CHP'li 11 büyükşehir belediye başkanından ortak açıklama: THK'nın uçaklarının giderlerini karşılamaya hazırız

ekran görüntüsü (Youtube)
ekran görüntüsü (Youtube)
TT

CHP'li 11 büyükşehir belediye başkanından ortak açıklama: THK'nın uçaklarının giderlerini karşılamaya hazırız

ekran görüntüsü (Youtube)
ekran görüntüsü (Youtube)

CHP'li 11 büyükşehir belediye başkanı, yaptıkları toplantıda Türkiye'nin farkı yerlerinde devam eden yangınlar nedeniyle kamuoyunun gündeminde yer alan Türk Hava Kurumu'nun kullanılamayan yagın söndürme uçaklarının bakım ve işletme masraflarını karşılama kararı aldı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı  Muhittin Böcek, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak ve Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfi Savaş'ın imzasaıyla yapılan ortak açıklamada Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin "orman teşkilatı yerleşim yerlerini korumaktan, -birinci derecede aslında sorumluluk belediyelerdedir" ifadelerine de tepki gösterilerek, "Yetki ve sorumluluk makamında oturanların böylesine hassas dönemlerde tüm kelimelerini, tüm cümlelerini ölçüp biçerek hassasiyetle dile getirmesini beklemek en tabi hakkımızdır" ifadeleri kullanıldı.
Öte yandan açıklamada orman arazilerini turizm yatırımcılarına açık hale getirebilecek "Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'a da değinilerek, sözkonusu yasanın orman alanlarının yüzölçümünü azaltıp azaltmayacağına dair resmi bir açıklama talep edildi.

"Yanan alanlara yapılacak tüm imara yönelik atılacak adımların hukuk yoluyla engellemesi için mücadelemizi sürdüreceğiz"
Başkaların ortak açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:

11 Büyükşehir Belediye Başkanı olarak 12'nci kez gerçekleştirdiğimiz toplantıda gündemimiz elbette ki ülkemizde devam eden ve büyük üzüntü duyduğumuz yangınlar oldu. Online olarak gerçekleştirdiğimiz toplantıdan çıkan aşağıdaki kararları kamuoyuyla paylaşırız. 
1. Neredeyse Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt olan kadim kurumumuz Türk Hava Kurumu'na yönelik küçültücü tüm girişimlerden büyük üzüntü duyduğumuzu ve kuruma yönelik bazı ifadeleri ayıpladığımızı belirtiriz. ülkemize büyük hizmetleri olmuş olan bu kurumumuzdaki yangın söndürme uçaklarının tüm bakım ve işletme giderlerini 11 Büyükşehir Belediye Başkanı olarak karşılamaya hazır olduğumuzun altını çizeriz. Yetkili kurumlar tarafından izin verilmesi halinde 11 Büyükşehir Belediyesi tarafından tekrar aktif hale getirilecek olan yangın söndürme uçaklarını gerektiği her an koordinasyon halinde Tarım ve Orman Bakanlığı'nın kullanımına sunacağımızı da beyan ederiz. THK ile iş birliği yapılarak elindeki envanterin belediyelerimiz tarafından kullanımı da sürekli hale getirilecektir. 
2. Yangınların ormanlık alanlardan, yerleşim birimlerine doğru ulaştığı bilgisi gün gibi ortadayken, yetki ve sorumluluk makamında bulunan Tarım ve Orman Bakanı Sayın Bekir Pakdemirli'nin sözde 'siyasetten ari' diyerek belediyelere yönelik yaptığı suçlayıcı açıklamaları yüce Türk milletinin vicdanına havale ediyoruz. Ormanlık alanlarda kontrol altına alınamadığı için yerleşim birimlerine ulaşan yangınlarla mücadelede, belediyelerin suçlanması akla ve izana, üstelik görev tanımına da aykırıdır. Sayın Bakan'a hatırlatmak isteriz ki, resmi gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde Tarım ve Orman Bakanlığı'nın görevi açıkça belirtilmiştir. Buna göre 'Ormanların geliştirilmesi, usulsüz ve kanunsuz müdahalelere, tabii afetlere, yangınlara, muhtelif zararlılara karşı korunması ve gerekli kontrolleri sağlamak" görevi bakanlığa ve Orman Genel Müdürlüğü'ne verilmiştir. Hal böyleyken bu hassas günlerde gündem değiştirmek ve sorumluluklarını başkalarına yüklemek adına yapılan bu tip suçlayıcı ifadeler, yangınla cansiparane mücadele eden itfaiyecilerimizi, sağlık personelimizi ve bizleri derinden yaralamıştır. Yetki ve sorumluluk makamında oturanların böylesine hassas dönemlerde tüm kelimelerini, tüm cümlelerini ölçüp biçerek hassasiyetle dile getirmesini beklemek en tabi hakkımızdır. 
3. Ne yazık ki, ülkenin pek çok yerinde görülen ve hepimizi üzüntüye boğan yangınlarla mücadelede dahi siyasetin sahaya indiğini ve bütüncül mücadeleye gölge düşürdüğünü üzülerek gözlemlemekteyiz. iktidar partisinin il ve ilçe başkanları dahi süreçlere dahil edilirken, başta Büyükşehir belediyeleri olmak üzere yangın mahallindeki ilçe belediyelerimiz kriz yönetim süreçlerinden dışlanmak istenmektedir. Öte yandan, belediyelerimize duyulan güven nedeniyle yapılan yardımlara kimi yerlerde el konulması da kabul edilebilir bir durum değildir. 'Sen yaptın, ben yaptım' kavgasına girmeden, toplumumuzun her bir ferdini derinden özen yangınlarla mücadelede siyasi saiklerle yapılan ayrımcılıkların bir an evvel ortadan kaldırılması gerekmektedir. 
4. Kamuoyuna duyurmak isteriz ki, 11 Büyükşehir Belediye Başkanı olarak kuracağımız ortak bir komite ile yanan alanların tespitini yapacak ve gün be gün bu alanların yeniden orman vasfını kazanması için takipçisi olacağız. Yanan alanlara yönelik daha önce örnekleri olduğu gibi, yapılacak tüm imar girişimlerinden kamuoyunu haberdar edecek ve bu yönde atılacak adımların hukuk yoluyla engellemesi için mücadelemizi sürdüreceğiz. 
5. 11 Büyükşehir Belediyesi olarak alanında uzman kişilerden bir Bilim Kurulu oluşturacağız. Bilim kurulu, ağaçlandırma tekniklerinden, iklim krizini dikkate alan ağaçlandırma tekniklerinden, yenilikçi bir ormancılık politikasına kadar pek çok alanda çalışacak. Sadece yangınlar değil sel, hortum vb. iklim krizinin tüm etkileri konusunda bilimsel görüş hazırlayacak. Kurulun görüş ve önerilerini rapor haline getirip ilgili kurumlarımız ve kamuoyu ile paylaşacağız. 
6. 11 Büyükşehir Belediye Başkanı olarak milletimiz adına takipçisi olacağımız bir beklentimiz daha var. Büyük miktarda orman alanlarımızı kaybettiğimiz yangınlarla mücadelede, sorumluluk sahibi kişi ve kurumların herhangi bir ihmalinin olup olmadığının sağlıklı bir şekilde tespiti gerekmektedir. Bu vesile ile ülkemizde derin bir acıya neden olan bu yangınlarla ilgili bir soruşturma açılmasını ve sonucunun kamuoyuna şeffaf bir şekilde açıklanmasını talep ediyoruz. 
7. Orman yangınları hızla devam etmekteyken, 28 Temmuz 2021'de Resmi Gazete'de yayınlanan ve orman alanlarının kullanımı üzerinde Kültür ve Turizm Bakanlığı'na birçok yeni yetki tanıyan Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un orman alanlarımızın yüzölçümünü azaltıp azaltmayacağına dair resmi bir açıklama talep ediyoruz. 
8. Başta orman teşkilatına, yangınla mücadele eden hava ve kara unsurlarına, ayrım yapmaksızın Türkiye'nin her yerinden yangınla mücadeleye gelen itfaiye, sağlık ve veteriner ekiplerine şükranlarımızı sunarız. Yöre halkımıza ve tatil yaparken yangına yakalanan yurttaşlarımıza hem verdikleri mücadele hem de ekiplere sundukları katkılar için 11 Büyükşehir Belediye Başkanı olarak minnettarız. 
 
Kamuoyuna saygı ile duyurulur. 

Independent Türkçe

 


Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
TT

Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecine desteğini yineledi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da yaptığı konuşmada, ‘çözüm sürecini’ başarıya ulaştırma kararlılığını vurguladı. (Cumhurbaşkanlığı)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kürt tarafının ‘barış ve demokratik toplum süreci’ olarak adlandırdığı ve terör örgütü PKK’nın tasfiyesi ile silahsızlanmasını öngören ‘terörden arındırılmış Türkiye’ hedefini başarıya ulaştırma kararlılığını dile getirdi.

