Memur ve memur emeklisinin zam pazarlığında sona doğru

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Memur ve memur emeklisinin zam pazarlığında sona doğru

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Memurların maaş ve memur emeklisinin aylıklarına gelecek iki yılda yapılacak zam miktarının belirleneceği 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, 2 Ağustos'ta başlayan süreç devam ediyor.
Görüşmelerin geride kalan bölümünde Memur-Sen ve Türkiye Kamu-Sen'in taban aylığa 600 lira seyyanen zam, 2022'de yüzde 21, 2023'te yüzde 17, iki yılda yüzde 6 refah payı artışı talebine karşılık, hükümet, 2022'nin ilk altı ayında yüzde 5, ikinci altı ayında yüzde 6, 2023'ün ilk ve ikinci altı aylarında yüzde 6+6 ve enflasyon farkları teklifinde bulunmuştu.
Hükümetin bu teklifini yetersiz bulun memur sendikalarının yeni teklif beklentileri sürüyor. Bir yandan hükümetten yeni zam teklifi bekleyen sendikalar, diğer yandan sözleşmenin tamamına ve hizmet kollarına dair müzakerelere de ara vermeden devam ediyor.
Bu kapsamda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığındaki görüşmelerin bugünkü bölümünde, öncelikle kamu görevlilerinin tamamını ilgilendiren ve 11 hizmet koluna ilişkin taleplerin son değerlendirmesi yapılacak. Bu toplantının hemen ardından ise sözleşme görüşmelerinin en kritik ayağı olan maaş artışlarının görüşülmesi ve hükümetin yeni zam teklifini sendikalara sunması bekleniyor.

Anlaşma sağlanamazsa kararı Hakem Kurulu verecek
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında 2 Ağustos'taki ilk toplantıyla resmi olarak başlayan 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde müzakere süreci, belirlenen yasal takvim gereği yarın akşam itibarıyla sona erecek.
Taraflar arasında bu süreye kadar anlaşma sağlanamaması halinde, sözleşme görüşmelerinde Kamu Görevlileri Hakem Kurulu süreci başlayacak. 11 kişinden oluşa Hakem Kurulu, memur ve memur emeklisine 2022 ve 2023 yıllarında yapılacak zamma dair nihai kararı ağustos ayı içerisinde verecek.



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal