WHO: Yoksul ülkelerde 100 kişi başına yalnızca 1,5 doz sağlanıyor

Bölge Direktörü Şarku’l Avsat’a, Delta varyantının en tehlikeli koronavirüs varyantı olduğunu söyledi.

WHO Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Dr. Ahmed el-Mandhari (Şarku’l Avsat)
WHO Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Dr. Ahmed el-Mandhari (Şarku’l Avsat)
TT

WHO: Yoksul ülkelerde 100 kişi başına yalnızca 1,5 doz sağlanıyor

WHO Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Dr. Ahmed el-Mandhari (Şarku’l Avsat)
WHO Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Dr. Ahmed el-Mandhari (Şarku’l Avsat)

Afrika kıtası ülkelerinin ve tüm düşük ve orta gelirli diğer ülkelerin, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) karşıtı aşı dozlarının adil olmayan dağıtımı nedeniyle, aşı ihtiyaçlarını karşılama konusunda büyük zorluklarla yüzleştiği bir zamanda, Dünya Sağlık Örgütü (WHO), son bir buçuk yılda zorluklarla elde edilen kazanımların kaybedilme riski altında olduğu ve söz konusu ülkelerdeki sağlık sistemlerinin bitkin düştüğüne yönelik uyarıda bulundu.
WHO Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Dr. Ahmed el-Mandhari Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, üretilen aşı miktarlarının çoğunun zengin ülkelere gittiğini, yoksul ülkelerin bunların yalnızca küçük bir kısmı aldığını belirtti. Bölge Direktörü Mandhari aşı dağıtımındaki eşitsizliklerin göz ardı edilemeyecek bir düzeye geldiğini zira yüksek gelirli ülkelerde 100 kişi başına 100 doz aşı sağlarken, çoğu Afrika’dakiler olmak üzere düşük ve orta gelirli ülkelerde 100 kişi başına sadece 1,5 doz aşı sağlandığına dikkat çekti.
Mandhari’nin belirttiğine göre bu nedenle WHO, tüm ortaklarının yanıt vereceğini umarak, aşıların çocuğunun, geçtiğimiz aylarda acil aşı ihtiyaçlarını karşılayabilecek miktarları elde edemeyen ülkelere yönlendirmek ve bu eşitsizliğe son vermek için bir çağrıda bulundu.
Koronavirüsün mutasyonları ve mutasyona uğramış varyantların sayısı ve en şiddetli olanları ile ilgili olarak Mandhari, dikkat gerektiren veya endişe yaratan birçok varyantın ortaya çıktığını açıkladı ve son türün en tehlikelisi olduğu belirtti. Şu ana kadar keşfedilen varyantlar arasında, Alfa, Beta, Gama, Delta ve yakın zamanda keşfedilen Lambda varyantı yer alıyor.
Mandhari “Delta varyantı şimdiye kadar en etkili ve en hızlı yayılan gibi varyant gibi görünüyor zira 28 Temmuz itibariyle 132 ülkede tespit edildi. Doğu Akdeniz’de ise bölgedeki 16 ülkede ortaya çıktı. Varyant hala hızla yayılmaya devam ediyor. Yakında, beklenen halk sağlığındaki etkileri ile birlikte küresel seviyede baskın varyant olacak.” ifadelerini sözlerine ekledi.
WHO Doğu Akdeniz Bölge Direktörü varyantın ortaya çıkmasından bu yana, hatta ondan da önce, virüsün, tüm aktif virüslerde öngörülen bir durum olan mutasyon beklentisiyle yoğun bir yakın takibe alınmış olduğunu belirtti. Yetkili söz konusu varyantın keşfedilmesinin ardından, yayılma hızı, enfeksiyonun şiddeti ve aşılara yanıtı açısından orijinal virüsün özelliklerinden farklılıklarını ölçmek için gerekli adımların atıldığını söyledi.
Mandhari’ye göre, virüsün geçirdiği mutasyonlar, enfeksiyonun şiddet derecesi veya aşılara verilen yanıt üzerinde etkili olmadı ancak virüs aktif olmaya devam ediyor ve yeni varyantların ortaya çıkma olasılığı bulunuyor.
Mandhari’ye göre ayrıca, son 4 haftada bölgesel düzeyde haftada ortalama 363 bin yeni vaka ve 4 bin 300 ölüm bildirildi. Bu durum, önceki aya göre vaka sayısında yüzde 67, can kaybında yüzde 24 oranında bir artışı gösterdi. Diğer yandan İran, Irak, Lübnan, Libya, Fas, Pakistan, Tunus ve Somali dahil olmak üzere birçok ülke geçtiğimiz ay vaka ve can kayıplarında önemli artışlar bildirdi.
Mandhari salgının 2022 yılında bitme olasılığı hakkında “Bu salgının sonu yakın değil. Zorluklarla elde edilen ve şu anda kaybedilme tehlikesi ile karşı karşıya olan kazanımlar ve bitkin durumda olan çok sayıdaki sağlık sistemi için endişeleniyoruz. Aynı zamanda Delta varyantı da hasara neden oluyor. Virüsün yayılmasını kontrol altına almazsak daha tehlikeli olma potansiyeli olan varyantlar ortaya çıkabilir” açıklamasında bulundu.
Koronavirüsün kökeni ve Wuhan Viroloji Laboratuvarı ile bağlantısı olup olmadığına yönelik son gelişmeler ile ilgili Mandhari şunları söyledi:
“Koronavirüsün kökenini belirleme konusunda uzun bir yol kat ettik. Çabalarımız, sonuçları daha önce açıklanan her ne kadar virüsün kaynağını kesin olarak belirtmese de gayet iyi sonuçlar sağlayan, Wuhan şehrine gönderilen heyetin çalışmasını da içeriyordu.”
WHO Doğu Akdeniz Bölge Direktörü, WHO’nun başarmayı amaçladığı hedefin, virüsü ve kökenini daha iyi anlamak amacıyla gerçeklere ulaşmak, daha sonrasında virüsün kaynağı ile başa çıkmak ve kontrol altına almak için mutasyonlarını anlamak ve etkilerini kontrol altına almak için daha büyük ufuklar açmak olduğunu belirtti.



