Afganistan İçişleri Bakanlığı: Taliban Kabil’e her yönden girmeye başladı
Kabil/Şarku’l Avsat
Kabil/Şarku’l Avsat
TT
TT
Afganistan İçişleri Bakanlığı: Taliban Kabil’e her yönden girmeye başladı
Kabil/Şarku’l Avsat
Afganistan İçişleri Bakanlığı, Taliban’ın başkent Kabil’e her yönden girmeye başladığını açıkladı.
Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid ise, Twitter hesabından yaptığı açıklamada militanlara Kabil’in dışında kalma ve şehre girmeme emri verildiğini duyurdu.
Doha’daki müzakerelere katılan bir Taliban lideri de, militanlara Kabil’de şiddetten kaçınmalarını ve şehirden ayrılmak isteyen herkese güvenli geçişine izin vermeleri talimatı verildiğini, kadınlardan da güvenli bölgelere gitmelerinin istendiğini söyledi.
Reuters’a konuşan bir ABD’li yetkili, ülkede kalan 50 kişilik ekibin şu an Kabil Havaalanı’nda çalıştığını bildirdi.
Taliban militanları, Afganistan’ın dördüncü büyük şehri ve ülkenin kuzeyindeki en büyük şehir olan Mezar-ı Şerif’i ele geçirdikten saatler sonra, doğudaki Celalabad şehrinin kontrolünü de herhangi bir direnişle karşılaşmadan ele geçirdi.
Mayıs ayında ABD ve yabancı güçlerin nihai olarak geri çekilmesinin başlamasıyla birlikte operasyona başlayan Taliban, sadece 10 gün içinde ülkenin çoğunluğunu kontrol etmeyi başardı ve Kabil’in eteklerine ulaştı.
Hala hükümet kontrolü altında olan birkaç küçük kasaba var, ancak bunlar başkentten izole edilmiş durumdalar, bununla birlikte çok fazla stratejik öneme sahip değiller.
ABD’nin 20 yıldan bu yana yüz milyarlarca dolar harcamasına rağmen Afgan kuvvetlerinin tamamen yenilgiye uğratıldığı görülüyor.
Devlet Başkanı Eşref Gani dün yaptığı açıklamada, “Mevcut durumda güvenlik ve savunma güçlerinin yeniden seferber edilmesi birinci önceliğimizdir ve bu amaçla gerekli tedbirler alınmaktadır” dedi.
Ancak mesajı yanıt alamadı ve teslim olup istifa etmekten ya da kan dökülmesine neden olarak Kabil’i kurtarmak için mücadeleye devam etmekten başka seçeneği yoktu.
Afgan ordusunun çöküşü karşısında, ABD Başkanı Joe Biden Cumartesi günü yaptığı açıklamada, Kabil’deki ABD Büyükelçiliği’ndeki personel ile ABD’ye destek olan Afganlıların tahliyesi için ülkeye gönderilecek asker sayısını 5 bine çıkardığını belirtti.
ABD Başkanı, Taliban’ı bu görevi engellememesi konusunda uyardı ve ABD çıkarlarına saldırması halinde hızlı ve güçlü bir askeri tepki verileceğine ilişkin söz verdi.
Pentagon, yaklaşık 30 bin kişinin 31 Ağustos’a kadar tahliye edilmesi gerekeceğini tahmin ediyor.
Ayrıca Avrupa ülkeleri, İngiltere, Almanya, Danimarka, İspanya ve Çek Cumhuriyeti Cuma günü Afganistan’daki varlıklarını en aza indireceklerini duyurdu.
