Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’den dini söylemde yenilenme hamlesi

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi Mısır Vakıflar Bakanı Dr. Muhammed Muhtar Cuma ve Mısır Cumhurbaşkanı Mali İşler Danışmanı Muhammed Emin ile yaptığı görüşme sırasında (Cumhurbaşkanlığı Sözcüsünün Facebook sayfasından)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi Mısır Vakıflar Bakanı Dr. Muhammed Muhtar Cuma ve Mısır Cumhurbaşkanı Mali İşler Danışmanı Muhammed Emin ile yaptığı görüşme sırasında (Cumhurbaşkanlığı Sözcüsünün Facebook sayfasından)
TT

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’den dini söylemde yenilenme hamlesi

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi Mısır Vakıflar Bakanı Dr. Muhammed Muhtar Cuma ve Mısır Cumhurbaşkanı Mali İşler Danışmanı Muhammed Emin ile yaptığı görüşme sırasında (Cumhurbaşkanlığı Sözcüsünün Facebook sayfasından)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi Mısır Vakıflar Bakanı Dr. Muhammed Muhtar Cuma ve Mısır Cumhurbaşkanı Mali İşler Danışmanı Muhammed Emin ile yaptığı görüşme sırasında (Cumhurbaşkanlığı Sözcüsünün Facebook sayfasından)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Mısır'daki imamların mali koşullarını destekleme çabalarını güçlendirme kararı aldı. Cumhurbaşkanı Sisi ayrıca, gerek Uluslararası Vakıf Akademisi gerekse farkındalık yaratma ve karakter geliştirme ile ilgili kurumlarla işbirliği içerisinde imamlar için üst düzey bilimsel ve kültürel eğitim programlarını yoğunlaştırmak için kolları sıvadı. Bu adım Mısır devletinin, seçkin bir aydın imam ve vaiz nesli yetiştirerek, rasyonel ılımlı düşünceyi ve dinin sahih ilkelerini yayma ve yanlış anlamaları düzeltme stratejisini güçlendirme bağlamında geliyor. Bu çerçevede imamlardan ve vaizlerden şeriatın ilkelerinin korunmasına halel getirmeksizin, yenilikleri dikkate alan ve gerçeğin fıkhını benimseyen yenilikçi sağduyulu bir dini söylem oluşturmaları bekleniyor. Bu gelişme, Cumhurbaşkanı Sisi’nin, dün Mısır Vakıflar Bakanı Dr. Muhammed Muhtar Cuma ve Mısır Cumhurbaşkanı Mali İşler Danışmanı Muhamed Emin ile yaptığı görüşme sırasında geldi.
Sisi daha önce Ağustos 2020'de imamlar ve vaizler için eğitim programları düzenlemek için adım atmış ve bu programlarla imamların yeteneklerini geliştirmeyi ve iletişim becerilerini en üst düzeye çıkarmayı hedeflemişti. Bu programlarda ayrıca modern tebliğ araçlarının kullanılması amaçlandı.
Mısır Cumhurbaşkanlığı Resmi Sözcüsü Bessam Radi, dün yaptığı açıklamada, "Cumhurbaşkanlığı toplantısında, Vakıflar Bakanlığı'nın otoritesini geliştirmenin yanı sıra imamları eğitme ve nitelendirme çabaları masaya yatırıldı. Toplantıda ayrıca Bakanlığın yazı ve tercüme alanındaki faaliyetleri de gündeme getirildi. Vakıflar Bakanı, vakıf eşrafının ve yatırımların gelişmesini sağlamak ve bunlardan en yüksek getiriyi elde etmek için bakanlığın (Vakıf Bakanlığı) fonlarını yönetme çabalarını dile getirdi. Bu bağlamda Cumhurbaşkanı, vakıf parasının korunması, geliştirilmesi ve iyi yönetilmesi için çabalara devam edilmesi talimatını verdi.” ifadelerini kullandı.
Mısır cumhurbaşkanının “dini söylemin yenilenmesi” konusuna büyük önem vermesi ve halka açık etkinliklerdeki konuşmalarında genellikle din adamlarına yenilenme çağrısında bulunması dikkat çekicidir. Sisi bu konu bağlamında daha önce yaptığı bir açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı: “Dini söylemi yenilemedeki tembellik veya başarısızlık, meydanı gençlerin aklını çelerek onlara cinayet, yağma, hırsızlık ve gasp gibi eylemleri cazip gösteren din tüccarı ve sahte alimlere bırakmak anlamına gelir.”
Mısır cumhurbaşkanlığı sözcüsü, dün yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Vakıflar Bakanı, Din İşleri Yüksek Kurulu'nun tebliğ rolünü ve telif, tercüme ve yayın zincirleri alanındaki başarılarını anlattı. Bakan ayrıca, ulus devlet kavramını pekiştirmenin ve vatandaşlık haklarına saygı duymanın yanı sıra ılımlı düşüncenin yayılmasına katkıda bulunmak için dünyadaki ılımlı dini kurumlarla iletişimi yoğunlaştırma, dünya barışını sağlama ve ülkeler ve halklar arasında karşılıklı saygıya dayalı bir arada yaşamanın temellerini sağlamlaştırma çabalarını dile getirdi.”
Mısır Vakıflar Bakanlığı, “Mısır, dini söylemi yenilemede benzeri görülmemiş gelişmelere tanık oluyor. Dini yenilenme hareketi, son yıllarda tanık olduğu gibi ciddi ve gerçekçi bir harekete tanık olmadı.” açıklamasında bulundu. Ocak 2019'da Vakıflar Bakanlığı, imamları eğitmek ve nitelendirmek ve Mısır'ın içinden ve dışından eğitmenler yetiştirmek için bir akademi kurdu. Bakanlık o zaman, akademinin, Cumhurbaşkanı Sisi'nin aydın ve eğitimli bir din adamı yetiştirmenin gerekliliğinden bahsetmesi üzerine kurulduğunu açıkladı.



