Hamaney, rekor sayıda vaka kaydedilmesinin ardından uyarıda bulundu

Hamaney batı aşılarının yasaklanmasından aylar sonra İran’ın bir numaralı konusunun koronavirüs olduğunu belirtti.

Tahran’da koronavirüs ile enfekte olmuş bir hastanın durumunu kontrol eden İranlı hemşire (Reuters)
Tahran’da koronavirüs ile enfekte olmuş bir hastanın durumunu kontrol eden İranlı hemşire (Reuters)
TT

Hamaney, rekor sayıda vaka kaydedilmesinin ardından uyarıda bulundu

Tahran’da koronavirüs ile enfekte olmuş bir hastanın durumunu kontrol eden İranlı hemşire (Reuters)
Tahran’da koronavirüs ile enfekte olmuş bir hastanın durumunu kontrol eden İranlı hemşire (Reuters)

Dini lider Ali Hamaney dün (Çarşamba), vaka ve can kayıplarında rekor sayıların kaydedilmesi sebebiyle İran’ın ilk önceliğinin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele olduğunu belirterek, ithal ve yerel aşıların tedarikinin hızlandırılması çağrısında bulundu.
İran Kovid-19 salgından en çok etkilenen Ortadoğu ülkesi oldu. Ülkede düne kadar, yaklaşık 4,3 milyon vaka ve 95 bin 600’den fazla can kaybı kaydedildi. Bununla birlikte sağlık yetkilileri daha önce resmi olarak açıklanan sayıların gerçek sayının altında kaldığını belirtmişlerdi.
Fransız haber ajansı AFP’nin aktardığına göre, Hamaney, resmi devlet televizyonunda yayınlanan ve tamamen salgın konusuna ayrılmış konuşmasında, mevcut durumda koronavirüs salgının ülkenin öncellikli ve acil sorunu olduğunu belirterek, vakaların ve can kayıplarının gerçekten acı verici olduğunu belirtti.
İran şu anda, yetkililerin salgınının beşinci dalgası olarak tanımladığı ve öncekilerden daha sert olan şartlarla yüzleşiyor ve bu durum oldukça bulaşıcı olan Delta varyantına bağlanıyor. Ülkede son zamanlarda rekor sayıda vaka ve can kaybı kaydedildi. Sağlık Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, son 24 saat içinde 42 bin 541 kişinin enfekte olduğunu açıkladı.  Bu, koronavirüsün ülkede 2020 yılı Şubat ayında ilk kez tespit edilmesinden bu yana kaydedilen en yüksek vaka sayısı oldu.
Aynı zamanda 536 kişinin daha hayatını kaybetti. 9 Ağustos’ta  günlük can kaybı 588 olarak açıklanmıştı.
Hamaney yaptığı konuşmada “İster ithal ister yerli üretim olsun, aşının tüm insanlara ulaşması için çalışmaların iki katına çıkarılması gerekiyor. Şüphesiz milyonlarca aşı (koronavirüs) insanlara sağlanmalı” ifadelerini kullandı.
İranlı dini lider, sorunun bir kısmının koruyucu tedbirlere olan riayetin azalması olduğunu belirterek, İranlılara sağlık personelinin aşırı yorgunluğunu ve maruz kaldıkları fiziksel ve psikolojik baskıları hafifletmek için koruyucu tedbirlere riayet etme çağrısında bulundu.
Hamaney’in konuşması, Şiilerin Hüseyin'in yasını tuttuğu Muharrem ayının başlangıcı olan 10 günlük Aşura törenlerinin başlamasından bir gün sonra geldi.AFP’nin aktardığına göre, Hamaney, törenin ‘ilahi bir bereket ve rahmet kaynağı’ olması itibariyle önemini dile getirirken, törenlere katılan kişilerin sağlık kararlarına ve sosyal mesafeye uymalarını tavsiye etti.
Şubat ayında başlatılan ulusal aşı kampanyası beklenenden daha yavaş ilerliyor. Sağlık Bakanlığı’nın dün yayınladığı rakamlara göre, yaklaşık 83 milyonluk toplam nüfusun, 13,8 milyonundan fazlası aşının tek dozunu olurken, sadece 3,7 milyon kişi her iki doz aşıyı oldu.
Bakanlığa göre, ülkede Sputnik V, Sinopharm, Covaxin ve AstraZeneca-Oxford aşıları olmak üzere 4 yabancı aşı kullanılıyor. Bunların yanı sıra yerel olarak üretilen COV-Iran Barekat aşısı da kullanılıyor. İranlı yetkililer daha önce, ülkeye uygulanan ABD yaptırımlarının yurtdışından aşı ithal etmek için gerekli fonları ödeme kabiliyeti üzerindeki etkisinden şikâyet etmişti.
İran, ithal aşı eksikliğini telafi etmek amacıyla yerli aşılar geliştirmek için çalıştı. Yetkililer yakın bir zamanda bu aşılardan ikisi için acil kullanım onayı verildiğini duyurdu. Söz konusu iki aşıdan biri COV-Iran Barekat aşısıydı. Bu aşının iki dozunu da olan Hamaney, Ocak ayında ABD ve İngiltere’de üretilen aşıların güvenilir olmadığını belirterek, aşı ithalatını yasaklamıştı. 
İran makamları Kovid-19 salgınının başından bu yana dünyanın birçok ülkesi tarafından benimsenen uygulamalara benzer şekilde kapsamlı kapanma tedbirleri uygulamamış, bunun nedenini ise başta ABD yaptırımlarından kaynaklanan zor ekonomik koşullara bağlamıştı. Yetkililer o zamandan bu yana bazı kapanma önlemleri uyguladı veya şehirler arasındaki seyahatleri kısıtladı.
Yerel basın kaynaklarının aktardığına göre, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin başkanlığında salı günü düzenlenen toplantının akabinde, Kovid-19 ile Ulusal Mücadele Otoritesi cumartesi gününden itibaren yeni kısıtlamalar getirilmesinin düşünüldüğünü belirtti.