‘Anlaşma ustası’ Trump, Alaska'da Putin ile yapacağı zirvede en büyük sınavıyla karşı karşıyahttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5175655-%E2%80%98anla%C5%9Fma-ustas%C4%B1%E2%80%99-trump-alaskada-putin-ile-yapaca%C4%9F%C4%B1-zirvede-en-b%C3%BCy%C3%BCk-s%C4%B1nav%C4%B1yla-kar%C5%9F%C4%B1
‘Anlaşma ustası’ Trump, Alaska'da Putin ile yapacağı zirvede en büyük sınavıyla karşı karşıya
ABD Başkanı Donald Trump, 16 Temmuz 2018'de Helsinki'de Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile bir araya geldi. (AFP)
İngiliz gazetesi Financial Times, ABD Başkanı Donald Trump'ın seçim kampanyası sırasında Ukrayna savaşını çözme sözü verdikten sonra, Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile ABD'nin Alaska eyaletinde düzenlediği zirvede kritik bir anla karşı karşıya olduğunu yazdı.
Gazete, Trump'ın kendisine ‘anlaşma ustası’ unvanını takmayı sevdiğini de bildirdi. Trump dün, yüksek riskli Alaska Zirvesi’nin bu iddiayı hızla kanıtlayacağını kabul ederek, “Herkesin tutumunu göreceğiz; bunu ilk iki, üç, dört veya beş dakika içinde anlayacağım. Toplantı kötü geçerse, çok çabuk bitecek. İyi geçerse, yakın gelecekte barışa kavuşacağız” ifadelerini kullandı.
Rusya Devlet Başkanı ile yapılacak toplantı, Trump için hem uluslararası hem de yerel düzeyde kritik bir görüşme olacak. Trump defalarca, 2022'de başkan olsaydı savaşın asla çıkmayacağını ve savaşı sona erdirebilecek tek kişinin kendisi olduğunu iddia etti.
Trump’ın Ukrayna'da bir uzlaşma sağlama konusundaki artan çabaları, bu taahhüdün geçen yıl Beyaz Saray'a adaylık yarışında yaptığı neredeyse tüm seçim konuşmalarının bir parçası olması gerçeğiyle açıklanabilir.
Amerikan Katolik Üniversitesi’nde tarih profesörü olan Michael Kimmage, “Trump bir şekilde vaatlerini yerine getiriyor ve diplomasi alanında büyük bir başarı elde ettiğini düşünüyor” dedi.
Trump aynı zamanda küresel bir barış elçisi olduğunu da kanıtlamak istiyor. Ancak 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'da gerçekleşen en büyük kara işgalini sona erdiremezse bu iddia geçerliliğini yitirecek.
Trump'ın ikinci döneminin başında Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'ye yönelttiği tüm öfkeye rağmen, Putin şu anda bir anlaşmaya varılmasının önündeki engel olarak duruyor. ABD Başkanı, Kremlin'i ateşkes kabul etmeye ikna etmek için mücadele ediyor.
Trump, Moskova'nın ateşkes kabul etmemesi halinde ek yaptırımlar uygulayacağını, Hindistan'ın Rus petrolü satın almasını cezalandırmak için Hindistan'dan gelen ithalatlara gümrük vergisi koyacağını ve Kremlin'i sivil hedeflere saldırdığı için kınadığını açıkladı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
Ancak Trump, ateşkes için belirlediği son tarih yaklaşırken aniden tutumunu değiştirdi ve Zelenskiy veya diğer Avrupalı liderleri davet etmeden Putin'i ABD topraklarında ağırlamayı teklif etti. Bu da Trump'ın önereceği herhangi bir anlaşmanın Moskova'ya karşı çok dostane olacağı ve Kiev ile ABD'nin Avrupa'daki birçok müttefiki tarafından kabul edilmeyeceği endişelerini yeniden canlandırdı.
ABD'nin eski NATO Daimî Temsilcisi Nicholas Burns, “Trump'ın son haftalarda Ukrayna'ya yönelip Rusya'dan uzaklaşması önemli ve çok memnuniyet vericiydi, ancak bu dönüşümün cuma günü de devam etmesi gerekiyor” dedi.
Zirve öncesinde Trump ve yönetiminin üst düzey yetkilileri gerginliği azaltmaya çalıştı. Dışişleri Bakanı Marco Rubio, bunun ‘açıkça fikir alışverişi için yapılan bir toplantı’ olduğunu söyledi ve başkanın ‘Putin'i gözlemleyerek bir değerlendirme yapması’ gerektiğini ifade etti.
