'Obama, yılanın başıdır' diyen Bin Ladin, 2010 yılında neden Biden’a suikast yapılmamasını emretti?

El-Kaide eski lideri Usame bin Ladin (Reuters)
El-Kaide eski lideri Usame bin Ladin (Reuters)
TT

'Obama, yılanın başıdır' diyen Bin Ladin, 2010 yılında neden Biden’a suikast yapılmamasını emretti?

El-Kaide eski lideri Usame bin Ladin (Reuters)
El-Kaide eski lideri Usame bin Ladin (Reuters)

El-Kaide eski lideri Usame bin Ladin, 2011 yılında ABD özel kuvvetleri tarafından öldürüldüğü Pakistan’daki evinde bulunan 2010 tarihli mektubunda, o dönemde ABD Başkan Yardımcısı olan Joe Biden’a El-Kaide tarafından suikast düzenlenmesini yasakladı.
Bin Ladin, Biden’ın ileride yetersiz bir başkan olacağını ve ülkeyi krize sokmasını beklediğini ekledi.
Daily Mail’e göre, söz konusu mektup ilk kez 2012’de kamuoyuna duyuruldu. Ancak ABD’nin Afganistan’dan kaotik bir şekilde çekilmesinin ardından yaşanan Taliban’ın zaferiyle yeniden gündeme geldi ve yeni bir önem kazandı.
Habere göre Bin Ladin, 48 sayfalık mektubu Mayıs 2010’da Şeyh Mahmud olarak bilinen, Atiye Abdurrahman isimli örgütün iki numaralı ismi olan yardımcısına yazdırdı.
El-Kaide eski lideri, 36. sayfada, biri Pakistan’da ve diğeri Afganistan’da olmak üzere iki ölüm timi kurma arzusunun ana hatlarını çizdi.
Görevlerinin, her iki ülkeyi de ziyaret etmeleri halinde ABD eski Başkanı Barack Obama ve CIA eski Direktörü David Petraeus’a karşı suikast planlamak olacağını bildirdi.
Bin Ladin Obama’ya saldırı gerekçesini açıklarken, “Obama, yılanın başıdır ve onu öldürmek otomatik olarak dönemin geri kalanında Biden’ın başkanlığı devralmasını sağlayacaktır. Biden, bu görev için tamamen hazırlıksız ve ABD’yi krize sokacaktır. Petraeus’a gelince, savaşın bu son yılında günün adamıdır ve onu öldürmek savaşın gidişatını değiştirir” ifadelerine yer verdi.
Mektubun varlığını ilk kez 2012’de Washington Post’a açıklayan ABD istihbarat analistleri, Obama ya da Petraeus’a yönelik planların hiçbirinin gerçekçi olmadığını ya da hiçbir anlam ifade etmediğini söyledi.
Ancak Bin Ladin’in, Biden’ın yeteneklerine yönelik öngörüsü, Biden’ın Afganları kaderine terk etme politikasına karşı artan öfke nedeniyle şimdi o zamandan daha gerçekçi görünüyor.



ABD, Afrika’da “Ukrayna tarzı” maden anlaşması peşinde

M23 gerillaları, KDC'deki maden yataklarının bulunduğu bölgeleri elinde tutuyor (Reuters)
M23 gerillaları, KDC'deki maden yataklarının bulunduğu bölgeleri elinde tutuyor (Reuters)
TT

ABD, Afrika’da “Ukrayna tarzı” maden anlaşması peşinde

M23 gerillaları, KDC'deki maden yataklarının bulunduğu bölgeleri elinde tutuyor (Reuters)
M23 gerillaları, KDC'deki maden yataklarının bulunduğu bölgeleri elinde tutuyor (Reuters)

ABD, Kongo Demokratik Cumhuriyeti (KDC) ve Ruanda'ya barış ve maden anlaşması için baskı yapıyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Ortadoğu Danışmanı Massad Boulos, Reuters’a verdiği röportajda, bölgeye Batılı ülkelerden milyar dolarlık yatırım yapılmasını sağlayacak bir anlaşma istediklerini söylüyor.

Boulos, KDC ve Ruanda’nın iki ay içinde Beyaz Saray’da anlaşma imzalamasını hedeflediklerini belirtiyor.

KDC'de 23 Mart Hareketi (M23) adlı isyancı grup orduyla mücadeleyi sürdürüyor. Ruanda tarafından yönetildiği öne sürülen örgüt, Goma ve Bukavu gibi iki büyük kentle birlikte maden zengini başka bölgeleri de kontrol ediyor. M23 militanlarının çoğu, Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame'nin de kabilesi olan Tutsilerden oluşuyor.

Boulos, iki ülkenin de güvenlik endişelerini giderecek adımları atmasını istediklerini söylüyor. Bu kapsamda Ruanda’nın askerlerini Kongo’dan çekmesi ve M23’e desteğini sonlandırması talep ediliyor. KDC’nin de Ruanda hükümetine karşı savaşan Ruanda’nın Kurtuluşu için Demokratik Güçler (FDLR) örgütüne desteği kesmesi isteniyor.

Trump’ın danışmanı, ilerleme kaydedilip edilmediğinin tespiti için ABD, Katar, Fransa ve Togo’nun yer aldığı bir komite oluşturulduğunu da sözlerine ekliyor.

Boulos, KDC ve Ruanda’nın barış tekliflerinin değerlendirileceğini ve taraflar arasında mutabakata varıldığında maden anlaşmalarının imzalanacağını belirtiyor:

Barış anlaşmasını imzaladığımızda, KDC’yle maden anlaşması da aynı gün tamamlanacak. Ardından Ruanda’yla da farklı ölçekte bir maden anlaşması imzalanacak.

Londra merkezli Financial Times’ın marttaki haberinde, Trump yönetiminin maden anlaşması için KDC lideri Félix Tshisekedi’yle görüşme yaptığı yazılmıştı. ABD’nin, KDC’ye destek karşılığında bakır, kobalt ve uranyum gibi nadir bulunan madenlere erişim istediği aktarılmıştı.

Trump yönetimi, benzer bir anlaşmayı uzun müzakerelerin ardından 30 Nisan’da Ukrayna’yla da imzalamıştı. Anlaşma uyarınca ABD, bugüne kadarki askeri ve finansal desteği karşılığında, Ukrayna’nın nadir toprak elementlerine ve doğal kaynaklarına erişebilecek.

Independent Türkçe, Reuters, FT