Fetih Hareketi Merkez Komitesi üyesi Azzam el-Ahmed: ‘Filistin, Mısır ve Ürdün arasında üçlü zirve yapılması bekleniyor’

Fetih Hareketi Merkez Komitesi üyesi Azzam el-Ahmed. (AFP)
Fetih Hareketi Merkez Komitesi üyesi Azzam el-Ahmed. (AFP)
TT

Fetih Hareketi Merkez Komitesi üyesi Azzam el-Ahmed: ‘Filistin, Mısır ve Ürdün arasında üçlü zirve yapılması bekleniyor’

Fetih Hareketi Merkez Komitesi üyesi Azzam el-Ahmed. (AFP)
Fetih Hareketi Merkez Komitesi üyesi Azzam el-Ahmed. (AFP)

Fetih Hareketi Merkez Komitesi ve Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) Yürütme Komitesi üyesi Azzam el-Ahmed, en kısa sürede Filistin, Mısır ve Ürdün arasında üçlü zirve yapılmasının beklendiğini bildirdi. Söz konusu zirvenin Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın pozisyonları koordine etmek için Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na katılımı öncesinde yapılması planlanıyor.
Üçlü zirvenin Kahire’de yapılacağı bilgisini veren Ahmed, Filistin liderliğinin Mısır ve Ürdün taraflarıyla sürekli koordinasyon içinde olması gerektiğini belirtti.
Filistinliler, bölgede Filistinliler ve İsrailliler arasında doğrudan müzakerelere yol açacak yeni bir siyasi süreç başlatmak için Arap ve Amerikan desteğine sahip bir plan geliştirmeye çabalıyorlar. Bu amaçla aylardır Mısır ve Ürdün ile çalışıyorlar. Filistinliler, İsraillilerle yapacakları müzakerelerde her alanda geniş bir sükunetin sağlanmasını ve Gazze Şeridi’nin yeniden inşanın başlamasını hedefliyorlar.
Söz konusu koordinasyon, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin iktidara gelmesinden önce başladı ve Gazze Şeridi'ndeki savaşın ardından yoğunlaştı. ABD yönetimi sadece Gazze Şeridi'nde sağlanacak kısmi bir çözümü değil, iki devletli çözüme dayalı kapsamlı bir uzlaşı istiyor.
Filistin yönetimi ise Uluslararası Dörtlü'nün gözetimi altında siyasi bir sürece girmeyi ve bunun için mümkün olan en büyük Arap desteğini talep ediyor. Bunun için şu an tüm Arap ve İslam ülkeleriyle iletişimin koordine edilmesi gerektiğini ve Cezayir önderliğinde bir Arap zirvesi düzenlemek için temaslar yapılmaya başlandığını dile getiren Ahmed sözlerini şöyle sürdürdü:
“Filistin liderliği, Filistin sorununu çözmek amacıyla 2002 yılında başlatılan Arap Barış Girişimi ile eski ABD Başkanı Donald Trump'ın uygulamaları nedeniyle bölünen Arap çabalarını birleştirmek için çalışıyor.”
Yetkili kaynaklar tarafından Şarku'l Avsat'a aktarılan bilgilere göre Arap dünyasıyla tüm farklılıkları sona erdirmeye açık olan Filistin Devlet Başkanı, daha önce Ürdün Kralı Abdullah ve Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah Sisi ile yeni bir atmosfer yaratmak için anlaşmıştı. Filistin yönetiminin, ‘Filistin'in iç meselelerinde farklı tutumlar, eski Amerikan yönetimiyle ilişkiler ve İsrail ile normalleşme’ nedeniyle Körfez ülkeleri de dahil olmak üzere bölgedeki ülkelerle ilişkileri etkilendi. Hatta taraflar birbirlerine karşı resmi düzeyde karşılıklı suçlamalarda bulundu. Ancak yeni ABD yönetiminin gelişiyle Ramallah'ta her şey değişti.
Filistin Yönetimi, bölgede yeni bir barış sürecini ilerletmek için ABD Başkanı Joe Biden yönetimine güveniyor. ABD yönetiminden istenenin ‘İsrail üzerinde gerçek bir baskı uygulamak’ olduğunu belirten Ahmed açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Washington yönetiminin, işgal hükümetinin Başbakanı Naftali Bennett'i İsrail-Filistin çatışmasının ele alınması için ABD’ye davet ettiği bilgisine sahibiz. Bennett ise söz konusu davet öncesinde Filistin devletinin kurulmasını kabul etmediğini ve yerleşimlere devam edileceğini ifade etti. Filistin Yönetimi, ABD’nin barış sürecini tek başına yönetmesini ne şimdi ne de gelecekte kabul etmeyecek. Uluslararası meşruiyet kararları temelinde Uluslararası Dörtlü ve diğer ülkelerin katılımıyla uluslararası bir barış konferansı için Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın önerisine bağlıyız.”
Ahmed açıklamasında ayrıca son Fetih Hareketi Merkezi Komitesi toplantısında, ulusal birlik meselesi, Filistin-İsrail çatışması, işgalcilerin karada başlattığı şiddetli saldırı ve Filistin davasını tasfiye etmek girişimleri de dahil olmak üzere tüm örgütsel meselelerin ve siyasi gelişmelerin ele alındığını söyledi. FKÖ Yürütme Komitesi üyesi Azzam el-Ahmed, önümüzdeki hafta Filistin iç siyasetini düzenlemek amacıyla Filistin Kurtuluş Örgütü Yürütme Komitesi'nin bir toplantı düzenleyeceğini kaydetti.
Bölünmüş ve dağınık bir ülkenin değil, tüm Filistinlilerin lideri olarak dünyaya Birleşmiş Milletler kürsüsünden seslenecek olan Abbas'ın gündemindeki konulardan biri de Hamas ile bir ulusal birlik anlaşması yapmak. Önümüzdeki ay Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda bir konuşma yapması beklenen Abbas, Filistin halkına uluslararası koruma sağlamak, İsrail'in ihlallerini durdurmaya zorlamak ve barışı ilerletmek için siyasi bir girişim sunacak.



