Kunduz’daki yüzlerce Afgan güvenlik gücü Taliban’a teslim oldu

Kabil’in güneybatısındaki Farah eyaletinin başkenti Farah şehrinde Taliban unsurlarının devriyesi (AP)
Kabil’in güneybatısındaki Farah eyaletinin başkenti Farah şehrinde Taliban unsurlarının devriyesi (AP)
TT

Kunduz’daki yüzlerce Afgan güvenlik gücü Taliban’a teslim oldu

Kabil’in güneybatısındaki Farah eyaletinin başkenti Farah şehrinde Taliban unsurlarının devriyesi (AP)
Kabil’in güneybatısındaki Farah eyaletinin başkenti Farah şehrinde Taliban unsurlarının devriyesi (AP)

Afganistan’ın kuzeydoğusundaki Kunduz şehrinin bir süre önce Taliban’ın eline geçmesinin ardından Kunduz Havaalanı’na çekilen yüzlerce Afgan güvenlik gücü Taliban’a teslim oldu.
Kunduz İl Meclisi üyesi Ömereddin Vali, “Bu sabah havaalanında konuşlanan yüzlerce asker, polis ve direniş güçleri (milisler), tüm ekipmanlarıyla Taliban hareketine teslim oldu” dedi.
Diğer yandan, Rusya merkezli Kommersant gazetesine göre, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Taliban unsurlarının Tacikistan ve Özbekistan ile olan Afganistan sınırlarının kontrolünü ele geçirmesinin, Moskova’nın güvenlik endişelerini pekiştirdiğini söyledi.
Şoygu, “Taliban liderleri, sınırı geçerek bölgelere saldırma yönünde herhangi bir yıkıcı girişimde bulunmayacağını söylese de, Tacikistan ve Özbekistan askeri güçlerinin olası provokasyonlara hazırlıklı olması bizim için aşırı derecede önemli. Bunun için elimizden geleni yapıyoruz” diye konuştu.
Rusya, bu ay Afganistan sınırı yakınlarında Özbekistan ve Tacikistan ile ortak tatbikatlar gerçekleştirdi ve Tacikistan’daki askeri üssünü zırhlı araçlar ve yeni silahlarla güçlendirdi.
Taliban şu anda Orta Asya’yı çevreleyen kuzey bölgelerin çoğunu kontrol ediyor.
Adı açıklanmayan üst düzey bir Avrupa Birliği (AB) yetkilisi dün yaptığı açıklamada, Taliban’ın şu anda Afganistan topraklarının yüzde 65’ini kontrol ettiğini bildirdi.



UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
TT

UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM), Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emrinin yankıları sürüyor. 

İsrail'in köklü gazetelerinden Haaretz'in savunma analisti Amos Harel'in kaleme aldığı yazıda, UCM kararının İsrail'e karşı silah ambargosu taleplerini artırabileceğine dikkat çekiliyor.  

Gazetenin görüştüğü Kudüs merkezli düşünce kuruluşu İsrail Demokrasi Enstütüsü'nden Eran Şamir-Borer, UCM'nin kararını eleştirirken, sürecin bu noktaya varmasında Tel Aviv yönetiminin yol açtığına işaret ediyor. 

Analist, İsrail'de Gazze savaşıyla ilgili bağımsız bir inceleme yürütülse UCM'nin böyle bir karar vermek durumunda kalmayacağını savunarak şunları söylüyor: 

Devlet hiçbir şey yapmadı, kafasını kuma gömdü.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşında muhalefet kanadı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki radikal sağcı koalisyonun kararlarının incelenmesi için defalarca komisyon kurulmasını talep etmişti. Ancak Netanyahu, araştırma komisyonu kurulmasına savaş bitene kadar karşı olduğunu söylemişti. 

İsrail'in ekonomi gazetelerinden Globes'taki analizde UCM kararının, İsrail'in Gazze işgalini eleştirenlerle Tel Aviv'e silah satışının yasaklanmasını isteyenlerin elini güçlendirdiği yorumu paylaşılıyor. 

Haberde, İsrail'in askeri teçhizatının yüzde 30'unun Almanya tarafından gönderildiği hatırlatılıyor. UCM kararının, Berlin hükümetinin İsrail'e silah tedariki konusundaki ısrarcılığının zayıflamasına yol açabileceği değerlendirmesi yapılıyor. 

UCM'nin merkezi Hollanda'nın Lahey şehrinde yer alıyor. Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp, mahkemenin tutuklama emrini uygulayacaklarını duyurmuştu. 

Ancak sivil toplum kuruluşları (STK), Hollanda'nın İsrail'e silah gönderen ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekerek ambargo talebiyle Lahey'de hükümete karşı dün dava açtı. Mahkeme, talebe ilişkin kararını 13 Aralık'ta açıklayacak.

Diğer yandan Times of Israel, UCM kararından önce de son dönemde İsrail'e silah tedarikinin durdurulması çağrılarının arttığına işaret ediyor. Haberde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın İsrail'e ambargo talep ettiği mektubu 1 Kasım'da Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'ne gönderdiği hatırlatılıyor. Ortak mektupta aralarında Rusya ve Çin'in de yer aldığı 52 ülkenin imzası var. 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da geçen ayki açıklamasında Gazze savaşının sonlandırılması için İsrail'e silah ambargosu çağrısı yapmıştı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Macron'a destek verirken, Netanyahu açıklamaya tepki göstermişti. 

İsrail'in en büyük silah tedarikçisi olan ABD, UCM'yi kuran Roma Statüsü'ne taraf değil. ABD Başkanı Joe Biden, UCM kararını "rezalet" diye nitelerken, Netanyahu mahkemeyi "Yahudi düşmanlığıyla" suçlamıştı. İsrail de üye devletler arasında yer almıyor ve UCM'nin yargı yetkisini tanımıyor.

Independent Türkçe, Haaretz, Globes, Times of Israel, AP