Erbil'den PKK’ya: Karargâhınızı topraklarımızdan taşıyın

Erbil'den PKK’ya: Karargâhınızı topraklarımızdan taşıyın
TT

Erbil'den PKK’ya: Karargâhınızı topraklarımızdan taşıyın

Erbil'den PKK’ya: Karargâhınızı topraklarımızdan taşıyın

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) İçişleri Bakanlığı dün (Çarşamba) yaptığı açıklamada komşu ülkelerdeki Kürt taraflarına, Kürdistan bölgesi topraklarını operasyonlarında üs olarak kullanmamaları ve bölgeyi bölgesel çatışmaya girmekten kurtarmaları çağrısında bulundu. Bu açıklama, Süleymaniye kentindeki sınır bölgelerinin Türk hava saldırılarına maruz kalmasının ardından geldi. Erbil vilayetinin Khoshtba (Xoşaba) bölgesi de saldırılardan nasibini alsa da burada herhangi bir hasar kaydedilmedi.
 IKBY İçişleri Bakanı Riber Ahmed, Erbil ve Duhok valileriyle düzenlediği ortak basın toplantısında, "Kürdistan'daki birçok bölge bir süredir tekrarlanan bombardımanlara maruz kalıyor. Son olarak Süleymaniye vilayetine bağlı Penjven bölgesi Türk hava bombardımanına maruz kaldı. Yıllardır komşu ülkelerden ve muhalefet gruplarından sorunlarını diyalog yoluyla çözmelerini, Kürdistan'ı kendi çatışmalarının arenası yapmamalarını, bölge ve halkının bu çatışmaya dahil edilmemesini istiyoruz." dedi.
PKK’nın bombalanan bölgelerde bulunmasının bombalamaların ana nedeni olduğunu söyleyen Ahmed, “Bu nedenle PKK karargahlarını bölge illeri dışındaki başka yerlere taşımalı. Kürt muhalefet tarafları bölgenin güvenli noktalarını bombalama bahanesi vermemelidir” şeklinde konuştu.
 Türk savaş uçakları, Salı sabahı Kürdistan Bölgesi'ndeki Süleymaniye kentine bağlı Penjwin ilçesinde kırsal alanlara hava saldırısı düzenledi. Penjwin Belediye Başkanı Zana Abdurrahman yaptığı açıklamada, bombalamanın herhangi bir can kaybına yol açmadığını ifade etti.
İran karşıtı Kürdistan Özgür Yaşam Partisi’nin (PJAK) bir lideri, "Türk bombardımanı Penjwin'deki bölgelerimizi hedef aldı. Bu bölgelerde PKK’nın bir karargahı yok” dedi. Askeri analist ve stratejist Muhsin Abdussettar, “Irak-Türkiye sınır bölgelerindeki Türk füze veya hava saldırıları, askeri denklemin değiştirilmesine veya PKK ve ona bağlı grupların unsurlarının yenilgiye uğratılmasına hiçbir şekilde katkıda bulunmayacaktır. Bunun nedeni bu coğrafi bölgenin doğası ve bölgeyi herhangi bir istiladan korunmuş bir alan haline getiren sert arazidir. Tarih boyunca bu alanlar üzerinde tam bir askeri kontrol sağlanmamıştır. Kuzey Irak bölgelerine yönelik Türk hava saldırılarının tekrarlanması, PKK'nın ortadan kaldırılması çerçevesinde değil, Türkiye'nin yaşadığı ekonomik bozulmanın ardından Erdoğan ve hükümetinin maruz kaldığı iç baskının hafifletilmesi çerçevesinde geliyor.”
Öte yandan Erbil vilayetinden bir yerel yetkili, Katyuşa roketlerinin Erbil kentinin Kuştapa ilçesine bağlı köyleri hedef aldığını ve bu saldırılarda herhangi bir kayıp yaşanmadığını söyledi.



