İİT, Rabıta ve Körfez ülkelerinden Kabil Havaalanı’na düzenlenen saldırıya kınama

Kabil Havaalanı’na düzenlenen saldırının ardından yaralılar hastaneye kaldırıldı (Reuters)
Kabil Havaalanı’na düzenlenen saldırının ardından yaralılar hastaneye kaldırıldı (Reuters)
TT

İİT, Rabıta ve Körfez ülkelerinden Kabil Havaalanı’na düzenlenen saldırıya kınama

Kabil Havaalanı’na düzenlenen saldırının ardından yaralılar hastaneye kaldırıldı (Reuters)
Kabil Havaalanı’na düzenlenen saldırının ardından yaralılar hastaneye kaldırıldı (Reuters)

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Dünya İslam Birliği (Rabıta) ve Körfez ülkeleri, Afganistan’ın başkenti Kabil’deki havaalanı yakınında meydana gelerek çok sayıda ölüm ve yaralanmalara yol açan menfur terör saldırısını en güçlü şekilde kınadı.
İİT Genel Sekreterliği, terörün tüm tezahürlerine karşı kararlı ve ilkeli duruşunu bir kez daha vurgulayarak, terörle mücadele çabaları ve uluslararası işbirliğinin iki katına çıkarılması gereğini ifade etti.
Dünya İslam Birliği (Rabıta) Genel Sekreteri Şeyh Dr. Muhammed el-İsa ise, Kabil Havaalanı’nı hedef alan terör saldırısını güçlü bir şekilde kınayarak, Afgan halkının ve onların güvenli, onurlu bir yaşam haklarının yanında yer aldıklarını bildirdi.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), güvenlik ve istikrarı bozmayı amaçlayan, insani değerler ve ilkelerle bağdaşmayan her türlü şiddet ve terörün reddedildiğini belirterek, kardeş Afgan halkının yanında olduğunu duyurdu.
Afganistan’daki son gelişmeleri yakından takip ettiğini ifade eden BAE, ülkede istikrar ve güvenliğin sağlanması yönünde acil ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Bahreyn ise, bu menfur terör eyleminin ahlaki ve insani değerler ile ilkelerle bağdaşmadığını teyit ederek, Afganistan’a güvenlik, istikrar ve barışın geri dönmesi yönündeki arzusunu belirtti.
Katar ise, gerekçesi her ne olursa olsun şiddet ve terörü reddeden kararlı duruşunu yineledi.



Suudi Arabistan ve Mısır'dan ‘tırmandırma siyasetine’ karşı uyarı

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi dün (salı) Kahire'de Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman'ı kabul etti. (SPA)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi dün (salı) Kahire'de Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman'ı kabul etti. (SPA)
TT

Suudi Arabistan ve Mısır'dan ‘tırmandırma siyasetine’ karşı uyarı

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi dün (salı) Kahire'de Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman'ı kabul etti. (SPA)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi dün (salı) Kahire'de Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman'ı kabul etti. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi dün (Salı) yaptıkları açıklamada, ‘bölgede genişleyen çatışma döngüsünü durdurmak için tırmandırma siyasetine son verilmesi’ gerektiğini vurguladı. İkili ayrıca, ‘Gazze Şeridi ve Lübnan'da ateşkes dâhil olmak üzere sükûnet için adımlar atılması ve kötüleşen insani durumun ele alınması’ çağrısında bulundu.

Suudi Arabistan-Mısır tutumu, Muhammed bin Selman ile Sisi arasında Kahire'de yapılan görüşmeler sırasında ortaya çıktı. Mısır Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre görüşmelerde başta Gazze ve Lübnan'daki durum olmak üzere bölgesel gelişmeler ele alındı ve bölgesel durumun ciddiyeti ve gerilimin durdurulması gerektiği konusunda mutabık kalındı.

İki lider, ‘Lübnan'ın egemenliğine, güvenliğine, istikrarına ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğini’ vurguladı. ‘Uluslararası meşruiyet kararlarına uygun olarak egemen bir Filistin devletinin kurulmasının, bölgede sürdürülebilir bir şekilde sükûnet, barış ve güvenliğin sağlanmasının tek yolu olduğunu’ vurgulayan ikili, ‘Filistin davasını tasfiye etmeye yönelik girişimlerin bölgede çatışmaların devam etmesine neden olacağı’ uyarısında bulundu.

Görüşmelerde Kızıldeniz bölgesinin güvenliği ile Sudan, Libya ve Suriye'deki durum başta olmak üzere bir dizi bölgesel mesele ele alındı.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Mısır Cumhurbaşkanı, kendi başkanlıkları altında Mısır-Suudi Arabistan Yüksek Koordinasyon Konseyi'nin kurulmasına ve iki ülke arasında karşılıklı yatırımların teşvik edilmesi ve korunmasına yönelik bir anlaşmanın imzalanmasına tanıklık ettiler.