Bu açıklama, PKK yönetiminin, cezaevinde bulunan örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması ve hükümetin Kürtlerin haklarını genişletecek ciddi yasal adımlar atması yönündeki talepleri karşılanmadığı takdirde sürece dair yeni bir adım atmayacaklarını söylemesinin ardından geldi.

Erdoğan, “Türkiye, terörün ortadan kalktığı; kardeşliğin ve istikrarın her karış toprağa hâkim olduğu bir döneme doğru ilerliyor” dedi.

Farklı tutumlar

Erdoğan, İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen 4. İlim Yayma Ödülleri töreninde yaptığı konuşmada, “Terörden arındırılmış Türkiye hedefine yaklaştıkça, sabotaj girişimleri, medya kampanyaları ve siyasi-sosyal mühendislik faaliyetleri artıyor” ifadelerini kullandı.

cdf
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Kasım gecesi İstanbul'da düzenlenen İlim Yayma Ödülleri töreninde konuştu. (Cumhurbaşkanlığı)

Erdoğan, “Terörsüz Türkiye sürecinin başarısı için iktidarımızın da, ittifakımızın da, devletimizin de kararlılığının tam olduğunun bilinmesini isterim” dedi.

Aynı dönemde PKK yönetimi, Abdullah Öcalan serbest bırakılmadığı ve Ankara somut, kapsamlı yasal adımlar atmadığı sürece ‘çözüm süreci’ kapsamında yeni bir adım atmayacağını belirterek tehditlerini artırdı. PKK, geçtiğimiz mayıs ayında, Öcalan’ın 27 Şubat’ta İmralı Cezaevi’nden yaptığı ‘barış ve demokratik toplum’ çağrısına yanıt olarak kendini feshettiğini duyurmuştu.

xcdf
Terör örgütü PKK’nın 11 Temmuz'da Irak'ın kuzeyindeki Kandil Dağı'nda düzenlenen silah yakma töreninden (Reuters)

PKK’lı 30 militanın 11 Temmuz’da Kandil Dağı’nda düzenlenen sembolik bir törenle silah bırakmasının ardından, örgüt 26 Ekim’de tüm mensuplarını Türkiye’den Kuzey Irak’a çektiğini açıkladı. Ardından örgütün Zap bölgesindeki güçleri de olası çatışmaları önlemek amacıyla geri çekildiğini duyurdu. Bu adımların tamamı, örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın talimatları doğrultusunda PKK tarafından tek taraflı olarak atılmıştı. Ancak PKK yöneticilerinden Amed Malazgirt cumartesi günü AFP’ye yaptığı açıklamada, Öcalan’ın öncülüğünde atılan bu adımlara rağmen örgütün ‘çözüm süreci’ kapsamında artık yeni bir adım atmayacağını söyledi. Malazgirt, Ankara’nın iki temel şartı karşılamaması halinde sürecin ilerlemeyeceğini vurguladı: ‘Öcalan’a özgürlük’ ve ‘Türkiye’de Kürt halkının anayasal olarak tanınması’.

Bu açıklamalar, KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat’ın, Türkiye’nin Kürt meselesi demokratik temelde çözülmediği ve Öcalan ‘baş müzakereci’ olarak muhatap alınmadığı takdirde ‘ciddi risklerle’ ve bir ‘beka sorunu’ ile karşı karşıya kalacağı yönündeki uyarılarının üzerinden sadece birkaç gün sonra geldi.

Kürt televizyonlarından birine konuşan Bese Hozat, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) geçtiğimiz ağustos ayında kurduğu Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyelerinin 24 Kasım’da İmralı’da Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmeyi ‘olumlu ve iyi bir adım’ olarak nitelendirdi, ancak ‘güçlü bir adım olarak değerlendirilemeyeceğini’ söyledi.

PKK yöneticisi Hozat, aynı röportajda, “Türkiye, Kürt meselesini demokratik bir zeminde çözmezse; Kürtlerin varlığını ve kimliğini tanımazsa, köklü yasal reformlar ve değişiklikler yapmazsa, ülkenin geleceği gerçekten karanlık olur” ifadelerini kullandı.

xcvfg
Terör örgütü PKK’nın silahsızlandırılması için yasal bir çerçeve oluşturmakla görevli Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 4 Aralık'ta toplanacak. (Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin resmi X hesabı)

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda yer alan siyasi partiler, sürecin işleyişine ilişkin raporlarını hazırlayarak 4 Aralık’ta yapılması planlanan toplantıda sunmak üzere çalışıyor. Öcalan’ı ziyaret eden heyetin (AK Parti, MHP ve DEM Parti’den üç milletvekili) görüşmeye dair bir bilgilendirme yapması bekleniyor.

