Dijital Çağda Fetva Kurumları Konferansı’da liyakat tartışıldı

Kahire'de düzenlenen Dijital Çağda Fetva Kurumları Konferansı’nda, yetkin olmayıp da fetva veren kişilere "ceza" verilmesi çağrısında bulunuldu

85 ülkenin katılımıyla düzenlenen Dijital Çağda Fetva Kurumları Konferansı (Mısır Fetva Kurumu)
85 ülkenin katılımıyla düzenlenen Dijital Çağda Fetva Kurumları Konferansı (Mısır Fetva Kurumu)
TT

Dijital Çağda Fetva Kurumları Konferansı’da liyakat tartışıldı

85 ülkenin katılımıyla düzenlenen Dijital Çağda Fetva Kurumları Konferansı (Mısır Fetva Kurumu)
85 ülkenin katılımıyla düzenlenen Dijital Çağda Fetva Kurumları Konferansı (Mısır Fetva Kurumu)

Mısır'da düzenlenen Dijital Çağda Fetva Kurumları Konferansı’nda, yalnızca alimlerin ve nitelikli bilim adamlarının fetva vermesini ve yetkili makamların onayı olmadan fetva verenlere ceza verilmesini zorunlu kılan yasaların çıkarılması gerektiği vurgulandı. Konferansta “dijital ortamın değerlendirilmesi, terörist ideolojinin baskılanması ve fetva kaosu ile yüzleşmenin gerekliliği” çağrısı yapıldı. Katılımcılar, "toplu fetva için bireysel fetvalar çıkmazından kurtulma" çağrısında bulundular. Kahire'deki bir otelde, dün Cumhurbaşkanı Mısır Abdülfettah Es-Sisi'nin himayesinde Mısır Fetva Kurumu’nun Altıncı Uluslararası Konferansı'nın faaliyetleri başlatıldı. Dünya Fetva Kurumları Genel Sekreterliği tarafından "Dijital Çağda Fetva Kurumları. Kalkınma Zorlukları ve İşbirliği Mekanizmaları" başlığı altında başlatılan ve iki gün sürecek olan konferans 85 ülkeden akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştiriliyor. Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli, “Dijital teknoloji, toplumların ve ülkelerin bilgiye dayalı sürdürülebilir kalkınmalarını inşa etme yolculuklarında adımlarını hızlandırmaları için temel bir dayanak haline geldi. Bu bağlamda Mısır, Cumhurbaşkanı Sisi liderliğinde, devletin bir plan dahilinde sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak amacıyla tüm çalışma sistemleriyle ilerlemek için tüm imkanlarını hazırladığı yeni bir döneme girmiştir. Bu sistemlerin en önemlilerinden biri, bilgi teknolojisini hayatın her alanında temel bir bileşen haline getirmeye dayalı bir strateji olarak dijital Mısır'ı inşa etmekti ve tüm devlet kurumlarının bilinçli bir planlama ve net bir vizyon altında misyonlarını yerine getirme fırsatı vardı.”
Mısır İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanı Amr Talaat yaptığı konuşmada, şunları kaydetti: “Mısır Fetva Kurumu’nun başlığı, dijital dönüşümün kalkınmanın temeli olduğu ve ulusal ve küresel vizyonların gerçekleştirildiği bu aşamayı ifade ediyor.” Mısır Başmüftüsü Şevki Allam konferansın açılış oturumunda yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Koronavirüs salgını, yenilikçi bir şekilde, fetvalar alanında yeni ufuklar ve gelişmiş yollar açmamız için bize ilham verdi. Dikkatimizi, fetva kurumlarının gelişimine ve dijitalleşmesine çekti. Hepimiz, içinde yaşadığımız çağın son derece değişken bir doğaya, karmaşıklığa ve gelişmeye tanık olduğu, özellikle de bunun olayların gidişatını büyük ölçüde etkileyen fikirler alanında olduğu konusunda hemfikiriz.”
Mısır Fetva Kurumu, birçok dijital platforma ek olarak, aşırılık yanlısı grupların ideolojik temellerinin yanlışlığını ortaya çıkaran birçok ansiklopedik eser yayınladı. Konferansta katılımcılar, “toplu fetva kriterleri, toplu fetvaları harekete geçirmede dijital teknoloji ve dijital dönüşüm yolunda fetva kurumlarının karşılaştığı zorluklar” konuları tartışıldı.
Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Abdurrahman ez-Zeyd yaptığı konuşmada, “Makasıd (Dinin amaçlarını önceleme) anlayışı Şeriat'a canlılık kazandırdı. Makasıd anlayışı Avrupa ülkelerindeki birçok uluslararası anayasaya ilham kaynağı olmuştur.”
Zeyd, halkla ilişkilerde toplantı ihtiyacının arttığı bir zamanda bugün, bilim adamları arasındaki iletişimi kolaylaştıran dijital teknolojideki ardışık gelişmelere tanık olunduğunu söyledi. Mekke Belgesi’nin 29.maddesine (alimlerden başka kimse ümmet adına konuşmaz) atıfta bulunan Zeyd, “Fıkıh meclisleri, bireysel fetvalardaki çıkmazdan kurtulup toplu fetvanın genişliğine açılmak için istişare ilkesini uygulayarak, teknolojileri kullanarak ve iletişim çemberini genişleterek bütünleşmeli.” dedi.
Mısır Vakıflar Bakanı Dr. Muhammed Muhtar Cuma, “Radikal gruplar arasında bilimde lider olan kişi, bilimin gereklerini karşılamadı, alimlerden ders almadı, her şeyi tekelleştirmeye çalıştı ve kendi sembolleri dışında tüm dini sembolleri çarpıttı.” dedi.
Ezher’den Dr. Muhammed ez-Zavini, “Bilimsel, politik ve ekonomik koşullar ortak bilimsel yargılar gerektiren birçok gelişmeden doğdu. Uzman olmayanlarla yüzleşmek için çalışmak acil bir mesele haline geldi.” dedi.
Sudan Vakıflar ve Din İşleri ve Bakanı Dr. Nasreddin Mufreh, “Ümmetimizle ilgili toplu fetvalarda dijitalleşmeden yararlanmalı ve makasıd fıkhı üzerinde fayda elde edilecek şekilde anlaşmaya varılmalı. Ayrıca bu zamanda toplu fetvaya da ihtiyaç var. Dijital teknoloji aşırılık, ateizm ve vatandaşlık gibi acil sorunlarla yüzleşmek için giderek daha önemli hale geliyor.”
Ürdün Müftüsü Dr. Abdulkerim el-Hasavine ise şunları söyledi: “Bugün dünya, birçok yaşam biçimi ve araçları farklı olsa bile, tek bir toplum haline geldi. Halkların ve ülkelerin gelenekleri eskisinden daha fazla birbirine bağlı hale geldi. İnsan, küresel düzeyde insan çevresinin ayrılmaz bir parçası haline geldiğinden, sosyal, davranışsal ve hatta ekonomik ve iklimsel değişimlerden etkilenir ve bu değişimlere etki eder.”