Ahmed eş-Şera Şarku'l Avsat'a konuştu: Suriye hiçbir Arap ülkesi için endişe kaynağı olmayacak

Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera
Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera
TT

Ahmed eş-Şera Şarku'l Avsat'a konuştu: Suriye hiçbir Arap ülkesi için endişe kaynağı olmayacak

Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera
Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera

Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera Şarku'l Avsat'a verdiği röportajda, “Suriye devrimi rejimin devrilmesiyle sona erdi… Bunun başka bir yere ihraç edilmesine izin vermeyeceğiz” dedi. Eş-Şera ülkesinin ‘hiçbir Arap ya da Körfez ülkesine saldırmak ya da onları endişelendirmek için bir platform olmayacağını’ vurguladı.

Şam'daki eş-Şaab Sarayı'nda dün gerçekleştirilen röportajda eş-Şera, “Yaptıklarımızı ve başardıklarımızı mümkün olan en az hasar ve kayıpla gerçekleştirdik… İran'ın bölgedeki projesi 40 yıl geriye gitti” dedi.

Eş-Şera, “Körfez ülkelerinin ulaştığı gelişmişlik düzeyini takdir ediyoruz ve ülkemiz için de bunu arzuluyoruz. Suudi Arabistan çok cesur planlar yaptı ve bizim de arzuladığımız bir kalkınma vizyonuna sahip. Hiç şüphe yok ki, bizim arzuladığımız şeylerle birçok kesişme noktası var ve ister ekonomik ister kalkınma iş birliği açısından olsun, bu noktalarda bir araya gelebiliriz” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera ile yaptığı röportajın tam metni;

* Pek çok Batılı ve bölgesel ülkeye güvence verdiniz. Ancak Körfez ülkelerine ve etkili Arap ülkelerine doğrudan bir mesaj vermediniz. Onlara söyleyecek bir şeyiniz yok mu?