Barzani’den destek

Diğer yandan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecine destek verdiğini açıkladı. Barzani, “Bizden ne istenirse yapmaya hazırız” dedi.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaptığı konuşmada Barzani, Türkiye’deki çözüm sürecini ‘bölge için köklü bir değişim’ olarak nitelendirdi.

dfgr
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, 29 Kasım'da Şırnak'ta düzenlenen bir etkinlikte konuştu. (Türk medyası)

Barzani, 2013’te başlayan ve 2015’te sona eren barış sürecine daha önce de destek vermiş bir lider olarak, bu kez sürecin halkın, parlamentonun ve siyasi partilerin devlete verdiği destek sayesinde ‘daha organize bir şekilde’ yürütüldüğünü söyledi.

Kürt lider, Türkiye’de barış kapısının açılmasına katkıları nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, TBMM’ye ve Türk halkına teşekkür ederken, süreç kapsamında attığı olumlu adımlar nedeniyle Öcalan’a da teşekkür etti. Barzani, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) sürece ‘tüm gücüyle destek vereceğini’ vurguladı.


İstanbul'da tatil yaparken hayatını kaybeden ailenin odasında zehirli gaz bulundu

Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
TT

İstanbul'da tatil yaparken hayatını kaybeden ailenin odasında zehirli gaz bulundu

Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)
Ölen üç Alman turistin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin yakınına İstanbul polisi tarafından güvenlik kordonu oluşturuldu (DPA)

Anadolu Ajansı'nda dün yer alan habere göre, İstanbul'da hayatını kaybeden Hamburg’dan tatil için gelen Türk ailenin otel odasında zehirli gaz fosfin bulundu.

Adli tıp raporuna atıfta bulunan ajans, maddenin odadan alınan sürüntü örneklerinde ve otel havlularında da tespit edildiğini belirtti. Ancak ölüm nedeni henüz bilinmiyor.

Alüminyum fosfit, zararlılarla mücadelede yaygın olarak kullanılır. Suyla veya yeterli miktarda atmosferik nemle temas ettiğinde, zehirli bir gaz olan fosfin üretir. Bu gaz, memelilerde hücrelere zarar verir ve yüksek konsantrasyonlarda kanda oksijen taşınmasını engeller.

İnsanlarda fosfin, kuru öksürük, kusma ve karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında bozulma gibi semptomlara neden olabilir ve solunduğunda ölümcül olabilir.

Hamburg’dab gelen Türk ailenin dört üyesi, kasım ayının ortasında İstanbul'da tatildeyken hayatını kaybetti.

Adli tıp ön raporuna göre ailenin odasının altındaki odada bulunan pestisitler ölümlerine neden olmuş olabilir, ancak bu henüz doğrulanmadı.

AA’nın haberine göre, ailenin yemek yediği yerlerde yapılan tetkiklerde herhangi bir anormalliğe rastlanmaması üzerine ölüm nedeninin gıda zehirlenmesi olduğu yönündeki ilk şüpheler de reddedildi.


Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor

Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor
TT

Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor

Türkiye, İsrail'in muhalefetine rağmen Gazze'ye destek vermek istiyor

Konuya yakın Türk yetkililere göre, İsrail'in muhalefetine rağmen Türkiye, Gazze Şeridi'ndeki çoğunluğu Müslüman, ABD destekli bir güce binlerce asker göndermeye hazırlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Bloomberg'ten aktardığı habere göre isimlerinin açıklanmasını istemeyen kaynaklar, ABD, Ankara'nın geçen ay Mısır ve Katar ile birlikte Gazze'de ateşkes sağlanması için arabuluculuk yapmasının ardından, ABD tarafından önerilen çok aşamalı bir planın parçası olan uluslararası istikrar gücüne Türkiye'nin katılımını genel olarak desteklediğini belirtti.

Konuşlanmada muharebe ve istihkam birliklerinin yer alması beklenirken, Türkiye, İsrail'in Gazze Şeridi'ne girmesinin ardından Washington'un İsrail'in askeri güç kullanımını sınırlamasını istiyor.

dcfr
Gazze Şeridi'ndeki Cibaliye'de yıkımın ortasında bir sebze tezgahı (AP)

Türkiye'nin, Trump'ın ateşkesin kalıcı bir barışa dönüşmesini sağlama planının önemli bir bileşeni olan uluslararası istikrar gücüne İsrail'in onayı olmadan nasıl katılabileceği henüz belirsizliğini koruyor.

Türk hükümeti, ABD'nin baskı yapması halinde İsrail'in sonunda geri adım atabileceğine inanıyor, ancak şu ana kadar İsrail hükümetinin geri adım atacağına dair bir işaret yok.