Bir sonraki papa Afrikalı mı olacak?

Ganalı Kardinal Peter Kodwo Appiah Turkson ve Filipinli Kardinal Luis Antonio Tagle, 2013 yılında Vatikan'daki Aziz Petrus Bazilikası'nda yeni papanın taç giyme töreni sırasında (AFP)
Ganalı Kardinal Peter Kodwo Appiah Turkson ve Filipinli Kardinal Luis Antonio Tagle, 2013 yılında Vatikan'daki Aziz Petrus Bazilikası'nda yeni papanın taç giyme töreni sırasında (AFP)
TT

Bir sonraki papa Afrikalı mı olacak?

Ganalı Kardinal Peter Kodwo Appiah Turkson ve Filipinli Kardinal Luis Antonio Tagle, 2013 yılında Vatikan'daki Aziz Petrus Bazilikası'nda yeni papanın taç giyme töreni sırasında (AFP)
Ganalı Kardinal Peter Kodwo Appiah Turkson ve Filipinli Kardinal Luis Antonio Tagle, 2013 yılında Vatikan'daki Aziz Petrus Bazilikası'nda yeni papanın taç giyme töreni sırasında (AFP)

Analistler bir sonraki papanın Afrika kökenli olması gerektiğini söylüyor. Fox News'te yer alan bir habere göre, Afrika'da Hıristiyanlık gelişiyor ve kıtada Katolikliğe geçenlerin sayısı dünyanın her yerinden daha fazla.

Vatikan Ekim 2024'te yaptığı açıklamada, “Önceki yıllarda olduğu gibi, Katoliklerin sayısındaki artışlar özellikle Afrika'da kaydedildi” diyerek, geçen yıl 7 milyon 271 bin Afrikalının Kilise'ye katıldığını belirtti.

