İran, Batı’nın uyarılarına rağmen nükleer adımlarına devam ediyor

UAEA Başkanı Rafael Grossi ve AB’nin İran nükleer dosyasından sorumlu müzakerecisi Enrique Mora geçtiğimiz mayıs ayında Viyana’da bir araya geldiler. (Uluslararası Ajans)
UAEA Başkanı Rafael Grossi ve AB’nin İran nükleer dosyasından sorumlu müzakerecisi Enrique Mora geçtiğimiz mayıs ayında Viyana’da bir araya geldiler. (Uluslararası Ajans)
TT

İran, Batı’nın uyarılarına rağmen nükleer adımlarına devam ediyor

UAEA Başkanı Rafael Grossi ve AB’nin İran nükleer dosyasından sorumlu müzakerecisi Enrique Mora geçtiğimiz mayıs ayında Viyana’da bir araya geldiler. (Uluslararası Ajans)
UAEA Başkanı Rafael Grossi ve AB’nin İran nükleer dosyasından sorumlu müzakerecisi Enrique Mora geçtiğimiz mayıs ayında Viyana’da bir araya geldiler. (Uluslararası Ajans)

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) dün üye ülkelere sunduğu bir raporunda İran’ın, Batı’nın nükleer anlaşmayı yeniden canlandırma görüşmelerini tehdit ettiği yönündeki uyarılarına rağmen uranyum zenginleştirmeye hız verdiğini bildirdi.
UAEA’nın yaptığı açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Ajans, 14 Ağustos 2021 tarihinde İran'ın yüzde 20 oranında zenginleştirilmiş 200 gram metal (uranyum 235) üretmek için uranyum tetraflorür formunda yüzde 20 oranında zenginleştirilmiş 257 gram Uranyum-235 kullandığını tespit etti.”
Açıklamada ayrıca İran'ın bu çerçevede üzerinde çalıştığı dört aşamalı planın üçüncü adımına geçtiği kaydedildi.
İran'ın uranyum zenginleştirme arayışı, üç büyük Avrupa gücü ve ABD'yi kızdırdı. Zira bu teknolojinin nasıl üretileceğine dair bilgi, bir nükleer bomba için gerekli olan ana malzemeyi yapmak için kullanılıyor. İran, uluslararası eleştirilere "nükleer hedeflerinin tamamen barışçıl olduğu ve yeni bir tür reaktör yakıtı geliştirdiği" cevabını verdi.
Bu, İran yeni Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin göreve başlamasından bu yana UAEA tarafından İran’ın nükleer programı hakkında yayınlanan ilk raporu oldu. Reisi, Viyana'daki nükleer anlaşmanın şartlarına uyması karşılığında, İran'a yönelik yaptırımları kaldırmayı amaçlayan nükleer anlaşmayı yeniden canlandırmak için müzakerelere dönme yönündeki niyetini açıklamıştı.
Anlaşmanın İran'ın nükleer programına kısıtlamalar getirmesi, Tahran'ın ekonomik yaptırımların kaldırılması karşılığında nükleer silahlar için bölünebilir malzeme elde etmesini zorlaştırıyor. Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın anlaşmadan geri çekilmesiyle İran kısıtlamaların çoğunu ihlal etmeye başladı.
İran bu yıl az miktarda uranyum zenginleştirdi. İran’ın uranyum zenginleştirmesi, nükleer bomba için ana malzemenin üretiminde kullanılabileceği uranyum metali ile ilgili tüm faaliyetleri yasaklayan anlaşmanın ihlali anlamına geliyor.
Nükleer anlaşmaya taraf olan ülkelerden İngiltere, Fransa ve Almanya tarafından geçtiğimiz temmuz ayında yayınlanan ortak bildiride şu ifadeler yer aldı:
“Zenginleştirilmiş uranyum üretimi, nükleer silah üretiminde önemli bir adım oluşturduğu için ciddi bir gelişmedir. İran'ın bu düzeyde zenginleştirmeye yönelik, inandırıcı bir sivil ihtiyacı yok.”
Geçtiğimiz hafta Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yeni İranlı mevkidaşını, Viyana'da altı turluk büyük bir zaferin ardından durdurulan nükleer anlaşma müzakerelerine devam etmeye çağırdı.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade “İran, Viyana görüşmelerinden ayrılmadı. Ancak Tahran'da iktidarın geçişi müzakere ekibinde değişiklik yapmayı gerektiriyor” dedi.
Avrupa Birliği'nden (AB) üst düzey bir yetkili, AB’nin İran nükleer dosyasından sorumlu müzakerecisi Enrique Mora’nın yaklaşık 10 gün önce Tahran’da Reisi’nin yemin törenine katılmasının ardından, İran'ın nükleer anlaşma müzakerelerine devam etmeye hazır olduğunu ve müzakerelerin eylül ayı başında Viyana'da devam edebileceğini aktardı.
2021 yılının başlarında göreve başlayan ABD’nin yeni Başkanı Joe Biden,  İran'ın nükleer programına uygulanan kısıtlamalara yeniden uyması şartıyla Trump'ın çekildiği 2015 anlaşmasına geri dönmeye hazır olduğunu söylemişti.
İran, geçtiğimiz şubat ayından bu yana uranyum zenginleştirmeye yeniden başladı. Saf uranyum oranını yüzde 20'ye çıkardı. Ayrıca, UAEA ile anlaşmaya varmasına rağmen Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'nın Ek Protokol'ünü askıya aldı.



