NASA'nın Mars'taki uzay aracı, Kızıl Gezegen'in uydusu Deimos'u görüntüledi

NASA'nın Mars'taki uzay aracı, Kızıl Gezegen'in uydusu Deimos'u görüntüledi
TT

NASA'nın Mars'taki uzay aracı, Kızıl Gezegen'in uydusu Deimos'u görüntüledi

NASA'nın Mars'taki uzay aracı, Kızıl Gezegen'in uydusu Deimos'u görüntüledi

NASA'nın Mars toprağını ve kayaçlarını incelemekle görevli uzay aracı Perseverance, bu kez de gökyüzünü gözlemledi.
Uzay aracı, Kızıl Gezegen'in gökyüzünde parıldayan doğal uydu Deimos'u görüntüledi.
Perseverance ekibi, uzay aracının kameralarını uyduya çevirdiğini, resmi Twitter hesabından duyurdu.
Uzay aracının ağzından yapılan açıklamada "Nerede olursanız olun gökyüzünü izlemek eğlencelidir. Bulutları izlemek için bu kısa, hızlandırılmış filmi çektim ve başka bir şey yakaladım" ifadeleri yer aldı:
"Yakından bakın; Mars'ın iki uydusundan biri olan Deimos'u göreceksiniz."
Yunancada "dehşet" anlamına gelen Deimos'un muhtemelen Mars'ın çekim kuvvetine yakalanmış bir asteroit olduğu düşünülüyor. Mars'tan 20 bin kilometre uzaylıktaki uydu, gezegenin çevresinde bir turu yaklaşık 30 saatte tamamlıyor.
Ortalama 12,4 kilometre çapındaki Deimos, Dünya'nın tek doğal uydusu Ay'la kıyaslandığında epey küçük kalıyor. Zira Ay'ın çapının 3 bin 474 kilometre olduğu biliniyor.
Mars'ın diğer uydusu Phobos ise Deimos'dan hem daha büyük hem de Mars'a daha yakın. Bu uydunun ismi de Yunancada "korku" anlamına geliyor.
NASA'nın Mars'taki uzay araçları, daha önce de Kızıl Gezegen'in iki küçük uydusuna bakış atmıştı. 
Örneğin, Ağustos 2012'de Kızıl Gezegen'in Gale Krateri'ne inen Mars, o zamandan beri Phobos ve Deimos'u birden fazla kez görüntüledi.
Bilim insanları bu tür gözlemlerin, gezegenin uydularının yörüngesine dair ayrıntıları ortaya çıkardığını ifade ediyor.
Independent Türkçe, Space



İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
TT

İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Çin'in güneybatısında keşfedilen 300 bin yıllık nadir ahşap aletler, bölgedeki ilk insanların büyük ölçüde kök ve yumrular gibi yeraltı bitkileriyle beslendiğini gösteriyor.

Hakemli dergi Science'da perşembe günü yayımlanan bulgular, Doğu Asya'daki erken insan atalarının gelişmiş bilişsel becerilerine, yaşantılarına, beslenme biçimlerine ve çevrelerine ışık tutuyor.

Yunnan eyaletinin Jiangchuan bölgesinde yer alan göl kıyısındaki Gantangqing arkeolojik kazı alanında, oksijenden yoksun kil tortularda ahşap aletlerin korunması sayesinde bu nadir buluntu elde edildi.

Araştırmacılar tortularda yaklaşık bin organik kalıntı da buldu.

Ortaya çıkarılan kalıntıları gelişmiş teknikler kullanarak tarihlendiren bilim insanları, aletlerin 250 bin ila 350 bin yıllık olduğunu tespit etti.

Bilim insanları, çeşitli biçim ve işlevlere sahip "son derece nadir" ahşap aletlerin yaklaşık 300 bin yıllık katmanlardan çıkarıldığını söylüyor.

Bugüne kadar bu döneme ait, biri Avrupa'da diğeri Afrika'da olmak üzere ahşap alet içeren sadece iki keşif yapılmıştı.
 

Görsel kaldırıldı.

Gantangqing'deki ahşap aletler (Liu ve ekip arkadaşları/Science)


Yeni keşfedilen çubuklardan ikisi, İtalya'nın Poggetti Vecchi bölgesinde bulunan 171 bin yıllık aletlere benzerlik gösteriyor.

Kanca biçimli benzersiz 4 aletin daha ortaya çıkarıldığını belirten bilim insanları, bunların muhtemelen kökleri kesmek için kullanıldığını söylüyor.

Ayrıca araştırmacıların ahşap aletlerin üzerinde kasıtlı cilalama ve kazıma izleri, kenarlarındaysa toprak kalıntıları saptaması, bunların kök ve yumrular gibi yeraltı bitkilerini kazmak için kullanıldığına işaret ediyor.

Bilim insanları, "Ahşap aletler arasında kazma çubukları ve küçük, eksiksiz, elle tutulan sivri uçlu aletler var" diye yazıyor.

Bilim insanları bu bulgulara dayanarak insanların Doğu Asya'daki atalarının muhtemelen bitki temelli bir beslenme biçimi izlediğinden şüphelenirken, bölgede çam fıstığı, fındık, kivi meyvesi ve su yumrularına dair kanıtlar tespit edildi.

Buna karşılık Avrupa ve Afrika'da saptanan ahşap aletler av aletleri, mızraklar ve mızrak uçlarıydı.

Çalışmanın ortak yazarı arkeolog Bo Li şöyle diyor:

Bu keşif, erken insan adaptasyonuna ilişkin önceki varsayımlara meydan okuyor. Çağdaş Avrupa yerleşimleri (Almanya'daki Schöningen gibi) büyük memelileri avlamaya odaklanırken, Gantangqing subtropik bölgelerde bitki temelli, eşsiz bir hayatta kalma stratejisini ortaya koyuyor.

Dr. Li, "Ahşap aletlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı da arkeolojik kayıtlardaki önemli bir boşluğu dolduruyor, çünkü 100 bin yıldan daha eski ahşap aletler Afrika ve Batı Avrasya dışında son derece nadir görülüyor" ifadelerini kullanıyor.

Keşif, ahşap aletleri kullanan erken insanların dünya genelinde çok daha geniş bir alana yayıldığını gösteriyor.

Ayrıca farklı ortamlarda yaşayan tarih öncesi kültürlerin yerel olarak işlerine yarayacak aletler geliştirdiğine de işaret ediyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/news