İsrail-Gazze sınırında angajman kuralları değişiyor

İsrail askerlerine, uzaktan ateş açma emri verildi. Gazzeli direnişçiler ise uçaklara uçaksavar füzeler fırlattı

İsrail ordusu, Filistinlilerin Gazze sınırına yaklaşmasını zorlaştıran yeni bir bariyer oluşturmaya başladı (Independent Arabia - Meryem Ebu Duka)
İsrail ordusu, Filistinlilerin Gazze sınırına yaklaşmasını zorlaştıran yeni bir bariyer oluşturmaya başladı (Independent Arabia - Meryem Ebu Duka)
TT

İsrail-Gazze sınırında angajman kuralları değişiyor

İsrail ordusu, Filistinlilerin Gazze sınırına yaklaşmasını zorlaştıran yeni bir bariyer oluşturmaya başladı (Independent Arabia - Meryem Ebu Duka)
İsrail ordusu, Filistinlilerin Gazze sınırına yaklaşmasını zorlaştıran yeni bir bariyer oluşturmaya başladı (Independent Arabia - Meryem Ebu Duka)

İzzeddin Ebu Ayşe
Gazzeli gruplar tarafından 21 Ağustos’ta İsrail’le olan ayrım çitinin yakınında düzenlenen sınır protestoları sırasında İsrail Genelkurmay Başkanlığı’nın ‘son derece tehlikeli’ olarak nitelendirdiği iki güvenlik olayı meydana geldi. Öyle ki bir genç, bir keskin nişancıya ateş açarak, onu ciddi şekilde yaraladı.
İkinci olay ise bir grup genç adamın çitin arkasında konuşlanmış bir sınır polisi askerinin silahını almaya çalışmasıydı.
Filistinli grupların açıkladığı öfke hali ve sınıra yakın halk faaliyetlerinin devam etmesi ortasında iki olay, İsrail ordusunu sınır protestolarına katılan genç erkeklerle dolaylı çatışma kurallarını değiştirmeye sevk etti.
Hamas Hareketi Sözcüsü Hazım Kasım, “İsrail ordusunun Gazze sınırındaki barışçıl gösterilere katılanları kasıtlı olarak hedef alması, İsrail’in terörist davranışlarını yansıtıyor. Bu durum, yalnızca hedeflerimize ulaşana kadar meşru mücadeleye devam etme kararlılığımızı artırmaktadır” dedi.

İsrail angajman kurallarını değiştiriyor
İsrail ordusu, olacakların beklentisiyle yeni kararlar alırken, keskin nişancıların yerlerini değiştirerek, onları sınır çitlerinin arkasına konulan toprak setlerin arkasına konuşlandırmak da dahil olmak üzere dolaylı çatışma kurallarını değiştirdi.
İsrail’in Gazze çevresinde inşa ettiği ve 2017 yılı başında başladığı beton bariyerin inşaatının niteliğine göre, altı metreye kadar uzayan beton duvarlar, sınır muhafızları için ‘Gazze sakinlerinin hareketlerini izleyebilecekleri’ delikler içeriyor.
Askeri araştırmacı Mazen el-Bahtini, “Bu değişiklik, İsrail güvenlik çevrelerinin ‘diğer insanların Gazze’deki genç erkeklerin eylemlerini taklit etmeye çalışabileceğine’ dair inancının bir göstergesidir. Bu nedenle özellikle güvenlik gerginliğinin artması ve grupların sınıra yakın protesto gösterileri düzenlemeye devam etme ısrarı ile askerlerin kayıp vermesinden kaçınmaya çalışıyorlar” şeklinde konuştu.
Yapılan takiplere göre İsrail mekanizmaları, 24 Ağustos’ta Gazzelilerin sınıra yaklaşmasını engellemek için beton duvarın önüne yeni bir inşasına başladı.
Bu karara ek olarak ordu da Gazze sınırına daha fazla kuvvet seferber etti ve göstericileri dağıtmak için daha etkili yolların kullanılması ve askeri kayıpları azaltmak için ileri yöntemlere başvurulması emri verdi. Bu nedenle güvenlik liderliği, duvar alanına yaklaşmadan önce göstericilere karşı güç kullanma talimatı verdi.
Bahtini’ye göre İsrail’in hazırlıkları, ordunun ‘Hamas ve diğer grupların yeni bir savaşa girmeye hazır olduğuna’ inandığını gösteriyor. Ayrıca daha fazla gücün seferber edilmesi de ‘protestolar sırasında güvenlik durumunda bir bozulma yaşanabileceği olasılığına’ işaret ediyor.