- Elbette Arap ülkelerine söyleyecek sözümüz var; Özellikle de Suriye'nin İran için bir platforma dönüştüğü ve buradan dört büyük Arap başkentini yönettiği ve girdiği ülkelerde savaş ve yolsuzluk çıkardığı için… Körfez'in güvenliğini istikrarsızlaştıran ve bölgeyi uyuşturucu ve Captagon ile dolduran da İran. Dolayısıyla tüm bölge için büyük çıkarlar anlamına gelen İranlı milislerin ortadan kaldırılması ve Suriye'nin İran silahları için bir platform olarak tamamen kapatılması konusunda mümkün olan en az hasar ve kayıpla yaptığımız ve başardığımız şey diplomatik yollarla, hatta baskıyla elde edilmemiştir.

x cvgfbnh
Ahmed eş-Şera dün Şam'da Bisan eş-Şeyh ile yaptığı röportaj sırasında

Eski rejimle Arap ilişkilerinin yeniden kurulduğuna ve bazı tavizler karşılığında Arap Birliği'ne geri döndüğüne dair işaretler geldiğinde, bunun başarısız olacağından emindik. Çünkü bu rejimin hiçbir taviz vermeyeceğini ve bu jesti iyi niyetle karşılamayacağını biliyorduk. Hatta Ürdün tarafıyla yapılan bir toplantıda, Captagon'u onlara ihraç etmekteki ısrarın nedeninin sorulduğu ve cevabın da “yaptırımlar kaldırılmadıkça durmayacağı” şeklinde olduğu bize sızdırıldı.

Bugün Körfez'in stratejik güvenliğinin daha emniyetli ve güvenli hale geldiğini söylüyoruz. Çünkü İran'ın bölgedeki projesi 40 yıl geriye gitti.

Ahmed eş-Şera: Varlığımız kimse için tehdit değil

* Söz konusu ülkelere Suriye'nin bu sorunlu kişiler için bir sığınak olmayacağı konusunda nasıl güvence veriyorsunuz?

- Şu anda devlet inşası aşamasındayız. Suriye devrimi, rejimin devrilmesiyle sona erdi… Bunun başka bir yere ihraç edilmesine izin vermeyeceğiz. Suriye herhangi bir Arap ya da Körfez ülkesine saldırmak ya da onları endişelendirmek için bir platform olmayacak. Suriye devrimine birçok insan katıldı ama bugün devlet inşasının yeni bir aşamasındayız. Bu ülkelerle etkili stratejik ilişkiler kurmaya çalışıyoruz. Suriye, savaşlardan ve başkalarının çıkarları için bir platform olmaktan yoruldu. Artık ülkemizi yeniden inşa etmemiz ve güven sağlamamız gerekiyor. Çünkü Suriye Arap olaylarının merkezinde yer alan bir ülke.

Şam'daki varlığımız kimseye tehdit anlamına gelmiyor. Körfez ülkelerinin ulaştığı gelişmişlik düzeyini takdir ediyoruz ve ülkemiz için de bunu arzuluyoruz. Suudi Arabistan çok cesur planlar yaptı ve bizim de arzuladığımız bir kalkınma vizyonuna sahip. Hiç şüphe yok ki bizim arzuladığımız şeylerle birçok kesişme noktası var ve ister ekonomik ister kalkınma iş birliği açısından olsun, bu noktalarda bir araya gelebiliriz.

* Eski rejimin güç ve kontrolüne tabi olan komşunuz Lübnan ile ilişkilerinizi nasıl görüyorsunuz?

- Gerçekten de Lübnanlı kardeşlerimiz Şam'a gelişimiz ve bunun Lübnan'da bir tarafı diğerine karşı güçlendireceği konusunda çok fazla endişe duydular. Aslında biz Lübnanlı komşumuzla otoriter bir ilişki değil, saygı ve alışveriş ilişkisi istiyoruz ve kendi ülkemizde yapacak yeterince işimiz olduğu için Lübnan'ın içişlerine karışmak istemiyoruz. İyi ilişkiler kurmak istiyoruz. Tüm Lübnanlılara aynı mesafede duracağız. Onları tatmin eden şey bizi de tatmin eder.