WFP: Gazze Şeridi'ne hava yoluyla yardım ulaştırılması ‘yetersiz ve riskli’

Gazze Şeridi'ne havadan insani yardım malzemesi atılırken (Reuters)
Gazze Şeridi'ne havadan insani yardım malzemesi atılırken (Reuters)
TT

WFP: Gazze Şeridi'ne hava yoluyla yardım ulaştırılması ‘yetersiz ve riskli’

Gazze Şeridi'ne havadan insani yardım malzemesi atılırken (Reuters)
Gazze Şeridi'ne havadan insani yardım malzemesi atılırken (Reuters)

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP), Gazze Şeridi'ne hava yoluyla yardım gönderilmesinin kesinlikle yetersiz olduğunu belirtti.

WFP Almanya, Avusturya ve Lihtenştayn Bölge Temsilcisi Martin Frick, Berlin'de Alman haber ajansı DPA’ya yaptığı açıklamada, “Bu durumda hava yoluyla yardım malzemesi atmak, açık yaralara bandaj sarmaya benziyor; pahalı, riskli ve kontrol edilmesi zor” dedi.

Frick sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsanların yoğun olarak yaşadığı bölgelerde, hava yardım malzemelerinin düzenli bir şekilde dağıtılması zordur; yaralanma riski yüksektir ve nakliye maliyetleri kara nakliye maliyetlerinin 34 katıdır.”

Alman ordusu bugün Gazze Şeridi'ne tekrar hava yardımı atmayı planlıyor. Diğer ülkeler de şu anda ihtiyaç sahiplerine ulaşmak için aynı yöntemi kullanıyor.

Frick, “Gazze Şeridi'ndeki insani kriz yeni bir boyuta ulaştı. Savaşın başlangıcından bu yana en kötü açlık krizini yaşıyoruz: Her üç kişiden biri günlerdir hiçbir şey yemedi ve yarım milyon kişi açlıktan ölmek üzere. Çocuklar zaten yetersiz beslenme nedeniyle ölüyor” ifadelerini kullandı.

Frick'e göre, Gazze Şeridi'ndeki WFP depoları haftalar süren abluka sonrasında boşaldı. WFP’nin kamyonları, izinlerin yavaş verilmesi nedeniyle kontrol noktalarında saatlerce bekliyor ya da çatışmaların sürdüğü bölgelerden geçmek zorunda kalıyor.

“Çalışmamıza izin verilirse, karayolu üzerinden Gazze Şeridi'ne geniş çaplı insani yardım ulaştırmanın mümkün olduğunu kanıtladık” diyen Frick, ateşkes sırasında, WFP'nin her gün 700 kamyonu Gazze Şeridi'ne soktuğunu ve 400'den fazla dağıtım noktasına yardım dağıttığını belirtti.

Frick, “WFP, yardımların en çok ihtiyaç duyanlara (çocuklar, hamile kadınlar, yaşlılar ve engelliler) ulaşmasını sağlıyor” dedi. Frick, sınırın yakınında veya sınır yolunda 170 bin tondan fazla gıda maddesi olduğunu ve bunun Gazze Şeridi'nin tüm nüfusunu üç ay boyunca beslemeye yetecek miktar olduğunu ifade etti.

Frick, “İhtiyacımız olan şey açık sınır geçişleri, hızlı izinler ve silahlı kişilerin bulunmadığı güvenli yollar. Tüm mevcut yollardan, açık bir koordinasyonla günde en az 100 kamyon girebilir... Bu, insanların güvenini geri kazanmamız, mutfakları ve fırınları yeniden açmamız ve kıtlığı önlememiz için tek yol” diyerek sözlerini noktaladı.