Tahran rejiminin İran asıllı Batılılara yönelik baskıları artıyor

İran: Eşi, siyasi mahkum Ratcliffe'in serbest bırakılması için BM'ye başvurdu.

Richard Ratcliffe Haziran 2019'da Londra'daki İran büyükelçiliği önünde (EPA)
Richard Ratcliffe Haziran 2019'da Londra'daki İran büyükelçiliği önünde (EPA)
TT

Tahran rejiminin İran asıllı Batılılara yönelik baskıları artıyor

Richard Ratcliffe Haziran 2019'da Londra'daki İran büyükelçiliği önünde (EPA)
Richard Ratcliffe Haziran 2019'da Londra'daki İran büyükelçiliği önünde (EPA)

İran asıllı Birleşik Krallık vatandaşı Nazenin Zaghari-Ratcliffe'in kocası, eşinin İran'daki hapishaneden kurtulması için Birleşmiş Milletler'den hem Birleşik Krallık hem de İran yönetimleri ile birlikte çalışmasını isteyen özel talepte bulundu.
Richard Ratcliffe, Birleşik Krallık ve diğer ülkelerin bu tür rehin alma hadiselerini  bir suç olarak tanıyıp kınamadığını, karısının sonbaharda mahkemeye çıkacağını söyleyerek, serbest bırakılmasını sağlamak için acil müdahale gerektiğini ifade etti.
Zaghari-Ratcliffe adına acil eylem talebi ve bireysel şikayette  bulunduğunu da sözlerine ekleyen koca, Birleşmiş Milletler Keyfi Gözaltı Çalışma Grubu'nu iki hükümetle görüşmeye ve karısının serbest bırakılmasını sağlamaya çağırdı.
İran medyası bu hafta, Tahran'da beş yıldır tutuklu bulunan Zaghari-Ratcliffe ve diğer İran asıllı İngiliz mahkumları serbest bırakma planlarını durdurduğunu bildirmişti.
Ratcliffe, "Son aylarda nispeten sessiz kaldık. Hükümetin İran ile müzakerelerinin bir sonuç vermesini bekledik ve umutlandık” dedi. Ancak bu haftaki olaylar -İran'ın rehine müzakerelerin yeniden askıya alındığını açıklaması ve iki kişinin ölümüne neden olan gemilere yapılan saldırılar- İran'da hükümetin değişmesiyle işlerin bir kez daha kötüye gittiğinin bir işaretiydi.
2016 yılında tutuklanan Zaghari-Ratcliffe geçen Nisan ayında İran hükümetine karşı propaganda yapmaktan suçlu bulunduktan sonra bir yıl daha hapis cezasına çarptırıldı. İngiltere ve İran, 1970'lerde İran tarafından satın alınan tankların teslim edilmemesi nedeniyle İngiltere'nin borçlu olduğu 400 milyon sterlinlik bir borç üzerinde tartışıyorlar. Ancak hükümet görüşmelerin Ratcliffe'in tutuklanmasıyla bağlantılı olmadığı konusunda ısrar ediyor.
Ratcliffe’ın eşi "Bir şeyleri anlamak için bu hafta dışişleri bakanıyla görüştüm. Müzakerelerin sona ermekte olduğu konusunda ısrar etti. Yeni İran rejimiyle müzakerelerin yeniden başlayacağını umduğunu ve hiçbir İngiliz'i geride bırakmamakta kararlı olduğunu ifade etti” dedi.
Ayrıca “Gel gitlerin değiştiğini ve yargı sürecinin uzaması nedeniyle sürecin yaz mevsiminin sonbahara sarkacağı konusunda endişe ettiğimi Ona söyledim” diye ekledi ve “Birleşik Krallık ve uluslararası toplum, devlet tarafından rehin alınmalara karşı daha sert bir tavır almadıkça ve bir suç olarak nitelendirmedikçe bunu kaçınılmaz olarak görüyorum” dedi.
İkinci defa mahkum edilmesi ve hüküm giymesine karşı temyiz başvurusunu değerlendirecek olan İran Devrim Mahkemesinin kararına bakılacak.
Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Dominic Raab Çarşamba günü yaptığı açıklamada tutukluluğun devamını kınadı. Bir hükümet sözcüsü ise şunları söyledi: “İran'ın çifte vatandaşları keyfi olarak tutuklu tutması kabul edilemez. İranlı yetkilileri tutukluları daha fazla gecikmeden serbest bırakmaya çağırıyoruz.”
Birleşik Krallık’ta süreci takip eden bir aktivist grup ise, Cuma günü İran asıllı bir İngiliz vatandaşı insan hakları aktivistinin Tahran'da 10 yıl hapis cezasına çarptırılmasını eleştirdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü yaptığı açıklamada, Londralı eski bir öğretmen olan Mehran Rauf’un cezasını şiddetle kınadığını söyledi. “Mehran ve ailesini desteklemek ve bu haksızlığı en üst düzeye çıkarmak için elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz” dedi.
İranlı avukat Mustafa Nili'nin Çarşamba günü Twitter'da Rauf ve çifte uyruklu Alman-İran vatandaşı olan Nahid Takavi'nin yasaklı bir gruba üye olma iddiası ile 10 yıl ve hükümet karşıtı propaganda yapmaktan 8 ay hapis cezasına çarptırıldığını açıkladı. Açıklamanın ardından bakanlığın açıklaması geldi. Bu iki İranlı çifte uyruklu vatandaşın cezalandırılması, Birleşik Krallık ile Batılı müttefikleri ve İran arasında ilişkilerin kötüye gittiği bir zamana denk geliyor.
Bu yılın başlarında Uluslararası Af Örgütü (Amnesty), Tahran'daki Evin Hapishanesinde keyfi olarak gözaltına alındığını söyleyerek Mehran Rauf'un koşulsuz serbest bırakılması çağrısında bulundu.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) İranlı yetkililerin kendi halkına baskı yapmaya devam ettiğini söyledi. Ülkenin güvenlik ve istihbarat servisleri İran yargı sistemiyle birlikte, protestoculara karşı aşırı ölümcül güç kullanımı da dahil olmak üzere muhalefeti ciddi şekilde bastırmasına ilave olarak gözaltı merkezlerinde de kötü muamele ve işkencenin yapıldığı yönünde raporlar yayınlıyor. Eski Cumhurbaşkanı Ruhani ve yönetimi, İran güvenlik servisleri tarafından işlenen bu ciddi insan hakları ihlallerini engelleme veya bunlarla yüzleşme yönünde herhangi bir eğilim göstermezken, en üst düzeydeki yetkililer bu yaygın ihlallerin gerçekleşmesine izin vermeye devam ediyor. Öte yandan kapsamlı ABD yaptırımları ülke ekonomisini dolayısıyla da İranlıların temel ihtiyaç ve ilaçlara erişimini etkiledi ve sağlık imkanlarına zarar verdi.



