Lübnan: Beyrut Limanı Patlaması’na ilşkin Diyab’a mahkeme celbi

Diyab’ın anayasal dokunulmazlığı göz önüne alındığında karar, sürpriz oldu ve uygulanabilirliğine dair şüphelere yol açtı

Lübnan Başbakanı Hasan Diab (Reuters)
Lübnan Başbakanı Hasan Diab (Reuters)
TT

Lübnan: Beyrut Limanı Patlaması’na ilşkin Diyab’a mahkeme celbi

Lübnan Başbakanı Hasan Diab (Reuters)
Lübnan Başbakanı Hasan Diab (Reuters)

Beyrut Limanı’ndaki patlama davasını soruşturan adli müfettiş Yargıç Tarık el-Bitar, 26 Ağustos’ta yapılması planlanan bir sorgulama oturumuna katılmaktan kaçınan Başbakan Hasan Diyab hakkında mahkeme celbi çıkardı. Ayrıca hükümet başkanlarına tanınan ve Başkanları ve Bakanları Yargılama Yüksek Kurulu’nda yargılanmalarını zorunlu kılan anayasal dokunulmazlık göz önüne alındığında kararı uygulama yeteneğine ilişkin siyasi şüpheler mevcut.
Yargıç Bitar’a yönelik, ‘özellikle Hizbullah’tan gelen’ meseleyi siyasileştirme suçlamaları ortasında 26 Ağustos’ta güvenlik güçleri, gelecek 20 Eylül olarak belirlenen bir sonraki sorgulama oturumundan 24 saat önce, Diyab’ı Adalet Sarayı’na getirmek üzere görevlendirildi. Karardan bir gün sonra ise Diyab hakkındaki kararına yanıt olarak Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliği, Bitar’a bir mektup gönderdi.
Fransız Haber Ajansı’na (AFP) göre yargı kaynakları, mektupta “Başbakanın yargı önüne çıkmasını engelleyen anayasal engeller var” ifadelerine yer verildi. Ayrıca Bitar’ın cevabın yasal bir değeri olmadığına inandığı ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 106. maddesinde izin verilen bir yasal prosedüre dayanarak celp emri yayınladığı belirtildi.
Maddede, “Davalı, kendisine tebliğ edildikten sonra soruşturma hakiminin huzuruna çıkarılmalıdır. Meşru bir mazereti olmaksızın gelmezse soruşturma hâkimi, planlanan oturuma 24 saat kala getirilmesi için sanık hakkında güvenlik güçlerine yazılı bir emir içeren bir mahkeme celbi düzenler” ifadelerine yer veriliyor. Soruşturma bağlamında Bitar, Diyab da dahil olmak üzere yetkililere karşı iddianame yayınlarken, güvenlik görevlilerinin yanı sıra üçü mevcut milletvekili olan dört eski bakanı sorgulanma çağrısı yaptı. Bitar, eski adli müfettiş Yargıç Fadi Savan’ın ‘ihmal ve yüzlerce kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet verme’ suçlaması yaptığı adli iddiaları kabul etti. Daha önce meclis, milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırmayı reddetmiş ve İçişleri Bakanı, başta Kamu Genel Müdürü Abbas İbrahim olmak üzere güvenlik çalışanlarının dinlenmesine izin vermemişti.
Siyasilerin adliyeye çağrılması yasal engellerle çevriliydi. Bu da milletvekillerinin, ‘Başkanları ve Bakanları Yargılama Yüksek Kurulu’nda yargılanması için bir dilekçeye imza atmasına neden oldu. Aynı şekilde Müstakbel Hareket, ‘çağrılarda seçiciliği ortadan kaldırmak ve herkesi yargı önünde yargılamak’ amacıyla parlamentoya ‘cumhurbaşkanı, başbakanlar ve soruşturulmak üzere çağrılanlar da dahil olmak üzere herkesin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını’ önerdi.
