İsrail, Batı Kudüs’teki yangın için Filistin’in yardımını kabul ederken, Türkiye’nin teklifini reddetti

İsrailli itfaiyeciler Kudüs dağlarındaki yangınları kontrol altına almak için mücadele ediyor (AP)
İsrailli itfaiyeciler Kudüs dağlarındaki yangınları kontrol altına almak için mücadele ediyor (AP)
TT

İsrail, Batı Kudüs’teki yangın için Filistin’in yardımını kabul ederken, Türkiye’nin teklifini reddetti

İsrailli itfaiyeciler Kudüs dağlarındaki yangınları kontrol altına almak için mücadele ediyor (AP)
İsrailli itfaiyeciler Kudüs dağlarındaki yangınları kontrol altına almak için mücadele ediyor (AP)

Batı Kudüs’te geçtiğimiz Pazar günü ormanlık alanda çıkan yangın 100 acil durum ekibinin üç gün süren müdahalesine rağmen söndürülemedi.
İsrail İtfaiye ve Kurtarma Kurumu Başkanı Didi Samhi, yangının birkaç saat içinde kontrol altına alınacağına dair iyimserliğini dile getirerek, uluslararası yardım talebinden vazgeçti.
Filistin yönetimi itfaiyesinden iki ekip yangın söndürme çabalarına katılırken, İsrail Türkiye’nin yardım talebini reddetti.
Yangınla ilgili araştırma yapan soruşturma ekibine göre, 100 noktada yangın çıkması bunun insan kaynaklı olduğunu gösteriyor.
Yangının kasten çıkarılma ihtimali göz ardı edilmezken, Knesset’teki bazı sağcı milletvekilleri ‘düşman Filistinlileri’ işaret etti.
İtfaiye, tüm izinleri iptal ederek, işgücünün yaklaşık yüzde 90’ını oluşturan yaklaşık 100 personel yangını söndürmek için aralıksız çalıştı.
Orduya ait helikopterler yangın söndürme çalışmalarına katılırken, gönüllüler de yardım etti.
Ormana yakın birkaç kasabada sakinlerin tahliyesine karar verildi. Yangın kaynaklı herhangi bir yaralanma olmadı, sadece birkaç yüz ev hafif şekilde hasar gördü.
Ancak yangın, en az 20 bin dönümlük ormanlık alanı yok etti ve hayvanlara zarar verdi.
İsrail Doğa ve Parklar Kurumu’ndan ekolojisti Yariv Malichi, kendisi ve diğer meslektaşlarının bu yangına şaşırmadıklarını, çünkü ormanlarda reçinesi ve iğne yaprakları nedeniyle diğerlerinden daha yanıcı olduğu bilinen Ortadoğu’ya özgü çam ağaçlarının bulunduğunu söyledi.
Malichi, “İsrail’deki tüm yangınlar, kasıtlı veya kasıtsız olarak insan kaynaklıdır. Çünkü bölgede çok sayıda insan dolaşıyor ve Kudüs dağlarında birçok kasaba, cadde ve ticari alan bulunuyor. Ne kadar çok insan varsa, o kadar çok yangın vardır” yorumunda bulundu.
Ekolojist, Kudüs’teki dağların topografyasının yangınların yayılmasını beslediğine de dikkat çekti.
İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid, yangını söndürmek için uluslararası yardım talep etti ve Türkiye yardımını sunmakta gecikmedi.
Ancak İtfaiye ve Kurtarma Kurumu, yangınları bu aşamada söndürebildiklerini ve Filistin yönetiminden ekiplerinin sembolik yardımlarından memnun olduklarını vurgulayarak bunu reddetti.
Arap köyleri olan Rafa ve Ayn Nakkuba’daki kaynaklara göre, İsrailli yetkililer yangının yaklaşacağı endişesiyle sakinleri evlerini terk etmeye çağırdı.
Ancak yangın söndürüldükten sonra evlerine geri dönmelerine izin verilmeyeceği ve Nakba’nın kendileriyle tekrarlanacağından korkan Araplar bunu reddetti.
Ters yöne esen rüzgarlar nedeniyle bir süre sonra yangın da köylerinden uzaklaştı.



