Kraliçe Elizabeth Harry-Megan çiftine karşı hukuk mücadelesi başlatacak

Birleşik Krallık Kraliçesi II. Elizabeth ve Danışmanı John Warren (EPA)
Birleşik Krallık Kraliçesi II. Elizabeth ve Danışmanı John Warren (EPA)
TT

Kraliçe Elizabeth Harry-Megan çiftine karşı hukuk mücadelesi başlatacak

Birleşik Krallık Kraliçesi II. Elizabeth ve Danışmanı John Warren (EPA)
Birleşik Krallık Kraliçesi II. Elizabeth ve Danışmanı John Warren (EPA)

Meghan Markle ve Prens Harry çiftinin Kraliyet ailesini defalarca eleştirmesinin ardından Kraliçe’ Buckingham sarayındaki kıdemli yardımcılarına “çiftle mücadele planı” yapmalarını emretti.
İngiltere merkezli Daily Mail gazetesine göre kaynaklar, duruma ‘öfkeli’ olan 95 yaşındaki Kraliçe’nin, ABD'de yaşayan Harry-Meghan çiftinden Kraliyet ailesine yönelik “tekrarlanan saldırılar” sonrasında saray yetkililerinden hukukçularla iletişime geçmelerini istediğini belirtti.
36 yaşındaki Prens Harry ve 40 yaşındaki eşi Meghan Markle’ın ABD’li ünlü televizyon sunucusu Oprah Winfrey'e verdikleri cesur röportajda, ismi açıklanmayan kraliyet ailesinden birisinin kendilerine, henüz oğulları Archie'nin doğmadan önce ten rengiyle ilgili endişelerini dile getirdiğini söylemişlerdi. Birkaç gün sonra Buckingham Sarayı, iddialara yanıt olarak "anıların farklı hatırlanabileceği" belirten bir bildiri yayınlamıştı.
Ancak söz konusu anlaşmazlık, çiftin otobiyografileri Özgürlük Arayışı adlı kitaptaki bazı ifadeler ihtilafı alevlendirdi.
Saraydan bir kaynak gazeteye verdiği demeçte, "Eleştirinin kabul edilebilmesinin de sınırları vardır. Ne Kraliçe ne de kraliyet ailesi daha fazla zorlanamaz" dedi. Kitabın içeriğinin yayın öncesi basına sızması sonrası artan gerginlikle sarayın hukuk ofisi ilgileniyor. Harry ve Megan bilgilendirilecek ve tekrarlanan eleştirilere müsamaha gösterilmeyecek. Herhangi bir hukuk ekibinin karşılaşabileceği engellerden biri, Prens Harry'nin her şeyi anlatan anılarının yakında piyasaya sürülmesi olacak.
Prens Harry'nin kitabının gelecek yıl Penguin Random House tarafından piyasaya sürülmesi planlanıyor. The Sun'a göre, Kraliyet ailesi tarafından yayıncılar için önleyici bir yasal uyarı düşünülüyor.
Kaynak, gazeteye şunları söyledi: “Kitapta birinin adı geçiyorsa ve doğrudan bir şeyle suçlanıyorsa, bu iftira ve özel aile hayatı haklarının ihlali olarak kabul edilebilir. Harry ve Meghan'ın konuyla ilgili ifadeleri göz önüne alındığında kişi mahremiyetini ihlal etmekle suçlanması muhtemel.



Bilim insanları primatları inceledi: Alfa erkek kural değil istisna

Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
TT

Bilim insanları primatları inceledi: Alfa erkek kural değil istisna

Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)

Bilim insanları primat türlerinde alfa erkek olgusunun pek de gerçek olmadığını tespit etti. Geniş kapsamlı araştırma, dişi ve erkekler arasındaki hiyerarşik ilişkinin daha karmaşık olduğuna işaret ediyor.

