Mısır su tesislerini yeniliyor

Asvan Barajı rezervuarlarının restorasyonu yapılıyor.

Nahda (Rönesans) Barajı. (Reuters)
Nahda (Rönesans) Barajı. (Reuters)
TT

Mısır su tesislerini yeniliyor

Nahda (Rönesans) Barajı. (Reuters)
Nahda (Rönesans) Barajı. (Reuters)

Etiyopya’nın Nil Nehri üzerinde inşa ettiği Nahda Barajı’nı faaliyete geçmesi için geri sayım devam ederken Mısır yönetimi, mevcut kaynakların en iyi şekilde kullanılması ve Nahda Barajı sebebiyle karşılaşılması beklenen zararın ele alınmasına yönelik ulusal planı kapsamında adımlar atmaya devam ediyor. Kahire hükümeti, Asvan Yüksek Barajı’nı ve rezervuarlarını (ülkenin güneyinde) yenilemek için çalışıyor.
Mısır ve Sudan, Etiyopya’nın Mavi Nil (Nil nehrinin ana kolu) üzerine inşa ettiği barajın, kendi su kaynaklarını etkileyeceğinden endişeleniyorlar.
Addis Ababa yönetimi geçen ay yaptığı açıklamada, barajın rezervuarlarını doldurmada ikinci yıl hedefine ulaştığını, bunun elektrik üretmek gerekli ilk iki türbini çalıştırmasını sağlayacağını duyurmuştu.
Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanı Muhammed Abdulati dün, bakanlığın hazırlanmakta olan “Asvan Yüksek Barajı’nın Gözlem Gelişimi” çalışması ve Asvan rezervuarları restorasyon çalışması ile ülke genelindeki tüm su tesislerinin yapısal durumunu takip etme konusunda kararlı olduğunu söyledi.
Bakan Abdulati, Asvan Yüksek Baraj’ı ve Rezervuarları Genel Komite’nin Yüksek Danışma Konseyi toplantısına başkanlık etti. Toplantıya Bakanlığın ve Ulusal Su Araştırmaları Merkezi’nin önde gelen isimleri, tüm ilgili tarafların temsilcileri, profesörler ve uzmanlar katıldı.
Abdulati’nin belirttiğine göre toplantıda devam etmekte olan seller, su sisteminin en verimli şekilde işletilmesi amacıyla bakanlık tarafından alınan tedbirler ve sorunlarla etkili bir şekilde başa çıkmak için farklı senaryolar ele alındı.
Mısırlı Bakan, toplantının uzmanların ve üniversitelerden profesörlerin katılımıyla, baraj, rezervuarları ve ekleri ile ilgili teknik konuları görüşmek üzere kalıcı ve devamlı olarak düzenlenmesinin önemine dikkat çekti. Bakan Yüksek Danışma Konseyi’nin, sahip olduğu rolün etkinliğini artırmak için bir dizi yetkilinin ve uzmanın da dahil edilmesiyle 2016 yılında yeniden kurulduğunu duyurdu.
Mısır, tarım ve içme suyu ihtiyaçlarının yüzde 90’ından fazlasını Nil Nehri’nden karşılıyor.
Etiyopya, 2011 yılında hidroelektrik enerji üretimi ve ihracatı gerekçesi ile yaklaşık 4 milyar dolar değerinde olduğu tahmin edilen Nahda Barajı projesini başlattı. Proje neredeyse yüzde 80 oranında tamamlandı.
Mısır, Etiyopya ve Sudan arasında 10 yıldır aralıklarla devam eden müzakerelerde ise herhangi bir anlaşmaya varılamadı.



Şarku’l Avsat'a konuşan Hamas’a yakın kaynak: Doha'da gerçekçi yaklaşımlar tartışılıyor ve anlaşma Washington'un elinde

Zikim Sınır Kapısı yakınlarındaki bir dağıtım noktasından yardım almaya çalışırken öldürülen bir adamın cesedini taşıyan Filistinliler (AFP)
Zikim Sınır Kapısı yakınlarındaki bir dağıtım noktasından yardım almaya çalışırken öldürülen bir adamın cesedini taşıyan Filistinliler (AFP)
TT

Şarku’l Avsat'a konuşan Hamas’a yakın kaynak: Doha'da gerçekçi yaklaşımlar tartışılıyor ve anlaşma Washington'un elinde