Çin ve Husiler arasında gizli bir anlaşma, Kızıldeniz'deki otomobil gemilerini koruyor

Husilerin Kızıldeniz'deki saldırıları uluslararası nakliye için büyük maliyetlere yol açtı. (AFP)
Husilerin Kızıldeniz'deki saldırıları uluslararası nakliye için büyük maliyetlere yol açtı. (AFP)
TT

Çin ve Husiler arasında gizli bir anlaşma, Kızıldeniz'deki otomobil gemilerini koruyor

Husilerin Kızıldeniz'deki saldırıları uluslararası nakliye için büyük maliyetlere yol açtı. (AFP)
Husilerin Kızıldeniz'deki saldırıları uluslararası nakliye için büyük maliyetlere yol açtı. (AFP)

İnci Mecdi

Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı üzerinden geçiş, Afrika'yı dolaşmaya kıyasla Asya ve Avrupa arasında her gidiş-dönüş yolculukta 14 ila 18 gün tasarruf sağlıyor; bu da yakıt maliyetlerini, mürettebat ücretlerini ve gemilerin yıpranmasını araç başına birkaç yüz dolara kadar azaltıyor.

Denizcilik konusunda uzmanlaşmış bir İngiliz araştırma şirketi tarafından yapılan analiz, Çinli otomobil şirketlerinin, Yemen'deki Husi milislerinin Kızıldeniz'den geçen uluslararası nakliye gemilerini hedef almaya başlamasından yaklaşık iki yıl sonra, halen Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı üzerinden Avrupa'ya sevkiyatlarını sürdürdüğünü ortaya koydu.

Otomobil üreticileri, Asya'dan Afrika çevresindeki daha uzun ve daha pahalı yolu kullanarak sevkiyatlarını göndermeye devam ederken, Birleşik Krallık Denizcilik Bilgi Servisi'nin yaptığı yeni bir analiz, geçen ay Çin limanlarından hareket eden en az 14 otomobil taşıma gemisinin Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı üzerinden Avrupa'ya geçtiğini ortaya koydu. Bu sayı, geçtiğimiz haziran ayında kaydedilen rakamlarla benzerlik gösteriyor.

Bu seferler, Husi milislerinin geçen ayın başında iki başka yük gemisini batırmasının ardından da devam ediyor. İran destekli Yemenli silahlı örgüt, saldırılarının İsrail'in Gazze Şeridi'nde sürdürdüğü savaş altında yaşayan Filistinlilerle dayanışma amacıyla gerçekleştirildiğini söylüyor.

Gölge ittifak

Şarku’l Avsat’ın New York Times'tan (NYT) aktardığı habere göre, çoğu nakliye analisti, Çin hükümetinin İran veya Husilerle Çin'den gelen otomobil nakliye gemilerine saldırmamak için bir anlaşmaya vardığını varsayıyor. Deniz taşımacılığı verileri şirketi Veson Nautical’ın değerlendirme ve analiz bölümünün direktörü Dan Nash, “Çin, İran destekli Husilerle başa çıkmanın bir yolunu bulmuş gibi görünüyor… Onlara gemilerinin hedef alınmayacağı bildirildi” ifadelerini kullandı.

Çin, İran'ın ham petrol ihracatının neredeyse tamamını satın alıyor. 2023 yılında Pekin, İran'ın sıvılaştırılmış petrol ve doğal gaz ihracatının yaklaşık yüzde 90'ını satın aldı ve bu, İran hükümetinin yıllık bütçesinin yaklaşık yarısına denk geliyor. Çinli yetkililer, İran petrol ihracatının boykotunun Batı tarafından organize edildiğini, ancak Birleşmiş Milletler (BM) tarafından onaylanmadığını, bu nedenle Çinli petrol şirketleri için bağlayıcı olmadığını vurguluyor.

Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı üzerinden geçiş, Afrika'yı dolaşmaya kıyasla Asya ve Avrupa arasında her gidiş-dönüş yolculukta 14 ila 18 gün tasarruf sağlıyor; bu da yakıt maliyetlerini, mürettebat ücretlerini ve gemilerin yıpranmasını araç başına birkaç yüz dolara kadar azaltıyor. Lloyd's List'in kıdemli analisti Rob Willmington'a göre, Afrika'yı dolaşmak ‘geminin yakıt faturasına önemli maliyetler ekliyor, yolculuktan kaynaklanan kirliliği artırıyor ve nihayetinde yeni araç alıcıları için fiyatları yükseltiyor.’

Bu tasarruflar, Çinli otomobil şirketlerinin Avrupa'da, Kızıldeniz rotasını kullanmayan Avrupalı ve Japon nakliye şirketlerine bağımlı olan Japonya, Kore ve Avrupa merkezl, rakipleriyle rekabet etmesine yardımcı oluyor.

Willmington'a göre, Çinlilere ait gemilerin yanı sıra, Güney Koreli bir şirkete veya Abu Dabi ve Türkiye'deki şirketlerin ortak girişimine ait birkaç otomobil taşıma gemisi, Çin'deki otomobil nakliye limanlarında durduktan sonra, geçtiğimiz haziran ve temmuz aylarında Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı'ndan geçti.