Mekke’de bir araya gelen Iraklı dini mercilerden barış içinde bir arada yaşama adımı

Dünya İslam Birliği ve Irak’ın dini mercilerini bir araya getiren bir komite kuruldu.

Rabıta Genel Sekreteri Dr. Muhammed el-İsa dün Mekke’de Iraklı dini mercilerin temsilcileri arasında arabuluculuk yaptı. (Şarku’l Avsat)
Rabıta Genel Sekreteri Dr. Muhammed el-İsa dün Mekke’de Iraklı dini mercilerin temsilcileri arasında arabuluculuk yaptı. (Şarku’l Avsat)
TT

Mekke’de bir araya gelen Iraklı dini mercilerden barış içinde bir arada yaşama adımı

Rabıta Genel Sekreteri Dr. Muhammed el-İsa dün Mekke’de Iraklı dini mercilerin temsilcileri arasında arabuluculuk yaptı. (Şarku’l Avsat)
Rabıta Genel Sekreteri Dr. Muhammed el-İsa dün Mekke’de Iraklı dini mercilerin temsilcileri arasında arabuluculuk yaptı. (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan’ın Mekke şehrinde dün düzenlenen Iraklı Dini Merciler Forumu’nda, etkinliğin çıktılarını takip etmek amacıyla Irak’ın dini mercilerini ve Dünya İslam Birliği’ni (Rabıta) bir araya getiren ortak bir koordinasyon komitesinin kurulması ve önümüzdeki dönemde bir takım girişimlerin başlatılmasının yanı sıra dini merciler arası koordinasyonun sağlanması tavsiye edildi.
Forumun sonunda yayınlanan nihai bildiride, Müslüman toplumları oluşturan mezhepler ve dinler arasında medeni bir iletişim sağlayan bir yapı oluşturulması zorunluluğuyla birlikte İslami ve insani ortak noktaları koruyacak şekilde bireysel ve toplumsal düzeyde zaruret olan ‘din, can, akıl, namus ve malın’ korunmasında kanunları amaçlarına ulaştırmak için dini fetvaların doğru yolu göstermesine yönelik 11 madde yer aldı.
Dünya İslam Birliği (Rabıta) himayesinde düzenlenen forum kapsamında yapılan açıklamada ortaya çıkan sorunları ve yenilenen krizleri ele almak için alimler arasında yapıcı diyalog ve olumlu iletişim kanallarının açılması ve forumun bu konuların benimsenmesi için bir çekirdek olması şart koşuldu. Ayrıca Irak’ın bölgesel ve küresel denklemlere de katkı sağlayacak istikrarın ve refahının tesis edilmesi ihtiyacıyla birlikte dini ve basın söyleminde tevhide ve sözün birliğine vurgu yapılarak milli kimliğin korunması, terörün ve şiddetin her türlüsünün kınanması gerektiği belirtildi.
Açıklamada, iyi bir toplum inşasına katkıda bulunmak için barış konusunda hassasiyet gösterilerek ulusu inşa etmek, vatandaşlığa ulaşmak, hoşgörü ruhunu yaymak, barış içinde bir arada yaşama, karşılıklı saygı, ılımlılık ve itidallilik ile taraftarlığa ve aşırılığa karşı durmak için İslam hukukunun (şeriat) getirdiği ortak değerleri yaymanın ve Mekke Bildirgesi'ni etkinleştirmenin önemi vurgulandı.
Forum katılımcıları, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman'a, başta Irak olmak üzere Arap ve İslam dünyasında barış içinde bir arada yaşamayı ve medeni diyalogu teşvik eden, aşırılık ve şiddete karşı çıkan girişimleri başlatma çabalarından dolayı teşekkür ettiler. Forumun sonunda katılımcılar, Rabıta Genel Sekreteri Dr. Muhammed el-İsa’yı Irak'ı ziyaret etmeye davet ettiler.
Rabıta Genel Sekreteri Dr. Muhammed el-İsa, Sünniler ve Şiiler arasında, her birinin mezhep özgünlüğünün İslam dini çerçevesinde özümsenmesiyle birlikte samimi sevgi bağlamında kardeşlik anlayışı, bir arada yaşama, iş birliği ve bütünleşme dışında hiçbir şeyin olamayacağını vurguladı. El-İsa, dini kaynakların ikaz ettiği menfur mezhepçilik ortaya çıktığında olup bitenlerin ve tehlikesinin sonuçlarının herkes üzerinde oluşturduğu etkisinin bir nasihat ve hidayet olduğunu söyledi.
Mezhepçiliğin din ve millet değerlerine yabancılaşmaktan, gerçeği duymayı reddetmekten, yolu kapatmaktan ve özellikle mezhepçi düşünce ve ihtilaf labirentlerine düşmekten başka bir şey olmadığının altını çizen Rabıta Genel Sekreteri, ilim ve iman ehlinin, mezhepçiliğin hiçbir şekilde İslam dinin bir parçası olmadığının kesin ve tam olarak ifade ettiklerini vurguladı.
Genel Sekreter, forumun Araplık ile İslam’ın insanlığın Irak'ından, kök salmış bir ülkeden gelen kardeşlerin buluşması olduğuna dikkat çekti. Forum katılımcılarını ilmin yıldızları olarak niteleyen Dr. el-İsa amaçlarını asil bir şekilde sunduklarını ve forumu takdire şayan bir referans noktası haline getirdiklerini kaydetti.
Öte yandan foruma Irak Fıkıh Konseyi Başkanı ve Irak'ın en yüksek Sünni dinî otoritesi Şeyh Ahmet Hassan et-Taha adına katılan Dr. Hamid Abdulazis yaptığı konuşmada, özellikle Irak'ın birliğini ve kimliğini tehdit eden görüşleri yakınlaştırmak ve anlaşmazlıkları azaltmak için özel çaba gerektiren dini söylemlerde ve vaazlarda ortaklığı güçlendirmenin önemine vurgu yaptı. Dr. Abdulaziz, Irak'ın 20 yıl önce ortaya çıkan ve ‘düşman’ olarak nitelendirdiği, bazı kesimlerin benimsediği fikir ayrılıklarından habersiz bir şekilde hayatın her alanında uyum içinde yaşadığına dikkati çekti.
Irak’ın Şii mercileri adına foruma katılan El-İlmiyyin Lasansüstü Çalışmalar Enstitüsü Müdürü Seyid Muhammed Ali Bahr El-Ulum da konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Milletin en güzel tariflerinden biri, insanlığın gidişatında ölçülü olmanın gerektirdiği dengeyi sağlayabilecek bir inanca ve kanuna sahip bir millet olmasıdır. Ancak bu tanım, içe dönme ve kapalılık demek değildir.”
Genel olarak Müslümanların, özelde Irak'ta karşı karşıya kaldıkları zorlukların, İslam kisvesi altında şiddet tezahürlerinin önünde durabilmek için ılımlı ve itidalli olabilmek olduğunu belirten el-Ulum, “Bu nedenle, tüm alimler, diğerinin ötekileştirilmesine karşı durmak için birleşmelidir” dedi. El-Ulum, ılımlı bir duruş sergilerken, karar alırken ve söylemde bulunurken atılan adımların çaba, davranış, eylem ve cesaret gerektirdiğini vurguladı.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Vakıflar ve Din İşleri Bakanı Piştivan Sadık Abdullah, video kaydı yoluyla foruma gönderdiği mesajında, IKBY hükümetinin yıllarca yeni Irak'ın inşasının yanı sıra Irak'taki çeşitli kesimlerin haklarını garanti altına alan ve ülkenin  bütünleşmesinin meşru ve yasal garantisi olan Irak anayasasının yazılmasına katkıda bulunduğunu belirtti. Abdullah, Suudi Arabistan'da bu tür forumların gerçekleşmesini gerçek barış inşa süreçlerine katkıda bulunduğunu da sözlerine ekledi.
Şii Divanı Vakıf Başkanı Dr. Haydar eş-Şemeri de bu tür forumların iki tür olması çağrısında bulundu. Bunlardan birinin Müslüman ülkeleri uyumsuz mezheplere dönüştürmeye çalışan tüm mezhepsel ve etnik biçimleriyle anlaşmazlıkları ve krizleri içeren forumlar olarak niteleyen Şemeri, ikinci olarak da forumun dinin hayatın tüketicisi değil, yapıcısı olduğunu anlatan ve fitneyi önleyen bir bilinç oluşturmaya yönelik özelliğine dikkat çekti.
Dr. Şemeri, 2006 yılında imzalanan Mekke Bildirgesi’ni İslami söylemi birleştirmede kullanılan bir yöntem olarak niteleyerek İslam mezheplerinin alimleri arasında diyalog ve koordinasyon kanallarının açılması da dahil olmak üzere İslam birliği ilkesinin bazı mekanizmalarını ortaya koyduğunu söyledi. Dr. Şemeri, Mekke Bildirgesi’nin ayrıca camilerin ve dini mekanların kutsallığını vurgularken Müslümanların evlatlarını anlaşmazlıklardan ve bölünmelerden vazgeçirmeye çalıştığının da altını çizdi.
Sünni Vakfı Başkanı Dr. Said Kembeş de ılımlılık ve itidallilik meselesi ile İslam düşünce ekolleri ve mercileri arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi gerektiğine işaret etti. Bunun olumsuzlukları yenmeye karar vermiş bir ulus için önemli olduğunu ve her geçen gün daha fazla ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Kembeş, bir bölünme halinin var olduğuna ve Irak'ı önemli bir kültürel ve ekonomik merkez olarak normal konumuna döndürecek birine ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekti.
Son olarak IKBY İslam Alimleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Abdullah Said Veysi, de yaşananların Irak'ı zayıf bir ülke haline getirmek amacıyla içeriyi karıştıran, açlığı ve katliamı yayan dış yönetimlerin yanlış politikaları ve çıkarları nedeniyle geçmişe göre daha zor olduğunu ve hayatın trajediye dönüştüğünü söyledi.



