Filistinliler Mescid-i Aksa’daki kundaklama olayının 52’nci yıldönümünü anıyor

Filistin Ulusal Konseyi kutsal mekanlara yönelik saldırıların durdurulması çağrısında bulundu.

Fotoğraf (Arşiv_AFP)
Fotoğraf (Arşiv_AFP)
TT

Filistinliler Mescid-i Aksa’daki kundaklama olayının 52’nci yıldönümünü anıyor

Fotoğraf (Arşiv_AFP)
Fotoğraf (Arşiv_AFP)

Filistin Ulusal Konseyi, 52 yıl önce bugün Mescid-i Aksa’nın ateşe verilmesinin yıldönümü münasebetiyle, Arap ve Müslüman milletlere Kudüs’teki Harem-i Şerif ve İslam dini ile Hristiyanlığa ait diğer dini kutsalları koruma çağrısında bulundu.
Konsey dün (cuma) yaptığı açıklamada, “Mescid-i Aksa’nın işgalci İsrail ve yerleşimciler tarafından maruz kaldığı sürekli saldırılar, 52 yıl önce 21 Ağustos 1969’da Avustralyalı fanatik Siyonist Dennis Michael Rohan’ın işlediği Mescid-i Aksa’yı kundaklama suçunun uzantısıdır” ifadelerini kullandı.
Filistinli gruplar kundaklama olayının aksine bugün bu münasebetle Batı Şeria, Kudüs ve Gazze Şeridi’nde konuyla ilgili etkinlikler düzenleyecek.
Konsey, açıklamasında, şu an El-Halil’deki Harem-i İbrahim’de olduğu gibi Mescid-i Aksa başta olmak üzere Kudüs'te Müslümanlara ve Hristiyanlara ait kutsal mekanların, zamansal ve mekânsal bölünmenin kalıcı hale getirilmesi yoluyla maruz kaldığı ihlallere dikkat çekildi. Yahudileştirme çalışmalarını, işgalcinin ihlallerini ve suçlarını sonlandırmak için Arap ve İslam ülkeleri ile uluslararası toplumun acil müdahalesinin gerektiğini vurguladı.
Açıklamada, işgalci makamların Mescid-i Aksa'nın dini ve hukuki statüsünü değiştirme politikasını ısrarla sürdürdüğü ve aynı zamanda arazi, mekân, tarih ve kimlik sahibi Filistinlilere karşı etnik temizlik yaparak ve göçe zorladığı belirtildi. Özellikle işgal altındaki Kudüs şehrine bağlı mahalle ve banliyölerden Şeyh Cerrah, El-Bustan, Batn el-Heva, Vadi el-Cevz, Vadi el-Hulve, Beyt Hanine, Lafta ve diğerlerini Yahudileştirme yolundaki genel projenin uygulanması için zamanla yarışıldığı ifade edildi.
Konsey, açıklamanın devamında, Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), tüm Arap ve Müslüman örgüt ve kuruluşlar ile işgal altındaki Kudüs şehri ve Mescid-i Aksa’yı korumak için kurulan mali fonların kurucularının Mescid-i Aksa’yı kurtarmak için tüm sorumluluklarını üstlenmelerinin ve mali-siyasi yükümlülüklerini yerine getirmelerinin zamanının geldiğini kaydetti. Konsey, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) başta olmak üzere tüm uluslararası kuruluşlara yaptığı çağrıda, BMGK’nin ilgili kararları uyarınca Mescid-i Aksa ve işgal altındaki Kudüs şehrinin korunmasını garanti eden gerekli pratik önlem ve tedbirlerin alınmasını ve Mescid-i Aksa’yı Yahudileştirme amacıyla tarihi, hukuki ve kültürel değişikliler yapmayı hedefleyen işgalcinin tüm faaliyetlerinin durdurulmasını talep etti.
Bugün (cumartesi) Mescid-i Aksa’nın kundaklanmasının 52’nci yıldönümüne tekabül ediyor. 1969’da bugün Avustralyalı fanatik Siyonist Dennis Michael Rohan Mescid-i Aksa’ya saldırarak doğu kısmını ateşe verdi. Rohan’ın yaktığı ateş Mescid’in ön kısmını, kubbesini, halılarını, nadide işlemelerin ve içerdeki tüm eşyalar ile Kur’an-ı Kerim Mushaflarına uzandı. Bina büyük ölçüde zarar gördü. Bu zararın telafi edilmesi, binanın restore edilmesi ve işlemelerin yeniden yapılması yıllar aldı. Ateşin ulaştığı önemli semboller arasında, Kudüs’e girişi ve fethini temsil eden, kubbesi toprak ve ahşaptan yapılma Ömer Bin Hattab Camii’nin yanı sıra Ömer Bin Hattab Camii’nin komşusu Zekeriya Mihrabı, mihrabın komşusu Makamu’l Erbain, üçü güneyden kuzeye doğru uzanan sütunlu, kemerli ve işlemeli yedi revak bulunuyordu. Yangın sırasında kubbenin bir kısmı ve kubbenin altında aralarında büyük bir taş kemer bulunan iki sütun yıkılırken, 74 ahşap pencere kırıldı. Olayda ayrıca işlemeli iç kubbe ve güney duvarı zarar gördü, 48 cam kırıldı ve duvarlardaki çok sayıda işleme ve Kuran ayeti yandı.
Kudüs’te ikamet eden ve diğer bölgelerdeki Filistinliler o gün, ateşler her yeri sarmadan Mescid-i Aksa’dan geriye kalanları kurtarabildi. O gün El-Halil, Beyt Lahm, Batı Şeria’nın çeşitli bölgeleri ve Arap belediyeler, işgalci İsrail makamlarının engelleme girişimlerine rağmen hızlı bir şekilde bölgeye itfaiye araçları sevk etti. İsrail, kundaklamanın gerçekleştiği gün Mescid-i Aksa bölgesindeki suları kesti ve ayrıca Kudüs’teki işgalci belediyeye ait itfaiye araçları, söndürme çalışmalarına katılmamak için olay yerine kasıtlı bir şekilde gecikti.



