Hugh Jackman'ın başrolünde yer aldığı 'Zihin Gezgini' sinemaseverlerle buluşacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Hugh Jackman'ın başrolünde yer aldığı 'Zihin Gezgini' sinemaseverlerle buluşacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Türkiye'deki sinema salonlarında bu hafta 1'i yerli 8 film vizyona girecek.
Hugh Jackman'ın başrolünde yer aldığı "Zihin Gezgini", insanın zihnine bağlanarak geçmişi tekrar yaşatabilen bir sistemle bir anda ortadan kaybolan sevdiği kadını bulmaya çalışan bir dedektifin hikayesini anlatıyor.
Yönetmen koltuğuna Lisa Joy'un oturduğu, gerilim, bilim-kurgu türündeki filmde Rebecca Ferguson, Thandiwe Newton, Cliff Curtis ve Angela Sarafyan rol alıyor.

"Körkütük"
"Körkütük" filmi belirli seviyede tüketilen alkolün hayat standartlarını yükselteceğine dair bir araştırmaya rastlamalarının üzerine, bunu kendi hayatlarında test etmeye karar veren dört lise öğretmeninin hikayesini konu ediniyor.
Oyuncu Mads Mikkelsen ve yönetmen Thomas Vinterberg'i yeniden bir araya getiren filmin oyuncu kadrosunda Mikkelsen'in yanı sıra Thomas Bo Larsen, Magnus Millang, Lars Ranthe ve Maria Bonnevie yer alıyor.

"Şeflerin Şefi"
Yönetmenliğini Ahmet Kapucu'nun üstlendiği, Arzu Yurtseven'in senaryosunu kaleme aldığı "Şeflerin Şefi"nde Sermiyan Midyat, Ruhi Sarı ve Zeynep Gülmez oynuyor.
Haftanın tek yerli ve komedi türündeki olan yapım, aralarındaki rekabeti sonlandırmak için bir yarışmaya katılan Cemal ile Halil'in hikayesini konu ediniyor.

Spiral: Testere Devam Ediyor
"Paw Patrol"
Haftanın animasyon türündeki "Paw Patrol" filmi, Macera Şehri'nin kaosa sürüklenmesine neden olan belediye başkanına karşı zorlu bir mücadeleye girişen kahraman köpekler Ryder ve arkadaşlarının hikayesini anlatıyor.

"Demon Slayer: Mugen Treni"
Japon yönetmen Haruo Sotozaki'nin "Demon Slayer: Mugen Treni" adlı animasyon filmi, ailesi acımasızca öldürüldükten sonra iblis avcısı olan Tanjiro Kamado'nun hikayesini ele alıyor.

"Barut Kokteyli"
ABD, Almanya ve Fransa ortak yapımı "Barut Kokteyli"'nin yönetmen koltuğunda Navot Papushado oturuyor.
Karen Gillan'ın başrolünde yer aldığı, orijinal adıyla "Gunpowder Milkshake", işinin ehli bir suikastçı olan annesi tarafından 12 yaşında terk edilen ve 15 yıl sonra annesi gibi ölümcül bir suikastçı olan Sam'in, bir görev sırasında ortada kalan 8 yaşındaki bir kızı korumak için suikastçı örgütünü karşısına almasını anlatıyor.

"Spiral: Testere Devam Ediyor"
Haftanın tek korku türündeki "Spiral: Testere Devam Ediyor" adlı filmin başrollerini Chris Rock ve Samuel L. Jackson paylaşıyor.
Darren Lynn Bousman'in yönettiği yapım, kurbanlarını oyunbaz tuzakların içerisinde bulmacalar çözmeye zorlayan Jigsaw'unkine benzer cinayetlerin, bu kez polis teşkilatı üyelerini hedef aldığı bir öyküyü odağına alıyor.

"Collective"
Alexander Nanau'nun yönettiği "Collective" belgeseli, 2015 yılında Bükreş'te Colectiv adlı bir mekanda gerçekleşen bir konser sırasında çıkan ve onlarca ölümle sonuçlanan yangın sonrası hastaneye kaldırılan fakat durumu hayati olmayan yaralıların da ilerleyen dönemde ölüm haberlerinin gelmesi üzerine yapılan araştırmanın, sağlık sektöründe palazlanmış büyük yolsuzlukları ortaya çıkarmasını konu ediniyor.
Romanya sağlık sistemindeki sıkıntıları, dönen rüşvet çarkını ve vatandaşın sağlığını hiçe sayan uygulamaları konulara işaret eden belgesel, geçen yıl "2020 EFA En İyi Avrupalı Belgesel", "2020 DocAviv (İsrail) En İyi Uluslararası Belgesel", "2020 Montpellier Akdeniz FF En İyi Belgesel", "2020 Sofya En İyi Belgesel", "2020 Tromso Don Quixote Ödülü" ve "2019 Zürih En İyi Uluslararası Belgesel" ödüllerini kazandı.
 



