Tigray yakınındaki bir nehirde 50’den fazla Etiyopyalının cesedi bulundu

Reuters
Reuters
TT

Tigray yakınındaki bir nehirde 50’den fazla Etiyopyalının cesedi bulundu

Reuters
Reuters

Etiyopya’dan başlayıp Sudan’a dökülen Setit Nehri’nin suları yaklaşık 50 Etiyopyalının cesedini Sudan’a sürükledi. Etiyopya tarafında Tekeze olarak adlandırılan nehirde bulunan cesetlerin, ülkenin doğusundaki Sudan-Etiyopya sınırına yakın mülteci kampına geçmeye çalışırken boğulanlara ait olduğu açıklandı.
Görgü tanıkları Şarku’l Avsat’a verdikleri demeçte nehirde, geçtiğimiz cuma gününden sonra büyük bir kamp alanı olan, Etiyopya içlerindeki Dima bölgesinde, Etiyopya güçleri tarafından bölgeden çıkartılan sivillere ait cesetler gördüklerini aktardılar.
Görgü tanıkları, söz konusu cesetler arasında Sudan topraklarında bulunan Hamdayat Mülteci Kampı’na geçmeye çalışırken nehirde vurularak öldürülenler de olduğunu belirtti. Ayrıca Setit Nehri’nin diğer tarafındaki bir Sudanlının da bir kaza kurşunu nedeniyle öldüğü kaydedildi.
Görgü tanıkları tarafından yapılan açıklamanın devamında şunlar aktarıldı:
“Aralarında kadınların ve çocuklarında olduğu cesetler gördük. Bazıları birbirine iple bağlıydı. Korkunçtu. Bir anne ve çocuğunun birbirlerine sımsıkı bir şekilde bağlı olan cesetlerine şahit olduk.”
Diğer yandan az sayıda göçmenin öldürülmekten kurtulduğu ve Sudan topraklarına geçebildiği bilgisi paylaşıldı. Söz konusu kimselerin Amhara güçlerinin yanı sıra, Etiyopya kuvvetleri ile Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) arasında, Sudan sınırına yakın bölgelerdeki çatışmalara tanık olan Tigray Bölgesi’nden olduğu düşünülüyor.
Yapılan açıklamalarda bir veya iki günde bir nehrin Sudan topraklarına taşıdığı cesetlere şahit olunduğu, bazı Sudanlıların cesetleri gönüllü olarak gömdüğü kaydedildi.
TPLF Addis Ababa’daki merkezi hükümetin 8 ay süren hakimiyetinin ardından topraklarını geri aldı. TPLF güçleri bölgedeki geniş alanları kontrolü altında tutmaya devam ediyor.
AP’nin haberine göre ismini açıklamak istemeyen Sudanlı bir yetkili, yerel yetkililerin Etiyopya’nın Tigray bölgesinde savaştan kaçan insanlara ait olduğu düşünülen 40’tan fazla ceset bulduğunu aktardı. Cesetlerin iki ülke arasında bulunan bir nehirde bulunduğunu belirten kaynak cesetlerin bazılarında kurşun izleri görüldüğünü, bazılarının ellerinin de birbirine bağlı olduğunu bildirildi.
Sudan sınırındaki Etiyopyalı mültecileri barındıran en büyük mülteci kamplarından biri olan Hamdayat’taki iki Etiyopyalı sağlık çalışanı da nehirde cesetler gördüklerini aktardılar.
Tigray yakınlarındaki Hamira kentinden Sudan’a kaçan Operatör Tedros Tefera dün AP’ye verdiği demeçte, biri kelepçeli bir adama, diğeri ise göğsünden yaralanmış bir kadına ait olmak üzere iki cesedin bulunduğunu söyledi. Tefera  arkadaşlarının en az on ceset gömdüğünü belirtti.
Cesetlerin nehrin aşağısında bulunduğu bilgisini veren Tefera mültecilerin Amhara bölgesindeki yetkililer ve müttefik savaşçılar tarafından Batı Tigray’ın kendi toprakları olduğunu iddia ederek kovulan Tigraylılardan oluştuğunu kaydetti. “Sanırım nehirde daha birçok ceset var” ifadesini kullandı.
Hamidiye bölgesinde çalışan bir doktor da cesetleri gördükten sonra bazılarının yüzlerinde Tigraylı olduklarını gösteren izler bulunduğunu aktardı.

