Marmaris başta olmak üzere Güney Ege'de yüzde 10 rezervasyon iptali var

Marmaris'te turistler, denizden su alarak yangına müdahale eden yangın söndürme helikopterlerini izlerken / Fotoğraf: Twitter
Marmaris'te turistler, denizden su alarak yangına müdahale eden yangın söndürme helikopterlerini izlerken / Fotoğraf: Twitter
TT

Marmaris başta olmak üzere Güney Ege'de yüzde 10 rezervasyon iptali var

Marmaris'te turistler, denizden su alarak yangına müdahale eden yangın söndürme helikopterlerini izlerken / Fotoğraf: Twitter
Marmaris'te turistler, denizden su alarak yangına müdahale eden yangın söndürme helikopterlerini izlerken / Fotoğraf: Twitter

Pandemi kaynaklı güvenlik endişeleri ve seyahat kısıtlamaları nedeniyle yaşanan zor günlerin üstesinden gelmeye çalışan turizm sektörü, şimdi de ülke genelindeki yangınlar nedeniyle endişeli.
Akdeniz ve Ege'de kontrol altına alınmaya çalışılan yangınlar yer yer otelleri tehdit ederken; Marmaris başta olmak üzere Güney Ege otellerinde yüzde 10 civarı rezervasyon iptali olduğu, yeni rezervasyon akışının da kesildiği belirtiliyor.
Türkiye genelinde 28 Temmuz'da başlayan orman yangınlarının büyük bir kısmı kontrol altına alınmış olsa da, Antalya'da 2, Muğla'da ise 5 yangın sürüyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın açıkladığı son verilere göre, 28 Temmuz'dan bu yana Antalya'da 16, Muğla'da ise 11 yangın çıktı. Antalya'da Manavgat ve Gündoğmuş'ta 2; Muğla'da ise Marmaris, Köyceğiz, Milas ve Seydikemer'de toplam 5 yangın devam ediyor.

"Otellerimizden yerli yabancı yüzde 10'luk azalma oldu"
Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GETOB) Başkanı Bülent Bülbüloğlu yangınların turizm sektörüne yansıması ile ilgili yaptığı değerlendirmede, "Rezervasyon iptalleri de var, geri dönenler de oldu. Burası afet bölgesi. Yüzde 10'luk bir bölüm geri döndü diyebiliriz. Otellerimizden yerli yabancı yüzde 10'luk azalma oldu" dedi.
Yangınlara bağlı olarak bölge otellerinin şu anda yeni rezervasyon alamadığını da belirten Bülbüloğlu, "Yeni rezervasyon akışı yok. Önümüzdeki günlere ilişkin rezervasyonlarda da yüzde 10 iptal var. Bazı otellerde daha fazla, bazılarında daha az ama ortalama yüzde 10 rezervasyon iptali var. İptaller özellikle iç pazarda. Yeni rezervasyon da gelmiyor" diye konuştu.

"Birkaç oteli boşalttık"
Özellikle Marmaris civarındaki otellerde tedbir amaçlı tahliyeler yaşandığını belirten Bülbüloğlu "Dün öğleden sonra hava koşullarındaki değişmeyle beraber özellikle Kumlubük, Turunç ve Armutalan bögesindeki otelleri tedbir amaçlı boşaltmak zorunda kaldık. Turunç'taki ve Kumlubük'teki otellerin büyük bölümünü tahliye ettik, şehir merkezinde Armutalan bölgesinde birkaç oteli boşalttık" dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, gazetecilere yaptığı açıklamada boşaltılan turizm tesislerinin genellikle can güvenliği amacıyla boşaltıldığını ve birkaç saat sonra misafirlerin geri döndüğünü söyledi.

"Antalya'da genelleme yapılacak bir rezervasyon iptali söz konusu değil"
Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkanı Ülkay Atmaca ise, "Marmaris ve Bodrum'da tahliyeler söz konusu. Ama Antalya'da yanan alan yukarıda, dağ tarafında olduğu için otellerde tahliye olmadı... Manavgat'ta yangın büyüdüğünde, Side'de Polonyalı bazı turistler çok fazla duman olduğu, kül yağdığı için otel değiştirmek ya da gitmek istediler. Ama münferit olaylar, Antalya'da genelleme yapılacak bir rezervasyon iptali söz konusu değil" diye konuştu.
Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Erkan Yağcı da, Antalya'daki otellerde rezervasyon iptali gözlenmediğini belirtti.