dvfrgbthy
Ahmed eş-Şera, Esed'in düşmesinin ardından Şam'daki Emevi Camii'nde

Ahmed eş-Şera: Suriye, sahip olduğu zenginlikle tek bir görüşün hakimiyetine girmeyecektir

* Bir ulusal diyalog konferansından ya da kapsayıcı bir ulusal toplantıdan ve Suriye'de yeni bir aşamayı tesis edecek bir anayasadan bahsettiniz. Ancak hangi mekanizmayı benimseyeceksiniz? Suriye halkının tüm kesimlerinin, özellikle de halk ve askeri tabanınızın yeni ılımlı söyleminize katılmayabilecek bir kesiminin temsil edilmesini nasıl sağlayacaksınız?

- Son kısımda sizinle aynı fikirde olmayabilirim, ancak genel olarak Suriyelilere kişisel görüşlerimi empoze etmek istemiyorum. Bunu deneyimli ve uzman hukukçulara bırakıyorum, böylece hukuk, insanlar arasındaki ilişkiyi formüle etmede ayrım çizgisi olacaktır. Suriye büyüklüğünde ve zenginliğinde, farklı bileşenleri olan bir ülkenin tek bir görüşün hakimiyetinde olmasını bekleyemeyiz. Bu farklılık iyi ve sağlıklıdır. Bu zafer bir grubun diğerine karşı zaferi değil, tüm Suriyelilerin zaferidir. Önceki rejime sadık olduğunu düşündüğümüz kişilerin bile sevinçlerine şahit olduk. Çünkü insanların ne hissettiklerini ya da düşündüklerini söylemeleri mümkün değildi. Toplumun her kesiminden tüm Suriyelilerin ülkelerini koruyacak kadar bilinçli olduklarından eminim.

Kısacası benim arzum, farklılıklarımızı çözerken başvurabileceğimiz kapsayıcı bir anlaşmaya ve bir hukuk devletine ulaşmaktır.

Ahmed eş-Şera: İntikam peşinde koşmayacağız

* Sizi bekleyen pek çok çetrefilli dosyadan biri de zorla kaybedilenlerin, cezaevlerinde ve toplu mezarlarda kaybedilenlerin dosyası. Bu konuyu nasıl ele alacaksınız?

- Aslında biz siyasi bir rejimle değil, kelimenin tam anlamıyla bir suçlular ve haydutlar çetesiyle savaşıyorduk. Hem barışta hem de savaşta tutuklamalar, zorla kaybetmeler, öldürmeler, yerinden etmeler, aç bırakmalar, kimyasal silahlar, sistematik işkence... Bugün davanın bittiğini söylüyoruz. Dolayısıyla, insanların Sednaya Hapishanesi’nden sorumlu olanlardan, varil bombaları ve kimyasal silahlar atanlardan ve bilinen zulümleri işleyenlerden hesap sorma hakkını saklı tutarak, olaylara intikam açısından bakamayız. Bu kişiler sorumlu tutulmalı ve yargılanmalıdır. İsimleri bilinmeyen kişilere gelince, insanların bu kişileri de sorumlu tutmak için haklarında suç duyurusunda bulunma hakları vardır.

scvdfb
Ahmed eş-Şera, Şam'da BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen ile görüştü

Önemli olan, kısıtlamaları kırmış olmamız ve uzman kuruluşların bu göreve yardımcı olmak üzere gelmiş olmalarıdır. Kayıp kişilerin dosyalarını takip etmek hem yaşayan hem de ölü olan kişilerin akıbetlerini belirlemek ve ailelerinin ölüm belgeleri, miras gibi işlerini kolaylaştırmak üzere uzmanlaşmış bir bakanlık kurulacaktır. Bu çok iş demek, ancak hakikate ulaşmalıyız.

* Beşar Esad'ın oturduğu yerde, Halk Sarayı'nda bizi ağırlamak nasıl bir duygu?

- (Gülüyor) Dürüst olmam gerekirse, hiç rahat değilim. Ancak burası halka açık olması gereken bir yer. Böylece halk burayı ziyaret edebilir ve çocuklar bu avlularda oynayabilir.