CIA, Filistin-İsrail görüşmeleriyle ilgili ne planlıyor?

Filistin-İsrail müzakere sürecini ilerletmek için iki yeni yol ve bir sonraki aşamanın yöntemini belirleyen siyasi tecrübe söz konusu

CIA Direktörü William Burns (AFP)
CIA Direktörü William Burns (AFP)
TT

CIA, Filistin-İsrail görüşmeleriyle ilgili ne planlıyor?

CIA Direktörü William Burns (AFP)
CIA Direktörü William Burns (AFP)

Tarık Fehmi/Yazar ve akademisyen
Amerikan Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns, geçtiğimiz günlerde İsrail, Filistin Yönetimi ve Mısır'ı ziyaret etti. İsrail’de Başbakan Naftali Bennett, İsrail Dış İstihbarat Servisi Mossad Direktörü David Barnea, Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Eyal Hulata ve Bennett'ın Diplomatik Danışmanı Shimrit Meir başta olmak üzere çok sayıda İsrailli yetkili ile bir araya geldi. Filistin Yönetimi tarafında ise Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İstihbarat Başkanı Macid Ferec ve Filistinli bazı yetkililerle görüştü. Burns’ün ziyaret turunun iki ana başlığı vardı. Birincisi İsrail'deki müzakerelerin yeniden başlamasına hazırlık yapılması ve İran’dı. İkinci ise ABD’nin desteğiyle Ramallah'ta Filistin-İsrail müzakerelerinin yeniden başlamasıydı.

Zamanlamanın işaret ettikleri
Burns'ün Ramallah ziyareti, ABD Dışişleri Bakanlığı Filistin-İsrail İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Hady Amr'ın Filistin ve İsrail taraflarıyla yaptığı görüşmelerden ve ABD’nin siyasi ve stratejik düzeylerdeki desteği ve eylemiyle müzakerelerin bir an önce yeniden başlamasına ilişkin prensipte anlaşmaya varmasından birkaç hafta sonra gerçekleşti.
CIA, ABD’nin eski Başkanı Donald Trump yönetimi döneminde, Filistin Yönetimi ile güvenlik ve stratejik yaklaşımın sürdürülmesine yönelik bir kısmı Ramallah'ta gerçekleştirilen temaslar ve toplantılar düzenlemişti. Ancak Trump yönetimi ile Filistin Yönetimi arasındaki büyük siyasi anlaşmazlıklar sonrası iki taraf arasında tam bir kopuş başladı. Ancak CIA, Filistin Yönetimi ile özellikle Filistin İstihbarat Başkanı Macid Ferec ve Filistin Sivil İşler Bakanı Hüseyin el-Şeyh ile ilişkilerini iyi bir şekilde sürdürdü.
ABD yönetimi, halkın tek meşru temsilcisi olan Filistin Yönetimi ile yeni bir müzakere süreci başlatmak amacıyla belirli bir mekanizmaya varılmasının, Gazze Şeridi'nde Hamas Hareketi karşısında Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Filistin Yönetimi kurumlarının desteklenmesine yol açacağına ve silahlı grupların Filistin'in iç kesimlerinde eşit ölçüde söz sahibi olma özlemlerine kapıyı kapatacağına inanıyor.
CIA, özellikle ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın, İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki son savaştan sonra Ramallah'ı ziyaret ettiğinde, Biden yönetiminin Filistin Yönetimi ile çalışmak, eski ABD yönetimleri ile Filistin Yönetimi arasında süregelen soğukluğu gidermek ve ABD’nin arabuluculuk rolünü yeniden canlandırmak istediğini belirtmesinden bu yana Filistin arabuluculuk dosyasındaki resmi varlığını doğrulamak için çalışıyor. Dolayısıyla CIA Başkanı bu nedenle şu anki ziyaretlerini gerçekleştiriyor.

CIA atağının ön işaretleri
1- Biden yönetimi, Gazze Şeridi'nde Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı'na (UNRWA) yardımlara yeniden başladığını ve Filistin Yönetimine baskı yapmak ve onu İsrail hükümetiyle çalışmaya zorlamak için yıllar önce kesilen ABD yardımını yeniden sağlamaya çalıştığını duyurdu. Aslında, yardım politikasına devam etmek, ciddi bir krizin eşiğinde olan Filistin Yönetimi ve kurumlarının ekonomik ve mali krizin bir kısmının üstesinden gelmesine fiilen yardımcı olacaktır.
2- ABD yönetiminin, Başkan Biden'ın Filistin tarafına verdiği söze ve seçim kampanyası sırasında vaat ettiklerine dayanarak, Kudüs'ün doğusundaki konsolosluğunda çalışmaların yakında yeniden başlayacağını açıklaması, ABD Kongresi'nde bu adımı Filistin vizyonu netleşene kadar erteleme çağrısı yapan muhalif seslere rağmen, mevcut yönetimin Filistin tarafıyla çalışmadaki ciddiyetini teyit edecektir.
3- İsrail hükümeti, ABD yönetiminin baskısıyla Filistin Yönetimi’ne daha önce vermesi gereken ve iki taraf arasındaki ekonomik durumu düzenleyen Paris Anlaşması çerçevesinde mali ve ekonomik takas olarak bilinen gelir payı ve ödenekleri ödedi. ABD’nin baskısı aynı zamanda Filistin Yönetimi’ni ABD ile çalışmaya teşvik etmeyi amaçlıyordu.
4- ABD yönetimi, Çin’in yeni hamleleri ve Fransa'nın Paris Barış Konferansı'ndaki gibi Filistin ve İsrail arasında arabulucu rolünü canlandırmak istemesi nedeniyle bazı yeni tarafların arabuluculuk sürecine girmesinden çekiniyor. Ayrıca Rusya da Washington ile Moskova arasında Ortadoğu, Asya, Kafkaslar ve Bağımsız Devletler Topluluğu'ndaki rekabet dosyasında önemli bir kart olarak Arap-İsrail anlaşmazlığı dosyasına girmeye çalışıyor.

CIA atağının yönleri
CIA, Filistin Yönetimi ve ABD Dışişleri Bakanlığı ile koordineli olarak bir çalışma belgesinin geliştirilmesinde yer aldı. Temmuz 2021'de tamamlanan belgede, Filistin tarafının temel gereksinimlerinin yanı sıra birlikte çalışmaya ve ilgili taraflar arasında güven prosedürleri oluşturmaya odaklanarak üç taraf arasındaki anlaşmaların yeniden canlandırılmasını şart koşuldu. Belgede özellikle esir takası dosyasında ilerleme kaydetmek ve Filistin Yönetimi’nin statüsünü ve konumunu iyileştirmeye çalışmanın yanı sıra PriceWater House Company gibi büyük Amerikan şirketleri aracılığıyla mali performansı kontrol etme gelir paylarının dağılımını denetleme yollarının tartışılması vurgulandı. Belge, herkesin üzerinde anlaştığı güvenlik koordinasyonu ve angajman kurallarıyla birlikte Filistin ve İsrail taraflarıyla koordineli olarak CIA ve ABD Dışişleri Bakanlığı'nın tutumları ve girdileri üzerinde çalışmak ve geliştirmek için önemli bir giriş noktası olarak kabul edildi.
CIA ayrıca şu iki yönde hareket edecek:
1- Filistinli bakanlar ile İsrailli bakanlar arasındaki resmi temasların yeniden başlatılmasını teşvik ederken, Filistin Yönetimi’nin güvenlik ve stratejik anlaşmalardan siyasi müzakerelere geçmeye ikna edilmesi. Bu, ekonomi, yatırım, gelirler, yerel yönetim ve diğer alanlarda bir dizi özel görüşmeyle zaten yapıldı. ABD, CIA Başkanı William Burns’ün ziyareti sırasında verdiği sözlere her iki taraftan da verilen yanıtlara dayanarak Gazze Şeridi’ndeki Filistinli silahlı gruplarla mücadele için çalışmaları karşılığında Filistin Yönetimi ve kurumlarına karşı karşıya oldukları zorluklarla baş edebilmeleri için kayda değer bir destek verdi.
2- İsrail hükümetinin, ABD’nin bazı istihbarat değerlendirmelerinin sonucunda Ramallah'taki büyük baskılar ve milletvekili, devlet başkanlığı ve Filistin Ulusal Konseyi seçimlerinin iptal edilmesinin nende olduğu yönetim krizi sonucunda Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas yönetiminin çökmesi de dahil olmak üzere Filistin arenasında her an bir kopuş yaşanabileceğine ikna edilmesi. Aynı zamanda Hamas Hareketi’nin Batı Şeria'daki popülaritesindeki artış ve özellikle devlet bütçesinin onaylanmasından bu yana daha da artan İsrail hükümetinin statüsünü koruması ve koalisyonunun dağılmasına izin vermemesi yönünde sık sık yapılan değerlendirmeler, İsrail hükümetinin bu konuda ikna edilmesi için öne sürülen meseleler arasında yer alıyor. Bu durum, Biden yönetiminin iki taraf arasındaki müzakereleri resmi olarak sürdürmeye başlamak için önerdiği adımlar konusundaki ciddiyetini gösterirken, taktik ve stratejik yollar üzerinde çalışması gerektiğini ortaya koyuyor.