Turizmciler Birleşik Krallık'ın alacağı kararı bekliyor
Öte yandan, özellikle Güney Ege otellerinin en büyük pazarı konumundaki Birleşik Krallık'ın Türkiye'ye yönelik alacağı seyahat kararı sektörde merakla bekleniyor.
Birleşik Krallık şu anda Türkiye'yi seyahat dönüşü karantinaya girilecek ülkeler listesinde tutuyor. Birleşik Krallık'ın bu listeyi bu hafta güncellemesi bekleniyor. Ancak Türkiye'deki koronavirüs vaka sayılarının yeniden yükselmesi alınacak kararda etkili olabilir.
Temmuz ayı başında 5 binin altına inen vaka sayısı yeniden yükselişe geçtikten sonra dün günlük vaka sayısı 20 bin 890 olarak açıklandı.
Atmaca, "15 Ağustos'a kadar İngiltere pazarı kapalı. Şu an en büyük beklentimiz o. Zaten sezonun büyük bölümü İngilizler olmadan geçti. İngilizlerin gelmemesi özellikle Ege otellerini çok zorlar" dedi ve ekledi:
"İki hafta sonra İngiltere'nin açılmasını bekliyoruz. Vaka sayıları kendilerinde de artıyor. Bizde ise bayramdaki bulaşma sürecinin önümüzdeki günlerden itibaren düşeceğini düşünüyorum"
GETOB'dan Bülbüloğlu da Birleşik Krallık'ın Türkiye'yi karantina uygulanacak ülkeler listesinden çıkarmasını beklediklerini belirterek, "İngiltere pazarına ilişkin umudumuz var. En büyük pazarımız. İngiltere'nin bizi amber listesine alacağından umutluyuz" dedi ve ekledi:
"Onlarda da şu an vaka sayıları 20,000'li seviyelerde, İspanya'da da 25,000 civarı vaka var. İngiltere'den bugün yarın bir haber bekliyoruz. Olumlu bir haber çıkarsa Ağustos'un 15'inden itibaren bölgemizde İngiliz misafirleri ağarlamaya başlarız"
Birleşik Krallık pazar günü ülkede 24 bin470 yeni vaka bildirdi.
Birleşik Krallık, pandemi öncesi dönemde Türkiye turizminin en büyük 3. pazarı konumundaydı.
Türkiye ekonomisinin temel itici güçlerinden biri konumundaki turizm sektörü gelirleri Türkiye'nin cari açığının kapanmasında önemli rol oynarken; TCMB geçen haftaki enflasyon raporu toplantısında bu yıl turizmden 20 milyar dolar civarı gelir beklediğini açıkladı.

Reuters, Independent Türkçe

 


ABD neden Venezuela’nın petrol kaynaklarına göz dikti?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
TT

ABD neden Venezuela’nın petrol kaynaklarına göz dikti?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)

ABD uyuşturucu kaçakçılığını önleme gerekçesiyle Venezuela’ya baskıyı artırırken, Donald Trump’ın asıl hedefinin ülkedeki petrol yatakları olduğu belirtiliyor. 

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC+) üyelerine ve Genel Sekreter Heysem el-Gays’a pazar günü gönderdiği mektupta, ABD’nin petrol kaynaklarını ele geçirmek istediğini söylemişti. 

Maduro yönetimi, ABD’nin eylemlerinin ülkeyi "istikrarsızlaştırmayı" ve ihracat kapasitesini zayıflatmayı amaçladığını savunuyor. 

Mektupta, bu gerilimin devam etmesi halinde Venezuela’nın petrol üretiminin ve dünya piyasasının istikrarının "ciddi şekilde tehlikeye girebileceği" belirtilerek OPEC+ üyelerine dayanışma çağrısı yapılmıştı.

Kolombiya lideri Gustavo Petro da Trump’ın "uyuşturucuyla mücadeleyi bahane ederek Venezuela’daki petrol kaynaklarını ele geçirmeye çalıştığını" söylemişti. 

ABD Dışişleri Bakanlığı ise Karayipler’deki askeri yığınağın uyuşturucu kaçakçılığını ve düzensiz göçmen akışını engelleme amacı taşıdığını, Venezuela’nın petrol kaynaklarıyla ilgisi olmadığını savunmuştu. 

ABD Enerji Enformasyon Dairesi’ne göre Venezuela, dünyadaki ham petrol rezervlerinin neredeyse beşte birine sahip. Yaklaşık 303 milyar varil ham petrole denk gelen bu miktar, dünyadaki en büyük ham petrol rezervini oluşturuyor. 

Diğer yandan Karakas yönetimi gerek ABD’nin uyguladığı yaptırımlar gerek de ekipman eksikliği nedeniyle bu potansiyeli gerçek anlamda kullanamıyor. Latin Amerika ülkesi günde yaklaşık 1 milyon varil petrol üretiyor. Bu yüksek bir rakam olmasına rağmen küresel ham petrol üretiminin sadece yüzde 0,8'ini oluşturuyor.

CNN’in analizinde, ABD’nin benzin üretimine uygun hafif ham petrol çıkardığına ancak Venezuela’daki gibi ağır ham petrole sahip olmadığına dikkat çekiliyor. Ağır ham petrol üretimi dizel, asfalt ya da fabrikalarla diğer ağır ekipmanlarda kullanılıyor. 

Trump yönetiminin, bu petrol kaynaklarına ulaşmak için Maduro’yu devirip yerine "Batı yanlısı" bir lider getirmeyi deneyebileceği yorumu yapılıyor. Böyle bir senaryoda Karakas yönetimine uygulanan ağır ekonomik yaptırımları hafifletilebileceği ve Amerikan petrol şirketlerinin ülkede daha yoğun faaliyet gösterebileceği belirtiliyor.

ABD'nin Karayipler'deki askeri yığınağı

Trump yönetimi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu başlattığını bu ay duyurmuştu. Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etmişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı, uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu tuttuğu Güneşler Karteli'ni (Cartel de los Soles) terör örgütü ilan etmiş, liderinin Maduro'nun olduğunu öne sürmüştü.

Bölgede eylülden bu yana en az 21 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 83 kişiyi öldürdü. 

Independent Türkçe, CNN, Fox News


Bitcoin, kripto para birimlerinin düşüşüyle 85 bin doların altına geriledi

Hong Kong'daki bir kripto para borsasının dışındaki Bitcoin logosu (AFP)
Hong Kong'daki bir kripto para borsasının dışındaki Bitcoin logosu (AFP)
TT

Bitcoin, kripto para birimlerinin düşüşüyle 85 bin doların altına geriledi

Hong Kong'daki bir kripto para borsasının dışındaki Bitcoin logosu (AFP)
Hong Kong'daki bir kripto para borsasının dışındaki Bitcoin logosu (AFP)

Bitcoin, kripto para piyasasında yaklaşık iki aydır süren düşüş eğiliminin derinleşmesiyle, kısa süreliğine 85 bin doların altına indi. Teknoloji şirketlerinin aşırı değerli olduğu yönündeki görüşlerin yayılmasıyla dün kripto varlıklarda geniş kapsamlı bir satış dalgası yaşandı.

Bitcoin, gün içinde yüzde 12’ye varan kayıp yaşadıktan sonra yüzde 5,6 düşüşle 86 bin doların biraz üzerinde dengelendi. Bu sabah erken saatlerde ise fiyatın 86 bin 650 dolar civarında seyrettiği bildirildi.

Coinbase platformuna göre bu kayıplar, 6 Ekim’de kaydedilen 126 bin 210 dolar seviyesinden bu yana yaklaşık yüzde 33’lük bir değer kaybına işaret ediyor. Nisan ayından itibaren hisse senedi piyasalarıyla paralel bir şekilde yükseliş gösteren Bitcoin, kısmen Washington’daki daha destekleyici söylemlerden güç almıştı. Ancak dünkü sert satış dalgası, kripto para alım satım hizmeti veren şirketleri ve iş modelini Bitcoin yatırımına dayandıran firmaları ciddi biçimde etkiledi.

Coinbase Global hisseleri yüzde 4,8 gerilerken, Robinhood Markets yüzde 4,1 değer kaybetti. Bitcoin madencisi Riot Platforms’un hisseleri yüzde 4 düştü. Yalnızca Bitcoin satın almak için fon toplayan en büyük ‘kripto hazine’ şirketi olarak bilinen Strategy’nin hisselerinde de yüzde 3,3’lük bir gerileme yaşandı. Şirketin elinde 649 bin 870 adet Bitcoin bulunduğu ve bu varlıkların pazartesi günü ABD doğu saatiyle saat 16.00 itibarıyla yaklaşık 55,7 milyar dolar değerinde olduğu belirtildi.

Strategy’nin önceki tahminleri, Bitcoin’in yılı 85 bin ile 110 bin dolar arasında kapatacağı yönündeydi. Bu beklenti, 30 Ekim’de açıklanan 150 bin dolarlık öngörünün altında kaldı.

