Biden, ABD askerlerinin Afganistan’dan çekilme sürecini uzatma ihtimalini düşünüyor

Afganistan’ın başkenti Kabil’deki Hamid Karzai Uluslararası Havaalanı’nda bir ABD askeri (Reuters)
Afganistan’ın başkenti Kabil’deki Hamid Karzai Uluslararası Havaalanı’nda bir ABD askeri (Reuters)
TT

Biden, ABD askerlerinin Afganistan’dan çekilme sürecini uzatma ihtimalini düşünüyor

Afganistan’ın başkenti Kabil’deki Hamid Karzai Uluslararası Havaalanı’nda bir ABD askeri (Reuters)
Afganistan’ın başkenti Kabil’deki Hamid Karzai Uluslararası Havaalanı’nda bir ABD askeri (Reuters)

ABD Başkanı Joe Biden, Taliban’ın Afganistan’da iktidarı ele geçirmesinin ardından Kabil’deki tahliyelerin neden olduğu kaos ve müttefiklerinin baskısı karşısında, ABD askerlerinin çekilme sürecini uzatmayı düşündüğünü söyledi.
Biden dün Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada, Afganistan’dan devam eden tahliyeler nedeniyle ABD askerlerinin çekilme sürecinin uzatılma ihtimalini askeri yetkililerle görüştüklerini bildirerek, “Bizimle ordu arasında uzatma konusunda devam eden görüşmeler var. Uzatmak zorunda kalmamayı umuyoruz, ancak tahliye sürecinin ilerlemesini tartışacağız” dedi.
ABD Başkanı’nın bu ifadelerine yorum yapan bir Taliban yetkilisi ise, Afganistan’daki yabancı güçlerin 31 Ağustos olarak belirlenen çekilme süresini uzatmaya çalışmadıklarını dile getirdi.
Öte yandan, Taliban'ın üst düzey yöneticilerinden Emir Han Muttaki, binlerce Afgan’ın ülkeden gitmek üzere akın ettiği başkent Kabil’deki havaalanında yaşanan kaostan ABD’nin sorumlu olduğunu söyledi.
Muttaki konuya ilişkin açıklamasında, “ABD tüm gücü ve olanaklarıyla havaalanında düzeni sağlayamadı. Ülkenin her yerinde barış ve sükunet var ama sadece Kabil havaalanında kaos var. Bu mümkün olan en kısa sürede durmalı” dedi.
Bir NATO yetkilisi ise, bir hafta içinde on binlerce çaresiz Afgan'ın Kabil Havaalanı’na akın etmesiyle yaşanan kaosta en az 20 kişinin öldüğünü bildirdi.
Taliban, 15 Ağustos’ta Kabil’e girdiğinden beri politikasının ülkeyi 1996 ile 2001 yılları arasında yönettiği zamana göre daha az katı olacağını iddia ederek, halkı yaklaşımını değiştirdiğine ikna etmeye çalışıyor. Ancak bu, verilen vaatlere ikna olmamış binlerce Afgan’ın ülkeyi terk etmek için çabalamasına engel olmuyor.



Arakçi: Nükleer silah peşinde değiliz ve İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemeli

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)
TT

Arakçi: Nükleer silah peşinde değiliz ve İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemeli

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi bugün yaptığı açıklamada ABD’nin İran'la müzakerelerdeki amacının İran'ı ‘nükleer haklarından’ mahrum bırakmak olması halinde Tahran'ın bu haklarından asla vazgeçmeyeceğini söyledi.

Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen Arap-İran Diyalog Forumu'nda konuşan Arakçi, ülkesinin nükleer silah sahibi olmayı bir tabu olarak gördüğünü, ancak uranyumu barışçıl yollarla zenginleştirme hakkı konusunda ısrarcı olduğunu belirtti. Aynı zamanda İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemesi gerektiğini vurgulayan İranlı Bakan, ülkesinin diyalog ilkesine inandığını ve bölge ülkeleri arasında diyalog çağrısında bulunduğunu vurguladı. İran'ın bölgesel diyalogda daha üst bir aşamaya geçtiğini belirten Arakçi, “bölge ülkeleriyle ilk konferansı gerçekleştirmeyi başardık” dedi.

İran’ın resmi haber ajanslarının aktardığına göre İran ve ABD arasında Umman’da yapılması planlanan yeni müzakere turunun başlamasına bir gün kala yaptığı açıklamada Arakçi, İran'ın ABD ile görüşmelerini ‘iyi niyetle’ sürdürdüğünü söyledi.

İran Dışişleri Bakanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ancak müzakerelerin amacının İran'ı nükleer haklarından mahrum bırakmaksa, İran'ın hiçbir hakkından vazgeçmeyeceğini açıkça vurguluyorum.”

İran defalarca kez uranyum zenginleştirme hakkının müzakere edilemez olduğunu ileri sürerek bazı ABD’li yetkililer tarafından dile getirilen ‘sıfır uranyum zenginleştirme’ talebini reddetti.

Fakat ABD Başkanı Donald Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff cuma günü verdiği bir röportajda, ABD ile yapılacak herhangi bir anlaşma kapsamında İran'ın uranyum zenginleştirme tesislerinin lağvedilebileceğini belirtti.

rfgthyju
Arakçi ve Witkoff (AP)

Trump, İran'ın nükleer programına ilişkin uzun süredir devam eden anlaşmazlığı çözecek yeni bir anlaşmaya varılmaması halinde İran'ı bombalamakla tehdit etti. Göreve geldiği ilk dönemde Trump, ülkesinin Tahran ile dünya güçleri arasında 2015 yılında imzalanan ve İran'ın nükleer faaliyetlerini dizginlemeyi amaçlayan nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekildiğini açıklamıştı.

Batılı ülkeler, ABD'nin 2015 tarihli nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından Tahran'ın hız verdiği nükleer programının nükleer silah üretmeye yönelik olduğunu söylerken, İran bu çalışmaların sadece sivil amaçlı olduğunda ısrar ediyor.

Arakçi, sözlerini şöyle noktaladı:

“İran, ABD ile yaptığı dolaylı müzakerelerde nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanılması hakkını vurguluyor ve nükleer silah edinmenin peşinde olmadığını açıkça ifade ediyor. İran müzakereleri iyi niyetle sürdürüyor. Eğer bu görüşmelerin amacı nükleerleşmemeyi sağlamaksa bir anlaşmaya varılabilir. Eğer amaç İran'ın nükleer haklarını kısıtlamaksa, İran bu haklarından asla vazgeçmeyecektir.”