BM, Suudi Arabistan'ın ‘terörizmi kuşatma’ rolüne övgüde bulundu

Dün, Etidal Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Dün, Etidal Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
TT

BM, Suudi Arabistan'ın ‘terörizmi kuşatma’ rolüne övgüde bulundu

Dün, Etidal Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Dün, Etidal Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)

Birleşmiş Milletler Terörle Mücadele Merkezi Direktörü Dr. Cihangir Khan, Arap bölgesinin aşırılıkçılık ve terörizmin birçok yükünü taşıdığını ve uluslararası toplumun ve Birleşmiş Milletler'in, aşırılıkçı gruplar tarafından uygulanan aşırılık yanlısı fikirlerin büyümesi için verimli bir ortam yaratan mevcut çatışmaların çözüme kavuşturulmasına yardım etmesi gerektiğini söyledi.
Dr. Cihangir Khan, dün (Çarşamba) Küresel Aşırılıkçı İdeolojiyle Mücadele Merkezi (Etidal) Genel Sekreteri Dr. Mansur El-Şemmari ile Riyad'da düzenlediği basın toplantısında, terörizmi hem ülkeleri hem de toplumları etkileyen küresel bir salgın olarak nitelendirdi ve belirli bir din veya kültürle ilgisi olmadığına dikkat çekti.
BM Direktörü, Suudi Arabistan'ın terörizmin kuşatılması için önemli bir model sunduğuna işaret etti.
Dr. Khan, “Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri ile bir görüşme gerçekleştirdik. Bu görüşmede istikrarsızlığa ve artan şiddet ve terör vakalarına tanık olan bir bölgede iş birliğini geliştirmek için yapılması gereken çalışmaları tartıştık” dedi.
Hem Suriye'de hem de Irak'ta barışın sağlanması için yapılan çalışmalara Suudi Arabistan'ın verdiği sürekli desteği vurgulayan Han, Birleşmiş Milletler'in, adaleti tesis etme ve yıllardır aşırılıkçılıktan son derece etkilenen bu iki ülkenin acılarına son verecek bir çözüm bulma hususundaki arzusunu dile getirdi.
Riyad ziyareti sırasında Dışişleri Bakanlığı, Devlet Güvenlik Başkanlığı, İslam İttifakı, Etidal Merkezi ve Ulusal Diyalog ile küresel bir bela olan terörle yüzleşmek için iş birliği ve ortak çaba fırsatlarını derinleştiren bir gelecek çerçevesi sağlanması amacıyla bir dizi önemli görüşme gerçekleştirdiğini aktardı.
Dr. Khan, "video oyunları"nın yarattığı tehlike konusunda da uyarılarda bulunarak bunların gençler arasında aşırılık ve şiddetin yayılması için bir araç olabileceğine dikkat çekti.
Cihangir Khan’ın Riyad'daki Küresel Aşırılıkçı İdeolojiyle Mücadele Merkezi'ni (Etidal) ziyaretinde, Etidal Genel Merkezi’nde yapılan toplantıda, terörizm ve şiddet içeren aşırıcılığı önleme ve bunlarla mücadele etmede ortak iş birliğini geliştirmenin yolları tartışıldı.
Dr. Khan, Etidal'ın terörle mücadele alanlarındaki araştırma ve çalışmalarına övgüde bulunurken, Birleşmiş Milletler Terörle Mücadele Merkezi ile iş birliğini geliştirme çağrısında bulundu. Etidal tarafından işitme engelli insanları aşırıcılığın tehlikeleri konusunda bilinçlendirmek için başlatılan "Gether 2" girişiminden de övgüyle bahsetti.



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.