İnsanların da içinde yer aldığı primat grubunda ya erkeklerin ya da dişilerin popülasyondaki hakim cinsiyet olduğu düşünülüyordu. Genellikle erkeklerin gruptaki hakimiyeti elinde tuttuğuna inanılıyordu.

Ancak hakemli dergi PNAS'te dün (7 Temmuz) yayımlanan çalışmada durumun sanıldığı kadar net olmadığı ve beklendiğinden daha fazla popülasyonda dişilerin egemen olduğu ortaya çıktı.

Araştırmacılar maymunlar, lemurlar, tarsiyerler ve lorisler gibi 121 primat türüne ait 253 popülasyondan 5 yıl boyunca veri topladı. Ekip varsayımların ötesinde daha net bilgi edinmek adına ayrıntılı davranış kayıtları toplayıp grup içindeki kavgaları ve kazananları derledi.

Çalışmada karşı cinsler arasındaki kavga ve tartışmaların sanılandan çok daha sık yaşandığı saptandı. Bir grup içindeki anlaşmazlıkların ortalama yarısı dişi ve erkekler arasında geçti. 

Araştırma genelinde incelenen kavgaların yaklaşık yüzde 90'ını erkekler kazandığı için bu açıdan net bir erkek hakimiyeti olduğu söylenebilir.

Öte yandan araştırmacılar popülasyonların sadece yüzde 17'sinde bu durumun gözlemlendiğini söylüyor. İnsanların en yakın akrabalarından şempanze ve bonobolar bu kesimde yer alırken, lemur ve bonoboların da olduğu primat popülasyonlarının yüzde 13'ünde net bir dişi egemenliği vardı.

Geri kalan yüzde 70'lik kısımdaysa bir cinsiyetin diğeri üzerindeki hakimiyet ya orta düzeydeydi ya da hiç yoktu.

Fransa'daki Montpellier Üniversitesi'nden çalışmanın başyazarı Dr. Élise Huchard, "Sıkı bir erkek egemenliği gerçekten azınlıkta" diyerek ekliyor: 

Bunun çoğunluk olmasını beklemiyorduk çünkü literatürü iyi biliyoruz ancak yüzde 20'nin altında kalmasını pek beklemezdik.

Erkek egemenliğinin daha net olduğu gruplarda, bu cinsiyetin vücut veya dişlerinin daha büyük olduğu gözlemlendi. Ayrıca dişilerin kaçıp ağaçlara tırmanamadığı popülasyonlarda da benzer bir durum vardı.

Öte yandan dişiler hakimiyetini, üremeden gelen güçleriyle kazanıyordu. Dr. Huchard, "Bir dişi çiftleşmek istemiyorsa, erkek bu konuda hiçbir şey yapamaz" diye açıklıyor: 

Dişiler üremeyi kontrol ettiklerinde, bunu erkeklere karşı bir güç mekanizması olarak kullanabiliyorlar.

Bilim insanları ayrıca dişilerin birbirleriyle rekabet ettiği ve erkeklerin yavrulara daha fazla baktığı gruplarda da dişi egemenliğinin daha yaygın olduğunu gözlemledi. Bu türlerde dişiler ya genellikle yalnız oluyor ya da sadece erkek-dişi çiftleri halinde yaşıyorlar. Bu durum tek eşliliğin dişi hakimiyetiyle bağlantılı olduğu anlamına gelebilir.

Araştırmacılar bu sonuçların doğrudan insanlara uygulanamayabileceğini ancak yakın akraba türlerdeki cinsiyet rollerinde şaşırtıcı bir esnekliğe işaret ettiğini söylüyor. 

Dr. Huchard, "Bu sonuçlar, insanlık tarihinde daha sonra ortaya çıkan tarım toplumlarına kıyasla daha eşitlikçi olan avcı-toplayıcılar arasındaki kadın-erkek ilişkileri hakkında bildiklerimizle epey örtüşüyor" diyor.

Independent Türkçe, Science Alert, BCC Science Focus, PNAS