Anayasanın 70. maddesinde ‘Temsilciler Meclisi’nin başbakanı ve bakanları vatana ihanetle veya görevlerini ihlal etmekle suçlama hakkına sahip olduğunu ve iddianamenin, yalnızca meclisin üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ile hazırlanabileceğini’ belirten anayasal dokunulmazlık göz önüne alındığında (Sünni) Müstakbel Hareketi Milletvekili Muhammed el-Haccar, mahkeme celbinin uygulanabilirliğinden şüphe ediyor. Haccar, yine 71. maddedeki “Suçlanan başbakan veya bakan Yüksek Kurul huzurunda yargılanır” ifadelere dikkati çekti.
Şarku’l Avsat’a konuşan Haccar, “Böyle bir kararın yol açabileceği sorunları veya ülkede gerginlik çıkarmak isteyen taraflarca yanlış yere yönlendirilmesini önlemek için en iyisi anayasanın uygulanmasına gitmektir” dedi. Müstakbel Hareketi tarafından sunulan ve soruşturma kapsamında talep edilen ‘tüm milletvekilleri, bakanlar, hakimler, diğer yetkililer ve güvenlik personelinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına’ yönelik iki öneriye atıfta bulunan Muhammed el-Haccar, “Yargıç Bitar, bağımsız bir yargı organı önünde yargılama açısından yargıçlarla ilgili yasaya uydu. Ancak aranan diğer isimlerle uğraşmak konusunda ihtiyatlı davranmadı” diyerek, ‘kararda bilgelik’ çağrısı yaptı. Milletvekili, “Yanlış düşünülmüş herhangi bir kararın yol açabileceği, yerinde olmayan görevlendirilme tehlikesinin farkındayız. Bu nedenle tüm dokunulmazlıkların kaldırılmasını talep ettik” diyerek, “Cumhurbaşkanından sonra raporu alan başbakanını, cumhurbaşkanı çağrısı olmadan çağırmak mantıklı mı?” şeklinde konuştu. Haccar, anayasanın 60. maddesinde geçen “Temsilciler Meclisi’nin üçte iki çoğunlukla vereceği bir karar ve Yüksek Kurul’da yargılanma kararı olmadıkça, bu suçlardan, anayasayı ihlalden ve vatana ihanetten suçlanamaz” ifadelere dikkati çekti.
Gerçeğe dönüşmeyen kararların yayınlanmasına dair endişesini dile getiren Milletvekili, “Başbakan Refik Hariri suikastından bu yana kanın bekçileriyiz. Siyasi ve sivil konumumuzla gerçeği arıyoruz ve liman suçunda adalet arayışını vurguluyoruz. Bu nedenle bazı medya organlarının, işleri gerçekte yokmuş gibi gösteren çoklu hedeflerle motive ettiği popülist kararları reddediyoruz. Bu durum, tüm şüphelilerin yasal bir engel olmaksızın adli müfettiş karşısına çıkabilmesi için Müstakbel Hareket’in sunduğu iki kanun teklifine uyulmasını ve tüm tarafların onayını gerektirmektedir” dedi.
Adli müfettiş, 26 Ağustos’ta bir kurbanın kardeşi olan William Nun ile görüşmesi sonrasında itfaiye kurbanlarının ailelerinden oluşan bir heyetle bir araya geldi. Bu bağlamda Bitar, soruşturmayı tamamlamak için her türlü tedbiri ve yasal çerçeveyi alma sürecinde olduklarını dile getirdi.
Temyiz Savcısı Gassan Uveydat’ın Kamu Güvenliği Genel Müdürü Tümgeneral Abbas İbrahim ve Devlet Güvenliği Genel Müdürü Tümgeneral Tony Saliba hakkında kovuşturma emri çıkardığına dair bilgilerin ardından Uveydat, istifasından bu yana liman meselesiyle ilgili herhangi bir talebe ortaya koyduğu iddiasını yalanladı. Savcı, “İzinlere karar vermek Temyiz Savcılığı’na değil, Yüksek Savunma Kurulu, İçişleri Bakanlığı ve belediyelere aittir” dedi.
Resmi Lübnan Ulusal Haber Ajansı’na (NNA) göre Bitar, geçen çarşamba günü öğleden sonra medya organlarından uzak şekilde ‘kaynağın önce yangına, sonra patlamaya doğrudan etkisi olup olmadığını kontrol etmek’ için patlamadan önceki bir ‘kaynak atölyesinin simülasyonunu’ denetledi.