ABD Başkanı Donald Trump’ın oğulları Eric ve Donald Trump Jr.’ın da pay sahibi olduğu Amerikan Bitcoin’inin değeri yüzde 15,6 gerileyerek, 30 Eylül’den bu yana yaklaşık yüzde 47’lik bir düşüş kaydetti. Trump ile bağlantılı diğer kripto projelerinde de benzer kayıplar yaşandı. World Liberty Financial adlı tokenin piyasa değeri, eylül ortasında 6 milyar doları aşmasının ardından yaklaşık 4,14 milyar dolara indi. Trump’ın adıyla çıkarılan TRUMP tokeninin fiyatı ise 5,70 dolar seviyesine gerileyerek, göreve başlama öncesi 45 dolarlık talep fiyatının oldukça altında kaldı.

Bitcoin’e yatırım yapmanın yaygın yollarından biri olan spot Bitcoin borsa yatırım fonları (ETF), yatırımcılara kripto paraya doğrudan sahip olmadan pay edinme imkânı sunuyor. Morningstar Direct verilerine göre yatırımcılar, kasım ayında Bitcoin ETF’lerinden 3,6 milyar dolar çekti. Bu rakam, ocak 2024’te işlem görmeye başlamalarından bu yana görülen en büyük aylık çıkış oldu.

Bitcoin vadeli işlemleri de son bir ayda yaklaşık yüzde 24 değer kaybederken, altın vadeli işlemleri yüzde 7 artış gösterdi. Analistler, yoğun satış dalgasını sonbaharda artan riskten kaçınma eğilimine bağlıyor. Bu durum, yatırımcıları tahvil ve altın gibi güvenli limanlara yönlendirirken, kurumsal satışlar, uzun vadeli yatırımcıların kâr realizasyonu, ABD Merkez Bankası’nın (FED) daha sıkı duruşu ve kripto para düzenlemelerindeki yavaşlamanın yarattığı belirsizliğin etkili olduğu ifade ediliyor.

Deutsche Bank analistleri, mevcut koşulların Bitcoin portföylerinin dayanıklılığını test ettiğini ve yaşananların geçici bir düzeltme mi yoksa uzun vadeli bir uyarlama mı olduğu konusunda soru işaretleri yarattığını belirtiyor.

Düzenleyici açıdan bakıldığında, temmuz ayında Trump’ın imzaladığı yasa, kripto sektörüne destek sağlamıştı. Yasa, stabil kripto paraları (dolar gibi varlıklara bağlı olanları) koruma altına alarak fiyat dalgalanmalarını diğer kripto paralara göre sınırlamayı amaçlıyordu. Ancak, kripto piyasası için yeni bir piyasa yapısı oluşturmayı hedefleyen yasa tasarısı Senato’da hâlâ ilerleyemedi. Bu tasarı, sektörde Trump’ın seçim sürecini destekleyen ve Washington’daki müttefiklerinin göreve gelmesini sağlayan yatırımcılar için öncelikli bir konu olarak görülüyor.


Moody's, güçlü petrol dışı büyümenin desteğiyle Suudi Arabistan'ın Aa3 notunu teyit etti

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad (SPA)
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad (SPA)
TT

Moody's, güçlü petrol dışı büyümenin desteğiyle Suudi Arabistan'ın Aa3 notunu teyit etti

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad (SPA)
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad (SPA)

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Suudi Arabistan’ın kredi notunu ‘Aa3’ olarak teyit etti ve görünümünü ‘durağan’ olarak belirledi. Kuruluş, Suudi ekonomisinin önümüzdeki yıl güçlü ekonomik büyüme göstermesine olumlu bakıyor; özellikle ekonomik çeşitlendirme çabaları sayesinde petrol dışı sektörlerdeki güçlü büyümeyi destekliyor.

Moody’s, Suudi Arabistan’a yönelik düzenli not gözden geçirmesinde, ülke ekonomisinin gücüne ve mali politikalarının istikrarına dikkat çekerek, Aa3 notunun büyük ekonomik hacim, yüksek gelir düzeyi ve güçlü kamu bütçesi ile desteklendiğini vurguladı. Kuruluş ayrıca, ülkenin ekonomik çeşitlendirme programlarında kaydettiği ilerlemeyi de öne çıkardı.

Moody’s’in Aa3 notunu teyit etmesi ve durağan görünümü, Suudi Arabistan’ın kredi değerliliğinin istikrarlı olduğunu gösteriyor. Bu durum, kuruluşun Kasım 2024’te ülke notunu A1’den Aa3’e yükseltmesinin ardından geldi; yükseltme, ekonomik reformlarda sağlanan ilerlemeye dayanıyordu. Diğer büyük uluslararası derecelendirme kuruluşları da Suudi Arabistan’ın güçlü kredi profilini onaylıyor. Standard & Poor’s ve Fitch, ülkeye A+ notu ve durağan görünüm verirken, bu yüksek dereceler ülkenin mali ve dış pozisyonunun gücünü ve artan ekonomik esnekliğini teyit ediyor.

Ekonomik ivme ve beklenen büyüme

Ekonomik momentum güçlü seyrini sürdürüyor; özellikle petrol dışı sektörler güçlü büyüme oranları yakalamaya devam ediyor. Moody’s, Suudi Arabistan’ın gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYİH) 2025’te yaklaşık yüzde 4 oranında büyümesini bekliyor; bu oran, 2024’teki yüzde 2’lik büyümenin üzerine çıkıyor. 2026 yılında ise büyümenin yüzde 4,5’e ulaşması öngörülüyor. Bu dönemde petrol sektörü, OPEC+ ittifakının üretimi artırmaya başlamasıyla birlikte yeniden büyüme eğilimine girecek.

frg
Riyad'da açık havada futbol maçı izleyen insanlar (Reuters)

Suudi Arabistan hükümeti, gelecek yıl için ekonomik büyüme tahminini önceki yüzde 3,5 seviyesinden yüzde 4,6’ya yükseltmişti. Bu artış, büyük ölçüde petrol dışı sektörlerin beklenen büyümesine dayanıyor. Moody’s de açıklamasında, petrol dışı faaliyetlerin büyük projelerin kesintisiz şekilde yürütülmesini desteklediğine dikkat çekti.

Uluslararası Para Fonu (IMF) ise Suudi ekonomisinin 2025 ve 2026 büyüme tahminlerini yüzde 4’e yükseltti. IMF, bu büyümenin arkasında petrol dışı sektörlerdeki önemli genişleme ve OPEC+ çerçevesinde kademeli petrol üretim kesintilerinin bulunduğunu belirtti. Kuruluş, Suudi Arabistan ekonomisinin şoklara karşı güçlü bir dayanıklılık gösterdiğini vurguladı ve enflasyonun yaklaşık yüzde 2 seviyesinde istikrarlı kalacağını öngördü.

Kredi derecelendirme gücü

Suudi Arabistan’ın ekonomik gücü, büyük ekonomik hacmi, yüksek kişi başı gelir seviyesi ve düşük üretim maliyetleriyle birlikte bol hidrokarbon kaynaklarına dayandırılıyor. Moody’s’in açıklamasına göre, ülkenin güçlü kurumları ve iyi yönetim yapısı, 2016’dan bu yana uygulanan kapsamlı reform ajandasındaki önemli ilerlemeyi destekliyor. Mali gücü ise nispeten düşük kamu borç yükü, borçlanma maliyetlerini karşılayabilme kapasitesi ve güçlü devlet mali varlıklarına dayanıyor.

frg
Kral Abdullah Finans Bölgesi'ndeki (KAFD) Riyad tren istasyonu dışında yürüyen insanlar (Reuters)

Buna karşın, Suudi Arabistan’ın risklere maruz kalabilirliği, daha çok siyasi risklerden kaynaklanıyor; bu riskler, bölgesel jeopolitik dinamiklerin zorluklarını yansıtıyor.

Moody’s, petrol fiyatlarının yüksek harcamaları destekleme kapasitesinin azaldığını belirtmesine rağmen, hükümetin ekonomik dönüşüm sürecini desteklemek amacıyla ekonomik dalgalanmalara karşı mali politika uyguladığını vurguladı.

Durağan görünüm

Moody’s, durağan görünümün, ülkenin kredi notunu etkileyen risklerin dengede olduğunu gösterdiğini belirtti. Kuruluş, büyük ölçekli çeşitlendirme projelerinin daha fazla ilerlemesinin, özel sektörü çekebileceğini ve petrol dışı ekonominin mevcut tahminlerden daha hızlı şekilde gelişmesini teşvik edebileceğini kaydetti.

Suudi Arabistan Ekonomi ve Planlama Bakanı Faysal el-İbrahim geçen ay yaptığı açıklamada, ülkenin doğrudan ve dolaylı olarak petrol bağımlılığının yüzde 90’dan yüzde 68’e gerilediğini, bugün petrol dışı faaliyetlerin ise GSYİH’nin yüzde 56’sını oluşturduğunu duyurmuştu.