FDA, Kovid-19'da İvermektin kullanımına dair açıklama yaptı: "Siz at veya inek değilsiniz"

Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, İvermektin'in koronavirüse karşı etkili olduğunu iddia etmişti (AFP)
Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, İvermektin'in koronavirüse karşı etkili olduğunu iddia etmişti (AFP)
TT

FDA, Kovid-19'da İvermektin kullanımına dair açıklama yaptı: "Siz at veya inek değilsiniz"

Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, İvermektin'in koronavirüse karşı etkili olduğunu iddia etmişti (AFP)
Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, İvermektin'in koronavirüse karşı etkili olduğunu iddia etmişti (AFP)

ABD Gıda ve İlaç İdaresi (Food and Drug Administration - FDA) at ve inek gibi çiftlik hayvanlarında parazit tedavisinde kullanılan İvermektin adlı ilacın Kovid-19'a karşı kullanılmaması çağrısı yaptı.
FDA, konuyla ilgili cumartesi atılan tweet'te şöyle yazdı:
"Siz at veya inek değilsiniz. Hey hepiniz, biz ciddiyiz. Yapmayın!"
Geçen yıl bazı bilim insanları, İvermektin'in Kovid-19'a karşı kullanılabileceğini öne sürmüştü.
Ancak ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri şubatta, İvermektin ve koronavirüs üzerine çalışmaların çoğunun eksik bilgiler içerdiğini, örneklemin sınırlı ve sonuçların genellikle belirsiz olduğunu bildirmişti.
Buna rağmen son dönemde Mississippi ve Louisiana gibi eyaletlerde bazı ABD'lilerin Kovid-19 enfeksiyonunu önlemek veya hastalığı tedavi etmek için kendi kendilerine İvermektin kullandığı haberleri yayılmıştı.
Mississippi Eyalet Sağlık Bakanlığı da FDA'le benzer bir açıklamayı cuma günü yapmıştı. Yetkililer, zehirlenme kontrol merkezine yapılan çağrıların üçte ikisinden fazlasının İvermektin'le ilgili olduğunu bildirmişti. Halk, ilacın büyük hayvanlar için yapıldığını ve insanlarda epey zehirli olabileceği konusunda uyarılmıştı.
FDA ise İvermektin kullandıktan sonra çok sayıda kişinin hastaneye kaldırıldığını açıkladı:
"İvermektin antiviral ilaç değildir. Etrafta çok fazla yanlış bilgi var. Fazla dozlarda İvermektin almanın doğru olduğunu duymuş olabilirsiniz. Ancak bu yanlış."
Independent Türkçe, New York Times, CTV News



Buzul Çağı'ndan kalma aletler, Avustralya'nın ilk insanları hakkında bilinenleri baştan yazdı

Mavi Dağlar'ın üst kesimlerindeki Darug Bölgesi'nde yer alan Dargan Sığınağı (Dr. Amy Way)
Mavi Dağlar'ın üst kesimlerindeki Darug Bölgesi'nde yer alan Dargan Sığınağı (Dr. Amy Way)
TT

Buzul Çağı'ndan kalma aletler, Avustralya'nın ilk insanları hakkında bilinenleri baştan yazdı

Mavi Dağlar'ın üst kesimlerindeki Darug Bölgesi'nde yer alan Dargan Sığınağı (Dr. Amy Way)
Mavi Dağlar'ın üst kesimlerindeki Darug Bölgesi'nde yer alan Dargan Sığınağı (Dr. Amy Way)

Arkeologlar, Avustralya'nın Mavi Dağlar bölgesindeki bir mağarada Son Buzul Çağı'na ait nadir eserler ortaya çıkararak kıtanın ilk insanlarının, bir zamanlar bu engebeli dağlarda yaşadığına dair kesin kanıtlar buldu.

İlk Milletler topluluğu üyeleriyle birlikte çalışan araştırmacılar, Sidney'nin batısında yaklaşık 1073 metre yükseklikte yer alan buz gibi bir bölge olan Dargan Sığınağı'nın 20 bin yıl önce ilk insanlar tarafından yerleşim yeri olarak kullanıldığını keşfetti.