İsrail'in Gazze'nin doğusundaki et-Tabiin okulunu bombalaması sonucu 9 Filistinli hayatını kaybetti

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Nuseyrat Mülteci Kampı’nda İsrail hava saldırısı sonucu meydana gelen yıkımı inceleyen Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Nuseyrat Mülteci Kampı’nda İsrail hava saldırısı sonucu meydana gelen yıkımı inceleyen Filistinliler (AFP)
TT

İsrail'in Gazze'nin doğusundaki et-Tabiin okulunu bombalaması sonucu 9 Filistinli hayatını kaybetti

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Nuseyrat Mülteci Kampı’nda İsrail hava saldırısı sonucu meydana gelen yıkımı inceleyen Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Nuseyrat Mülteci Kampı’nda İsrail hava saldırısı sonucu meydana gelen yıkımı inceleyen Filistinliler (AFP)

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı, dün (Çarşamba) Gazze şehrinin doğusundaki bir okulu hedef alan İsrail hava saldırısında dokuz Filistinlinin hayatını kaybettiğini duyurdu.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, ‘işgalcilerin şafak vakti Gazze şehrinin doğusundaki et-Tabiin okulunu bombalaması sonucu dokuz sivilin yaşamını yitirdiği’ belirtildi.

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü, ekiplerinin dokuz ölüyü enkaz altından çıkarmasının birkaç saat sürdüğünü bildirdi. Sivil Savunma Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, Gazze vilayetindeki ekiplerin yakıt eksikliği nedeniyle ‘sadece bir kurtarma aracıyla çalıştığı’ ifade edildi. Ayrıca İsrail, sivil aygıtın çalışmalarını durdurmakla suçlandı.

Diğer yandan İsrail ordusu yaptığı açıklamada, Cibaliye Mülteci Kampı’na ve Gazze şehrinin kuzeyindeki Beyt Lahiya kasabasına onlarca hava saldırısı düzenlediğini doğruladı.

Hamas ise yaptığı açıklamada, ‘Beyt Lahiya ve Cibaliye'deki katliamların ve açlığın durdurulması için acilen harekete geçilmesini’ talep etti.

Açıklamada, “Terörist Siyonist ordu, halkımıza karşı en iğrenç ve korkunç suçları işlerken, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki suç teşkil eden askeri operasyonunu 55. gün üst üste sürdürüyor. Siyonist düşmanın ana ortağı ve destekçisi olan ABD yönetimi, Gazze Şeridi'nde halkımıza karşı işlenen canice suçların ve soykırım savaşının tüm sorumluluğunu taşımaktadır” denildi.

Gazze Şeridi'ndeki savaş 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın İsrail'in güneyine yönelik eşi benzeri görülmemiş saldırısının ardından patlak verdi.

Saldırıda, Filistin topraklarında tutulurken ölen ya da öldürülen esirler de dâhil olmak üzere, çoğu sivil bin 207 kişi hayatını kaybetti.

Saldırı sırasında 251 kişi esir alındı. Bunlardan 97'si halen Gazze Şeridi'nde tutulmakta olup, İsrail ordusu 34'ünün öldüğünü açıkladı.

Filistin tarafında ise, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından güvenilir kabul edilen Sağlık Bakanlığı verilerine göre, İsrail'in geçen yıl 7 Ekim'deki saldırıya cevaben Gazze Şeridi'nde başlattığı askeri operasyondan bu yana çoğu sivil olmak üzere en az 44 bin 282 kişi hayatını kaybetti.

Hamas, dün erken saatlerde İsrail ile Hizbullah arasındaki ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından ‘Gazze Şeridi'ndeki her türlü ateşkes çabasıyla iş birliği yapmaya’ kararlı olduğunu bildirdi.