İsrail medyası: İsrail'in askerlerini çekme konusunda taviz vermesinin ardından Gazze görüşmelerinde ilerleme kaydedildi

İsrail, Gazze Şeridi'nden çekilme planına ilişkin yeni haritalar sundu. (AFP)
İsrail, Gazze Şeridi'nden çekilme planına ilişkin yeni haritalar sundu. (AFP)
TT

İsrail medyası: İsrail'in askerlerini çekme konusunda taviz vermesinin ardından Gazze görüşmelerinde ilerleme kaydedildi

İsrail, Gazze Şeridi'nden çekilme planına ilişkin yeni haritalar sundu. (AFP)
İsrail, Gazze Şeridi'nden çekilme planına ilişkin yeni haritalar sundu. (AFP)

Jerusalem Post gazetesi, İsrail'in ek tavizler içeren yeni çekilme haritaları sunmasının ardından Gazze Şeridi'ndeki ateşkes görüşmelerinde önemli bir ilerleme kaydedildiğini bildirdi.

Gazete, Mısırlı ve Katarlı arabuluculara sunulan yeni haritalara göre, İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ile Refah arasındaki Morag Koridoru’nun kontrolünü fiilen bıraktığını belirtti.

Gazeteye konuşan bir kaynak, “Şu anda odak noktası Morag Koridoru değil, Refah bölgesindeki İsrail varlığıdır. Bu, mevcut tartışmalarda odak noktası olan konu” ifadelerini kullandı.

Kahire el-İhbariyye televizyon kanalı dün erken saatlerde, Mısır ve Katar'ın arabuluculuk çabaları ve Gazze Şeridi'ndeki ateşkes müzakerelerinde anlaşmazlık konusu olan maddeler üzerinde bir çözüme yaklaşıldığı konusunda iyimserlik olduğunu duyurdu.

İsrail, şu anda tartışılan 60 günlük ateşkes süresince Gazze Şeridi'ndeki varlığını önemli ölçüde azaltmayı kabul etti. Arap bir diplomat ve arabuluculuk çabalarına katılan bir kaynak, Times of Israel gazetesine verdikleri demeçte, bu tavır değişikliğinin önümüzdeki günlerde bir anlaşmaya varılmasına kapı açtığını ifade etti.

Kaynaklar, ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un baskısı üzerine İsrail'in, ateşkes süresince Gazze Şeridi'nden kısmi çekilme konusunda en katı taleplerinden vazgeçmeyi kabul ettiğini belirtti. Kaynaklar, Witkoff'un baskısı sayesinde İsrail'in sunduğu yeni haritalarda, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah ve Han Yunus şehirlerini ayıran Morag Koridoru’nda kalmasının öngörülmediğini de bildirdi.

İsrail ayrıca, Gazze Şeridi sakinlerinin bir araya getirilip güvenlik taramasından geçirileceği ve bölgeden ayrılmalarının engelleneceği tartışmalı bir ‘insani yardım şehri’ kurmayı umduğu Refah'taki varlığını azaltmayı da kabul etti.

Arap diplomat, İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilme konusundaki güncellenmiş önerisinin, İsrail'in ‘insani yardım şehri’ planını uygulama yeteneğini engelleyeceğini söylüyor.

Müzakerelere katılan kaynağa göre, arabulucular şu anda Doha'da Hamas müzakerecileriyle bir araya gelerek İsrail'in en son haritalarını inceliyorlar. Kaynak, bu haritaların Hamas'ın İsrail ordusunun 2 Mart'ta önceki ateşkesin çökmesinden önce işgal ettiği konumlara çekilmesi talebiyle büyük ölçüde uyumlu olduğunu belirtti.

Bu arada Hamas, İsrail'in kalıcı ateşkes taahhüdü talebinden vazgeçmeye hazır olduğunu; bunun karşılığında ABD Başkanı Donald Trump'ın, taraflar kalıcı ateşkes konusunda anlaşmaya varana kadar ateşkesin devam edeceğini kişisel olarak garanti etmesini istedi.

Hamas'ın kalıcı ateşkes talebinden vazgeçmesi ve İsrail'in geri çekilme kapsamından taviz vermesi ile arabulucular, Doha'da devam eden görüşmelerdeki en zorlu engellerin aşıldığına inanıyor. Bununla birlikte, Arap diplomat, tarafların insani yardım dağıtım mekanizmaları ve iki aylık ateşkes süresince serbest bırakılacak Filistinli mahkûmların sayısı ve kimlikleri konusunda anlaşmaya varmaları gerektiğini belirtiyor. Buna karşılık, on İsrailli esir canlı olarak serbest bırakılacak ve öldürülen on sekiz esirin cesetleri teslim edilecek.