Pekin’e Güney Çin Denizi'nde yasa dışı davranışta bulunma suçlaması

Güney Çin Denizi'ndeki tatbikatlara katılan  bir Çin nükleer denizaltısı. (Reuters)
Güney Çin Denizi'ndeki tatbikatlara katılan  bir Çin nükleer denizaltısı. (Reuters)
TT

Pekin’e Güney Çin Denizi'nde yasa dışı davranışta bulunma suçlaması

Güney Çin Denizi'ndeki tatbikatlara katılan  bir Çin nükleer denizaltısı. (Reuters)
Güney Çin Denizi'ndeki tatbikatlara katılan  bir Çin nükleer denizaltısı. (Reuters)

Daimi Tahkim Mahkemesi'nin ‘Güney Çin Denizi’ davası olarak bilinen davada, yasal olarak bağlayıcılığı bir kararla Çin'in Güney Çin Denizi üzerindeki iddialarına karşı karar vermesinin üzerinden beş yıl geçti. Filipin hükümeti, Çin'in iki ülkenin iddia ettiği bir resifi ele geçirmesinin ardından 2013 yılında Pekin’e dava açtı. ABD’li siyasi analist Judith Bergman, Çin'in Güney Çin Denizi'ne ilişkin tarihsel iddialarını reddeden karara ek olarak mahkemenin Çin'in balıkçılık ve petrol arama faaliyetlerine müdahale ederek Filipinler'in münhasır ekonomik bölgedeki egemenlik haklarını ihlal ettiğine karar verdiğini aktardı. Bergman açıklamasında, Çin’in aynı zamanda Spratly Adaları’nda ‘mercan resiflerinin çevresine ciddi zararlar’ veren yapay adalar inşa ettiğini bildirdi.
Çin, Spratly Adaları’ndaki yedi resif alanının etrafına yapay adalar inşa etti. Bergman, ABD merkezli Gatestone Enstitüsü tarafından yayımlanan bir raporda, yapay Çin'in adaların başta balık olmak üzere deniz kaynaklarının yanı sıra tahmini 190 trilyon fit küp doğal gaz ve muhtemel rezervlerde 11 milyar varil petrole sahip olan Güney Çin Denizi üzerinde mutlak kontrol sağlama konusundaki hırsını yansıttığını belirtti.  Daha da önemlisi, Güney Çin Denizi, her yıl dünyanın nakliye hizmetinin üçte birinin geçişini sağladığı önemli bir deniz yolu.
ABD Hint-Pasifik Kuvvetleri Komutanı Amiral Philip Davidson 2018’de yaptığı açıklamada, “Çin'in yapay adalar inşa etmesi, ABD ile savaşa girmek dışında tüm senaryolarda Güney Çin Denizi'ni kontrol edebileceği anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.
Bergman, 2018'de Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in adaları askerileştirmeme taahhüdünü ihlal ederek Çin'in bölgedeki üslerinin çoğuna gelişmiş füzeler sağladığını söyledi. Çin, 1974'ten beri işgal ettiği ve askerileştirdiği Parsel ada grubu üzerinde de egemenlik iddiasında bulunuyor. Vietnam ve Tayvan'da hak iddia eden ülkeler arasında. Çinli bir balıkçı filosu geçtiğimiz mart ayından Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesine girdi.
Güney Çin Denizi Araştırmaları Ulusal Enstitüsü başkanı Wu Shiqun de duruma ilişkin şunları söyledi:
“Çin hükümetinin tahkim konusundaki tutumu açık: Kabul etmeme, katılmama ve tanımama... Bu uluslararası toplum tarafından geniş çapa biliniyor. Çin'in değersiz bir kâğıt parçası olarak gördüğü tahkim kararı, uzun süredir tarihin çöplüğüne atılmış durumda.”
Filipin hükümeti, Çin'i ‘bölgeyi askerileştirmeyi’ durdurmaya çağırdı. Çin, 200 bin ila 800 bin balıkçı teknesi ile dünyanın en büyük balıkçı filosuna sahip.
Pekin yönetimi kısa süre önce Malezya'nın münhasır ekonomik bölgesine ve hava sahasının yakınına girdi. Singapur Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nden kıdemli araştırmacı Oh E Sun'a göre Malezya genellikle Çin’e yenik düşüyor. Malezya hükümeti geçtiğimiz haziran ayında Çin Büyükelçisi’ni “Halk Kurtuluş Ordusu Hava Kuvvetleri'ne ait 16 uçağın Malezya deniz bölgesi üzerinde uçması sebebiyle” Dışişleri Bakanlığı’na çağrılacağını duyurdu. Çin Sahil Güvenlik gemileri, haziran ayının başından bu yana Malezya kıyılarındaki Qusuri sahasında, Malezya'nın yeni petrol ve gaz gelişimini engelliyor. Çin, Malezya'nın gaz ve petrol arama çabalarını 18 ay içinde üçüncü kez engellemeye çalıştı. The Asia Maritime Transparency Initiative (AMTI), bu durumun Çin’in kendi münhasır ekonomik bölgelerindeki komşularının petrol ve gaz faaliyetlerine karşı koymaya devam edeceğini ortaya koyduğunu vurguladı.
Bergman'a göre bu taktikler, bir ülkeyi Çin'in taleplerine boyun eğdirmek için zorlamayı, korkutmayı veya basitçe kandırmayı amaçlayan gri bölge savaş tarzının tanıdık yöntemleri. Bu taktiğin Çin'in Tayvan'ı ve diğer komşu ülkeleri havadan ve denizden sindirilebileceğini söyleyen Bergman, Pekin’in durdurulmaması halinde saldırganlığını sürdürebileceğini vurguladı.



