Vikings'in tarihsel olarak doğru tasvir ettiği 8 detay

Vikings'de yer alan savaş sahnelerinin tarihte gerçekleşmiş biçimleriyle uyumlu olduğu düşünülüyor (History Channel)
Vikings'de yer alan savaş sahnelerinin tarihte gerçekleşmiş biçimleriyle uyumlu olduğu düşünülüyor (History Channel)
TT

Vikings'in tarihsel olarak doğru tasvir ettiği 8 detay

Vikings'de yer alan savaş sahnelerinin tarihte gerçekleşmiş biçimleriyle uyumlu olduğu düşünülüyor (History Channel)
Vikings'de yer alan savaş sahnelerinin tarihte gerçekleşmiş biçimleriyle uyumlu olduğu düşünülüyor (History Channel)

History Channel'da yayımlanan popüler Vikings dizisi İskandinav kültürüne dair birçok unsurun yanı sıra 9. yüzyıl Avrupası'nda yaşananları kurgusal bir bakış açısından ekranlara getirmişti. 
Vikings'in yaratıcısı Michael Hirst her ne kadar çok gevşek biçimde tarihe yaslanarak diziyi kurgulasa da dizideki bazı detaylar gerçekten aslına uygun biçimde tasvir edilmişti. 

Viking cenaze törenleri
Screen Rant'in haberine göre bunlar arasında ilk olarak Viking cenaze törenleri yer alıyor. Dizide gösterildiği gibi ölen Vikinglerin yanan gemilerle denize gönderildiklere yönelik yeterli arkeolojik kanıt bulunmasa da Ancient Origins sitesine göre isabetli görünen yönler de var. 
Örneğin Vikingler dizide anlatıldığı şekilde ataları ve diğer büyük savaşçılarla ölümden sonra Valhalla'nın salonlarında buluşacaklarını düşünüyordu. Bu nedenle Viking savaşçıları öbür dünyada ihtiyaç duyacakları düşünülen silah ve zırhlarla ölüme uğurlanıyordu. 

(History Channel)
Hizmetkarların veya kölelerin ölen efendilerine Valhalla'da hizmet etmek için öldürülmesi de cenaze ritüelinin genellikle parçasıydı. 

Boynuz kupalar
Öte yandan dizidekilere benzer şekilde boynuzdan yapılan kupaların Viking kültürünün önemli bir parçası olduğu belirtiliyor. 

Kan Kartalı
Dizide birkaç kez gösterilen acımasız bir cezalandırma ve intikam yöntemi olan Kan Kartalı (Blood Eagle) ritüeli de Viking kültüründe yer alıyor. Vücudun arka kısmındaki bölümlerin kesilip yeniden düzenlemesini içeren işkence yöntemi bedeni kartal şekline getiriyor. Kan Kartalı "onursuz kişilere" verilen bir tür ölüm cezası. 

Savaş silahları
Öte yandan dizide hem küçük hem de büyük ölçekli savaşlarda kullanılan savaş silahlarının gerçeğe uygun olduğu belirtiliyor. Vikingler çoğunlukla küçük bıçaklar ve baltalar kullanırdı. 

(History Channel)
Göz makyajı
"Kohl" olarak bilinen göz boyasının da tarihsel olarak uygun olduğu ifade ediliyor. Dizide Floki ve Lagertha gibi karakterlerin bu göz boyasını kullandığı görülmüştü. 

Ragnar'ın oğulları
Ragnar Lothbrok'un kişiliğinin bir kısmı efsanelere dayansa da oğullarına dair tarihsel doğruluktan bahsedilebileceği aktarılıyor. Tarihçiler arasında Ragnar'ın oğulları Bjorn, Hvitserk, Ubbe, Sigurd ve Ivar'ın hepsinin kardeş olduğu ve hayli önemli şahsiyetler olduğu genel bir kabul.

Lindisfarne Baskını
Dizinin ilk sezonunda gösterilen Lindisfarne Baskını'nın binlerce yıl önce gerçekleşmiş haliyle paralel olduğu belirtiliyor. 

(History Channel)
Güneş taşı
Ragnar'ın denizde yolunu bulmak için kullandığı güneş taşının da efsanelere dayanmadığı ve tarihsel bir altyapısı olduğu belirtiliyor. 
Independent Türkçe, Screen Rant, Ancient Origins



NASA teleskobu, evreni dönüştürmüş olabilecek minik galaksiler buldu

James Webb Uzay Teleskobu'nun tespit ettiği küçük galaksiler (beyaz kutular), evrenin aydınlanmasında kilit rol oynamış olabilir (NASA/ESA/CSA)
James Webb Uzay Teleskobu'nun tespit ettiği küçük galaksiler (beyaz kutular), evrenin aydınlanmasında kilit rol oynamış olabilir (NASA/ESA/CSA)
TT

NASA teleskobu, evreni dönüştürmüş olabilecek minik galaksiler buldu

James Webb Uzay Teleskobu'nun tespit ettiği küçük galaksiler (beyaz kutular), evrenin aydınlanmasında kilit rol oynamış olabilir (NASA/ESA/CSA)
James Webb Uzay Teleskobu'nun tespit ettiği küçük galaksiler (beyaz kutular), evrenin aydınlanmasında kilit rol oynamış olabilir (NASA/ESA/CSA)

NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu (James Webb Space Telescope /JWST), milyarlarca yıl önce evrenin aydınlanmasını sağladığı düşünülen minik galaksiler buldu. 

Yaklaşık 13,8 milyar yaşında olduğu tahmin edilen evren ilk 1 milyar yılında nötr hidrojen gazıyla doluydu. Yoğun bir sisin hakim olduğu bu dönemde ışık uzaklara gidemiyordu. 

Ancak daha sonra bu gaz iyonize hale geldi, yani elektronlarından arındırıldı ve Reiyonizasyon Çağı'nın başlamasıyla evrenin ışıkları yandı. 

İlk yıldız ve galaksilerin bu süreci başlattığı düşünülürken, bilim insanları hangi türden gökcisimlerinin sorumlu olduğundan emin değildi. Araştırmacılar hızlı bir şekilde yıldız oluşturan, yani "yıldız patlamaları" yaşayan küçük galaksilerin bu hidrojen sisinin iyonize olmasında rol oynadığından şüpheleniyordu.

Bulguları Amerikan Astronomi Topluluğu'nun 11 Haziran'da Alaska'da düzenlenen 246. toplantısında sunulan çalışmada bu düşünceyi destekleyen güçlü kanıtlar bulundu.

Bilim insanları JWST'yi kullanarak Dünya'dan yaklaşık 4 milyar ışık yılı uzaklıkta, Pandora'nın Kümesi diye bilinen Abell 2744 adlı galaksi kümesine odaklandı. Kütleçekimsel merceklenme denen bir olgu sayesinde küme, etrafındaki ışığı bükerek daha uzaktaki cisimlerin ışığının JWST'ye ulaşmasını sağladı.

Araştırmacılar bu görüntülerde iki elektronunu kaybetmiş oksijen atomlarının yaydığı yeşil ışığı aradı. Bu tür bir ışık, elektronların kopmasını sağlayan güçlü bir ultraviyole ışığın işareti olabilir. Bilim insanları aynı ışık kaynağının evreni kaplayan hidrojen gazı sisini iyonize etmiş olabileceğini söylüyor.

Ekip böylece evrenin yaklaşık 800 milyon yaşında olduğu dönemde yıldız patlaması yaşayan 83 küçük galaksi tespit etti ve 20'sini detaylıca inceledi. 

Çalışmanın bulgularına göre bu eski galaksiler, ultraviyole ışığın yaklaşık yüzde 25'ini uzaya saldıysa, evreni kaplayan sisi temizlemek için gereken tüm enerjiyi sağlamış olmalı. Araştırmacılar bugünkü benzer galaksilerin bu oranda ultraviyole ışık yaydığını söylüyor.

NASA'nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi'nden ve makalenin yazarlarından Isak Wold, "Ultraviyole ışık üretme konusunda bu küçük galaksiler ağırlıklarının çok üzerinde bir performans sergiliyor" diyor.

Bilim insanları bu galaksilerin 2 bin ila 200 bin tanesinin birleşimiyle Samanyolu'ndaki yıldız kütlesine ulaşılabileceğini belirtiyor. Ancak kütlelerinin düşük olması, evrenin aydınlanmasını sağlayan süreci başlatmalarına engel değil gibi görünüyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı James Rhoads, "Düşük kütleli galaksiler etraflarında daha az nötr hidrojen gazı toplar ve böylece iyonlaştırıcı ultraviyole ışığın kaçması kolaylaşır" diyerek ekliyor:

Aynı şekilde yıldız patlamaları sadece bol miktarda ultraviyole ışık üretmekle kalmaz, aynı zamanda galaksinin yıldızlararası maddesinde bu ışığın dışarı çıkmasına yardım eden kanallar açar.

Independent Türkçe, Live Science, Universe Today, NASA