Nahda yönetimi Gannuşi’yi görevden alabilir

Nahda Hareketi liderleri, halktan özür dilemeye ve harekete karşı protestolardan Gannuşi ve ona yakın isimleri sorumlu tutmaya başladı (AFP)
Nahda Hareketi liderleri, halktan özür dilemeye ve harekete karşı protestolardan Gannuşi ve ona yakın isimleri sorumlu tutmaya başladı (AFP)
TT

Nahda yönetimi Gannuşi’yi görevden alabilir

Nahda Hareketi liderleri, halktan özür dilemeye ve harekete karşı protestolardan Gannuşi ve ona yakın isimleri sorumlu tutmaya başladı (AFP)
Nahda Hareketi liderleri, halktan özür dilemeye ve harekete karşı protestolardan Gannuşi ve ona yakın isimleri sorumlu tutmaya başladı (AFP)

Basil Tercüman (Gazeteci)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in anayasanın ‘ani tehlike’ olarak tanımlanan durumlarla mücadele için bu önlemleri almasına izin veren 80’inci maddesine dayanarak aldığı kararların üzerinden bir hafta geçti. Kararlar içinde hükümeti görevden alma ve Temsilciler Meclisi’nin faaliyetlerinin dondurulması ayrıca milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması yer alıyor.
Halkın bu kararlara destek kampanyası ve yüzbinlerce vatandaşın cumhurbaşkanlığı kararlarına desteğini ifade etmek için sokaklara çıkmasıyla birçok kişi şoka uğradı.
Cumhurbaşkanlığı kararlarının açıklanmasından birkaç saat sonra Nahda Hareketi lideri Raşid Gannuşi, 25 Temmuz kararlarını “demokrasiye darbe” şeklinde tanımlayarak, destekçilerini, Said’in kararlarını reddettiklerini ifade etmek için başkanlığını yaptığı Temsilciler Meclisi önünde toplanmaya çağırdı. Ancak kendisine katılmayı reddetmeleri onun için büyük bir sürpriz bir şok oldu. Gannuşi, onlarca destekçisi ile birlikte 12 saatten fazla bir süre Meclis’in kapısının önünde bekledi. Ardından taraftarlarına bu zor zamanda kendisine destek olmaları için çağrıda bulunduktan sonra mekandan ayrıldı.

Kötü günler
Öte yandan Tunus’un çeşitli şehir ve köylerindeki vatandaşların, Cumhurbaşkanı’nın kararlarını memnuniyetle karşılaması, uygulamalarının bir sonucu olarak halkın kendilerine karşı duyduğu nefret ve öfkenin boyutunu anlayan Nahda hareketinin birçok liderinin farkındalık kazanmasına neden oldu. Aralarından bazıları revizyonun gerekliliğinden bahsetmeye, hareketin yaptığı hatalardan dolayı özür dilemeye ve buna katkıda bulunanların yargılanması gerektiğini söylemeye başladı.

Liderler kendini aklıyor
Nahda Hareketi liderleri, halktan özür dilemeye ve harekete karşı protestolardan Gannuşi ve ona yakın isimleri sorumlu tutmaya başladı. Nahda Liderlerinden Semir Dilu, Tunus’ta yaşananların bir darbe değil de siyasi durumdaki açmaza karşı kitlesel bir protesto olduğunu ifade etti. Dilu, Nahda’ya, sokaklara çıkıp rejime başkaldırmak yerine ülkeyi, hareketin de büyük bir sorumluluğu bulanan bu zor durumdan çıkarmak için son dönemlerde ülkede alınan istisnai kararlar ve bunlara verilen olumlu tepkileri anlama çağrısında bulundu.

