Hamas, İsrail ile tansiyonu düşürme kararı aldı

Gazze Şeridi’nde yangın çıkaran balonlar (DPA)
Gazze Şeridi’nde yangın çıkaran balonlar (DPA)
TT

Hamas, İsrail ile tansiyonu düşürme kararı aldı

Gazze Şeridi’nde yangın çıkaran balonlar (DPA)
Gazze Şeridi’nde yangın çıkaran balonlar (DPA)

Filistinli kaynaklar, Hamas’ın, Mısır'ın Gazze Şeridi’nde sükuneti tesis etme çabalarını sabote etmekten kaçınmak, sınırdaki çatışmayı önlemek ve yangın çıkaran balonların gönderilmesini durdurmak da dahil olmak üzere İsrail ile olan gerilimi azaltmaya karar verdi.
Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Hamas’ın özellikle geçtiğimiz Cumartesi günü başvurduğu ve gerilimi tırmandıran gelişmelerin ardından Mısır’ın artan öfkesiyle, Kahire’nin  bu sükuneti sağlamak konusundaki talebine yanıt vermeye karar verdiğini söyledi. Hamas ile Mısır arasındaki anlaşma, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’nin Mısırlı yetkililerle Gazze Şeridi'ndeki son gelişmeler hakkında yaptığı görüşmelerin ardından geldi. Hamas Sözcüsü Abdullatif el-Kanu, Heniyye’nin halkı rahatlatmak ve bazı önemli sorunları çözmek için Mısır’la temasa geçtiğini söyledi.
Heniyye, Mısır’ın son yaşanan olaylardan sonraki tutumunu belli etmesiyle ortamı yumuşatmak isterken, geçtiğimiz Pazartesi günü Refah Sınır Kapısı’nın yeniden açılacağına dair herhangi bir duyuru yapılmadı.
Mısır, Hamas’ın Kahire’ye sınır yürüyüşlerinin herhangi bir gerilime neden olmayacağına dair söz vermesine rağmen yaşanan kademeli gerginlik için öfkeli. Geçtiğimiz Cumartesi günü Hamas, İsrail’e saldırmadan önce çatışmalara ve karşılıklı gerilime yol açan sınırdaki halk yürüyüşlerine başladı. Geçtiğimiz Pazartesi günü Hamas tarafından İsrail’e yanan balonlar gönderilirken, İsrail buna karşılık olarak geçtiğimiz Salı günü Gazze’yi bombaladı.
İsrail, yanan balonların fırlatılmasına tepki olarak Gazze Şeridi'nde Hamas’a ait noktaları bombaladı. Her ne kadar bu gelişme şaşırtıcı olmasa tansiyonu yükseltmeye yetti. İsrail savaş uçakları Gazze’de birçok yere saldırı düzenledi. İsrail ordusundan bir sözcü, Gazze Şeridi’nden siper yerleşim yerlerine gönderilen yanan balonlara karşılık olarak Han Yunus (Gazze Şeridi’nin güneyi) ve Cibaliye’ye (kuzey), Hamas’a ait yerlere hava saldırısı düzenlediğini kaydetti.
İsrailli itfaiye müfettişleri, Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin geçtiğimiz Pazartesi günü boyunca sınırdan yanan balon göndererek Eşkol ve Sdot Negev'deki çeşitli bölgelerde dahil 9 bölgede yangınların çıkmasına neden olduğunu bildirdi. Eşkol Belediye Başkanı Gadi Yarkoni konuyla ilgili açıklamasında, “ Terör gruplarının yanan balon terörünü yenileme ve tarlalarımızı yakma cüretkarlığı kökünden sökülmeli. Eğer durdurulamazsa bir kez daha kendimizi yangınlarla savaşırken ve hasadımız için ağlarken bulacağız” ifadelerini kullandı.
Filistinli gruplar düne kadar, bugün için Hamas’ın gerilimi arttırmaya yönelik niyetleri ve Mısır’a verilen sözlerin ciddiyetini test edecek başka bir yürüyüş çağrısında bulundu. Katar ve Birleşmiş Milletler (BM), Katar fonlarının Gazze'deki ihtiyacı olan ailelere transfer edilmesi konusunda bir anlaşmayı açıklarken, müzakerelerde bir atılım olarak görünen şeyin ardından gerginlikler tırmanmaya başladı.
İsrail televizyonu, İsrail ordusunun Hamas’ın nereye gittiğini anlaşmaya çalıştığını ve askeri bir çatışmaya girmediğini açıkladı. İsrail'in Kanal 12 televizyonu ise, ordunun istihbarat düzeyinde bu yürüyüşlerin mahiyetini ve yanan balonların ne dereceye kadar ulaşacağını okumaya çalışıyor. İsrail ordusu ayrıca, Gazze Şeridi’ndeki kamuoyunu mitinglerin maliyetinin çok yüksek olacağını ikna etmek için sosyal medyada kampanyalar düşünüyor.
Bu sırada ordu daha fazla güçlerini sınırın yakınına konuşlandırıp, keskin nişancı sayısını arttırmayı hedefliyor. İsrail ayrıca, bir Filistinlinin sınırına yakın bir delikten İsrailli keskin nişancıya ateş açması olayının ardından önlemlerini artıracak.



Rakka hafızasını geri kazanıyor… Şehrin surları savaşın enkazı üzerinde yeniden yükseliyor

Rakka surları, Suriye'nin en önemli tarihi simgelerinden biri (Şarku'l Avsat)
Rakka surları, Suriye'nin en önemli tarihi simgelerinden biri (Şarku'l Avsat)
TT

Rakka hafızasını geri kazanıyor… Şehrin surları savaşın enkazı üzerinde yeniden yükseliyor

Rakka surları, Suriye'nin en önemli tarihi simgelerinden biri (Şarku'l Avsat)
Rakka surları, Suriye'nin en önemli tarihi simgelerinden biri (Şarku'l Avsat)

Yıllar süren çatışma ve savaşın ardından Suriye'nin kuzeyindeki Rakka kenti, kültürel mirasın korunması, canlandırılması ve kent sakinlerinin tarihi eserlere sahip çıkmasını sağlamak amacıyla tarihi surlarını restore etmek ve zarar görmüş anıtlarını onarmak için artan yerel çabalara tanık oluyor.

Rakka şehri, Fırat Nehri'nin doğu kıyısında yer alıyor ve yaklaşık 27 bin kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. DEAŞ 2013 yılı sonunda kentin kontrolünü ele geçirdi ve Ekim 2017'de Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile ABD öncülüğündeki DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) tarafından kentten çıkarıldı.

Rakka'nın tarihi surlarını restore etmek için artan yerel çabalar (Şarku'l Avsat)Rakka'nın tarihi surlarını restore etmek için artan yerel çabalar (Şarku'l Avsat)

Rakka'da Abbasiler döneminden (MS 772) kalma surların askeri operasyonlar ve hava koşulları nedeniyle ciddi hasar görmesinin ardından restorasyonuna başlandı. DEAŞ militanları 2014-2017 yılları arasında bölgeyi kontrolleri altında tuttukları sırada bazı tarihi alanları askeri karakollara, hapishanelere ve savaş tünellerine dönüştürdü.

Surlar, çatışma bölgelerindeki kültürel mirası korumak için Rakka Sivil Konseyi ve ABD liderliğindeki DMUK güçlerinin çabaları ve fonlarıyla restore ediliyor. Restoratörlere göre proje, surların kuleler, girişler ve eski yol gibi hasarlı kısımlarını kerpiç, saman ve kırmızı tuğla gibi geleneksel yapı malzemeleri kullanarak onarmayı amaçlıyor.

 Restorasyon kültürel mirası korumayı ve canlandırmayı amaçlıyor. (Şarku'l Avsat)Restorasyon kültürel mirası korumayı ve canlandırmayı amaçlıyor. (Şarku'l Avsat)

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Kültür Kurumu Başkanı Sarafraz Şerif, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, Yürütme Konseyi'nin Rakka Sivil Konseyi ve yerel örgütlerle iş birliği içinde, kültürel tarihi korumak amacıyla tüm arkeolojik alanları restore etme planının bir parçası olarak Rakka'da başta surlar, el-Banat Sarayı, Bağdat Kapısı ve müze olmak üzere çeşitli arkeolojik alanları restore etmek için aylardır çalıştığını söyledi.

Şerif'e göre müzenin restorasyonunu yürüten ekip mühendisler, işçiler ve arkeoloji uzmanlarından oluşuyor. Şerif, “Rakka surları restorasyon projesinin dördüncü aşamasını başlattık. Bu aşama, sur girişleri, el-Mansur Caddesi Kapısı, el-Mansuri Camii girişi, 23 Şubat Caddesi ve sanayi bölgesi girişinin restorasyonunu içeriyor” ifadelerini kullandı. Restorasyonda kullanılacak klasik tuğla miktarının 110 metreküp ve kerpiç tuğla miktarının ise 330 metreküp olması tahmin ediliyor. Projenin bu ayın 15'inde başladığı tarihten itibaren 120 gün sürmesi planlanıyor.

 Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Kültür Kurumu Başkanı Sarafraz Şerif, restorasyon ekibinin arkeoloji uzmanlarından oluştuğunu söyledi. (Şarku'l Avsat)Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Kültür Kurumu Başkanı Sarafraz Şerif, restorasyon ekibinin arkeoloji uzmanlarından oluştuğunu söyledi. (Şarku'l Avsat)

Tarihi bir mekân bomba yüklü araç imalathanesine dönüştürülmüş

Kürt yetkili, surun güney kısmında başlatılan restorasyon çalışmaları sırasında sökülen tuğla miktarının yaklaşık 65 metreküp olduğunu belirtti. Şerif, “Yeniden kullanılabilir durumdaki tuğlalar ayrılarak toplandı ve yeniden değerlendirilmek üzere hazırlandı. Daha sonra iç dolgular söküldü. Bu dolguların hasarlı ve yıpranmış kısımlarının miktarı 40 metreküpü aştı. Atıklar aşamalı olarak taşındı ve yapının, çevresindeki molozlardan temizlenmesi sağlandı” şeklinde konuştu.

Dış kaplama ve dolgu malzemesi söküm işlemleri tamamlandıktan sonra, iç dolgu ve kaplama yeniden yapıldı. Ardından 50 metreküp kerpiç tuğla ve 40 metreküp klasik tuğla temin edildi. Ayrıca 45 santimetre kalınlığında harçla doldurulmuş duvarlar inşa edildi. Kullanılan harcın kalite standartlarına uygunluğunun titizlikle test edildiğine dikkat çeken Şerif, “Duvarlarla iç dolgu arasında 5 santimetre derinliğinde boşluk bırakıldı. İç nemi önlemek için hava akışını sağlayacak havalandırma açıklıkları oluşturuldu ve duvar boyunca her 4 metrede bir destekler kuruldu” ifadelerini kullandı.

Surların güney bölümünde sökülen tuğla miktarının 65 metreküp olduğu tahmin ediliyor (Şarku'l Avsat)Surların güney bölümünde sökülen tuğla miktarının 65 metreküp olduğu tahmin ediliyor (Şarku'l Avsat)

Eski Şehri yaklaşık 5 kilometre boyunca çevreleyen ve 6 metre yüksekliğinde olan tarihi surlar geçtiğimiz yıllarda ciddi şekilde zarar gördü. DEAŞ militanları, çatışmalar sırasında eski mahalleleri şehir merkezine bağlamak için delikler ve geçitler açarak surun bir kısmını tahrip etmiş, bunun sonucunda surun gövdesi, kuleleri ve antik mahzenleri büyük hasar görmüş.

Surların çevresinde yaşayan Rakka sakinleri, DEAŞ unsurlarının bu tarihi simge yapıyı yanmış arabalar ve çöpler için bir depo haline getirdiğini ve bomba yüklü araç üretimi için bir alan olarak kullandığını bildirdi. O dönemde surun her iki yanında ‘savaş ganimetleri’ satılıyordu.

Şerif, surların en belirgin özelliklerinden biri olan kemerin, geleneksel kerpiçle orijinal yapısına benzer bir şekilde yeniden inşa edildiğini söyledi. Şerif, “Bu aşamada 10 metreküpten fazla kerpiç ve 120 metreküp kil kullanıldı, ardından tuğlalar arasındaki nem nedeniyle aşınan derzler boyandı” dedi.

Rakka surları, eski şehir duvarının kalan kısmı olduğu için Suriye'nin en önemli tarihi simgelerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu sur, şehrin doğusunda bulunan Bağdat Kapısı'nı, Saat Meydanı'na, şehir merkezine, eski sokaklara ve yıllardır canlı olan tarihi pazarlara bağlıyor.

Bu tarihi sur, Eski Şehri yaklaşık 5 kilometre boyunca çevreliyor. (Şarku'l Avsat)Bu tarihi sur, Eski Şehri yaklaşık 5 kilometre boyunca çevreliyor. (Şarku'l Avsat)

Rakkalı merhum tarihçi ve arkeolog Dr. Muhammed el-Ezzo, 2021 yılında ‘Rakka: Geçmişi ve Bugünü’ başlıklı bir kitap yayınlayarak Rakka surlarından bahsetmiş, surların Abbasi devletinin başkenti Bağdat’ın surlarından sonra inşa edildiğini belirtmişti. El-Ezzo’ya göre bu sur Ebu Cafer el-Mansur döneminde (MS 8. Yüzyıl) inşa edildi. Arkeolojik çalışmalar, surların bir zamanlar, kuleleri ve yüksek minareleri aracılığıyla duvarları korumak için askerlerin hareketine izin veren kısım olan bir ‘ayırma koridoru’ ile ayrılan bir iç ve dış duvar olduğu için çift biçimde inşa edildiğini gösteriyor.