Witkoff'un yeni Gazze ateşkes önerisi ile Hamas'ın kabul ettiği ateşkes arasındaki fark nedir?

Bir Filistinli Perşembe günü Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta gıda yardımı almaya çalışan yaralıları taşırken elindeki kan lekelerini gösteriyor (Reuters)
Bir Filistinli Perşembe günü Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta gıda yardımı almaya çalışan yaralıları taşırken elindeki kan lekelerini gösteriyor (Reuters)
TT

Witkoff'un yeni Gazze ateşkes önerisi ile Hamas'ın kabul ettiği ateşkes arasındaki fark nedir?

Bir Filistinli Perşembe günü Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta gıda yardımı almaya çalışan yaralıları taşırken elindeki kan lekelerini gösteriyor (Reuters)
Bir Filistinli Perşembe günü Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta gıda yardımı almaya çalışan yaralıları taşırken elindeki kan lekelerini gösteriyor (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump ve özel temsilcisi Steve Witkoff'un açıklamalarının Hamas'ın Gazze'de ateşkese yaklaşıldığına dair açıklamalarıyla aynı zamana denk gelmesinden bir gün sonra, İsrail medyası Witkoff'un yeniden sunmayı planladığı bir teklifin sızdığını duyurdu... Bu durum Hamas'ın dile getirdikleri ile Witkoff'un önerdikleri arasındaki farka ilişkin soru işaretleri yarattı.

Görüşmelerin ayrıntılarını bilen Filistinli kaynakların Şarku'l Avsat'a verdiği bilgiye göre yeni öneri anlaşmanın uygulanmasının ilk gününde beş İsrailli rehinenin, yedinci gününde de diğer  5 rehinenin serbest bırakılmasını öngörüyor.

Daha önceki teklif ilk gün 10 rehinenin birden serbest bırakılmasını öngörüyordu, ancak Hamas'ın aralarında Filistinli-Amerikalı işadamlarının da bulunduğu arabulucularla temasa geçmesinin ardından anlaşma şartlarının uygulanmasını sağlamak için rehinelerin yarısının ilk gün, diğer yarısının da son gün serbest bırakılması kararlaştırıldı ve İsrail bunu reddetti.

Aynı bağlamda Hamas da yaptığı açıklamada arabuluculardan yeni Witkoff önerisini aldığını ve halkımızın çıkarlarını ve rahatlamasını sağlamak ve Gazze Şeridi'nde kalıcı bir ateşkes elde etmek için bu öneriyi sorumlulukla incelediğini duyurdu.

Ateşkes kaç gün sürecek?

Kaynaklar, yeni teklifin 60 günlük ateşkes süresince, çoğunluğu Gazze Şeridi sakinlerinden oluşan 100 Filistinlinin cesedinin teslim edilmesi karşılığında 18 İsraillinin cesedinin teslim edilmesini içerdiğini söyledi.

cdf
İsrail tankları Perşembe günü Gazze Şeridi sınırı yakınlarında mevzilendi (AFP)

Bir önceki belgede ateşkesin 45 günden 60 güne uzatılacağı belirtilmiş, Hamas ise temasların bir parçası olarak ateşkesin 90 güne uzatılmasını talep etmişti.

