Ahmed Şah Mesud’un kardeşi: Taliban’a karşı direniş önemli ölçüde büyüyor

Ahmed Mesud, Pençşir bölgesinde Taliban hareketine karşı direnişe öncülük ediyor (Reuters)
Ahmed Mesud, Pençşir bölgesinde Taliban hareketine karşı direnişe öncülük ediyor (Reuters)
TT

Ahmed Şah Mesud’un kardeşi: Taliban’a karşı direniş önemli ölçüde büyüyor

Ahmed Mesud, Pençşir bölgesinde Taliban hareketine karşı direnişe öncülük ediyor (Reuters)
Ahmed Mesud, Pençşir bölgesinde Taliban hareketine karşı direnişe öncülük ediyor (Reuters)

Taliban’a karşı mücadelenin önde gelen isimlerinden, 2001 yılında öldürülen Ahmed Şah Mesud’un kardeşi Ahmed Vali Mesud, muhafazakar ideolojisi ve moderniteden uzaklığı nedeniyle Taliban’a karşı direnişin büyüdüğünü dile getirdi.
Mesud, Paris ziyareti sırasında AFP’ye verdiği röportajda, Taliban karşıtı direnişin Afganistan genelinde önemli ölçüde büyüdüğünü öne sürerek, “Bu direniş tek bir askeri örgütle sınırlı değil” diye konuştu.
Ahmed Vali Mesud, “Afgan halkının düşünceleri son 20 yılda değişti. Afgan kadınları yaşamak ve çalışmak istiyor. Gençler, Taliban’ınkinden farklı bir dünyada yaşıyor. Taliban şu anda ülkedeki en izole grup. İnsanlar Afganların geri kalmış olduğunu ve Taliban’ın şeriat dayatmalarını kabul edeceklerini düşünüyorlar ama artık durum böyle değil” ifadelerini de kullandı.
Uluslararası toplumun, Afgan halkının temel haklarını gerçekten desteklemesini istediklerini söyleyen Ahmed Vali Mesud, Taliban’ın himayesinde Afganistan’da konuşlanmış terörist güçlerin yayılmasından korunmalarını ve onların bölgeyi etkilemesinin engellenmesini de istedi.
Taliban’ın ana muhalefet grubu olan Ulusal Direniş Cephesi, yakın zamanda Taliban’ın ve Sovyet güçlerinin kontrol edemediği başkent Kabil yakınlarındaki Pençşir bölgesinde kuruldu.
Ulusal Direniş Cephesi’nin başında Ahmed Şah Mesud’un oğlu ve Ahmed Vali’nin yeğeni Ahmed Mesud var.
Ahmed Mesud, güçlerini silahlandırmak için Batılı ülkelerden yardım isterken, Afgan güçlerinden ele geçirilen gelişmiş silahlara sahip olan Taliban çok daha avantajlı görünüyor.
Ahmed Vali Mesud röportajında, Ulusal Direniş Cephesi unsurlarının deneyimli savaşçılar olduğunu vurgulayarak, “Taliban ile savaşabiliriz. Bu büyük bir sorun değil. Taliban ile diyaloğun başarısız olması durumunda, herhangi bir zamanda ve sonsuza kadar herhangi bir biçimde direnebiliriz” diye ekledi.



İran Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasına bağlıdır

PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
TT

İran Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasına bağlıdır

PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.

İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile iş birliğini askıya alma kararını onaylamasına rağmen dün, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT) ve Güvenlik Tedbirleri Anlaşmasına bağlılığını ifade etti.

Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, güvenlik nedeniyle iş birliğinin Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi aracılığıyla devam edeceğini söylerken, sertlik yanlısı Milletvekili Emir Hüseyin Sabeti Tahran'ın yakında UAEK denetçilerini sınır dışı edeceğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, UAEA ile iş birliğini askıya alan ve Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi'nin herhangi bir nükleer denetimi onaylamasını gerektiren bir yasayı onaylayarak Washington'un “kabul edilemez” olarak nitelendirdiği bir adım attı.

Fransa, İran'ın üç yılı aşkın bir süredir rehin tuttuğu iki vatandaşına yönelik “Mossad adına casusluk” suçlamalarını düşürmemesi halinde, Snapback mekanizmasını devreye sokmakla tehdit etti. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İranlı mevkidaşına ulaşacağını söyledi ve karşı önlemler almakla tehdit ederek bu hareketi “kabul edilemez bir provokasyon ve saldırganlık” olarak niteledi.