Güney Sudan'da eski istihbarat başkanının evinde şiddetli silah sesleri duyuldu

Güney Sudan'ın başkenti Juba (sosyal ağ siteleri)
Güney Sudan'ın başkenti Juba (sosyal ağ siteleri)
TT

Güney Sudan'da eski istihbarat başkanının evinde şiddetli silah sesleri duyuldu

Güney Sudan'ın başkenti Juba (sosyal ağ siteleri)
Güney Sudan'ın başkenti Juba (sosyal ağ siteleri)

Askeri bir kaynak, dün Güney Sudan'ın başkenti Juba'da, geçen ay görevden alınan eski istihbarat başkanı Akol Kor'un ikametgahında şiddetli silah sesleri duyulduğunu doğrularken, Birleşmiş Milletler de onu tutuklama girişiminden söz etti.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre silahlı saldırı, Juba Havalimanı yakınında akşam saat 7 civarında (17:00 GMT) başladı ve yaklaşık bir saat sürdü.

Birleşmiş Milletler, bölgedeki çalışanlarına yönelik yaptığı uyarıda, "eski istihbarat servisi başkanının tutuklanmasıyla ilgili" bir silahlı saldırı yaşandığını bildirdi ve güvenli yerlerde kalmalarını tavsiye etti.

Güney Sudan Halk Savunma Kuvvetleri'nin askeri sözcüsü Nol Ruai Kong, Birleşmiş Milletler Ülke Misyonu (MINOS) radyo istasyonuna "eski istihbarat başkanının evinde silahlı saldırı yaşandığını" söyledi.

Ruai Kong, "Buna güvenlik sağlamak için orada konuşlandırılan ilave güvenlik güçlerimiz de dahil" dedi.

"Ne olduğunu bilmiyoruz ve bu yanlış anlaşılma silah sesine dönüştü ve 2 asker yaralandı" diyen Ruai Kong, "Bundan sonra olay yerine koştuk... ve onlara durmalarını emrederek, durumu kontrol altına almayı başardık" ifadelerini kullandı.

Sudan Post gazetesine konuşan "operasyona katılan bir askeri kaynak", Akol Kor'un "onlarca mensubunun öldüğü ve yaralandığı" şiddetli çatışmalar sonrasında tutuklandığını, ancak tutuklamanın henüz resmi olarak doğrulanmadığını söyledi.

Sudan Post gazetesine göre, sosyal medyada yayılan ve gazete tarafından yayınlanan diğer fotoğraflar, eski istihbarat müdürünün ikametgahının yakınında trafiğin neredeyse durduğunu gösteriyordu; gazeteye göre, silah seslerinden korkan sürücüler arabalarını terk ederek kaçtılar.

Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir, ekim ayında ülkenin bağımsızlığını kazandığı 2011 yılından bu yana bu görevi sürdüren Ulusal İstihbarat Teşkilatı Başkanı Akol Koor'u görevden aldı ve onu huzursuzlukların yaşandığı Warrap Eyaleti'nin valiliği görevine atadı.

Bu adımın nedenleri belirtilmedi. Bu karar, hükümetin aralık ayında yapılması planlanan ülke tarihindeki ilk seçimler için iki yıllık yeni bir erteleme açıklamasından haftalar sonra geldi.

Güney Sudan bağımsızlığından iki yıl sonra, 2013 yılında rakipler, Salva Kiir (başkan) ve Riek Machar (birinci başkan yardımcısı) arasında kanlı bir iç savaşa sürüklendi ve 400 bin kişi öldü, milyonlarca kişi yerinden edildi.