Beklenen senaryo
CIA, iki dosyanın her iki taraf için de daha önemli ve acil bir dosyaya dönüşeceği göz önüne alındığında, güvenlik ve ekonomi alanlarında daha yakın çalışmayı getirebilecek kapalı kapılar ardındaki güvenlik konulu ve siyasi görüşmelere odaklanacaktır.
CIA’in önceden hazırlanmış bir politika çerçevesinde güvenlik yapısı üzerinde çalışması son derece doğal bir durum. Çünkü Filistin arenasındaki mevcut durumda, her iki taraf da tavizler vermeden çatışmasızlığın uzun sürmeyeceği düşünülüyor. Öte yandan iki taraf tek bir noktada buluşmayacaktır. Dolayısıyla ABD, yıllardır Filistin-İsrail müzakerelerinin ayrıntılarını iyi bilen ve gelişmelerine dair tam bir vizyona sahip olan CIA Başkanı Burns aracılığıyla iki tarafı bir araya getirmek ve bir sonraki aşamaya geçmek için çalışacaktır. Bu yüzden, iki taraf arasında güven artırıcı önlemler oluşturmaya yönelik adımların atılmasına teşvik edecektir. Bu durum iki tarafı daha fazla yakınlaştıracak bir dizi özel toplantının yapılmasıyla aralarında uzlaşının yolunu açacaktır. Bu gelişmeler, Filistin Yönetimine istikrar getirebilir ve İsrail hükümetini, bir yandan Gazze Şeridi'nde bir tür istikrar sağlamaya çalışırken diğer yandan Hamas'ın iki tarafa da baskı yapmak amacıyla çatışmalara yeniden döneceği korkusuyla Filistin Yönetimi'ne destek konularında resmi temasları yeniden başlatmaya zorlayabilir.

Sonuç
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analize göre sonuç olarak CIA, özellikle önceki görüşmeler, ABD yönetiminin şuan üzerinde çalıştığı bir teşvik listesi çerçevesinde iki tarafı birlikte çalışmaya itecek ortak çıkarları vurguladığından, Filistin-İsrail temaslarını sürdürmeyi başaracaktır. CIA'in, bir yandan çatışan tarafların acil sorunlarını ortadan kaldırırken diğer yandan ABD’nin İsrail’deki mevcut koalisyonu destekleme ve dağılmasını önleme arzusu çerçevesinde İsrail tarafını etkileyebilecek sıfır toplamlı seçimlere yol açacak mevcut Filistin siyaset sahnesinin çöküşü korkusuyla birçok yolda çabalarını sürdürmesi bekleniyor.

 


Koalisyon: Sayun'da gerçekleşen hain saldırıda bir Suudi subayı ile bir astsubay hayatını kaybetti

Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu Sözcüsü Tuğgeneral Turki el-Maliki (Şarku'l Avsat)
Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu Sözcüsü Tuğgeneral Turki el-Maliki (Şarku'l Avsat)
TT

Koalisyon: Sayun'da gerçekleşen hain saldırıda bir Suudi subayı ile bir astsubay hayatını kaybetti

Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu Sözcüsü Tuğgeneral Turki el-Maliki (Şarku'l Avsat)
Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu Sözcüsü Tuğgeneral Turki el-Maliki (Şarku'l Avsat)

Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu cuma günü Hadramut vilayetine bağlı Sayun'daki koalisyon güçleri kampında ‘hain ve korkakça bir saldırı sonucunda bir subay ile bir astsubayın şehit olduğunu ve bir subayın da yaralandığını’ duyurdu.

Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani'nin yaptığı açıklamaya göre koalisyon, saldırının Yemen Savunma Bakanlığı'nın bir mensubu tarafından gerçekleştirildiğini ve Yemen hükümetinin failin peşine düşeceğini, bu iğrenç suçun koşullarını ve arkasında kim varsa ortaya çıkaracağını ve adil ve caydırıcı cezaları almaları için ilgili kişilerden hesap soracağını taahhüt ettiğini söyledi.

rgt
Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi (SABA)

Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu Sözcüsü Tuğgeneral Turki el-Maliki yaptığı açıklamada, saldırının meşru güçleri eğitmek ve Sayun şehrinde terörizm ve kaçakçılıkla mücadele etmek ve Yemen içinde insani ve kalkınma çalışmalarını desteklemek üzere Birinci Askeri Bölge güçlerini destekleyen koalisyon güçlerinin kampında spor antrenmanı yaptıkları sırada meydana geldiğini söyledi.

Açıklamaya göre el-Maliki, saldırının failinin ‘koalisyon güçlerinin Yemen'in meşruiyetini desteklemek ve kardeş Yemen halkının acılarını hafifletmek için insani çalışmaları desteklemek amacıyla oynadığı olumlu ve önemli rolü takdir eden Yemen Savunma Bakanlığı'nın onurlu üyelerini temsil etmediğini’ vurguladı.

Sözcü, iki şehidin naaşlarının ve yaralının Yemen'den tahliye edildikten sonra Suudi Arabistan'a ulaştığını bildirdi.

Sözcü, ortak güçlerin Yemen Savunma Bakanlığı ile koordineli bir şekilde çalışarak olayın sebep ve saiklerini ortaya çıkarmak, faili yakalamak ve adalete teslim etmek üzere soruşturma prosedürlerini takip edeceğini belirtti.

Yemen Başkanlık Konseyi: Korkakça bir terör eylemi

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi, dün (Cumartesi) akşam Yemen'in doğusundaki Hadramut vilayetinin Sayun kentinde iki Suudi subayın öldürülmesini ‘terör eylemi’ olarak nitelendirdi.

Ofisinden yapılan açıklamaya göre el-Alimi, ‘Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu’na katılan Suudi güçlerinden bir subay ve bir astsubayın, Sayun kentinde koalisyon güçlerinden bir subayın da yaralanmasıyla sonuçlanan hain terör saldırısında şehit edilmesinin’ yasını tuttu.

El-Alimi açıklamasında operasyonun failinin tutuklanması ve koalisyon güçleri liderliğiyle iş birliği içinde olayla ilgili soruşturma başlatılması talimatını verdi.

Açıklamada “Cuma akşamı Birinci Askeri Bölge'ye mensup bir asker tarafından gerçekleştirilen canice saldırı, Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu'ndaki kardeşlerimizin büyük rolünü ve Yemen halkının yanında gösterdikleri fedakârlıkları takdir eden Yemen Silahlı Kuvvetleri'nin onurlu mensuplarını temsil etmeyen korkakça bir terör eylemidir” denildi.

Açıklamada el-Alimi'nin devlet kurumlarını restore etme, insanların acılarını hafifletme ve İran destekli Husi milislerinin darbesini devirme arzuları dile getirildi.

Yemen'den kınama

Yemen Enformasyon Bakanı X platformundaki kişisel hesabından yaptığı paylaşımda, ülkesinin ‘terör eylemini’ en güçlü ifadelerle kınadığını ifade ederek taziyelerini iletti ve koalisyonun sergilediği asalet ve fedakârlık görüntülerini hatırlattı.

El-İryani, “Terörizm, karanlık ve geri kalmışlık güçleri tarafından desteklenen bu suç eylemi, Yemen halkını temsil etmemekte ve onların Suudi Arabistan'daki kardeşlerine yönelik dostluk ve minnet duygularını yansıtmamaktadır” dedi.

Yemen devletinin ‘sadece vatan düşmanlarına ve Suudi Arabistan'daki kardeşleri ve komşularıyla güvenlik, istikrar ve ilişkilerini baltalamak isteyenlere hizmet eden bu kötü niyetli bireysel eylem karşısında boş durmayacağını’ belirten el-İryani, failin izini sürmek, iğrenç suçun koşullarını ve arkasındaki herkesi ortaya çıkarmak ve adil ve caydırıcı cezalarını alabilmeleri için ilgili kişilerden hesap sormak için çalışacağını vurguladı.