Suudi Arabistan Savunma Bakanı Tahran'ı ziyaret ederek Pezeşkiyan ve Bakıri ile görüştü

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a gelişinde İranlı yetkililer tarafından resmî törenle karşılandı. (AP)
Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a gelişinde İranlı yetkililer tarafından resmî törenle karşılandı. (AP)
TT

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Tahran'ı ziyaret ederek Pezeşkiyan ve Bakıri ile görüştü

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a gelişinde İranlı yetkililer tarafından resmî törenle karşılandı. (AP)
Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a gelişinde İranlı yetkililer tarafından resmî törenle karşılandı. (AP)

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, İran'a gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında dün Tahran'da İran Dini Lideri Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya geldi.

Prens Halid bin Selman, X platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda, Hamaney ile görüştüğünü ve kendisine İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz'in yazılı bir mesajını ilettiğini belirterek, Dini Lider’le ortak ilgi alanlarına giren konuları ele aldıklarını ve iki ülke arasındaki ikili ilişkileri gözden geçirdiklerini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Tesnim haber ajansından aktardığına göre Hamaney görüşme sırasında “Suudi Arabistan ile ilişkiler her iki ülke için de faydalı… Birbirimizi tamamlayabiliriz” ifadelerini kullandı.

Tesnim, Hamaney ile yapılan görüşmeye İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri'nin de katıldığını belirtti.