Toplu istifalar
Diğer Nahda liderlerinden de benzer tutumlar sergileyenler oldu. Nahda Hareketi Yürütme Kurulu Üyesi Halil el-Barumi, sokağın nabzını dinlemeyi reddettiği için hareketten istifa ettiğini açıkladı.
Nahda Hareketi Şura Konseyi’nin bir üyesi olan Ahmed es-Saka, istifa ettiğini duyurduğu bir açıklama yayınladı. Saka açıklamada, Gannuşi ve Nahda Blokundaki Yardımcısı Nureddin el-Buheyri’yi, ‘Hareket üyelerini manipüle etmek ve Yönetim Kurulu’nun feshedilmesini ve iki isimin de yer almadığı yeni bir kurul oluşturulmasını talep eden Şura Konseyi’nin çalışmalarını engellemekle’ suçladı. Saka ayrıca, “Demokrat değiller ve asla olamayacaklar” dedi.
Bunun yanı sıra Hareket’in birçok üyesi daha istifa ettiğini açıkladı. Çok sayıda gözlemci, bu istifaları örgütte bir iç çöküşe benzetti.

Gannuşi’ye vefa gösterenler
Buna karşılık Nahda’nın tanık olduğu hareketlilik ve Şura Konseyi’nin toplanması için sarf edilen çabalar devam ederken Hareket’in bazı liderleri hala Gannuşi’ye mutlak bağlılıklarını ilan ediyor. Ayrıca onun Hareket liderliğinden uzaklaştırılmasını engellemeye çalışıyorlar.
Nahda’daki Şura Konseyi Başkanı Abdulkerim el-Haruni, Nureddin el-Buheyri, Acmi el-Verimi ve Gannuşi’nin aile üyelerinden oluşan küçük bir grup, onu savunan bir cephe oluşturdu. Görevi bırakmasını talep edenleri de tarihi ve mücadelesini inkar etmekle suçluyorlar.
Buheyri, yaptığı açıklamada, “Seçilmiş Halk Temsilcileri Meclisi, askeri güçler tarafından kapatıldı. Yargı, Cumhurbaşkanlığının vesayeti altına alınmakla tehdit ediliyor. Cumhuriyetin değerleri çökme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Biz Nahda Hareketi’nin yanındayız ve onun müttefikleriyiz. Yaşananların anayasaya aykırı olduğu konusunda ısrar ediyoruz. Acilen anayasal meşruiyete geri dönme çağrısında bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.
Acmi el-Verimi ise “Meclis Başkanı'nın başlattığı ihbar ve seferberlikle, kilit ve zincirlerle kapatılan Halkın Temsilcileri Meclisi'nin kapısı önünde durması, rejimi devirmeye ve darbe ve anayasayı ihlal suçlamalarına karşı kendini savunmaya kararlı olan Cumhurbaşkanı Kays Said’i geri adım atmaya zorladı. 25 Temmuz'da Tunus yeni bir aşamaya girdi. Çünkü iktidar mücadelesi ilk kez oy sandığı veya diyalog ve uzlaşma yoluyla değil, güç kullanılarak sonlandı. Amaç, bir hükümet ve kurumsal yolu durdurmak ve anayasal yolun dışında bir yol başlatmaktı” şeklinde konuştu.

Koşullu tavizler
Öte yandan Nahda Hareketi’nin Yürütme Kurulu Ofisi’nin bir üyesi olan Muhammed el-Kumani, ‘demokratik yola geri dönüşü sağlamak için erken seçim çağrısı’ da dahil olmak üzere ‘gerekli tavizleri’ vermeye hazır olunduğunu duyurdu. Kumani ayrıca, Temsilciler Meclisi'nin çalışmalarına ilişkin dondurmanın kaldırılması ve hareketin katılmak istemediği bir hükümeti kurmak için ulusal bir ismin görevlendirilmesi ve yeni seçim yasası üzerinde tartışmaya yol açacak bir diyaloga hazırlanma çağrısında bulundu.
Bu açıklama hakkında yorum yapan siyaset araştırmacısı Nebil Belfikh’e göre Nahda’nın yaptığı hazırlıkların yaptıkları ertelemelere devam etme, sahada elde edemedikleri siyasi kazanımları elde etme isteğini gösteriyor. Nahda içerisindeki krizin, önümüzdeki dönemde liderinin sahneyi yönetememesi ve görevi bırakmasını talep eden muhalefetle mücadele etme konusundaki yetersizliğinin artmasıyla daha da büyüyeceğini söyledi.

