Yahudi Din adamları Filistinlilere karşı daha sert bir politika istiyor

Nablus yakınlarındaki Evyatar yerleşiminin inşasına karşı çıkmak için düzenlenen protesto sırasında İsrail güvenlik güçleriyle çıkan çatışmalarda yaralanan bir gösterici. (DPA)
Nablus yakınlarındaki Evyatar yerleşiminin inşasına karşı çıkmak için düzenlenen protesto sırasında İsrail güvenlik güçleriyle çıkan çatışmalarda yaralanan bir gösterici. (DPA)
TT

Yahudi Din adamları Filistinlilere karşı daha sert bir politika istiyor

Nablus yakınlarındaki Evyatar yerleşiminin inşasına karşı çıkmak için düzenlenen protesto sırasında İsrail güvenlik güçleriyle çıkan çatışmalarda yaralanan bir gösterici. (DPA)
Nablus yakınlarındaki Evyatar yerleşiminin inşasına karşı çıkmak için düzenlenen protesto sırasında İsrail güvenlik güçleriyle çıkan çatışmalarda yaralanan bir gösterici. (DPA)

İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi'nin askerlerin Filistinlilere yönelik müdahaleleri abarttığı, bazı durumlarda ölüme sebebiyet veren kurşun kullandığını itiraf ettiği ve sorumlulardan hesap sorulacağını söylediği bir dönemde bir grup Yahudi din adamı ve yerleşim lideri, Filistinliler üzerindeki kontrolün sıkılaştırılması çağrısında bulundu.Askerlerin savaşçı ruhunun üst seviyelere çıkarılması istenen açıklamada "Yahudilerin hayatları, düşmanlarının hayatlarından daha önemlidir" denildi.
Bir grup Yahudi din adamı ve yerleşim lideri, Torah Halihma (Mücadele Doktrini) örgütünün girişimiyle bir mektup kaleme aldı. İsrail'deki ve Batı Şeria'daki kolonilerindeki beş üst düzey Yahudi din adamı da bu mektubu imzaladı. Mektup Genelkurmay Başkanı, emniyet müdürleri, İç İstihbarat Servisi (Shin Bet) ve Dış İstihbarat Servisi’ne (Mossad) iletildi. Örgütün lideri olan Haham Abiad Cadut, kendisinin ve örgütteki arkadaşlarının orduda ve diğer güvenlik servislerinde savaşçı ruhu yükseltmek için çalıştıklarını, böylece düşmanı en iyi şekilde dizginleme görevlerini yerine getirebileceklerini söyledi. Cadut sözlerine şöyle devam etti:
“Gazze ile son savaşta gözümüzün önünde çöken muharebe değerleri var. Hamas, bizi füzelerle vurmakta daha cüretkar davrandı. İsrail'in içinde beşinci kol gibi davrandılar. Silahlarını Yahudi vatandaşlara ve güvenlik güçlerine yönelttiler. Negev'deki Bedeviler, güpegündüz ordu kamplarından silah çaldılar. Bu fenomenler, soruna radikal bir çözüm getirmek yerine sakinlik isteyen ve Arap düşmanlarıyla uzlaşma arayışında olan zayıf mücadele ruhuna sahip İsrailli liderlerin varlığını ortaya koydu. Bunlar, düşmanları ortadan kaldırmak yerine altyapıyı ve binaları yok etme yolunu tuttular. Terörü durdurmak için operasyon yapan asker ve subayları desteklemek yerine eleştirmeye ve onlara hesap sorma tehdidinde bulunmaya başladılar." 
İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kcohavi, dün yaptığı açıklamada, ‘Filistinlilere yönelik orantısız şiddet kullanan ve gereksiz yere Filistinlilerin ölümüne neden olan İsrailli askerlerin olduğunu’ itiraf etmiş ve ordunun, askerlerini ve subaylarını destekleyeceğini ancak talimatları ihlal edenlerin yanında durmayacağını  belirtmişti. Kochavi sözleirnin devamında şu ifadeleri kullanmıştı:
“Buradaki askerler, halkın büyük bir kısmıyla (Filistinliler) gündelik olarak temas halindeler. Düşman mı yoksa masum mu olduğunu kolayca ayırt edemeyeceği bir halk kitlesinin içerisinde çalışıyorlar. Bizim işimiz her an şaşırtıcı durumlarla yüzleşmek. İsteğimiz düşmanı dizginlemektir. Masumlara zarar vermek istemiyoruz.”