Sınırdaki gerginlik
Filistinli grupların sınıra yakın yerlerde daha fazla protesto düzenleme konusundaki ısrarının ardından İsrail, söz konusu hazırlıklara girişti. Filistinli grupların bu adımı ise Naftali Bennett hükümetinin Gazze Şeridi'ndeki kuşatmasını sıkılaştırmaya devam etmesi, yeniden yapılandırma malzemelerinin ve fonlarının girişine izin vermeyi ve geçen Mayıs ayında savaşı durdurmak üzere yapılan anlaşmaları uygulamayı reddetmesi sonrasında gelişti.
Ahrar Hareketi Sözcüsü Yaser Halef, yaptığı açıklamada “Biz ve Gazze sakinleri, haklarımızı elde etmek için İsrail’e her türlü baskıyı yapmaya kararlıyız. Sınırın yakınında daha barışçıl yürüyüşler düzenleyeceğiz. Yürüyüş sırasında Tel Aviv yönetiminin iyi anlaması gereken önemli mesajlar vereceğiz” dedi.
Arabulucuların hızlı hareket etmesi gerektiğini söyleyen Halef, “Halkın ve grupların öfkesi, her geçen gün artıyor. İsrail’in oyalayıcı tavırları, yakın zamanda bir patlamaya yol açacak” şeklinde konuştu.
Öte yandan İsrail Yayın Kurumu’nun internet sitesine göre Tel Aviv’deki güvenlik daireleri, ‘İsrail hükümetinin kolaylıklar uygulamayı geciktirmesinin ardından boğucu bir ekonomik krizden mustarip olan Gazze Şeridi halkı arasındaki harekete verilen desteğin azalması nedeniyle, Hamas’ın Gazze Şeridi sorumlusu Yahya Sinvar’ın yeni bir silahlı çatışmaya girmeye hazır olduğuna’ inanıyor.

Filistin’in angajman kuralları
İsrail gibi, Filistinli gruplar da angajman kurallarını değiştirdi. Öyle ki sınırlardaki popüler araçları yeniden etkinleştirirken, Gazze Şeridi’ne bitişik İsrail yerleşim yerlerine yanan balonlar fırlatıldı. Balonlar, yaklaşık 10 yerde yangın çıkmasına neden oldu.
Filistinli gruplar tarafından yapılan en büyük değişiklik, askeri tepki tabanlı oldu. Öyle ki Gazze’yi işgal eden savaş uçaklarına karadan uçaksavar füzeler fırlatıldı.
Öte yandan İsrail ordu sözcüsü Avichay Adraee, Gazze’nin içinden bir sınır polisinin yaralanmasına yol açan silahlı saldırı da dahil, sınır yakınlarındaki şiddetli ayaklanmalara yanıt olarak Hamas’a ait 4 silah üretim ve depolama tesisine baskın düzenlediklerini açıkladı.
Askeri gözlemciler, arabulucuların uzlaştırma faaliyetleri başarılı olmazsa bölgenin ‘açık bir askeri çatışmaya’ sürüklediğini söylerken, güvenlik gerginliğinin ise henüz nereye gittiği bilinmiyor.
Aslında Mısır, sükuneti sağlamak ve mutabakatları uygulamaya başlamak için müdahalede bulundu. Ancak iki çatışma tarafı, buna yanıt vermemiş gibi görünüyor. Mısır, ‘anlaşmaları uygulamak üzere İsrail’le temasa geçmesi’ için Hamas’a baskı yaparken, Refah kapısını da bir sonraki emre kadar kapattı.
Edinilen bilgilere göre bu uygulama, arabulucuların devam eden müdahalesi ortasında sınırlardaki sıcaklığa yanıt olarak geldi.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24