Trablus'ta ülkenin en büyük aşı merkezlerinden birinin açılışı yapıldıhttps://turkish.aawsat.com/home/article/3128361/trablusta-%C3%BClkenin-en-b%C3%BCy%C3%BCk-a%C5%9F%C4%B1-merkezlerinden-birinin-a%C3%A7%C4%B1l%C4%B1%C5%9F%C4%B1-yap%C4%B1ld%C4%B1
Trablus'ta ülkenin en büyük aşı merkezlerinden birinin açılışı yapıldı
Trablus'taki en büyük aşı merkezlerinden birinin dünki açılışından bir kare (Reuters)
Trablus / Şarku’l Avsat
TT
TT
Trablus'ta ülkenin en büyük aşı merkezlerinden birinin açılışı yapıldı
Trablus'taki en büyük aşı merkezlerinden birinin dünki açılışından bir kare (Reuters)
Üçüncü salgın dalgasının gölgesinde dün Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti aşılamayı hızlandırmak ve Kovid-19 salgını ile mücadeledeki gecikmeyi azaltmak için ülkedeki en büyük aşı merkezlerinden birinin açılışını yaptı.
AFP’nin haberine göre, Trablus soruşturma ve hızlı müdahale biriminin başkanı ve aşılama merkezi ekibinden sorumlu Dr. Ravad Belil aşı merkezinin Başkent Trablus'taki spor salonunda kurulduğunu ve randevusuz olarak herkese açık olduğunu bildirdi.
Günde 2 bin ila 3 bin kişiye aşı yapılabileceğini ve buranın ülkedeki en büyük aşı merkezlerinden biri olduğunu söyleyen doktor, “İnsanların aşılarını yaptırmalarını umuyoruz” dedi.
Dün sabah erken saatlerde yüzlerce Libya vatandaşı ve yabancının yanı sıra mülteciler aşı için kayıt sırasına girdi. AFP’ye göre, dışarıda sırada bekleyenler için gölgelik alanlar oluşturuldu ve gerektiğinde kullanılmak üzere yaşlılar için tekerlekli sandalye temin edildi. Şiddetli çatışmaların sağlık sistemini zayıflattığı Libya'da salgının başlamasından bu yana, 3 bin 811 ölüm, 274 bin 453 Kovid-19 vakası kaydedildi.
Yeni açılan aşı merkezinde ilk doz aşısını olan 42 yaşındaki Ali el-Muğarbi "Her Libya vatandaşından kendisinin ve ailesinin sağlığını korumak için gelip aşı olmasını istiyorum” dedi.
Aşılanan kişi sayısının halen yüz binlerde olduğu ülkede aşı temininde yaşanan zorluklar nedeniyle aşılamada kötü bir başlangıç yapan sağlık yetkilileri dün bugüne kadar yaklaşık 788 bin 116 kişinin aşılandığını duyurdu.
Öte yandan 7 milyon nüfuslu ülke üçüncü bir salgın dalgasıyla karşı karşıya. Vaka sayısındaki hızlı artışı önlemek için, geçen hafta üç gün süren kapsamlı kapanmanın ardından akşam 18.00’dan sabah 06.00’a kadar kısmi sokağa çıkma yasağı yeniden yürürlüğe girdi.
Arap Birliği: Bölgeyi istikrara kavuşturmanın yolu iki devletli çözümdürhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5087370-arap-birli%C4%9Fi-b%C3%B6lgeyi-istikrara-kavu%C5%9Fturman%C4%B1n-yolu-iki-devletli-%C3%A7%C3%B6z%C3%BCmd%C3%BCr
Arap Birliği: Bölgeyi istikrara kavuşturmanın yolu iki devletli çözümdür
Arap Birliği'nin ‘Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü’ oturumundan (Arap Birliği)
Arap Birliği dün (Pazar) Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü'nü anarak, ‘İsrail'in baskı ve adaletsizlik makinesi karşısında verdikleri mücadele ve kararlılıkları dolayısıyla Filistin halkına bir dayanışma mesajı’ gönderdi. Bu mesaj, Kahire tarafından Gazze Şeridi'ndeki insani müdahaleyi arttırmak üzere çağrısı yapılan bakanlar konferansı öncesinde geldi.
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Filistin davasının mevcut durumunu ‘tarihi ve zor’ olarak nitelendirdi. Ebu Gayt ayrıca, ‘İsrail'in Filistin'in varlığını sona erdirme ve Filistin devleti projesini tasfiye etme planına ve Gazze Şeridi ile Batı Şeria'daki Filistin toplumu için hayatı yaşanması imkânsız hale getirerek zorla yerinden etme olgusuna’ atıfta bulundu.