Somali ordusu: Eş-Şebab’ın üst düzey beş lideri etkisiz hale getirildi

Somali ordusunun Eş-Şebab’a karşı daha önceki bir operasyon sırasında Somali askerleri (AFP)
Somali ordusunun Eş-Şebab’a karşı daha önceki bir operasyon sırasında Somali askerleri (AFP)
TT

Somali ordusu: Eş-Şebab’ın üst düzey beş lideri etkisiz hale getirildi

Somali ordusunun Eş-Şebab’a karşı daha önceki bir operasyon sırasında Somali askerleri (AFP)
Somali ordusunun Eş-Şebab’a karşı daha önceki bir operasyon sırasında Somali askerleri (AFP)

Somali Ulusal Ordusu dün Somalili yetkililer tarafından radikal örgüt Eş-Şebab için kullanılan bir ifade olan ‘el-Havaric’ üyesi üst düzey beş liderinin öldürüldüğünü duyurdu.

Somali Ulusal Haber Ajansı Suna’nın bildirdiğine göre Somali Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan bir basın açıklamasında perşembe günü Somali'nin orta kesimlerinde yer alan Orta Şabel'in Ail Ali Ahmed bölgesinde meydana gelen başarısız terör saldırısına verilen karşılık sırasında örgütün üst düzey beş liderinin öldürüldüğü belirtildi.

Açıklamada öldürüldüğü duyurulan örgütün üst düzey liderlerinin isimleri ve pozisyonları da açıklandı. Açıklamaya göre Mudug, Galgaduud ve Orta Şabel illerindeki terör faaliyetlerinden sorumlu olan ve ‘Hasan Guri’ olarak bilinen Hasan Abdulvahid Abdi Taiswa, Tahir Bahsadi, araçlardan sorumlu Enes ve Halid Cais’in yanı sıra Osman isimli üst düzey örgüt liderleri öldürüldü.

Somali ordusu tarafından bugün yapılan açıklamada, Eş-Şebab militanlarının Somali'deki üç askeri üsse düzenlediği saldırılarda en az 13 askerin öldüğünü bildirdi.

Somali Silahlı Kuvvetleri geçtiğimiz cuma günü, yerel halkın da desteğiyle, Somali'nin güneyindeki Hirshabelle eyaletinin Orta Şabel bölgesinde eş-Şebab tarafından düzenlenen silahlı saldırıyı püskürtmeyi başararak 130'dan fazla eş-Şebab üyesini öldürdü.

Somali hükümeti ve müttefikleri 2022 yılında El Kaide bağlantılı Eş Şebab'ı ülkenin merkezindeki bazı bölgelerden çıkarmak için bir operasyon başlattı. Ancak radikal örgüt, Somali hükümetini devirerek iktidarı ele geçirmeyi ve İslam dininin kurallarını katı bir şekilde uygulamayı amaçlayan büyük saldırılar düzenlemeye devam ediyor.