 


Yeni serbest bırakılan 10 Gazzeli mahkûm İsrail hapishanelerindeki ihlallerden şikayetçi

Serbest bırakılan mahkumların bir kısmı (AP)
Serbest bırakılan mahkumların bir kısmı (AP)
TT

Yeni serbest bırakılan 10 Gazzeli mahkûm İsrail hapishanelerindeki ihlallerden şikayetçi

Serbest bırakılan mahkumların bir kısmı (AP)
Serbest bırakılan mahkumların bir kısmı (AP)

İsrail güçleri tarafından serbest bırakılan ve dün Gazze'ye dönen Gazzeli 10 Filistinli, gözaltındayken kötü muameleye maruz kaldıklarını söyledi.

İsrail, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail'in güneyine düzenlediği saldırıya karşılık olarak Gazze'ye yönelik askerî harekâtı başlattığından bu yana binlerce Filistinliyi gözaltına aldı.

Savaş boyunca belirli aralıklarla tutukluları serbest bırakan İsrail, Hamas ile ateşkesi ihlal ederek mart ayı ortasında savaşı yeniden başlatmasından bu yana ilk kez tutukluları serbest bıraktı.

sdfrt
Serbest bırakılan tutuklulardan biri (AP)

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığı habere göre hepsi gri eşofman altı ve tişört giyen 10 kişi otobüsle Gazze'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentindeki bir hastaneye götürüldü ve burada aileleri tarafından karşılandı.

Hepsi de İsrail'in ocak ayındaki ateşkesten önceki son saldırısı sırasında Gazze Şeridi'nin kuzeyinde gözaltına alınmışlardı. Zamanlarının en azından bir kısmını Gazze'deki tutuklulara yönelik kötü muameleleriyle ünlü bir askeri gözaltı kampı olan Sde Teman'da geçirdiklerini ifade ettiler.

Serbest bırakılanlardan biri olan Fayiz Eyub bir deri bir kemik kalmış görünüyordu ve başka bir kişinin yardımı ile ve güçlükle yürüyordu.

Kızı Merih Eyub gözyaşları içinde ona şunları söyledi: "Yemin ederim baba, her an senin serbest bırakılmanı bekliyorduk. Ne zaman bir mahkûm serbest bırakılsa, görmeye giderdik" dedi ve “İşkence, işkence” ifadesini kullandı.

6 Kasım'da tutuklandığını ve "156 gün boyunca acı içinde yaşadığımızı" söyledi. İşkence ve acılara maruz kaldık. Tutukluların her gün kötü muameleye maruz kaldığını ve çok az uyuduklarını ifade etti.

Kızı, bir hava saldırısında pelvis ve omurga kırıkları geçirdikten sonra Gazze'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi'nden taburcu edildikten hemen sonra tutuklandığını söyledi.

Görünüşüne bakarak şöyle dedi: “Babam da böyle miydi? Değildi.”

Bir başka adam, Hani Ebu Şerif, defalarca dövüldüklerini, iç çamaşırları dışında çırılçıplak soyulduklarını, taşların üzerinde yalınayak durmaya zorlandıklarını, bu yüzden ayaklarının kanadığını ve sadece bir ila iki ayda bir yıkanmalarına izin verildiğini söyledi.

Askeri gözaltı kamplarında ve sivil hapishanelerde Filistinli tutuklulara kötü muamele yapıldığına dair raporlar vardı; bunlar arasında tekrarlanan dayaklar, tıbbi bakım ve yiyecek eksikliği de vardı ve beş asker Sde Timan' kampında bir tutukluya tecavüz etmekle suçlanıyordu.

fgrt
Serbest bırakılan tutuklulardan biri (AP)

Mart ayında 17 yaşındaki bir Filistinli sivil bir hapishane olan Megiddo Cezaevi'nde ölmüş ve doktorlar ölümün ana nedeninin açlık olduğunu belirtmişti.

Filistin Yönetimi savaşın başlamasından bu yana İsrail hapishanelerinde en az 61 Filistinlinin öldüğünü açıkladı.

Binlerce Filistinli İsrail hapishanelerinde herhangi bir suçlama ya da yargılama olmaksızın tutuklu bulunuyor.

İsrail, Hamas'la bağlantısı olduğundan şüphelendiği kişileri gözaltına aldığını ve hareketle bağlantılı olmadıklarını tespit ettikten sonra serbest bıraktığını söylüyor.

İki aylık ateşkes sırasında İsrail, Gazze'de Hamas tarafından tutulan rehinelerin serbest bırakılması karşılığında yüzlerce Filistinliyi serbest bıraktı.