Bu hafta bir radyo programında konuşan Rubio şunları söyledi: “İnsanlar şunu anlamalı... Başkan Trump için bu toplantı bir taviz değil.”
Trump, daha önemli bir Putin toplantısı için ‘yolu hazırlamak’ istediğini söyledi. Söz konusu toplantıya Zelenskiy ve muhtemelen diğer Avrupalı liderler de katılacak.
Ancak Trump yine de Putin ile şiddetli bir anlaşmazlık ya da Moskova ile Beyaz Saray'ı zayıf gösterecek aşırı uzlaşmacı bir anlaşma yoluyla başarısızlık izlenimi vermekten kaçınmak isteyecek.
Washington merkezli düşünce kuruluşu Hudson Enstitüsü'nden Luke Coffey, “Trump bu konunun ülke içinde nasıl algılanacağının tamamen farkında. Trump gözlerini açık tutmalı ve bazı kesin kırmızı çizgiler çizmeli” şeklinde konuştu.
Trump'ın Putin ile daha önceki görüşmelerdeki sicili, Kremlin'in Trump'ı alt edip taleplerini kabul ettireceği yönündeki endişeleri artırıyor.
Brookings Enstitüsü'nden Georgetown Üniversitesi profesörü Angela Stent, Putin'in ‘eski bir KGB ajanı ve judo şampiyonu olduğunu, altı veya yedi ABD başkanıyla çalışma konusunda geniş deneyime sahip olduğunu ve Trump ile nasıl başa çıkılacağını bildiğini’ söyledi. Stent, “Bunun tersi için aynı şeyin geçerli olduğunu sanmıyorum” dedi.
Son günlerde Trump, Alaska Zirvesi konusunda Avrupalı ve Ukraynalı liderleri rahatlatmak için yardımcısı J.D. Vance'i kullandı.
Ancak Beyaz Saray, herhangi bir barış anlaşmasının ardından Ukrayna'ya güçlü güvenlik garantileri vermeye hazır olup olmadığı konusunda herhangi bir açıklama yapmadı. Trump yönetimi, ateşkesin Kiev'in aleyhine ve Moskova'nın lehine toprak takası üzerine kurulup kurulmayacağı konusunda da bir açıklama yapmadı ki bu öneri Putin tarafından Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'a geçen hafta yapılan görüşmelerde sunulmuştu.
Beyaz Saray yetkilileri zirvenin Ukrayna'daki ateşkes üzerinde odaklanacağını söylerken, Rusya zirvenin ekonomik iş birliği ve silahlanmanın sınırlandırılmasını da kapsayabileceğini ima etti. Bu konular aracılığıyla Trump, Putin'e bazı yeni teşvikler sunmaya yönelebilir.
Burns, “Bu toplantıyı düzenlemenin tek doğru yolunun, masaya tek bir konuyu getirmek olduğunu düşünüyorum. Bu konu da Ukrayna'nın geleceği ve Rusya'nın Ukrayna konusunda vereceği tavizler; Ukrayna'nın Rusya'ya vereceği tavizler değil” ifadelerini kullandı.
Stent, “Trump'ın Rusya ve Ukrayna ile görüşmelerde tereddüt etmesi, her iki tarafı da şaşırtmak için kullandığı bir taktik olabilir” dedi.
Ancak ABD Başkanı ile Rus mevkidaşı arasındaki önemli toplantı öncesinde, bu strateji Kiev ve Avrupa'nın çoğunu gergin bir durumda bıraktı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD Başkanı Donald Trump ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy (AFP)
Halen iyimser olan Trump şu ifadeleri kullandı: “Başkan Putin'in barışı sağlayacağına inanıyorum. Başkan Zelenskiy'nin barışı sağlayacağına inanıyorum. İkisinin anlaşıp anlaşamayacağını göreceğiz. Eğer anlaşabilirlerse bu harika olacak.”
Trump, “Son altı ayda altı savaşı çözdüm ve bununla gurur duyuyorum. Bunların en kolayının bu savaş olacağını düşünmüştüm. Ama aslında en zoru bu oldu” dedi.