Çözüm beklenirken
Gelgit ve Hareket içindeki anlaşmazlıkların tırmanması içinde Tunus’taki siyaset sahnesi, 80 üyenin talebi üzerine Nahda Şura Konseyi’nin toplanmasını bekliyor. Hareket’in iç tüzüğüne göre Şura Konseyi, ülkedeki gelişmeleri ve parti liderinin durumun kötüye gitmesindeki sorumluluğunu ele almak için toplanmalı.
Ancak Gannuşi, hastalık bahanesiyle toplantıyı erteledi. Geçtiğimiz 31 Temmuz’da toplantıya katılmaya Gannuşi, koronavirüs (Kovid-19) belirtileriyle 1 Ağustos günü akşam saatlerinde tedavi olmak üzere askeri hastaneye kaldırıldı.
Nahda Hareketi’ne yakınlığıyla bilinen siyasi araştırmacı Bahri el-Arfavi’ye göre Şura Konsey, Gannuşi’yi sahneden uzaklaştıracak bir çözüme ulaşamazsa, hareket bölünme tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Arfavi ayrıca bunun yapılmamasının, hareketin bölünmesine ve bunun üzerinde olumsuz sonuçlara yol açacağını açıkladı.

 


Irak'ın "Koordinasyon Çerçevesi" "bir lider değil, bir cumhurbaşkanı" istiyor

Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
TT

Irak'ın "Koordinasyon Çerçevesi" "bir lider değil, bir cumhurbaşkanı" istiyor

Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)

11 Kasım 2025'te yapılan Irak parlamento seçimlerinden bir hafta sonra, "Koordinasyon Çerçevesi"ndeki 12 Şii parti lideri, başbakan adayı gösterme yetkisine sahip "en büyük blok" olduklarını belirten bildiriyi imzaladı. Görevden ayrılan Başbakan Muhammed es-Sudani'nin, ikinci bir dönem için göreve devam etme niyeti konusunda yaşanan anlaşmazlığın ardından imza töreninde hazır bulunması dikkat çekiciydi.

Şarku'l Avsat'ın kaynaklardan edindiği bilgiye göre, "koordinasyon çerçevesindeki üç önemli Şii lider, güçlü yetkilere ve tam desteğe sahip bir icra direktörü gibi birini bulma konusunda anlaştı, ancak bu pozisyonda siyasi bir lider istemiyorlar."

Kaynaklar, "Koordinasyon Çerçevesi"ndeki kilit liderlerin, bir sonraki aşamada pozisyonu yönetecek siyasi denklemi değerlendirmek üzere pozisyon için aday listelerinin incelenmesini geçici olarak durdurduğunu bildirdi ve "Es-Sudani'nin kısa listeye girdiğini, ancak farklı bir durumda olduğunu" vurguladı.

Eski Başbakan Nuri el-Maliki, Sudani'nin göreve dönmesine şiddetle karşı çıkıyor, ancak koalisyon içindeki sınırlı sayıda parti, "mevki için yeni kriterler kabul edilirse" itiraz etmeyecek. Şii bir lider, "koalisyon içindeki liderlerin son zamanlarda masada oturan ve önemli kararlar hakkında lider olarak oy kullanma hakkına sahip olan kişilerin sayısının artmasından duydukları hoşnutsuzluğu ve kızgınlığı dile getirdiklerini" belirtti.