Paris, İran'da kaybolan genç Fransız turistin izini kaybetmesinden endişeli

Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
TT

Paris, İran'da kaybolan genç Fransız turistin izini kaybetmesinden endişeli

Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)

Fransız bir diplomatik kaynak dün, İran'da bisikletle turistik gezi yapan bir Fransız gencin 16 Haziran'dan beri ailesiyle iletişime geçmediğini ve bu durumun “endişe verici” olduğunu söyledi.

Sosyal medyada yayınlanan bir kayıp ihbarıyla ilgili soruya yanıt veren kaynak, “Bu kayıp endişe verici. Aileyle bu konuda temas halindeyiz” dedi. Dışişleri Bakanlığı'nın Fransız vatandaşlarına İran'a seyahat etmemeleri konusunda tavsiyede bulunduğunu, çünkü Tahran'ın "Batılıları rehin tutma konusunda kasıtlı bir politika" izlediğini belirtti.

Instagram'da yayınlanan bildiride, 18 yaşındaki Linart Monterlos'un Alman vatandaşı da olduğu belirtildi.

Kaynak, Fransız gencin İran'da İsrail adına casusluk yaptığı iddiasıyla son zamanlarda gözaltına alınan Avrupalılar arasında olup olmadığını açıklamadı.

Diplomatik kaynak, İran'ın “Fransız vatandaşlarını geçiş sırasında hedef aldığını, casuslukla suçlayarak korkunç koşullarda gözaltında tuttuğunu, bazılarının uluslararası hukukta işkence olarak tanımlanan muameleye maruz kaldığını” vurguladı.

Kaynak, “Fransız vatandaşlarına İran'a seyahat etmemeleri tavsiye ediliyor” ve “İran'da bulunanların, tutuklanma ve keyfi gözaltı tehlikesi nedeniyle İran topraklarını derhal terk etmeleri tavsiye ediliyor” dedi.

Paris perşembe günü, üç yıldır tutuklu bulunan ve idam cezasıyla karşı karşıya olan Fransız vatandaşlarının serbest bırakılmaması halinde, İran'a uluslararası yaptırımları yeniden uygulayacağı tehdidinde bulundu.

İranlı yetkililer, Mayıs 2022'de bir turistik gezi sırasında Cecile Koller ve Jacques Barry'i gözaltına aldı ve onları “Mossad için casusluk yapmak”, “rejimi devirmek için komplo kurmak” ve “ülkeyi yozlaştırmak” ile suçladı. Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre bu üç suçun cezası idamdır. İran'ın resmi basın organlarında bu konuyla ilgili herhangi bir haber yer almadı.

Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron perşembe günü yaptığı açıklamada, İran'ın Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bu konuyu görüşeceğini ve karşı önlemler almayı da göz ardı etmediğini belirtti.

Macron, gazetecilere verdiği demeçte, bunun “Fransa'ya yönelik bir provokasyon, saldırganlık” ve “Fransa için kabul edilemez” olduğunu ifade etti.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, perşembe günü Paris'te gazetecilere yaptığı açıklamada, "Derhal serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. Bu bizim en büyük önceliğimizdir" dedi.

AFP’nin haberine atıfta bulunarak, bakan, "Eğer bu suçlamalarla karşı karşıya oldukları doğrulanırsa, bu suçlamaları haksız ve temelsiz olarak değerlendiriyoruz." dedi.

İran Devrim Muhafızları, son birkaç yılda çoğu casuslukla ilgili suçlamalarla onlarca yabancı uyruklu ve çifte vatandaşı gözaltına aldı.

İnsan hakları grupları ve Batılı ülkeler, Tahran'ı yabancı tutukluları pazarlık kozu olarak kullanmakla suçluyor, İran ise bu suçlamayı reddediyor.

Fransa, son aylarda İran'a yönelik söylemini sertleştirdi; özellikle de İran'ın nükleer programı, Rusya'ya verdiği destek ve Avrupa vatandaşlarını gözaltına alması konusunda.