Yangın kaynaklı sigortalı hasar ihbarı 1800'ü, sel kaynaklı hasar ihbarı 600'ü geçti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Yangın kaynaklı sigortalı hasar ihbarı 1800'ü, sel kaynaklı hasar ihbarı 600'ü geçti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Türkiye Sigorta Birliği (TSB), Manavgat, Bodrum, Marmaris ve Milas'ta yangınlarla, Artvin, Rize, Bartın, Kastamonu ve Sinop'ta ise sellerle oluşan hasarlara ilişkin güncel veriler hakkında açıklama yaptı.
Manavgat, Bodrum, Marmaris ve Milas ilçelerinde yangın ve kasko poliçeleriyle sektörün sağladığı toplam teminat tutarının yaklaşık 100 milyar TL olduğu belirtilen açıklamada, 19 Ağustos 2021 itibarıyla yangınlar sebebiyle tüm bölgelerden 1852 hasar ihbarı alındığı bildirildi. Söz konusu tarih itibarıyla 3 milyon 700 bin liralık hasar ödendiği ve toplam hasar tutarının 61 milyon 500 bin TL olarak belirlendiği aktarılan açıklamada, hasar ihbarlarının 706'sının Bodrum'dan, 524'ünün Manavgat'tan, 377'sinin Marmaris'ten ve 245'inin Milas'tan yapıldığı kaydedildi.
Açıklamada, Artvin, Rize, Bartın, Kastamonu ve Sinop'ta kasko, konut, iş yeri, yangın ve mühendislik poliçelerinde 687 ihbar dosyasıyla birlikte toplam hasar tutarının yaklaşık 83 milyon TL olarak belirlendiği, söz konusu tarih itibarıyla yaklaşık 14 milyon TL ödeme yapıldığı bildirildi. Hasar ihbarlarının 124'ünün Artvin'den, 46'sının Rize'den, 40'ının Bartın'dan, 277'sinin Kastamonu'dan ve 200'ünün Sinop'tan yapıldığı aktarılan açıklamada, ihbarların Artvin ve Rize'de ağırlıklı olarak kasko ve iş yeri poliçelerinde, Bartın, Kastamonu ve Sinop'ta ise kasko ve yangın poliçelerine yönelik olduğu vurgulandı.

"Hızla aksiyon aldık"
Açıklamada, Türkiye Sigorta Birliği'nin, yangınlar ve sellerden zarar gören sigortalılara bir an önce destek olmak için ilk günden itibaren çok yoğun çalıştığı belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"Afet Koordinasyon Merkezleri ivedilikle iletişim kurabilmek için TSB uzman personelini bölgeye yönlendirmek, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi ile iletişime geçerek bölgedeki sigortalılara SMS aracılığıyla sigorta poliçelerinden nasıl yararlanabilecekleri konusunda hızlıca bilgilendirme yapmak, evrak temin sürecinde gerekli kolaylıkları sağlamak gibi yollarla sürecin en doğru ve etkin şekilde işlemesi için çalışıyoruz. Birçok sigorta şirketimiz, afet bölgelerine gerek temsilcilerini göndererek gerekse irtibat büroları kurarak zararın giderilmesine yönelik hızla aksiyon alırken, avans niteliğinde ödemeler yapılması kararımızla birlikte ise sigortalılarımızdan olumlu geri dönüşler almaya başladık. İhbarlar devam ediyor, sigorta sektörü olarak yaraların sarılması, zararların bir an önce giderilebilmesi ve hasar tazmin sürecinin hızla işletilebilmesi adına, sektörün rehber kuruluşu olarak, sorumluluğumuzu eksiksiz yerine getirmek için tüm paydaşlarımızla birlikte her zamanki gibi çalışmaya devam ediyoruz."

"Sigorta geleceğe güvenle bakmanın anahtarı"
Yaşanan doğal felaketlerin sadece Türkiye'nin bir gerçeği olmadığı ve son dönemde dünyanın birçok yerinde felaketlere şahit olunduğu aktarılan açıklamada, "Uluslararası sektörel raporlara göre, 2021 yılının ilk 6 ayında dünya genelinde meydana gelen 163 doğal afette ekonomik kayıplar yaklaşık 93 milyar dolara, bunun içinde sigortalı hasarların da büyük bir kısmı gelişmiş ve sigortalılık oranlarının yüksek olduğu ülke kaynaklı olmak üzere yaklaşık 42 milyar dolara ulaştı." ifadesi kullanıldı.
Türkiye'de yaşanan doğal felaket kaynaklı ekonomik kayıpların henüz yüzde 10'lar civarındaki kısmının sigortalı kayıplardan oluştuğu belirtilen açıklamada, şu değerlendirmelere yer verildi:
"Sigorta bilincinin yüksek olduğu ülkelerde yaşanan doğal felaketlerin yarattığı ekonomik kayıpların etkilerinin sigorta ile birlikte çok kısa sürede atlatıldığını görüyoruz. Unutmamalıyız ki iklim değişikliği artık dünyamızın önemli bir gerçeği ve riskler her geçen gün hızla artıyor. Bu nedenle de sigorta, geleceğe güvenle bakmanın en önemli anahtarı ve bir gelişmişlik göstergesi. Sigorta, yaşanan doğal felaketlerde devletlerin ve bireylerin üzerindeki ekonomik yükü azaltmada büyük bir görev üstlenirken, bunun en güzel örneklerini gelişmiş ekonomilerdeki sigortalılık oranlarının yüksekliğinden çok net bir şekilde anlayabiliyoruz."
 



Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
TT

Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)

İsrail-İran çatışmaları, Çin’in uzun süredir duraklamış olan Sibirya’nın Gücü 2 boru hattı projesini yeniden gündeme almasına yol açtı.

Wall Street Journal’ın haberinde, Çin’in doğalgazının yüzde 30’unu Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Ortadoğu ülkelerinden sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) halinde ithal ettiği belirtiliyor.

Çin’in özellikle İran’dan gönderilen düşük maliyetli ham petrole büyük ölçüde bağımlı hale geldiği aktarılıyor. İran’ın petrol ihracatının yüzde 90’ından fazlasının Çin’e gittiğine işaret ediliyor.

Ancak son gelişmelerle bölgede artan öngörülemezdik, Çin’i Hürmüz Boğazı üzerinden sevkıyatlara alternatif arayışına soktu. İsrail’le 12 gün süren çatışmalara ABD’nin de dahil olmasıyla Tahran yönetiminin boğazı kapatma tehlikesi doğmuştu. İran henüz bu yönde bir adım atmadı.

Berlin merkezli düşünce kurulu Carnegie Rusya Avrasya Merkezi’nden Alexander Gabuev, “Ortadoğu’daki askeri durumun öngörülemezliği, Çin liderliğine karasal boru hattı arzının jeopolitik faydalarını gösterdi” diyor.

Pekin yönetiminin, uzun süredir askıya alınmış Sibirya’nın Gücü 2 doğalgaz boru hattını yeniden değerlendirdiği belirtiliyor.

Çin’e yılda 50 milyar metreküp doğalgaz taşıma kapasitesine sahip olacak boru hattı projesi, fiyat anlaşmazlıkları başta olmak üzere bazı sorunlar nedeniyle ilerlememişti.

Pekin’in politikası kapsamında tek bir ülkeden yapılan petrol ve doğalgaz ithalatı yüzde 20’yle sınırlandırılıyor ancak Moskova bu oranın üstüne çıkılmasını talep ediyor.

İki ülke arasında kurulan Sibirya’nın Gücü hattı 2019’da devreye alınmıştı. İkinci hattın inşasının yaklaşık 5 yıl sürmesi öngörülüyor.

WSJ, Çin lideri Şi Cinping’in eylülde Rusya’yı ziyaret etmeyi planladığını, boru hattı projesinin detaylarının da gündeme geleceğini yazıyor.  

Diğer yandan Washington’ın, Pekin’le Moskova’nın yakınlaşmasını engellemek isteyeceğine dikkat çekiliyor. Ancak Trump dünkü açıklamasında Çin’in Amerikan ambargosuna rağmen İran’dan petrol almaya devam edebileceğini söyleyerek kafa karışıklığı yaratmıştı. Cumhuriyetçi lider, Pekin yönetimine ABD’den petrol alma çağrısında da bulunmuştu.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Reuters