Zikim Sınır Kapısı yakınlarındaki bir dağıtım noktasından yardım almaya çalışırken öldürülen bir adamın cesedini taşıyan Filistinliler (AFP)
Zikim Sınır Kapısı yakınlarındaki bir dağıtım noktasından yardım almaya çalışırken öldürülen bir adamın cesedini taşıyan Filistinliler (AFP)

Müzakereler hakkında bilgi sahibi bir Hamas kaynağı dün Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Ateşkes müzakerelerinde şu anda önerilen gerçekçi yaklaşımlar var, ancak anlaşma esas olarak İsrail'e baskı yapma araçlarına sahip olan ABD'nin tutumuna bağlı” dedi.

Kaynak, “İsrail tarafından sunulan ve Morag Koridoru’yla ilgili önceki haritalardan geri adım atılmasını içeren yeni haritaların olumlu bir adım olduğunu ve bir anlaşmaya varmak için siyasi ortamın hazırlanmasına katkıda bulunabileceğini düşünüyorum. Ancak halen birçok ayrıntı ve koşulun öne sürüldüğü hassas bir müzakere aşamasında olduğumuza inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırıda hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)

Kaynak sözlerini şöyle sürdürdü: “Hamas saldırganlığı sona erdirmek ve soykırımı durdurmakla ilgileniyor. Bu aşamada on kişiyle başlayabilecek bir takas anlaşmasında bir dizi esirin serbest bırakılmasını içeren kapsamlı bir anlaşmaya doğru giden net bir vizyona sahip ve bu anlaşmanın başarılı olması için çok çalışıyor… Herhangi bir gerçek ilerleme İsrail'in Gazze Şeridi'nden net bir şekilde çekilmesine dayanmalıdır ve bu atlanamayacak bir ön koşuldur. Gerçekçi yaklaşımlar var ve bir anlaşmaya yakın olabiliriz, ancak bu esas olarak İsrail işgaline baskı yapma araçlarına sahip olan ABD'nin tutumuna bağlı.”

Doha bir haftadan uzun bir süredir, üçüncü bir ateşkes anlaşmasına (ilki Aralık 2023, ikincisi Ocak 2025) varmak üzere Mısır, Katar ve ABD'nin arabuluculuğunda Hamas ve İsrail arasında dolaylı görüşmelere sahne oluyor.

Kahire el-İhbariyye televizyon kanalının salı günü bildirdiğine göre, insani yardımların Gazze Şeridi'ne girişi, hastaların çıkışı ve mahsur kalanların geri dönüşüyle ilgili ayrıntıları görüşmek üzere Kahire'de yapılan Mısır-Katar-İsrail görüşmelerinde ilerleme kaydedildi. Kanal, Mısır İstihbarat Başkanı Hasan Mahmud Reşad'ın Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ve Filistin ve İsrail taraflarından heyetlerle anlaşmanın önündeki ‘engellerin aşılması’ için görüşmeler yaptığını bildirdi.

İsrail daha önce kuvvetlerinin Refah kenti yakınlarındaki Mısır sınırı boyunca uzanan üç kilometre genişliğindeki tampon bölge ve Refah'ı Gazze Şeridi'nin ikinci büyük kenti olan Han Yunus'tan ayıran Morag Koridoru da dâhil olmak üzere nispeten geniş bir alanda kalmasında ısrar etmişti.

Filistin ve İsrail basınında yer alan haberlere göre Hamas, İsrail güçlerinin Mart ayındaki son ateşkesin çökmesinden önce konuşlandıkları mevzilere geri çekilmesini talep ediyor. Bu mevziler, İsrail’in son dönemde kontrol ettiği yeni bölgeleri ve ‘insani yardım şehri’ olarak bilinen, Gazze Şeridi’nin yaklaşık 365 kilometrekarelik toplam alanının yüzde 40’ını kapsayan izole edilmiş bölgeyi kapsamıyor. Söz konusu bölgenin yaklaşık 600 bin Gazzeliyi barındırması öngörülüyor, ayrıca ileride daha fazla kişiyi yerinden etmeye uygun şekilde planlanmış. Bu şehir, Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki coğrafi bağlantıyı da ortadan kaldırıyor.