Kassam Tugayları, Cibaliye'de istişhad eylemi gerçekleştirdiğini duyurdu

Gazze Şeridi yakınlarında bir İsrail tankı (AFP)
Gazze Şeridi yakınlarında bir İsrail tankı (AFP)
TT

Kassam Tugayları, Cibaliye'de istişhad eylemi gerçekleştirdiğini duyurdu

Gazze Şeridi yakınlarında bir İsrail tankı (AFP)
Gazze Şeridi yakınlarında bir İsrail tankı (AFP)

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları dün bir üyesinin Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda iştişhad (şehit olma) eylemi gerçekleştirdiğini duyurdu.

Kassam Tugayları tarafından yapılan açıklamada, “Karmaşık bir operasyonda, bir Kassam mücahidi öğleden sonra Cibaliye Mülteci Kampı’nda sıfır mesafeden bir İsrailli keskin nişancıyı ve yardımcısını ortadan kaldırmayı başardı” denildi.

Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığı açıklama şöyle devam etti: “Olaydan bir saat sonra aynı mücahit işgal askeri kılığına girerek altı askerden oluşan bir İsrail birliğine ulaşmayı başardı. Birliğin içinde patlayıcı bir kemerle intihar eylemi gerçekleştiren mücahit, bazı işgal askerlerinin ölümünü ve bazılarının da yaralanmasını sağladı.”

Gazze Şeridi'nde Hamas'a bağlı hükümet medya ofisi tarafından yayınlanan verilere göre, İsrail ordusu geçtiğimiz ekim ayından bu yana Gazze Şeridi'nin kuzeyinde 4 binden fazla Filistinlinin ölümüne neden olan geniş çaplı askeri operasyonunu sürdürüyor.

Diğer yandan kamptaki el-Avde Hastanesi kaynaklarına göre İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda bir apartman dairesini bombalayarak 10 Filistinliyi öldürdü.

DPA'ya konuşan yerel kaynaklar, İsrail ordusunun Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki Yafa apartmanında bulunan bir daireyi hedef aldığını söyledi.

Sağlık görevlileri İsrail'in dün Gazze Şeridi'nde düzenlediği hava saldırılarında 10'u Cibaliye'de olmak üzere en az 25 Filistinlinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun son 24 saat içinde Gazze Şeridi'nin farklı bölgelerine düzenlediği saldırılarda 77 Filistinlinin hayatını kaybettiği ve 174 kişinin de yaralandığı bildirildi.

Sağlık Bakanlığı'na göre savaşın başladığı 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 45 bin 206'ya, yaralıların sayısı ise 107 bin 512'ye yükseldi.

Çatışmaların başlamasının üzerinden bir yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen İsrail ve Hamas arasında ateşkes sağlanmasına yönelik arabuluculuk çabaları henüz başarıya ulaşmadı.

Görüşmelere yakın kaynaklar perşembe günü Reuters'a yaptıkları açıklamada, müzakerelere arabuluculuk eden Katar ve Mısır'ın çatışmanın iki tarafı arasındaki bazı farklılıkları gidermeyi başardığını, ancak bir dizi noktanın çözümsüz kaldığını söyledi.

İsrail, Hamas'ın Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine düzenlediği ve İsrail verilerine göre bin 200 kişinin ölümüne, 250'den fazla esirin Gazze Şeridi'ne götürülmesine neden olan saldırının ardından Gazze Şeridi'ne yönelik askerî harekâta başladı.

İsrail yaklaşık 100 esirin halen Hamas’ın elinde olduğunu söylüyor, ancak bunların arasında yaşayanların sayısı belirsiz.