Libya’da milletvekilliği adaylığına yoğun ilginin nedeni ne?

Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih (Reuters)
Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih (Reuters)
TT

Libya’da milletvekilliği adaylığına yoğun ilginin nedeni ne?

Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih (Reuters)
Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih (Reuters)

Libya’da parlamento seçimlerinde yarışmak isteyen kişilerin adaylıklarını "erken" açıklamaları soru işaretleri yarattı. Söz konusu kişiler yaklaşan parlamento seçimlerine katılma niyetlerini sosyal medya hesaplarından duyurdular. Parlamento adaylıklarını açıklayan isimler hedeflerinden bahsetmeden ve siyasi ve kamusal geçmişleri hakkında herhangi bir şey söylemeden sadece adaylıklarının arkadaşlarının ve ailelerinin ısrarından kaynaklandığını ifade ediyorlar.
Gözlemciler bu kişilerin adaylıklarını erken açıklamadaki hedeflerinin “dokunulmazlık ve milletvekili maaşından yararlanmak” olabileceğini ileri sürüyor. Gözlemcilere göre ülkenin seçim yasalarında yapılacak oylamanın öncesinde bu kişililerin adaylıklarını erken açıklamalarının ilk nedeni bu.
Libya Temsilciler Meclisi üyesi Ziyad Daghim, "Bir parlamenter aylık 16 bin dinar tutarında maaş alırken bu rakam vergi ve sigorta ücretleri düşüldükten sonra net 14 bin dinar (2 bin 500 dolar) oluyor."
Şarku’l Avsat’a konuşan Daghim, “Milletvekilleri, emekli maaşı veya finansal kredi alma konusunda memurlar gibi genel yasalara tabidir. 2012 yılında ülkenin ilk seçilmiş parlamentosu olarak kabul edilen Genel Ulusal Kongre, üyelerinin maaş konusundaki sıkıntılarını gidermek için BM misyonuna danıştı. Misyon, o sırada 25 bin ABD dolarına eşdeğer bir miktar önerdi; ancak kongre üyeleri bunu büyük bir rakam olarak gördüler ve 16 bin dinarla yetindiler. Libya parlamentosu ise milletvekillerinin maaşı olarak bu rakamın verilmeye devam edilmesini uygun gördü. Bu arada 16 bin dinar o zamanki şartlarda (2012) 12 bin dolara eşdeğer oluyordu. Siyasi çalışmaya ilgi, aday olma kararının temeli olmalıdır; ancak kimilerinin söylentilerle yasama erkini hedef alması nedeniyle parlamento, birçok kişiye bir pazardan veya bol kazanç umut edenlerin girmek için rekabete girdikleri alandan başka bir şey olmadı.” açıklamalarında bulundu.
Parlamenterlerin maaşlarının halihazırda yürütme makamındaki bazı liderlik pozisyonlarının maaşlarından daha yüksek olduğunu kabul eden Daghim, “Ancak milletvekilleri maaşları şu anda bazı güvenlik görevlilerinin ve yurtdışındaki Libya büyükelçiliklerinde çalışanların maaşlarından daha az. Libya büyükelçiliklerindeki güvenlik görevlilerinin maaşları ayda kişi başı yedi bin dolardan az olmamakla birlikte, elçilik çalışanlarının maaşları on bin dolara kadar çıkıyor.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı makamı pek çok gözlemciye göre, konumu, siyasi önemi ve mevcut hükümet sistemine göre sunulan yetkiler göz önüne alındığında; adayların cumhurbaşkanlığı makamını kazanmak için ortaya koydukları rekabetin yoğunlaşmasındaki en önemli faktör finansal tahsisler değil. Libya'nın bir cumhurbaşkanı seçme konusunda ilk deneyimi yaşayacağı göz önüne alındığında, gözlemciler "cumhurbaşkanının maaşının mevcut ve eski başbakanlara verilenden daha az veya biraz daha yüksek olmaması gerektiğini" söylediler.
Önceki hükümetlerden birinde üst düzey makamda görev yapan ve ismini vermek istemeyen bir yetkili, “Başbakanın geçtiğimiz yıllarda aldığı maaş genellikle 20 bin dinara yakındı. Parlamento tahminimce cumhurbaşkanının maaşını, seçilen cumhurbaşkanının ofisi veya bazı Parlamento üyelerinin kendileri tarafından sunulacak bir teklifle belirlemeyi taahhüt eder” dedi.
Devlet çalışanlarının maaşları arasındaki büyük farkların tehlikeleri üzerine yapılan çalışmaların ciddiyetle ele alınmamasına karşı uyarıda bulunan söz konusu yetkili, Şarku'l Avsat'a şunları söyledi: “Maaşları 450 dinardan başlayan çalışanlarımız var. Maaşları 8 bin dinara ulaşan bakan ve bakan yardımcılarımız, 16 bin ve 22 bin dinara ulaşan milletvekillerimiz ve hepsinden daha kazançlı olan Merkez Bankası Başkanlığı ve Ulusal Petrol Şirketi Başkanlığı görevleri var.”
Libya Temsilciler Meclisi (TM) üyesi Rabia Ebu Ras, "Ekonomik ve kalkınma fırsatlarının olmayışı ve maaş yasasında adaletin olmaması, aslında birçok kişinin milletvekili seçimlerinde aday olma çabasını etkilemiş olabilir.  Seçim yarışının, zor mevcut koşullarda yapılması siyasi durumla ilgili ve ülkelerine hizmet etmeye ve kurumlarını inşa etmeye fiilen katkıda bulunmak isteyen hiçbir aday olmadığı anlamına gelmez. Medya parlamento koltuğunu birden fazla fayda sağlayan bir konum olarak tasvir etmeye odaklanarak kamuoyunu kışkırtıyor ve bu makamla ilgili siyasi sorumluluğu ve baskıyı tamamen göz ardı ediyor.”



Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.