National Catholic Register 2023 yılında ‘Afrika'daki Katolik nüfusun 1910 yılında bir milyondan az olduğunu ve şu anda 265 milyona ulaştığını’ bildirdi.

sdfrgty
Demokratik Kongolu Kardinal Fridolin Mbongo Bisongo (AFP)

Şarku’l Avsat’ın Fox News'ten aktardığına göre papalık pozisyonu için önde gelen 3 Afrikalı aday var: Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nden Kardinal Fridolin Mbongo Bisongo (65), Gana'dan Kardinal Peter Kodwo Appiah Turkson (76) ve yaşından dolayı çok az şansı olan Gine'den Kardinal Robert Sarah (80).

Zamanı geldi mi?

Council, Conclave ve The Good Pope kitaplarının yazarı Greg Tobin, “Katolik Kilisesi'nin liderinin dünyayı büyüleyecek nedenlerle Afrika'dan gelmesi için doğru zaman olduğu kesin” dedi.

Tobin, “Kilise, birçok Afrika ülkesinde hükümetlerin muhalefeti, aynı ülkelerin çoğunda Hıristiyanlara ve Katoliklere yönelik açık zulüm ve şiddetli muhalefet karşısında son birkaç on yılda hızlı ve göz alıcı bir büyüme yaşadı. Dahası, piskopos olarak atanan ve kardinalliğe terfi eden liderler genellikle Batı'da yüksek eğitim almış kişilerdir” ifadelerini kullandı.

sfrgtyu
Kardinal Peter Kodwo Appiah Turkson (AFP)

Teolog Jonathan Morris de yeni papanın Afrikalı olması fikrine olumlu yaklaşarak, “Afrikalı bir papa adayı sadece Kilise'nin en hızlı büyüyen bölgesini temsil etmesi açısından değil, aynı zamanda Afrikalı bir adayın farklı ideolojik kardinal gruplarını bir araya getirebileceği için de ilginç” dedi.

zsdfrgt
Kardinal Robert Sarah 2015 tarihli bir fotoğrafta (AP)

Tobin, Afrika'daki papa adaylarının bu büyük ölçüde muhafazakâr yaklaşımı geleneksel Katolikler arasında olumlu bir faktör olsa da, birçoğunun halen sert bir papa istemediğini söyledi.

Tobin, “Afrika Kilisesi ve liderleri ya kararsız ya da aşırı muhafazakâr olarak görünebilir. Bu niteliklerin bir araya gelmesi, seçtikleri kişiden daha açık bir teoloji bekleyen kardinal seçmenleri yabancılaştırır” ifadelerini kullandı.

Tobin, tercih edilebilcek adaylar hakkındaki görüşlerini şöyle ifade etti:

Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nden Kinşasa Başpiskoposu Kardinal Fridolin Mbongo Bisongo, teolojik öğretilerinde güçlü ya da tutarlı olarak görülmese de önde gelen bir Afrikalı adaydır ve ülkesinin diktatör liderliğinin açık sözlü bir muhalifidir.

Gana'dan Kardinal Peter Kodwo Appiah Turkson, koronavirüs pandemisinin Katolik kiliseleri ve kurumları üzerindeki geniş kapsamlı etkilerini izlemek üzere çok gruplu bir görev gücünün başkanı olarak 2020'den itibaren Papa Francis'e hizmet etti. Turkson, Papa Francis tarafından sevilen, sayılan, teolojik ve siyasi açıdan Batılı din adamları tarafından kabul gören uygun bir seçim olsa da son yıllarda popülaritesi azaldı. Onun seçilmesi, 2013 yılında Papa Francis'in seçilmesine benzer şekilde büyük bir sürpriz olacaktır.

80 yaşındaki Gineli Kardinal Robert Sarah ise yaşı göz önüne alındığında kazanma şansı çok zayıf olan bir isim.”