Washington: ABD kuvvetlerine veya çıkarlarına zarar verecek saldırılara yanıt vermeye hazırız

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman (AP)
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman (AP)
TT

Washington: ABD kuvvetlerine veya çıkarlarına zarar verecek saldırılara yanıt vermeye hazırız

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman (AP)
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman (AP)

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman yaptığı açıklamada ABD Başkanı Joe Biden’ın Irak dahil herhangi bir ülkenin veya grubun ABD güçlerine veya çıkarlarına zarar verecek bir saldırısına yanıt vermek için gerekli adımları atmakta tereddüt etmeyeceğini belirtti.
Sherman, ABD Senatosu Dış ilişkiler Komitesi’nde Irak’taki savaş yetkisi yasasının kaldırılması konusunda ABD yönetiminin ülkeye yönelik herhangi bir tehdide karşı cevap vermek için gerekli yetkilere sahip olduğunu ve savaş yetkisi yasasına ihtiyacı olmadıklarını açıkladı.
Sherman, “27 Haziran’da Başkan, Suriye ve Irak’taki bölgeleri hedef alan İran destekli ve ABD’nin Irak’taki çıkarlarına ve kuvvetlerine zarar verecek saldırıları yönetmek için anayasanın ikinci maddesindeki yetkilerine güveniyor” dedi.
Sherman, savaş yetkisi yasasının kaldırılmasının ABD yönetiminin ülke çıkarlarını korumasını etkilemeyeceğini vurgulayarak “Şu anki değerlendirmemiz ülkemizin çıkarlarını korumak için 2002 yetkisine ihtiyacımız olmadığını gösteriyor. Daha fazla yetki istersek Kongre’den istemekten çekinmeyiz” açıklamasında bulundu.
Bakan yardımcısı Sherman, 2002 yılında Kongre’de onaylanan yetki metninde Irak’ın ABD’nin önemli bir ortağı olduğunu ve ABD’nin güvenliğine yönelik tehdit oluşturmadığını belirtti.
Demokrat Komite Başkanı Bob Menendez, ABD kuvvetlerinin Irak hükümetinin daveti üzerine Irak’ta bulunduğunu ve görevlerinin bir savaş yetkisi yasasından kaynaklanmadığını açıkladı. Menendez, ABD güçlerinin Irak hükümetinin talebi üzerine Irak’ta olduğunu belirterek savaş yetkisi yasasının kaldırılmasının ABD’nin İran’ın bölgedeki etkisine karşı konulmasına yardımcı olacağını vurguladı.
Cumhuriyetçi Senatör Jim Risch ise yasanın kaldırılması ile İran’ın bölgedeki etkisinin artacağı konusunda uyarıda bulunarak İran’ın ABD güçlerine zarar vermesinden endişe duyduğunu açıkladı.
ABD Temsilciler Meclisi, Haziran ayında Irak’taki savaş yasası yetkisinin kaldırılmasına yönelik yasa tasarısını onayladı. Yasa tasarısı 268 evet oyu alırken 161 hayır oyu aldı. Tasarı resmen yürürlükten kaldırılmadan önce onay alması için senatoya gönderildi.
Savaş yetkisi yasası, Saddam Hüseyin yönetimine karşı askeri güç kullanılmasını sağlamak için 2002 yılında ABD Kongresi tarafından kabul edildi.



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP