İsrail ve Fas arasında iş birliğinin güçlendirmeye yönelik iki anlaşma ve bir mutabakat zaptı imzalandı

İsrail ve Fas arasında kültür, spor ve hava hizmetleri alanlarında iş birliğinin ve siyasi istişarelerin güçlendirilmesi çerçevesinde iki anlaşma ve bir mutabakat zaptı imzalandı

Fas ve İsrail dışişleri bakanları dün birlikte basın karşısına çıktı (Fas Dışişleri Bakanlığı)
Fas ve İsrail dışişleri bakanları dün birlikte basın karşısına çıktı (Fas Dışişleri Bakanlığı)
TT

İsrail ve Fas arasında iş birliğinin güçlendirmeye yönelik iki anlaşma ve bir mutabakat zaptı imzalandı

Fas ve İsrail dışişleri bakanları dün birlikte basın karşısına çıktı (Fas Dışişleri Bakanlığı)
Fas ve İsrail dışişleri bakanları dün birlikte basın karşısına çıktı (Fas Dışişleri Bakanlığı)

Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita, geçtiğimiz yılın sonlarında Fas ile İsrail arasındaki ilişkilerin yeniden başlamasından bu yana ilk resmi ziyaretini gerçekleştirmek üzere Fas'a gelen İsrailli mevkidaşı Yair Lapid ile dün siyasi görüşmelerde bulundu. Geçtiğimiz yıl Fas-ABD-İsrail üçlü anlaşmasının imzalanmasının ardından Fas ve İsrail arasında ilişkiler başlamış, ABD, Fas'ın Batı Sahra toprakları üzerindeki egemenliğini tanımıştı.
Görüşmelerin ardından iki bakan, ülkeleri arasındaki iş birliğini ve ilişkileri güçlendirmek için iki anlaşma ve siyasi bir istişare mekanizması oluşturmak için bir mutabakat zaptı imzaladılar. Fas Krallığı Hükümeti ile İsrail Devleti Hükümeti arasında kültür, spor ve gençlik alanında iş birliğine ilişkin yapılan ilk anlaşma,  iki ülkenin gençleri arasındaki iletişimi güçlendirmenin yanı sıra kültür ve spor alanlarında iş birliğini teşvik etmeyi ve geliştirmeyi amaçlıyor. Bu alanlardaki ikili iş birliğinin, iki ülkenin halkları arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesine ve karşılıklı yarar sağlayan bağların geliştirilmesine katkıda bulunacağına inanılıyor.
Hava hizmetleri alanına ilişkin ikinci anlaşma ise iki ülke arasında hava hizmetleri alanındaki ilişkileri ve iş birliğini güçlendirmeyi, ilerletmeyi ve havayolları arasında rekabet ilkesine dayalı bir uluslararası havacılık sistemi geliştirmeyi hedefliyor. Anlaşma ayrıca uluslararası seyahat ve nakliye hizmetlerinde insanların ihtiyaçlarına cevap veren hava hizmetlerini rekabetçi fiyatlarla ve açık pazarlarda hizmet verebilecek kapasitede bir hava ulaşım ağının kurulmasının yanı sıra uluslararası hava taşımacılığında en üst düzeyde emniyet ve güvenliği sağlamayı amaçlıyor. Çoğu Fas kökenli İsrailli turist, aktarmalı uçuşlarla Fas'ı ziyaret edebiliyorlardı. Ancak 25 Temmuz'da iki ülke arasında ticari direkt uçuşlar başlatıldı.
Dün iki bakan arasındaki görüşmede aynı zamanda siyasi istişare mekanizması oluşturulması amacıyla bir mutabakat zaptı imzalandı. İmzalanan bu mutabakat zaptıyla ülke arasındaki çok yönlü ilişkilerin ve iş birliğinin derinleştirilmesine ve güçlendirilmesine katkıda bulunulması hedefleniyor. Bu mutabakat zaptı sayesinde taraflar, ikili ilişkilerinin tüm yönlerini gözden geçirmek için düzenli istişarelerin yanı sıra bölgesel ve uluslararası arenadaki gelişmelerin yanı sıra ortak çıkarları doğrultusunda bölgesel ve uluslararası konularda görüş alışverişinde bulunabilirler. İkili iş birliği istişareleri, siyasi, ekonomik, ticari, bilimsel, teknik ve kültürel iş birliği dahil tüm alanları kapsar.
İki bakan görüşmelerinin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundular. Fas Dışişleri Bakanı Burita, İsrail Dışişleri Bakanı'nın Fas ziyaretini, ‘Fas-İsrail-ABD üçlü anlaşmasına özünü kazandırmaya yönelik ortak bir taahhüdün yansıması’ olarak değerlendirirken İsrail Dışişleri Bakanı Lapid ile ikili ve bölgesel meseleler üzerine kapsamlı bir görüşme yaptıklarını açıkladı. Burita, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesinin Fas Kralı 6. Muhammed tarafından dile getirilen ‘irade ve inancın bir ifadesi’ olduğuna dikkati çekti.
Üçlü anlaşmanın imzalanmasından bu yana iki ülke arasındaki ilişkilerin olumlu bir dinamiğe tanık olduğunu söyleyen Burita, iki ülke arasında inovasyon, turizm ve havacılık, enerji, ticaret ve yatırım ve diğer alanlarda beş çalışma ekibinin kurulduğunu kaydetti. Faslı bakan ayrıca çeşitli projeler belirlenen ve önerilerde bulunulan çeşitli toplantılar yapıldığını da sözlerine ekledi.
İki ülke arasındaki ilişkilerin geleceğine dair değerlendirmesinde Burita, kurumsal ilişkileri geliştirmek istediklerini belirterek, “İlişkilerimizi insani boyutuyla da zenginleştirmeyi amaçlıyoruz” dedi.
İki ülke arasındaki direkt uçuşların başlatılması ve buna eşlik eden ‘Fas kökenli İsrail vatandaşlarının Fas’ı ziyaret etme coşkusunu’ hatırlatan Burita, İsrail'deki Fas toplumunu Fas ile bir araya getiren bağları vurguladı. Fas Dışişleri Bakanı, imzalanan üç anlaşmanın yanı sıra gelecekteki ziyaretlerde imzalanmak üzere ‘hazır başka anlaşmalar’ olduğunu kaydetti.
Burita, Fas Kralı'nın başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırları içinde bağımsız bir Filistin Devleti'nin kurulması temelinde iki devletli bir çözüme ulaşılması için Filistinliler ve İsrailliler arasındaki barış müzakerelerine geri dönmenin önemine yönelik çağrısını da hatırlattı. Ayrıca, Fas Kralı’nın Kudüs Komitesi’nin başkanı olarak Kudüs'ün onurlu kimliğini korumanın önemi konusundaki tutumunu da bir kez daha yineleyen Burita, barış ve refaha hizmet etmek için taraflar arasında güvenin yeniden tesis edilmesi çağrısında bulundu.
Öte yandan İsrail Dışişleri Bakanı Lapid, Yahudilerin 2000 yıldır Fas'ta yaşadıklarını ve İsrail’deki Fas kökenli Yahudilerin Fas'ı ziyaret ettiklerinde ‘geçmişlerinden bir bölümü keşfettiklerini’ söyledi. Lapid, “Bağları kopararak ne kazandık? Elimize hiçbir şey geçmedi” ifadelerini kullandı. Gelişmelerin, kültür, turizm ve diğer sektörlerde iş birliğini inşa etme yönünde bir değişikliği temsil ettiğini söyleyen Lapid, Kuran-ı Kerim’den “Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de ona yanaş” (Enfâl - 61) ayetini referans gösterdi. Ancak Lapid, Filistinlilerle olan ilişkilerden bahsetmedi.
İsrail’den 2000 yılından bu yana Fas'ı ziyaret eden ilk dışişleri bakanı olan Lapid, ziyareti öncesinde Pazartesi günü Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Yarın tarihi bir ziyaret için Fas'a gideceğiz. Rabat'ta İsrail temsilciliğini açacağız. Kazablanka'yı ziyaret edeceğiz ve iki ülke ve halkları arasındaki barışı yeniden tesis edeceğiz” yazdı.
Lapid şöyle devam etti:
“Cesareti ve vizyonu için Majesteleri Kral 6. Muhammed'e teşekkür ediyorum. Fas ve İsrail arasındaki köklü tarihi ilişkiyi yansıtan ekonomi, turizm ve kültür alanlarında iş birliğini sağlamak için ekibiyle birlikte çalışacağız.”
İsrail heyetinin iki günlük Fas ziyaretinde Dışişleri Bakanı Lapid’e, Fas'ın (Rabat'ın güneyinde yer alan) Suvayr kentinde doğan Refah ve Sosyal Hizmetler Bakanı Meir Cohen, Knesset (İsrail parlamentosu) Dışişleri ve Savunma Komitesi Başkanı Ram Ben Barak ve Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürü Alon Oshbiz ve diğer yetkililer eşlik ediyor.
Lapid ve beraberindeki heyet, başkent Rabat’a ulaştıklarında, merhum krallar 5. Muhammed ve 2. Hasan'ın mozolelerini ziyaret etti. İsrail heyeti, bugün (Perşembe) Fas'ın ekonomik başkenti Kazablanka'da bir otelde basın toplantısı düzenleyecek. Heyet ziyaretini, Beth El Sinagogu’nu ziyaret edip orada dua ederek sonlandıracak.
Lapid, Kazablank yolculuğu öncesinde, Rabat’ın er-Riyad semtindeki İsrail temsilciliğinin açılışına katılacak.
Rabat, Temmuz ayı başlarında, iki ülkenin dışişlerinden yetkililer arasında ekonomik ve kültürel alanlarda ikili ilişkilerin geliştirilmesi konusunda istişarelere ev sahipliği yapmıştı.
İsrail Dışişleri Bakanı’nın ziyareti, geçtiğimiz ay uluslararası basın kuruluşlarında, Fas'ı İsrailli şirket NSO tarafından 2016'dan beri geliştirilen ‘Pegasus’ adlı casus yazılımı, Faslı ve yabancı aktivistlerin, gazetecilerin ve politikacıların telefonlarını dinlemek amacıyla kullanmakla suçlayan haberlerin yer almasıyla aynı döneme denk geldi. Rabat ise bu suçlamaları şiddetle reddetti ve Fransa, Almanya ve İspanya'daki basın kuruluşları hakkında ‘Fas’a hakaret ettikleri’ iddiasıyla yasal şikayetlerde bulundu. Bu haberlerin yayınlanmasından önce İsrail Ulusal Siber Güvenlik Müdürlüğü, Temmuz ayında, Facebook üzerinden Fas ve İsrail arasında siber savunma alanında iş birliği amacıyla bir anlaşma imzaladığını duyurmuştu.
Fas, 3 bin kişiyle Kuzey Afrika'daki en büyük Yahudi topluluğuna ev sahipliği yaparken İsrail'de 700 binden fazla Fas kökenli Yahudi yaşıyor. Filistinliler ve İsrailliler arasında 1993 yılında imzalanan Oslo Barış Anlaşması’nın ardından iki ülke irtibat büroları aracılığıyla aralarında diplomatik ilişkiler kurdu. Ancak Fas 2000 yılındaki Filistin İntifadası’nın ardından Tel Aviv ile ilişkilerini kesti. Fas yakın bir tarihte Birleşik Arpa Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Sudan'dan sonra İsrail ile diplomatik ilişki kuran dördüncü Arap ülkesidir.
Kudüs Komitesi'ne başkanlık eden Fas Kralı 6. Muhammed, İsrail ile ilişkilerin yeniden kurulmasından sonra çeşitli vesilelerle, iki devletli çözüm temelinde Filistin davasına verdiği desteğin devam ettiğini açıkladı.



Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından... Cep telefonlarımız uzaktan patlatılabilir mi?

Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)
TT

Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından... Cep telefonlarımız uzaktan patlatılabilir mi?

Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)

Lübnan genelinde Hizbullah çağrı cihazları ve telsizlerine yönelik eşi benzeri görülmemiş güvenlik ihlali ve salı ile çarşamba günleri binlerce eş zamanlı patlama, kişisel cep telefonlarının ne kadar tehlikeli olduğu ve nasıl uzaktan patlatılabildiği konusunda birçok soruyu gündeme getirdi.

Cep telefonu bataryaları son derece yanıcı kimyasallardan üretilir, ancak bir kontrol ünitesi doğrudan bataryaya bağlıdır ve bataryayı güvende tutmak için özel bir yazılımla donatılmıştır.

DeepSAFE Technology'nin kurucusu ve McAfee, Intel ve Nokia'da güvenlik ve koruma araştırmaları eski başkanı olan Ahmed Sallam'a göre bu kontrol ünitesi, en önemlisi tüm üniteyi bataryanın sıcaklığını ateşleme noktasına yükseltebilecek kötü amaçlı yazılım içeren başka bir ünite ile değiştirmek olan çok sayıda hackleme yöntemi ile kötü niyetli olarak manipüle edilebilir. Bu, Lübnan vakasında olduğu gibi belirli cihazları hedef almak için yapılabilir.

grbtny
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarında hayatını kaybedenler için düzenlenen cenaze töreninden (AFP)

Şarku’l Avsat'a konuşan Sallam, “Kötü niyetli bir şekilde üretilebilen bataryalar da var. Bunlar ya sıcaklığı belirli bir dereceye yükselterek ya da patlatma sistemini harekete geçiren bir ünite aracılığıyla ateşlenebilen patlayıcı maddeler içerirler. Tüm bunlar, radyo dalgaları ya da herhangi bir kablosuz elektrik dalgası yoluyla uzaktan sinyal alabilen harici bir iletişim ünitesi ile bataryaya içeriden bağlı çok küçük bir kontrol ünitesi yerleştirilerek yapılabilir” ifadelerini kullandı.

Sallam sözlerini şöyle sürdürdü: “Dış dünya ile iletişim olmasa da patlamalar senkronize edilebilir. Kötü amaçlı yazılım, tıpkı saatli bombaların çalıştığı gibi, tüm patlamaların aynı anda gerçekleşmesi için belirli bir anı bekleyebilir.”

Los Angeles'taki California Üniversitesi Kimya Bölümü'nde yardımcı doçent olan ve pil geliştirme ve üretiminde uzmanlaşmış bir ABD şirketi olan Nanotech Energy'nin bilim ve teknoloji şefi Maher el-Kady, “Lübnan'daki patlamalar tesadüfen değil, kasıtlı olarak meydana geldi. Büyük olasılıkla cihazlara uzaktan etkinleştirilen bir kontrol devresi yerleştirilmişti. Bu da patlamaların senkronizasyonunu açıklıyor” şeklinde konuştu.

cdvfgthy
Lübnan Ordusu tehlikeli gördüğü telsiz ve çağrı cihazlarını imha etmek üzere topluyor. (AFP)

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan el-Kady, “Herhangi bir bataryanın patlamasına yol açabilecek birkaç mekanizma vardır. Bunlardan ilki, mobil cihazın ya da elektrikli otomobilin bataryaya metal bir cismin girmesine yol açan bir kazaya maruz kalması ya da batarya parçalarının sıkışmasına ve parçalarının tahrip olmasına yol açan yüksek orandaki basınç yahut da bataryanın yüksek bir yerden düşerek parçalarının tahrip olmasıdır. İki olasılık daha var: Birincisi bataryanın sıcaklığının çok yüksek oranlara çıkmasına neden olarak patlamasına yol açan harici bir katalizörün varlığı ve ikincisi de bataryanın içindeki pozitif terminalin negatif terminale bağlanmasına yol açan harici bir etkileyicinin varlığıyla ilgili” ifadelerini kullandı.

Uzmanlara göre cep telefonları hacklenebilir. Ayrıca üretim ya da tedarik aşamalarından herhangi birinde ya da internet üzerinden erişilerek patlatılmak üzere içlerine kötü niyetli yazılımlar entegre edilebilir.

El-Kady, kasıtlı bir dış neden olmaksızın, üretim hataları nedeniyle bir pilin patlama olasılığının 10 milyon pil başına bir pili geçmediği konusunda kamuoyuna güvence verirken, pillerin 150 santigrat derecenin üzerine çıkabilen yüksek sıcaklıklara dayanmasını sağlamak için titiz testler yapıldığını da belirtti. Ancak bu durum, çağrı cihazlarında ve modern mobil cihazlarda bulunan lityum-iyon pilleri ‘saatli bomba’ olarak tanımlamasına engel olmadı. “Pil patlamalarının neden olduğu hasar, pilin boyutuna ve kullanıcının konumuna veya insan vücudunun hayati organlarından herhangi birine ne kadar yakın olduğuna bağlıdır” diyen el-Kady, elektrikli arabalar söz konusu olduğunda durumun daha da kötüleşeceğini, çünkü batarya boyutlarının bir cep telefonu bataryasının 5 bin ila 7 bin katına ulaşabileceğini belirtti.

Tedarik zincirleri

Yaşananların tekrarlanmasının nasıl önlenebileceği konusunda ise Sallam, tedarik zincirinin güvence altına alınması gerektiğine işaret ederek, Lübnan'a gelen cihazlarda olası değişiklikleri kontrol etmenin ve içlerine yeni bileşenler yerleştirilip yerleştirilmediğini test etmenin birçok yolu olduğunu açıkladı.

 

ascdvrg
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)

Teknik olarak, hassas bir terazi kullanılarak, ne kadar küçük olursa olsun cihazın ağırlığındaki herhangi bir değişiklik tespit edilebilir, böylece üzerinde herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmadığı anlaşılabilir. Bu hassas terazi, başta batarya olmak üzere her bir birimin ağırlığını doğru bir şekilde hesaplamak için kullanılmalıdır. X-ray ve CT Scan gibi radyolojik cihazların yanı sıra patlayıcılar için kimyasal tespit üniteleri de kullanılabilir ve tüm bu teknik araçlar genellikle havaalanlarının içinde kullanılır. “Lübnan örneğinde meselenin ele alınışında büyük bir güvenlik açığı olduğunu düşünüyorum” diyen Sallam, herhangi bir patlayıcı maddenin varlığını ya da yokluğunu teyit etmek için kullanılabilen teknolojilerin mevcut olduğunu vurguladı.

fvrbgty
Çağrı cihazı patlamalarının kurbanları (AP)

Medya kuruluşlarına göre, Lübnan'daki çağrı cihazları Tayvanlı bir şirket tarafından tasarlanmış ve Avrupa'da bilinmeyen başka bir şirkete üretim lisansı verilmişti. Bu nedenle üretim güvenliği ve uygulama kalitesi ile ilgili konular tespit edilememiş olabilir.

Genel olarak çağrı cihazları, ister alıcı uçta tek yönlü bir bağlantı olsun, ister alıcı ve verici uçta iki yönlü bir bağlantı olsun, iletişim sürecini kontrol etmek için bir sunucuya ihtiyaç duyar. Ancak Sallam'a göre bu sunucular veri tabanlarına sahip ve genellikle siber saldırılara ve hacklere karşı savunmasız olan dijital işletim sistemlerini çalıştırıyor.

“Çağrı cihazları tedarik zinciri boyunca değiştirilebilir, aynı şey sunucular için de geçerli olabilir” diyen Sallam, cihazların kendilerinin de değiştirilebileceğini ve üretim süreçleri ya da nakliye ve tedarik zincirleri sırasında ‘kötü niyetli’ yazılımlar eklenebileceğini açıkladı.