Netanyahu'ya yakın bir milletvekili, güvenlik liderlerinin 7 Ekim'de "infaz edilmesi" çağrısında bulundu

Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
TT

Netanyahu'ya yakın bir milletvekili, güvenlik liderlerinin 7 Ekim'de "infaz edilmesi" çağrısında bulundu

Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)

İsrail'de 7 Ekim 2023'te Hamas'ın düzenlediği saldırıya ilişkin komplo teorileri tehlikeli bir boyuta ulaştı. İktidardaki Likud partisinden Knesset üyesi Tali Gottlieb, saldırı sırasında güvenlik güçlerinin (ordu, istihbarat ve polis) başındaki kişileri, Başbakan Binyamin Netanyahu'yu devirmek için komplo kurmakla suçladı ve tutuklanıp idam edilmelerini istedi.

Netanyahu'nun yakın çevresinden biri olarak bilinen Gottlieb, güvenlik teşkilatlarının başkanlarının Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e saldırı planından haberdar olduğunu ve bu saldırıyı önleyebilecekleri halde önlemediklerini belirtti.

Güvenlik şeflerinin bunu "ülkeyi Netanyahu'ya karşı öfkeyle doldurmak ve bunun sonucunda halkın sokaklara çıkıp onu devirene kadar yürümesini sağlamak" için yaptıkları suçlamasını sürdürdü. Bu nedenle, "vatana ihanet" suçlamasıyla tutuklanmalarını ve idam edilmelerini talep etti.

Şarku’l Avsat’ın Maariv gazetesinden aktardığına göre Gottlieb, Genel İstihbarat Servisi (Şin Bet) başkanı Ronen Bar'ın "kronik ve son derece tehlikeli bir komplocu" ve "Korkutucu yalanlar yaymada usta" olduğunu söyledi.

Savaşın ikinci günü, yukarıda bahsi geçen 8 Ekim'de Netanyahu'ya "bu kurumların tüm liderlerini görevden alması gerektiğini" söylediğini açıkladı; "Herhangi bir başkan: Genelkurmay, Mossad, Şin Bet ve Ulusal Güvenlik. İhanet ettiler” ifadelerini kullandı.

Gazetecinin “Sence hainlerin cezası nedir?” sorusuna, “ölüm cezası” diye cevap verdi.

Milletvekili, suçlamalarıyla ilgili bir soruşturma komisyonu kurulmasını reddetti, çünkü “bu askeri liderler yargıçlar üzerinde çok büyük bir nüfuza sahip ve kimse onlara suçlama yöneltmeye cesaret edemez” iddiasında bulundu.

Ona göre “tek çözüm”, “hükümet kararıyla onları görevlerinden uzaklaştırmak. Hükümet herkesten üstündür.”

Komplo teorileri İsrail'de, özellikle de iktidardaki sağ kesim arasında yaygın.

Bazı sağcı destekçiler, “İsrail istihbarat ve ordu mensupları Gazze'de karıncaların bile hareketini biliyorlar, (Hamas'ın) neredeyse alenen planladığı saldırıdan haberi olmamaları mantıklı değil” diyorlar.

Bu kişiler, “gözetleme görevlileri uyarıda bulunmuş ve tatbikatlarla ilgili fotoğraf ve bilgiler sunmuş” olduğunu iddia ediyorlar. Bu nedenle, “7 Ekim'deki saldırıya şaşırmış olmaları mantıklı değil. Ancak haberleri gizlediler ve (Hamas'ı) serbest bıraktılar” iddiasını dile getiriyorlar.

Bu teoriyi savunanlar arasında Netanyahu'nun en büyük oğlu Yair ve Netanyahu'nun hizmetinde çalışan internet ordusu da bulunuyor.