Uluslararası Af Örgütü: Tigray’da tecavüz, sistematik bir savaş silahı olarak kullanılıyor

Tigray’daki çatışmalardan kaçan Etiyopyalı mülteciler (Reuters)
Tigray’daki çatışmalardan kaçan Etiyopyalı mülteciler (Reuters)
TT

Uluslararası Af Örgütü: Tigray’da tecavüz, sistematik bir savaş silahı olarak kullanılıyor

Tigray’daki çatışmalardan kaçan Etiyopyalı mülteciler (Reuters)
Tigray’daki çatışmalardan kaçan Etiyopyalı mülteciler (Reuters)

Uluslararası Af Örgütü, Etiyopya’nın istikrarsız Tigray bölgesindeki çatışmalarda kadınlara ve çocuklara yönelik sistematik şiddete hız verdiği uyarısında bulundu. Örgütün çarşamba günü yayınlanan raporuna göre Etiyopya ve Eritre güçleri, savaşın parçaladığı bölgede yüzlerce kadın ve kız çocuğuna tecavüz etti, kurbanlardan bazılarını cinsel köleliğe zorladı.
Raporda Etiyopya silahlı kuvvetlerinin, Eritre ordusunun, Amhara Bölgesi’ndeki paramiliter özel polisin ve Amharalı Fano milislerinin cinsel şiddeti, vahşice bir savaş silahı olarak kullandıkları belirtildi. Rapora göre kadınlar ve kız çocukları toplu tecavüz, cinsel kölelik, kadın sünneti ve diğer işkence biçimlerinin kurbanı oldular.
63 mağdurla yapılan görüşmeler sonucu hazırlanan raporda. Etiyopya makamlarının soruşturma açtığı vahşet belgelendi. Şu ana kadar üç asker tecavüzden hüküm giydi ve 25 asker de ‘cinsel şiddet ve tecavüzden’ yargılanıyor.
Af Örgütü’ne göre şiddetten kurtulanlardan bazıları, haftalarca alıkoyulduklarını ve toplu tecavüze uğradıklarını, bazıları da ailelerinin önünde tecavüz edildiklerini bildirdi. Cinsel şiddetin kadınlarda tedavisi mümkün olmayan kalıcı yaralanmalara neden olduğu aktarıldı. Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnes Callamard, AFP’ye yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
 “Tecavüz ve cinsel şiddetin, Tigray’daki kadınlara ve kız çocuklarına kalıcı fiziksel ve psikolojik zarar vermek için bir savaş silahı olarak kullanıldığı açıktır. Yüzlerce kadın aşağıladı ve insanlık dışı, acımasız muamelelere maruz kaldı. İşlenen cinsel suçların ağırlığı ve ölçeği derinden sarsıcıdır. Savaş suçları ve hatta insanlığa karşı suçlar teşkil edebilir.”
AFP, geçen aylarda Etiyopya ve Eritreli askerler tarafından toplu tecavüze uğradıklarını aktaran çok sayıda kadınla röportaj yaptı.
Etiyopya’nın kuzeyinde, Tigray Bölgesi’ndeki çatışmalar, Başbakan Abiy Ahmed’in Tigray Halk Kurtuluş Cephesi’ne mensup yerel otoritelerden kurtulmak için federal orduyu bölgeye göndermesinin ardından, kasım ayında patlak verdi. 2019 yılında Nobel Barış Ödülü’nü kazanan Ahmed’e göre bu operasyon, cephe tarafından emri verilen federal ordu kamplarına yönelik saldırılara yanıt olarak geldi. Çatışma yoğunlaştıkça insani kayıplar trajik bir hal aldı.
Birleşmiş Milletler’e (BM) göre Tigray’da 400 bin kişi kıtlık koşullarında yaşarken insani yardımların bölgeye ulaştırılmasında güçlük çekiyor.
Af Örgütü’ne göre söz konusu vahşetin failleri, Etiyopya Başbakanı’nı destekleyen komşu Eritre güçleri, güvenlik güçleri ve Etiyopya’nın Tigray sınırındaki Amhara Bölgesi’nden milislerden oluşuyor.
Uluslararası af Örgütü, yirmiden fazla kadının yalnızca Eritreliler tarafından tecavüze uğradığını, diğerlerinin de Etiyopyalıların cinsel şiddetine maruz kaldığını kaydetti. Yaşadıklarını anlatan 21 yaşındaki bir kadın, 40 gün boyunca alıkoyulduğunu vurguladığı açıklamasında “Bize tecavüz ettiler ve aç bıraktılar. Yaklaşık otuz kadındık” dedi.
Rapora göre Tigray’daki sağlık merkezleri, Şubat ve Nisan 2021 arasındaki dönemde kadınlara yönelik bin 288 şiddet vakası kayda geçti. .Doktorlar, birçok kurbanın muayene olmaya gelmediği tahmininde bulunuyor.



İsrail Dışişleri Bakanı: İran'ın nükleer bomba elde etmesini önlemek tüm dünyanın ‘görevi’

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Hayfa'da İran'ın füze saldırısının gerçekleştiği yeri inceledikten sonra gazetecilere konuştu. (Reuters)
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Hayfa'da İran'ın füze saldırısının gerçekleştiği yeri inceledikten sonra gazetecilere konuştu. (Reuters)
TT

İsrail Dışişleri Bakanı: İran'ın nükleer bomba elde etmesini önlemek tüm dünyanın ‘görevi’

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Hayfa'da İran'ın füze saldırısının gerçekleştiği yeri inceledikten sonra gazetecilere konuştu. (Reuters)
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Hayfa'da İran'ın füze saldırısının gerçekleştiği yeri inceledikten sonra gazetecilere konuştu. (Reuters)

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, İsrail'in Tahran'a karşı ‘tarihi bir zafer’ ilan ettiği 12 günlük savaşın ardından dün yaptığı açıklamada, İran'ın nükleer bomba elde etmesini engellemenin tüm dünyanın ‘görevi’ olduğunu söyledi.

Saar X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “İsrail kendisine, bölgeye ve uluslararası topluma yönelik yakın bir tehdit karşısında son dakikada harekete geçti” dedi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Saar sözlerini şöyle sürdürdü: “İran İsrail'in ortadan kaldırılması çağrısında bulunmaya ve bunu başarmak için harekete geçmeye devam ediyor. Dünyanın en aşırılık yanlısı rejiminin en tehlikeli silahı edinmesini tüm uygun araçlarla engellemek uluslararası toplumun görevidir.”

Saar'ın paylaşımı, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin, İsrail ile İran arasındaki savaş sırasında 22 Haziran'da ABD tarafından bombalanan İran nükleer tesislerini ziyaret etmekte ısrar eden Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi'nin ‘kötü niyetini’ kınayan açıklamalarına yanıt niteliğindeydi.

İsrail ve ABD'nin İran'ın nükleer tesislerini vurmasının ardından İran Meclisi, Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı UAEA ile iş birliğini askıya alan bir yasa tasarısını kabul etti.

Ülkesi, yıllardır UAEA'nın İran'ın nükleer programını denetlemesini etkisiz olmakla eleştiren Saar, “İran rejimi aynı kalmaya devam ediyor. Uluslararası toplumu kandırmayı sürdürüyor ve nükleer programının etkin bir şekilde denetlenmesini engellemek için aktif bir şekilde çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Uzmanlara göre Ortadoğu'daki tek nükleer güç olan İsrail, yıllardır İran'ı atom bombası peşinde koşmakla suçluyor, Tahran ise bunu sürekli olarak reddediyor.

Güvenliğine yönelik ‘yakın’ bir tehdit olduğunu ileri süren İsrail, nükleer ve balistik füze programlarını imha etmek amacıyla 12 Haziran'da İran'a saldırdı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Washington'un İran'a dayattığı ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından salı akşamı televizyonda yaptığı konuşmada, “Tarihi bir zafer elde ettik” dedi.

Netanyahu, “İran asla nükleer silaha sahip olamayacak… İran'ın nükleer programını engelledik. Eğer İran'da herhangi biri bunu yeniden inşa etmeye çalışırsa, her türlü girişimi engellemek için aynı kararlılıkla, aynı yoğunlukla hareket edeceğiz” şeklinde konuştu.