Irak Başbakanı Kazımi: Teröristler ve haydutlar Bağdat’ın güvenliğini hedef alıyor

Bağdat’ın Resafe semtinin sakinleri elektrik kesintilerinden şikâyet ederken, Kerh semtinde ise çeşmelerden saatlerce su akmadı.

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi (AP)
Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi (AP)
TT

Irak Başbakanı Kazımi: Teröristler ve haydutlar Bağdat’ın güvenliğini hedef alıyor

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi (AP)
Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi (AP)

Irak’ın başkenti Bağdat’ın doğusundaki Resafe semtinde son iki aydır elektrik kulelerine düzenlenen sabotaj eylemleri sebebiyle elektrik kesintileri saatlerce sürerken, başkentin batısındaki Kerh semtinde de sabotaj eylemleri sonucu önceki gün ve dün çeşmelerden saatlerce su akmadı.
Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi orduya, Tarmiye başta olmak üzere Bağdat’ın kuzey bölgelerinde geniş çaplı terör operasyonu başlatma talimatı verirken, ‘terörist ve haydut’ diye tanımladığı kimseleri ortalığı karıştırmakla suçladı.
Ortalığı karıştırmaktan kasıt, ‘haydut’ diye tanımlanan kimselerin enerji kulelerine düzenlediği saldırılar. Silahlı gruplar en çok tahribata uğrayan bölgelerde bazı siyasi isimlere ve büyük yolsuzluklar yapan müteahhitlere karşı bu tür saldırılara karışmış olabilir. Ortalığı karıştırmaktan kasıt aynı zamanda başkente sızma girişimleridir.
Irak hükümetinin, Körfez ülkeleri ve Ürdün ile yapılan elektrik bağlantı hattı projesinde büyük mesafe kaydettiklerini açıkladığı bir dönemde son üç aydır elektrik kulelerini ve başkentin çeşitli mahallelerindeki su şebekelerini hedef alan saldırılar arttı. Bu ortamda İran, biriken borçları nedeniyle Irak’a su ve doğalgaz tedarikini kesti. İran ayrıca elektrik tedarikinde yaşadığı sıkıntılar nedeniyle Irak’a elektrik ihracatını da durdurdu.
Elektrik kulelerine yönelik saldırılar, Irak’ın birçok kentinde hava sıcaklığının en yüksek seviyelere ulaştığı bir dönemde geldi. Elektrik üretimi artmasına rağmen zaman zaman neredeyse tüm gün elektrik kesintisi yaşanıyor. Hükümete yakın kaynaklar, enerji nakil hatlarına yapılan saldırıların Kazımi hükümetinin kuruluş amaçlarını gerçekleştirmede yetersiz kaldığı izlenimi oluşturmaya çalıştığını belirtiyor. Söz konusu kaynaklara göre Kazımi hükümeti, siyasi partilerin kendisiyle iş birliği yapmaması da dahil olmak üzere karşılaştığı tüm zorluklara rağmen bu yıl içerisinde 19 megavatın üzerinde elektrik üretimi hedefine ulaşmasının yanı sıra, seçimin yapılması için ihtiyaçların sağlanması ve ABD’nin Irak’tan çekilmesi alanlarında da başarı kaydetti.
Kazımi, önceki gün (cuma) elektrik kulelerinin korunması için gerekli planların yapılarak direklerin gözetlenmesi ve korunması için kriz masası kurulması talimatı verdi. Ortak Operasyonlar Komutanlığı, yaptığı açıklamada, Silahlı Kuvvetler Komutanı Mustafa el-Kazımi’nin talimatı gereğince, Tarmiye dahil olmak üzere teröristlerin bulunduğu bölgelerden başkent Bağdat’a sızmalarını engellemek için ordu güçleri ve güvenlik birimlerinin titiz istihbarat bilgilerine dayanarak operasyon başlattığını duyurdu. Açıklamada, “Operasyon bu bölgede (Tarmiye) terör hücrelerinin takibini ve teröristleri ortadan kaldırmayı hedefliyor” denildi.
Şarku’l Avsat’a konuşan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir güvenlik kaynağı, çifte operasyonun amacının, “elektrik direklerinin korunması ve fitne çıkarmak için başkentin mahallelerinde özellikle Şii mahallelerinde Hüseyniye merasimlerinin hedef alınacağına dair alınan bilgiler üzerine bu mahallelerde güvenliği sağlamak” olduğunu belirtti.
Kaynak, “Bağdat’ın kuzey bölgelerinde özellikle Kazımiye kentine en yakın olan Tarmiye bölgesinde halkı korkutmaya başlayan DEAŞ militanları artık aktif hale geldi” ifadelerini kullandı.