Yeni teklife göre uzun hapis cezalarına çarptırılmış 30 Filistinli mahkûmun serbest bırakılması karşılığında her bir İsraillinin serbest bırakılmasını içeren ilk anlaşmada kullanılan şartalara göre mutabık kalınan sayıda Filistinli serbest bırakılacak.

Hamas, geri kalanların İsrail askeri olduğunu ve daha fazla sayıda Filistinlinin serbest bırakılmasını sağlayarak serbest bırakılmaları için denklemin farklı olması gerektiğini düşünerek kaçıranların serbest bırakılması için şartaların değiştirilmesi için baskı yapmaya çalıştı ve bu bir tartışma noktası olarak kaldı, ancak bir engel haline gelmesini önlemek için önceki şartalara göre tekrar anlaşmaya varıldı.

d9o0p
Perşembe günü Gazze ile dayanışma mitingi sırasında İngiliz Parlamentosu önündeki göstericiler (AP)

Kaynaklara göre yeni teklif, ilk belgede sayı olarak belirtilmeyen müebbet hapis cezasına çarptırılan 125 Filistinlinin ve 7 Ekim 2023'ten sonra Gazze'den tutuklanan 1.000'den fazla kişinin serbest bırakılmasını öngörüyor.

Yardım ve geri çekilme maddeleri

İki teklif arasında yardım konusunda herhangi bir farklılık yoktu, zira her iki teklif de yardım girişinin ilk gün derhal başlayacağını ve aynı gün kademeli olarak geçen Mart ayından önceki duruma geri çekilmenin ve savaşı sona erdirmek için ikinci aşama müzakerelerin doğrudan başlayacağını öngörüyordu.

İki teklif Toplum Destek Komitesi'nin Gazze Şeridi'ni yönetmek üzere derhal yetkilendirilmesi konusunda mutabık kalırken, arabulucular ve Hamas arasındaki müzakerelerin ardından, belirli taahhütler olmasa da tam ve kademeli çekilme garantisi teyit edildi.

ı8o9
Yerinden edilmiş Filistinli bir kadın Perşembe günü Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir çadırda çocukları için yemek hazırlıyor (Reuters)

Ancak yeni teklifte ABD, Mısır ve Katar himayesindeki profesyonel ekiplerin İsrail güçlerinin Gazze Şeridi içinde yeniden konuşlanacağı noktaları belirleyeceği ve esir teslim süreci boyunca İsrail uçaklarının Gazze Şeridi semalarında uçmayı durduracağı belirtiliyor.

Yeni önerideki boşluklar

Kalıcı ateşkes ve Philadelphia ekseninin Gazze ile Mısır arasındaki akıbeti ile ilgili olarak net Amerikan ya da İsrail garantilerinden bahsetmiyor; bu konular esas olarak kalıcı ateşkes için yapılacak ikinci aşama müzakerelerde gündeme gelecek ancak son müzakereler sırasında arabulucular ABD yönetimine yakın iş adamlarından ateşkesin devamını sağlayacak Amerikan garantileri konusunda güvence aldıklarını aktardılar.

Kaynaklar, ABD Başkanı Donald Trump'ın bir basın toplantısı düzenleyerek ateşkesi ilan edeceğine ve tüm tarafların buna saygı göstermesini sağlayarak ateşkesin devamını garanti altına alacağına dair güvenceler olduğunu belirtiyor.

Hamas'ın pozisyonu nedir?

Şarku'l Avsat'a konuşan Hamas kaynakları hareketin öneriyi yanıtlamadan önce iyice inceleyeceğini, özellikle de savaşın tamamen durdurulması ve İsrail'in çekilmesinin garanti altına alınması başta olmak üzere hareketin istek ve koşullarının çoğunu karşılamadığını söyledi.

hjymuık

Kaynaklara göre yeni belge çekilme ve savaşı durdurma konusunu İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ellerine ve her an aksayabilecek müzakerelerin gidişatına bırakıyor ve Filistin koşullarından çok İsrail koşullarını benimsiyor.

Kaynaklar, tüm bunlara rağmen Hamas liderliğinin kendisine sunulan öneriyi tam olarak yanıtlamadan önce inceleyeceğini ve insani yardımın girişiyle ilgili olarak bile içerdiği hususlara ilişkin “gözlemlerini ortaya koyacağını belirtti.