ABD'deki en eski mezar taşının sırrı çözüldü

Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
TT

ABD'deki en eski mezar taşının sırrı çözüldü

Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)
Bilim insanları, Amerika'daki en eski mezar taşının büyük ihtimalle Belçika'dan geldiğini düşünüyor (International Journal of Historical Archaeology)

Amerika'daki kolonilerle bağlantılı ticaret rotalarına daha fazla ışık tutan yeni bir çalışma, ABD'de bilinen en eski mezar taşının İngiliz bir şövalyeye ait olduğunu ve muhtemelen Belçika'dan geldiğini ileri sürdü.

Arkeologlar, mezar taşının bir şövalyeye ait olduğunu ve 1627'de Amerika'daki ilk kalıcı İngiliz yerleşim yeri olan Virginia eyaletinin Jamestown kentine yerleştirildiğini biliyordu. Ancak siyah kireçtaşından yapılan levhanın Avrupa'nın tam olarak neresinden geldiği net değildi.

Yakın zamanda International Journal of Historical Archeology isimli akademik dergide yayımlanan çalışma, mezar taşının oyma ve kakmalarını inceleyerek kökeninin izini sürdü.

Bilim insanları, mezar taşında bir zamanlar muhtemelen bir kalkan, açılmış bir parşömen ve zırhlı bir adam tasvirinin pirinç kakmalarını barındıran, oyulmuş bir girinti olduğunu tespit etti.

Tarihi kayıtlar, 17. yüzyılda Jamestown'da, 1618'de Sör Thomas West ve Sör George Yeardley olmak üzere iki şövalyenin hayatını kaybettiğine işaret ediyor.

Sör Yeardley'nin üvey torunu, 1680'lerde kendisi için siyah kireçtaşındakiyle aynı yazıtlara sahip bir mezar taşı sipariş etmişti.

Araştırmacılar bu sebeple, 1627'den kalan mezar taşının Sör George Yeardley'ye ait olduğundan şüphelendi.

1588'de İngiltere, Southwark'ta doğan Sör Yeardley, Bermuda yakınlarında bir gemi kazasından sağ çıkarak 1610'da Jamestown'a gelmişti.

Sör Yeardley 1617'de İngiltere'ye döndüğünde, I. James onu şövalye ilan etmişti. Sör Yeardley, 1621'de Jamestown'a dönmüş ve 1627'de orada hayatını kaybetmişti.

Bilim insanları, mezar taşından parçalar inceledi ve birçoğu Kuzey Amerika'da olmayan küçük fosil mikroplar tespit etti. Araştırmacılar, mikrop fosillerinin günümüzde Belçika ve İrlanda'yı oluşturan bölgelerde birlikte bulunduğunu söyledi.  

Mezar taşının kaynağını daha da daraltarak, o dönemde bu tür kireçtaşlarının en yaygın kaynağı olduğu bilinen Belçika'yla sınırlandırdılar.

Bilim insanları "Bu nedenle, şövalyenin mezar taşı Avrupa'dan ithal edilmiş olmalı. Tarihi kanıt Belçika'ya işaret ediyor, oradan gemiyle Londra'ya ve Jamestown'a taşınmış" diye yazdı.

Mezar taşının Belçika'da taş ocağından çıkarılıp kesildiğini, Maas Nehri'nden Manş Denizi'ni geçerek Londra'ya taşındığını, burada oyulduğunu ve pirinç kakmaların yerleştirildiğini, sonrasında da Jamestown'a gönderildiğini tahmin ediyoruz.

Bulgular, koloni döneminde Avrupa ve Jamestown'ı birbirine bağlayan ticaret ağlarının kapsamını gösteriyor.

öıüaoçzd
Virginia'daki Jamestown kazı alanı (Marcus Key et al International Journal of Historical Archaeology)

Çalışmada, bu simsiyah taşların o dönemde Avrupa'da "en çok rağbet gören ve en pahalı" taşlar olduğu belirtiliyor.  

Araştırmacılar "Londra'da yaşadıktan sonra Virginia'ya gelen başarılı sömürgeciler, son İngiliz modalarından haberdar olur ve bunları kolonilerde taklit etmeye çalışırdı" dedi.

Bulgular, ilk Amerikan kolonilerinin en zorlu dönemlerinde bile bazı sömürgecilerin kendilerini anmak için ne kadar çaba sarf edebildiğini gösteriyor.

Independent Türkçe