Gazze'nin trajedilerinden biri daha: Yüzlerce insana bir banyo

Gazze'deki tuvaletlerin yetersizliği, halkın karşı karşıya olduğu en zorlu insani sorunlardan biri (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)
Gazze'deki tuvaletlerin yetersizliği, halkın karşı karşıya olduğu en zorlu insani sorunlardan biri (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)
TT

Gazze'nin trajedilerinden biri daha: Yüzlerce insana bir banyo

Gazze'deki tuvaletlerin yetersizliği, halkın karşı karşıya olduğu en zorlu insani sorunlardan biri (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)
Gazze'deki tuvaletlerin yetersizliği, halkın karşı karşıya olduğu en zorlu insani sorunlardan biri (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

İzzettin Ebu Ayşe

Fatıma, yarım saattir mülteci kampının tek tuvaletine girmek için uzun bir kuyrukta sıranın kendisine gelmesini beklerken bir kadın olarak aniden, “Bu uzun kuyruğu atlamam lazım, aniden regl oldum, lütfen müsaade edin!” diye bağırdı.

Fatıma'nın önünde sıraya dizilmiş yaklaşık 20 erkek ve kadının her biri tuvalete girip ihtiyaçlarını giderirken, diğerleri onları beklemek zorunda kalıyor.

Utanç ve mahremiyet

Bu şekilde bağırdığı için utanan Fatıma, “Sırayı neden atlatmam gerektiğini gerekçelendirmek zorundaydım ama bahanem bir kadın olarak mahremiyetimdi. Ne yazık ki bu savaşta insanlar arasında mahremiyet falan kalmadı.

Fatıma, savaştan önce Gazze şehrinin doğusunda yaşıyordu. Ancak bugün bu bölge tehlikeli bir savaş alanına dönmüş durumda. Fatıma, oradan kaçmak zorunda kaldı ve yaklaşık 250 kişiyle birlikte bir sığınma kampında yaşıyor. Hepsi de bütün gün dolu olan tek bir banyoyu paylaşıyor.

Fatıma, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu insanca bir hayat değil. Hiçbir şey yok, susuz, yiyeceksiz ve daha da zoru tuvaletsiz çadırlarda yaşıyoruz. Tuvaleti kullanmak için çok erken kalkıp kadınlar ve erkeklerden oluşan karma bir kuyrukta sıra beklemem gerekiyor. Kirli bir banyoyu kullanmak salgın hastalıkların yayılması için davetiye çıkarıyor.”

Ortak banyoların başta kadınlar olmak üzere Gazzelilerin üzerinde psikolojik ve sağlık açısından etkileri var (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)Ortak banyoların başta kadınlar olmak üzere Gazzelilerin üzerinde psikolojik ve sağlık açısından etkileri var (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

En zorlu insani meselelerden biri

Kamptaki herkes küçük bir banyoyu kullanıyor. Burayı banyo, tuvalet ve çamaşır yıkamak için kullandığını söyleyen Fatıma, bu durumdan oldukça şikayetçi ve psikolojik olarak bu durumdan etkilenmiş görünüyor.

Gazze Şeridi’ndeki tuvaletlerin yetersizliği, halkın karşılaştığı en zor insani sorunlardan biri. Bu aynı zamanda sadece yerinden edilmiş insanların tek bir tuvaleti kullanmasını değil, aynı zamanda kirli tuvaletleri, susuzluğu ve cinsiyet mahremiyetinin olmadığı çok katmanlı bir sorun.

Elinde boş bir şişe taşıyan Yusuf, tuvaletten çıkarak şişeyi suyla doldurmanın bir yolunu aradı. Yusuf, tuvalet kirlendiği ve temizlemek istediği için kuyruktaki insanlardan tuvalete girmemelerini istedi, fakat bu zaman alan bir süreçti.

Çadırlardan uzağa

Kimse tuvaletin temizlenmesini beklemedi ve Yusuf şişeyi doldurmak için en yakın su kaynağını ararken teker teker içeri girdiler. Kampta iki tuvalet olmasını kabul edebileceğini fakat kabul edemediği tek şeyin tuvaletlerin temiz olmaması olduğunu söyleyen Yusuf, “Banyoda su deposu yok. Bu yüzden sürekli kirli kalıyor. Gazze'nin ciddi bir su krizi yaşaması büyük zorluk yaratıyor” ifadelerini kullandı. Yusuf, su bulunsa bile hijyen araç ve gereçlerinin eksik olduğunu ve tuvaletlerin temizlenmesi sürecini engellediğini ifade etti.

kurulduğundan, yerinden edilen kişiler ilkel banyolar/tuvaletler inşa ediyor (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)Kampların çoğu temel hizmetlere erişimi olmayan tarım arazileri üzerine kurulduğundan, yerinden edilen kişiler ilkel banyolar/tuvaletler inşa ediyor (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

Yaklaşık 350 kişilik olan, nispeten büyük bir kampta yaşayan Yusuf, az sayıdaki tuvaletin çadırlara uzak olduğundan ve tuvalete ulaşmak için 250 metre yürümek zorunda kaldıklarından şikayetçi.

Gazze'deki tuvalet krizi, İsrail ordusunun Gazzelilerden evlerini terk etmelerini istemesi ve onları hiçbir altyapı, kanalizasyon sistemi ve tuvaletin bulunmadığı barınaklara (okullar, kamplar ya da kamu tesisleri) tıkıştırmasıyla ortaya çıktı.

İlkel tuvaletler

Yerinden edilen insanların sayısı arttıkça ve tahliye alanları genişledikçe, mevcut barınma tesisleri sayıları karşılayamaz hale geliyor. Bu durum tuvaletler üzerinde baskıya neden olurken özellikle kadınlar için sağlık ve psikolojik açıdan felaketlere yol açıyor.

Kampların çoğu temel hizmetlere erişimi olmayan tarım arazileri üzerine inşa edildiğinden, yerinden edilmiş kişiler kendi ilkel, sağlıksız ve yetersiz tuvaletlerini/banyolarını inşa ediyorlar.

Çadırının yakınlarındaki bir köşede ailesi için yeni bir banyo ve tuvalet inşa eden Zeyd, kamp sakinlerinin tuvaleti kullanmayı istediklerini, onlara engel olmadığını söyledi. Zeyd, umumi tuvaletlerin yerinden edilmiş kişilerin karşılaştığı en büyük zorluklardan biri olduğunun altını çizdi.

Ek bir sorun olarak temizlik

Zeyd, sözlerini şöyle sürdürdü:

 “Çok sayıda yerinden edilmiş kişinin belirli coğrafi bölgelere sıkıştırılması umumi tuvalet krizine yol açtı. Bu da sık kullanılan bu ortak tuvaletleri temizleyecek günlük kullanım suyunun ciddi şekilde yetersiz olması, su sağlayan pompaları çalıştıracak su ve elektrik kaynaklarının kesilmesi ve hijyen kitlerinin yetersizliği gibi diğer krizlerle birlikte ortaya çıktı.”

Zeyd ve onunla birlikte banyoyu kullanan komşuları banyoyu sırayla temizlemek zorunda. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Zeyd, “Kötü kokuları gidermek ve böceklerin yayılmasını mümkün olduğunca sınırlamak için atıkları kumla örtüyoruz. Su kıtlığı ve temizlik malzemelerinin yüksek fiyatlı olması nedeniyle büyük zorluklarla karşılaşıyoruz” dedi.

Üç çocuk annesi olan Sabrin, “Banyolar çok yetersiz ve ilkeller. Boyutları da küçük ve dar.  Bu yüzden ihtiyacı karşılamıyor. Küçük çocukların kuyrukta bekleyecek sabrı yok” ifadelerini kullandı.

Umumi banyoların/tuvaletlerin farklı yaş gruplarının ihtiyaçlarını karşılayamadığını ve kadınların mahremiyetini koruyamadığını belirten Sabrin, “Bunlar feci ve insanlık dışı koşullar. Gazze'de tuvalet kullanımı psikolojik ve fiziksel olarak yorucu bir halde. Uygun donanıma sahip bir banyomuz yok” şeklinde konuştu.

Psikolojik ve sağlık üzerindeki etkileri

Umumi tuvaletler meselesinin Gazzeliler üzerinde ağır bir psikolojik ve sosyal etkisi söz konusu. Yerinden edilen insanlar her zaman insanlık onurlarının ihlal edildiğini hissediyor ve utanç verici durumlara maruz kaldıklarında öfkeleri ve üzüntüleri daha da ağır basıyor.

Dermatoloji uzmanı Dr. Enes ed-Deyk, aşırı kalabalık sorunundaki en ciddi faktörün yerinden edilen kişilerin mülteci kamplarındaki tuvaletleri paylaşmak zorunda kalmaları, bunun da ishal, solunum yolu hastalıkları ve cilt hastalıkları gibi birçok hastalığın yayılmasına neden olması olduğunu söyledi.

Dr. Deyk, şunları söyledi:

“Sağlıksız koşullar, özellikle ilaç ve tıbbi bakım eksikliği göz önünde bulundurulduğunda, cilt ve sindirim sistemi hastalıklarının ortaya çıkmasına katkıda bulunuyor. Aynı zamanda salgın hastalıkların yayılması riski oluşturuyor. Uygun ve güvenli banyoların eksikliği ve yaygın olarak ahşap ve plastikten yapılmış banyoların olması nedeniyle, utanç ve endişe duyan kadınlarla karşılaştım. Bu durum onların daha az su içmelerine ya da uzun saatler boyunca tuvaleti kullanmaktan kaçınmalarına yol açıyor. Bu da idrar yolu enfeksiyonları gibi ciddi sağlık komplikasyonlarına neden olabiliyor.”