İsrail, Gazze'deki savaş suçları davalarının yüzde 88'ini iddianame hazırlamadan kapattı

Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)
Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki savaş suçları davalarının yüzde 88'ini iddianame hazırlamadan kapattı

Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)
Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)

Londra merkezli Silahlı Şiddete Karşı Eylem (Action on Armed Violence-AOAV) adlı kuruluş tarafından yayınlanan bir rapor, Gazze Şeridi'ndeki savaşın başlamasından bu yana İsrail askerleri tarafından işlenen savaş suçları ya da suiistimallerle ilgili olarak İsrail ordusu tarafından açılan her 10 soruşturmadan yaklaşık 9'unun herhangi bir suçlama yöneltilmeden kapatıldığını ortaya koydu.

Şarku’l Avsat’ın The Guardian'dan aktardığına göre AOAV, Ekim 2023 ile Haziran 2025 sonu arasında İsrail ordusunun Gazze Şeridi veya Batı Şeria'daki güçleri tarafından sivillere zarar verildiği iddiaları üzerine bir soruşturma yürüttüğünü veya yürüteceğini söylediği 52 vakaya ilişkin İngilizce medyada haberler bulduğunu bildirdi. Söz konusu vakalar bin 303 Filistinlinin öldürülmesi ve bin 880 kişinin yaralanmasını içeriyor.

frgty
Yardım dağıtım noktasında vurularak öldürülen oğlu için gözyaşı döken Filistinli bir anne (EPA)

AOAV, soruşturmaların yüzde 88'inin çözülemediğini ve herhangi bir suçlama getirilmediğini kaydetti. Bunlar arasında Şubat 2024'te Gazze Şeridi'nde un kuyruğunda bekleyen en az 112 Filistinlinin öldürülmesi ve Mayıs 2024'te Refah'taki bir kampta 45 kişinin ölümüne neden olan hava saldırısı da yer alıyor.

Refah'taki bir dağıtım noktasından yiyecek almaya giden 31 Filistinlinin 1 Haziran'da İsrail güçlerinin ateş açması sonucu öldürülmesiyle ilgili soruşturma ise halen sonuçlanmadı.

AOAV ekibinden Iain Overton ve Lucas Tsantzouris, “İstatistikler, İsrail'in, güçlerinin savaşla ilgili ihlal suçlamalarını içeren davaların büyük çoğunluğunda sonuca ulaşamayarak ya da suçsuz olduğunu kanıtlayamayarak bir ‘cezasızlık modeli’ yaratmaya çalıştığını gösteriyor” dedi.

cvdfgt
Gazze Şeridi'ndeki bir yardım dağıtım noktasında yaşanan ölüm vakasının ardından Şifa Hastanesi’nin önünde kanlar içindeki bir ambulans sedyesini taşıyan Filistinliler (EPA)

İsrail ordusu, ‘askeri polis tarafından onlarca soruşturma açıldığını ve bu soruşturmaların çoğunun halen devam ettiğini’ bildirdi.

Ordu tarafından yapılan açıklamada, “Kuvvetlerimizin görevi kötüye kullandığına dair her türlü ihbar, şikâyet ya da iddia, kaynağı ne olursa olsun bir ön inceleme sürecinden geçer. Bazı durumlarda kanıtlar askeri polis tarafından cezai soruşturma başlatılması için yeterli olurken, diğer durumlarda sadece bir ön soruşturma yürütülür” ifadeleri yer aldı.

Açıklama şöyle devam etti: “Bu vakalar, İsrail Genelkurmay Başkanlığı Gerçekleri Araştırma ve Değerlendirme Mekanizması olarak bilinen bir mekanizma tarafından, kuvvetlerin suç teşkil eden bir suiistimalde bulunduğuna dair makul bir şüphe olup olmadığının belirlenmesi için değerlendirmeye sevk edilir.”

İnsan hakları örgütleri bu sistemi eleştirerek soruşturmaların yıllar sürebileceğini söylüyor.