Ebu Gayt, “İsrail planını dünyanın gözü önünde, sessizlik ve çaresizlikle kabul etmek, bu tarihi suça, utanç verici olarak tanımlanabilecek bir sahneye iştirak etmektir” dedi.
Filistin devletini tanıyan ülkelere övgüde bulunan Ebu Gayt sözlerini şöyle sürdürdü: “Gazze Şeridi'nde yaşananlar etnik temizlik ve imha savaşıdır. İsrail işgalini pekiştirmekten ve iğrenç ırk ayrımcılığı sistemini nehirden denize kadar yaymaktan başka bir amacı yoktur. İki devletli çözüm ve 4 Haziran 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulmadan bölgede barış ya da istikrar olmayacaktır.”
‘Hesap verebilirliğin ve işgal suçlarının cezalandırılmasının işgale son vermenin anahtarı olduğunu’ vurgulayan Ebu Gayt, bu bağlamda Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) İsrailli liderler hakkında yakalama kararı çıkarma yönündeki cesur adımını övdü. Ebu Gayt, “Bu tedbirleri memnuniyetle karşılamakla birlikte, saldırganlığı durdurma ve soykırıma son verme hedefine ulaşmak için henüz yeterli olmadıklarını kabul ediyoruz” dedi.
Arap Birliği Genel Sekreteri, dünya ülkelerine ‘İsrail işgalinin devamının bir bütün olarak uluslararası sisteme olan güveni zedelediği gerçeğini kabul etmeleri’ çağrısında bulundu. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nin kasım ayında İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’na katılımının dondurulması için uluslararası desteği harekete geçirme çağrısına atıfta bulunan Ebu Gayt, “İşgalin uluslararası barış ve güvenlik için oluşturduğu tehdit ve hatta İsrail'in 75 yıl önce BM'ye kabul edilme koşullarını ihlal etmesi ışığında bu yaklaşımı mantıklı buluyoruz” şeklinde konuştu.
Diğer yandan Filistin'in Arap Birliği Daimî Temsilcisi Muhanned el-Akluk yaptığı konuşmada, ‘mağdurların hakkını vermeyen ve suçluyu cezalandırmayan uluslararası adaletin, insanlara fayda sağlamayan dengesiz bir terazi olduğunu’ söyledi. El-Akluk, “İsrail'in 422 gün boyunca Filistin halkına karşı işlediği soykırım suçunu durdurmayan dayanışma, kanseri ağrı kesiciyle tedavi etmeye benzer” dedi.
Kuveyt'in Arap Birliği Daimî Temsilcisi Talal el-Mutayri de ülkesinin ‘kardeş Filistin halkının, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız devletini kurmak için uluslararası referanslara uygun olarak elde ettiği hak ve kazanımları destekleme konusundaki kararlı tutumunu’ vurguladı.
Konuyla ilgili olarak Arap Birliği, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nı (UNRWA), Duvar ve Yerleşim Direniş Otoritesi’ni, Filistinli Tutuklular ve Eski Mahkumlarla İlişkiler Dairesi’ni, Filistin Gazeteciler Sendikası Başkanı Nasır Ebu Bekir’i ve geçtiğimiz eylül ayında Batı Şeria'nın Nablus kentinde yerleşimlere karşı düzenlenen barışçıl protestolar sırasında işgalciler tarafından öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi'yi onurlandırdı.
Mısır Dışişleri Bakanlığı Filistin Dairesi Başkanı Büyükelçi Mahmud Ömer'e göre Mısır, ‘savaşı durdurmak ve Gazze Şeridi'ne insani ve yardım malzemesi ulaştırmak için tüm çabaları’ seferber ediyor. Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü münasebetiyle dün düzenlenen bir seminerde konuşan Ömer, ‘Gazze Şeridi'ndeki insani müdahaleyi güçlendirmek ve Filistin halkına insani acılarını hafifletmek amacıyla insani yardım sağlamak için uluslararası desteği harekete geçirmek üzere bugün Kahire'de BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in katılımıyla düzenlenecek uluslararası bakanlar konferansının önemini’ vurguladı.
Mısırlı diplomat, Gazze Şeridi'ne yönelik savaşın ilk gününden bu yana Kahire'nin çabalarına dikkat çekti ve Mısır'ın ‘Filistin davasını tasfiye etme ve Filistinlileri topraklarından sürme planını kararlılıkla reddettiğini’ yineledi. Kahire, kış mevsimine girerken Gazze Şeridi sakinlerinin içinde bulunduğu zor insani koşullar ışığında Gazze'ye Yardım Konferansı’na geniş bir bölgesel ve uluslararası katılım hedefliyor.