Suriye "Sezar yaptırımlarından" kurtulmaya hazırlanıyor

ABD Başkanı Donald Trump ve Ahmed eş-Şara Beyaz Saray'da, (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Ahmed eş-Şara Beyaz Saray'da, (AFP)
TT

Suriye "Sezar yaptırımlarından" kurtulmaya hazırlanıyor

ABD Başkanı Donald Trump ve Ahmed eş-Şara Beyaz Saray'da, (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Ahmed eş-Şara Beyaz Saray'da, (AFP)

Suriye, şahinlerden Cumhuriyetçi bir kongre üyesinin, devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed döneminde uygulanan "Sezar Yasası" yaptırımlarının ekonomisi üzerindeki etkilerini ortadan kaldırma yönünde yeni bir adım attı. Bu yasayı yürürlükten kaldırmayı reddeden şahin partili bir kongre üyesinin, bu kararı şartlı olarak geri çektiğini açıklamasının ardından, yaptırımların ülke ekonomisi üzerindeki etkilerini ortadan kaldırma yönünde yeni bir durum ortaya çıktı.

Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Temsilci Brian Mast'ın, Washington'da Suriye Geçici Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüşmesine rağmen "Sezar Yasası"nı yürürlükten kaldırmayı reddetme tutumundan vazgeçmemesinin yol açtığı bir beklenti ve hayal kırıklığı döneminin ardından, Mast pazartesi akşamı tutumunda köklü bir değişiklik duyurdu. Şam'a yönelik kapsamlı yaptırımların kaldırılmasına desteğini teyit etti, ancak Suriye Geçici Hükümeti'nin Mast'ın "bölgenin istikrarı için elzem" olarak gördüğü taahhütleri yerine getirmemesi halinde yaptırımların yeniden uygulanmasına olanak tanıyan "belirli koşullar" dahilinde.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Kongre perde arkasında, aralık ayı başında yaptırımların tamamen kaldırılmasına yönelik oylamanın hazırlıkları kapsamında, Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası'nı sonuçlandırmak için Temsilciler Meclisi ve Senato arasında yoğun görüşmeler yürütülüyor.


Lübnan Cumhurbaşkanı, İsrail ile gerginliği sona erdirme girişimini duyurdu

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
TT

Lübnan Cumhurbaşkanı, İsrail ile gerginliği sona erdirme girişimini duyurdu

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, İsrail ile yaşanan güvenlik gerginliğini çözmek için "kapsamlı bir girişim" sundu. Girişim, Lübnan ordusunun Litani Nehri'nin güneyindeki bölgeye tam olarak konuşlandırılması ve sınır bölgesinde istikrarın tam olarak sağlanması için müzakerelerin başlatılmasına dayanıyor.

Avn, Bağımsızlık Günü konuşmasında, Lübnan ordusunun İsrail tarafından işgal edilen noktaların kontrolünü "tüm ihlal ve saldırıların durdurulması ve İsrail ordusunun tüm noktalardan çekilmesinin hemen ardından" ele geçireceği beş maddelik bir girişim duyurdu. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ayrıca beş üyeli bir komiteye, "Litani Nehri'nin güneyindeki bölgenin Lübnan silahlı kuvvetlerinin tek kontrolü altında olmasını ve kendi kuvvetleri aracılığıyla yetkilerini genişletmelerini" sağlama görevini verdi.

Dördüncü maddesinde, Lübnan devletinin "BM, ABD veya (İsrail ile) ortak uluslararası himaye altında, sınır ötesi saldırıların kalıcı olarak durdurulması formülünü içeren herhangi bir anlaşmayı müzakere etmeye hazır olduğunu" belirtirken, "Lübnan'ın kardeş ve dost ülkeleri, Lübnan ordusunu destekleyecek ve yeniden yapılanmaya yardımcı olacak uluslararası bir mekanizma için net ve kesin tarihler belirleyerek bu süreci denetleyeceğini" belirtti. "Bu girişime hazırız ve kararlıyız" diye vurguladı.