısı" diye tanımlamıştı.

Çin'de geliştirilen yapay zeka teknolojilerinin kullanımıyla ilgili veri güvenliği endişeleri nedeniyle birçok eyalet, uygulamayı devlet cihazlarında halihazırda yasakladı.

Ayrıca İtalyan düzenleyiciler de DeepSeek'in ana şirketlerinin olası veri ihlallerini gerekçe göstererek ülke çapında bir yasaklama emri vermişti. Bu şirketlerin, modelin GDPR (Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü) veri koruma yasalarına uygunluğunu kanıtlaması gerekiyor.

Independent Türkçe


Google'dan yeni güncelleme: Patronlar mesajları okuyabilecek

Google Mesajlar'daki RCS sohbetlerine gelen güncelleme gizlilik endişelerine yol açtı (Unsplash)
Google Mesajlar'daki RCS sohbetlerine gelen güncelleme gizlilik endişelerine yol açtı (Unsplash)
TT

Google'dan yeni güncelleme: Patronlar mesajları okuyabilecek

Google Mesajlar'daki RCS sohbetlerine gelen güncelleme gizlilik endişelerine yol açtı (Unsplash)
Google Mesajlar'daki RCS sohbetlerine gelen güncelleme gizlilik endişelerine yol açtı (Unsplash)

Google'ın Android işletim sisteminde yapılan güncellemeyle işverenler, çalışanların kısa mesajlarını araya girerek görüntüleyebilecek.

Resim ve video desteğine sahip, Android'in SMS’in gelişmiş sürümü olan RCS (Zengin İletişim Hizmetleri) mesajları için yeni arşivleme özelliği, şirketlerin çalışanların kullandığı iş cihazlarını takip etmesine olanak tanıyacak.

Google, güncellemenin işletmelerin yasal gerekliliklere "uyumlu kalmak için gereken kayıtları sorunsuzca tutmasına" olanak tanıyacağını belirtti.

Bunlar arasında ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) gibi kuruluşların düzenlemelerine uyması gereken devlet kurumları, finansal hizmet şirketleri veya sigorta simsarları yer alabilir.

Diğer şirketler, şirket içi soruşturmalar veya İK anlaşmazlıklarında tüm iş iletişimlerini denetlemek için bu özelliği devreye alabilir.

Google'ın kıdemli ürün yöneticisi Ian Marsanyi bir blog yazısında, "Yeni çözümümüz, üçüncü taraf arşivleme uygulamalarının bir iş cihazında Google Mesajlar ile doğrudan entegre olmasını sağlıyor" diye yazdı.

BT biriminiz tarafından yapılandırılmış tamamen yönetilen bir cihazda, arşiv uygulaması, yalnızca bir mesaj gönderildiğinde veya alındığında değil, aynı zamanda bir mesaj düzenlendiğinde veya silindiğinde de yani her RCS mesajı alındığında bilgilendirilir. Arşiv uygulaması daha sonra mesaj verilerini okur ve BT birimine iletir.

Bu özellik, Google Pixel akıllı telefonlar ve mobil işletim sisteminin Android Enterprise sürümüyle uyumlu diğer cihazlarla çalışıyor.

Google, özelliğin "SMS ve MMS mesajlarıyla da geriye dönük uyumlu" olduğunu belirtti.

Teknoloji devi, özelliğin şeffaf olması için tasarlandığını, çalışanların ne zaman kullanıldığını bir bildirim aracılığıyla göreceğini söyledi.

Bu özellik, davalar sırasında delil toplama ve Bilgiye Erişim Özgürlüğü Yasası gibi veri taleplerine yanıt verme yükümlülüğü bulunan işverenlere yönelik. Ancak RCS mesajlaşmasını iş e-postalarına kıyasla nispeten daha gizli gören çalışanlar için gizlilik endişeleri yaratabilir.

WhatsApp veya Telegram gibi bir iş cihazında kullanılan diğer şifreli mesajlaşma uygulamaları, Android güncellemesinden etkilenmeyecek.

Independent Türkçe


Samsung üçe katlanan ilk telefonunu tanıttı

Samsung'un Galaxy Z TriFold telefonunun tanıtımından, 2 Aralık 2025, Seul (AFP)
Samsung'un Galaxy Z TriFold telefonunun tanıtımından, 2 Aralık 2025, Seul (AFP)
TT

Samsung üçe katlanan ilk telefonunu tanıttı

Samsung'un Galaxy Z TriFold telefonunun tanıtımından, 2 Aralık 2025, Seul (AFP)
Samsung'un Galaxy Z TriFold telefonunun tanıtımından, 2 Aralık 2025, Seul (AFP)

Samsung bugün, üçe katlanan ilk akıllı telefonunu tanıttı. Şirket, Galaxy Z TriFold modeliyle, rekabetin giderek artmasının beklendiği pazarda konumunu güçlendirmeyi hedefliyor.

Samsung’un bu hamlesi, Çinli şirketlerin önemli ilerleme kaydettiği katlanabilir telefon segmentinde varlığını sağlamlaştırma stratejisi olarak değerlendiriliyor. Ancak analistler, yüksek fiyatlar ve üretim zorlukları nedeniyle katlanabilir cihazların şu aşamada geniş çapta yaygınlaşmasının beklenmediğini belirtiyor.

gthyu
Samsung'un üçe katlanan ilk akıllı telefonu Galaxy Z TriFold (AFP)

Telefonun fiyatı yaklaşık 3,59 milyon won (2.440,17 dolar) olarak belirlendi. Üç panelden oluşan ve açıldığında 253,1 mm (10 inç) boyutunda bir ekran sunan cihaz, Samsung’un en yeni katlanabilir telefonu Galaxy Z Fold 7’ye göre yaklaşık yüzde 25 daha büyük.

Samsung Electronics’in Kore Satış ve Pazarlama Ofisi Başkanı ve CEO Yardımcısı Alex Lim, “Katlanabilir cihaz pazarının büyümeye devam edeceğini ve özellikle TriFold modelinin sektörün önemli alanlarında büyümeyi tetikleyici bir rol oynayabileceğini düşünüyorum” dedi.

Güney Kore’de üretilen TriFold modeli, yerel pazarda 12 Aralık’ta satışa sunulacak. Çin, Singapur, Tayvan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) yıl sonundan önce ulaşması, ABD’de ise önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde piyasaya çıkması bekleniyor.

Cihaz, Samsung’un amiral gemisi katlanabilir telefonları arasında en büyük bataryaya sahip ve telefonu 30 dakikada yüzde 50 oranında şarj edebilen süper hızlı şarj teknolojisini destekliyor. Lim, bellek çipleri ve diğer bileşen fiyatlarının hızla yükseldiğini belirterek, cihazın fiyatlandırmasının ‘zor bir karar’ olduğunu ifade etti.