Hakemli dergi Nature Human Behaviour'da yayımlanan bulgular, Avustralya'da 700 metrenin üzerindeki bir rakımda yerleşim olduğuna dair bugüne kadarki en eski kanıtı sunuyor.

Bulgular, Mavi Dağlar'ın Son Buzul Çağı'nda yerleşime elverişsiz olduğu yönündeki önceki inanışları tersine çevirirken bu tür buzlu arazilerin, erken insan göçüne engel teşkil etmemiş olabileceğine işaret ediyor.

Araştırma, erken dönem Avustralya yerlilerinin bu elverişsiz koşullara uyum sağlamalarını sağlayan yaratıcılıkları hakkında da yeni soruları gündeme getiriyor.

Son Buzul Çağı'ndaki soğuk hava koşulları Mavi Dağlar'ın 600 metre yukarısındaki üst kesimlere kadar uzanmıştı, sıcaklıklar bugünkünden en az 8,2 derece daha düşüktü ve bitki örtüsü modern zamanlara göre çok daha seyrekti.

Bilim insanları Buzul Çağı'nda bu bölgede odun kaynaklarının kıt olabileceğini ve su kaynaklarının kış boyunca donmuş olabileceğini söylüyor.

Sidney Üniversitesi'nden arkeolog Wayne Brennan, "Şimdiye kadar, Avustralya'nın yüksek kesimlerinin Son Buzul Çağı'nda yaşanması çok zor yerler olduğunu düşünüyorduk" diyor.

Dr. Brennan şu ifadeleri kullanıyor: 

Yine de araştırmalarımız bu zorlu koşullara rağmen insanların, ağaç sınırının yaklaşık 400 metre üzerindeki bu yüksek rakımlı arazide yaşadığını ve buradan geçtiğini gösteriyor.

Arkeologlar mağara alanındaki son kazılarda ocak kalıntıları da dahil, Son Buzul Çağı'na ait yaklaşık 700 eser ortaya çıkardı.

Araştırmacılar bunların çoğunun Avustralya'nın ilk insanları tarafından muhtemelen kesme veya kazıma için kullanılan tarih öncesi aletler olduğunu söylüyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Philip Piper "Dargan Mağarası'nın son 20 bin yılını kapsayan bu kadar sağlam bir kronolojiyi oluşturmamızı sağlayan, eserlerin mükemmel bir şekilde korunmasıydı" diyor.

Gün yüzüne çıkarılan kil taşından aletlerin çoğu yerel üretimdi ancak bir tanesi Dargan Sığınağı'ndan yaklaşık 50 km uzaklıktaki Jenolan Mağaraları bölgesinden gelmiş gibi görünüyor. Bu da eski insanların kuzey ve güney arasında yolculuk yaptığına işaret ediyor.

ghtyju

Araştırmacılar, Mavi Dağlar silsilesi, bitki ve hayvan çeşitliliğiyle tanınan bir UNESCO Dünya Mirası alanı olmasına rağmen, yerli halkın kültürel mirasını korumak için hiçbir önlem alınmadığını söylüyor.

Çalışmanın yazarı ve Darug kadını Leanne Watson Redpath, "Halkımız binlerce yıl boyunca Mavi Dağlar'da yürüdü, yaşadı ve gelişti ve mağaranın orada olduğunu biliyorduk" diyor.

Mağara sadece bir şeyler paylaşmak, hikaye anlatmak ve hayatta kalmak için burayı bir buluşma yeri olarak kullanan atalarımızla somut bir bağ değil, aynı zamanda kültürel kimliğimizin bir parçası. Tüm Avustralyalıların yararı için mirasımıza saygı göstermeli ve onu korumalıyız.

Bilim insanları Son Buzul Çağı'nda bu dağlara hangi ilk insanların ulaştığına henüz emin değil.

Birden fazla yerli grubun bu bölgeyle bağlantılı olabileceğinden şüpheleniyorlar.

Dr. Brennan, "Geleneksel bilgimizle bilimsel araştırmaları birleştirerek tarihimizin bu paha biçilmez mahzenlerini gelecek nesiller için koruyabileceğimizi umuyoruz" diyor.

Independent Türkçe