Prens Halid bin Selman, dün Tahran'a varışında Bakıri ile bir araya geldi. İran haber ajansları Bakıri'nin Pekin Anlaşması'nın imzalanmasından beri Suudi Arabistan ile ilişkilerin artarak geliştiğini söylediğini aktardı. Bakıri, Tahran ve Riyad'ın bölgesel güvenliğin sağlanmasında önemli bir rol oynayabileceğini ve ülkesinin Suudi Arabistan ile savunma ilişkilerini geliştirmeye hazır olduğunu ifade etti. Tesnim'e göre Bakıri, “İran, Suudi Arabistan'ın Gazze Şeridi ve Filistin konusundaki tutumunu takdir ediyor” dedi.

Ziyareti değerlendiren siyasi çevrelere göre Prens Halid bin Selman'ın ziyareti, her iki ülkeyi de ilgilendiren boyutları olan bölgesel ve uluslararası gelişmelerin ortasında gerçekleşiyor.

Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Prens Halid bin Selman'ın resmi bir ziyaret için İran’a geldiği ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ikili ilişkiler ve ortak ilgi alanlarına giren konuların ele alınacağı bir dizi görüşme gerçekleştireceği belirtildi.

Suudi siyasi analist Abdullatif el-Melhem, Suudi Arabistan Savunma Bakanı’nın İran ziyaretinin, Suudi yönetiminin Pekin Anlaşması’na bağlılık çerçevesinde iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirme ve geliştirme, ortak çıkarlarını gerçekleştirmek ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin pekiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla Riyad ile Tahran arasındaki koordinasyon ve iş birliği düzeyini yükseltme isteğini yansıttığını düşünüyor.

 Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün Tahran'da İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya geldi. (EPA)Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün Tahran'da İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya geldi. (EPA)

Şarku’l Avsat'a konuşan el-Melhem, Suudi liderliğinin bölgede barış ve refahı sağlamaya çalıştığını, bölgeyi çatışmalar evresinden istikrar ve güvenlik evresine taşımayı hedeflediğini ve bölge halklarının daha iyi bir refah, zenginlik ve ekonomik entegrasyon geleceğine yönelik özlemlerini gerçekleştirmeye odaklandığını söyledi. Suudi Arabistan ve İran arasındaki ikili ilişkilerin gelişmesinin, Suudi Arabistan Veliaht Prensi'nin ‘bölgede barış, güvenlik, istikrar ve refahın sağlanması ve halkların özlemlerinin gerçekleştirilmesi’ için yürüttüğü çabaların meyvelerinden biri olduğunu belirtti. Ziyaretin Suudi Arabistan'ın uluslararası ve bölgesel taraflarla iş birliği ve eşgüdüm içerisinde bölgenin güvenlik ve istikrarını arttırmaya yönelik devam eden diplomatik çabalarının bir parçası olması bekleniyor.

Bir dizi toplantı

Ziyaret, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman ile bölgedeki gelişmeleri ele aldıkları ve ortak ilgi alanlarına giren bir dizi konuyu gözden geçirdikleri bir telefon görüşmesi gerçekleştirmesinden iki haftadan kısa bir süre sonra gerçekleşti. İkili istişarelerin yanı sıra Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı pazartesi günü İranlı mevkidaşıyla yaptığı telefon görüşmesinde bölgedeki gelişmeleri ve bu konuda sarf edilen çabaları ele aldı.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman ve İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Arif'in Kasım 2024'te İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Zirvesi kapsamında gerçekleştirdikleri görüşmeden (SPA)Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman ve İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Arif'in Kasım 2024'te İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Zirvesi kapsamında gerçekleştirdikleri görüşmeden (SPA)

Suudi Arabistan Savunma Bakanı'nın Tahran ziyareti kapsamında bölgedeki son gelişmelerin ele alınması ve bölgesel ve uluslararası gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunulması bekleniyor. Söz konusu ziyaret öncesinde bir dizi gelişme yaşandı. ABD-İran görüşmelerinin ilk turu geçtiğimiz cumartesi günü Umman'ın başkenti Maskat'ta gerçekleştirilirken, Suudi Arabistan ve ABD tarafları geçtiğimiz hafta beş istasyonda bir dizi siyasi ve güvenlik istişaresinde bulundu.

Ziyaret, 1979'dan bu yana bir Suudi savunma bakanının İran'a yaptığı ikinci ziyaret olması bakımından tarihi bir önem taşıyor.

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Pekin Anlaşması ve 10 Mart'ta Çin'in himayesinde iki ülke arasındaki tarihi uzlaşma ve ilişkilerin yeniden başladığının duyurulmasının ardından İran'ı ziyaret eden en önde gelen Suudi yetkililerden biri.

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün Tahran'da İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ile görüştü. (AP)Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün Tahran'da İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ile görüştü. (AP)

Pekin Anlaşması’nın ardından iki ülkeden bir dizi üst düzey yetkili karşılıklı ziyaretlerde bulundu. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan Haziran 2023'te Tahran'a ilk ziyaretini gerçekleştirdi. Bu ziyaret sırasında ‘iki ülke arasındaki ilişkilerin normal olduğunu ve iki ülkenin İslam kardeşliği ve iyi komşuluk bağlarıyla birleşmiş, bölgenin önemli ülkeleri olduğunu’ vurgulayan Prens Faysal bin Ferhan, “Bu ilişkiler bağımsızlık ve egemenliğe tam ve karşılıklı saygı, içişlerine karışmama, uluslararası hukuk ilkeleri, Birleşmiş Milletler Şartı ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Şartı gibi açık bir temele dayanmaktadır” dedi.

Pekin'deki anlaşmanın ardından bir dizi İranlı yetkili benzer şekilde Suudi Arabistan'ı ziyaret etti. Bu isimler arasında eski Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Ali Bakıri Kani ve şimdiki Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin yanı sıra Kasım 2023'teki İİT-Arap Birliği Zirvesi'ne katılmak üzere eski İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve 2024 İİT-Arap Birliği Zirvesi'ne katılmak üzere Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Arif yer alıyordu.

Pekin Anlaşması taahhütleri

Pekin Anlaşması'nı takip etmek üzere kurulan Suudi Arabistan-Çin-İran Üçlü Ortak Komitesi, ilki Aralık 2023'te Çin'in başkenti Pekin'de, diğeri ise Kasım 2024'te Riyad'da olmak üzere iki toplantı gerçekleştirdi. Bu toplantılarda iki ülke, Pekin Anlaşması'nı tüm maddeleriyle uygulama kararlılıklarını ve Birleşmiş Milletler Şartı, İİT Şartı ve devletlerin egemenliği, bağımsızlığı ve güvenliğine saygı da dâhil olmak üzere uluslararası hukuka bağlı kalarak ülkeleri arasında iyi komşuluk ilişkilerini geliştirme çabalarını sürdürdüklerini vurgularken, Çin de Suudi Arabistan ve İran'ın Pekin Anlaşması'nı geliştirme yönünde attıkları adımları desteklemeye ve teşvik etmeye devam etmeye hazır olduğunu ve Pekin Anlaşması'nın tümüyle uygulanması konusundaki kararlılığını açıkladı.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, İran ve Suudi Arabistan'ın büyüyen ve istikrarlı bir bölgede barış ve huzuru tesis etme niyetinde olduğunu, bunun da ‘mevcut tehditlerin üstesinden gelmeyi amaçlayan ikili ve bölgesel iş birliğinin sürdürülmesini ve geliştirilmesini’ gerektirdiğini belirtti. “İran-Suudi Arabistan eylemleri kalkınma, barış, bölgesel ve uluslararası güvenlik çerçevesinde ikili ve çok taraflı uluslararası iş birliğinin başarılı bir modelini taçlandırmaktadır” diyen Revançi, iki tarafın tarihi ve kültürel bağlar ve iyi komşuluk ilkesi temelinde çeşitli siyasi, güvenlik, ekonomik, ticari ve konsolosluk alanlarında iş birliğini geliştirmeye devam ettiğini bildirdi.