Sudan, Etiyopya’daki anlaşmazlığın çözümü için Batı'dan destek talep etti

Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk. (Reuters)
Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk. (Reuters)
TT

Sudan, Etiyopya’daki anlaşmazlığın çözümü için Batı'dan destek talep etti

Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk. (Reuters)
Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk. (Reuters)

Sudanlı bir bakan, Etiyopyalı bir heyetin ‘daha fazla elektrik satın alımı dosyasını’ görüşmek üzere ülkesini ziyaret ettiğini açıkladı. Bu ziyaret iki ülke arasında bir dizi dosyadaki gerginliğe rağmen gerçekleştirildi. Gerginliğin başında Nahda Barajı anlaşmazlığı, Sudan sınır bölgesi El-Feşka’daki silahlı çatışmalar ve Etiyopya'nın Sudan’ı Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) isyancılarını desteklemekle suçlaması var. Hartum ise TPLF isyancılarını desteklediği iddiasını reddediyor. Etiyopya ‘Hamduk girişimini’ kabul etmemesine rağmen basın Etiyopya'da istikrarı yeniden sağlamak için Sudan’ın rol oynayacağı yönünde çok sayıda iddiada bulunuyor.
Sudan Enerji ve Petrol Bakanı Cadiyn Ali Ubeyd Hasan duruma ilişkin şu açıklamada bulundu:
“Sudan hükümeti, daha fazla elektrik satın almak için Etiyopya ile görüşmelere başladı. Bu görüşmeler aynı dosyadaki daha önceki temasların devamı niteliğinde. Nahda Barajı'nın inşası Sudan'ın yararınadır. İki ülke arasındaki anlaşmazlığın sebebi sadece bilgi alışverişinde bulunulmaması ve bağlayıcı bir yasal anlaşma ile garanti altına alınamamasıdır.”
Sudan tarafı, Nahda Barajı'nın kendisine birçok fayda sağladığını defalarca iddia etmesine rağmen Etiyopya ile farklılıklar konusunda fiili olarak "uyumsuz" görünüyor. Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk ile "eski dostu" Abiy Ahmed arasında neredeyse her gün yapılan istişarelerden sızan bilgilere göre Hartum yönetimi ‘sivil alandaki ortak krizleri’ çözmek için müzakerelerde bulunulmasında ısrar ediyor.
Sudan geçiş hükümetinin ‘askeri ortak’ tarafı ise Nahda Barajı konusunda katı Mısır pozisyonuna daha yakın. Bunun göstergeleri arasında ‘Sudan-Etiyopya arasındaki askeri ilişkilerdeki dikkat çekici gelişme, her iki tarafın kullandığı keskin dil ve Sudan ordusunun geçen aralık ayında geri aldığı, iki ülke sınırındaki El-Feşka bölgesindeki durumun karmaşık olması’ gibi dosyalar yer alıyor.
Africa Intelligence dergisinde yer alan bir makalede Sudan'daki iki yönetici ortağın Etiyopya iç ihtilafının şiddetini durdurmada önemli bir rol oynayabileceği belirtildi. Söz konusu yazıda şu ifadelere yer verildi:
“Askeri ve sivil temsilcilerden oluşan Sudan hükümeti, Etiyopya iç ihtilafına dahil olan herkesle iletişimde bulunmak için ideal bir konumda.”
Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi’nin (IGAD) şu anki oturumunun başkanı sıfatıyla Hamduk, Etiyopya iç ihtilafını müzakere yoluyla çözmeye yönelik hazırlanan bir taslağı kabul etti. Ancak Etiyopya’da gelen yanıt şaşkınlığa neden oldu. Etiyopya, Tigray Halk Kurtuluş Cephesi ile Etiyopya federal güçleri arasındaki silahlı çatışmada Sudan’ı "taraf tutmakla” itham ediyor. Ancak Hamduk, Etiyopya'da barışı sağlama girişimini sürdürüyor.
Başbakan Abiy Ahmed, siviller ve ordu arasında Afrika arabuluculuğuna öncülük etti ve iki taraf arasındaki müzakereyi desteklemek için tüm ağırlığını ortaya koydu. Müzakereler ordu ve siviller arasında güç paylaşımını ve iki hükümet yapısından, Egemenlik Konseyi ve Bakanlar Kurulu'ndan ikili bir liderlikle geçiş hükümetinin kurulmasını öngören anayasal belgenin imzalanması ile sonuçlandı.
Birçok gazeteci Sudan'ın coğrafi yakınlığı nedeniyle Etiyopya dosyasındaki karışıklıklarda ve parçalanma tehdidi altındaki komşusunda istikrarın sağlanmasında önemli bir rol oynayacağı görüşünde. Bu, Batılı ve Afrikalı yetkilileri Hartum'a önem vermeye sevk etti. Bu bağlamda,Avrupa Birliği'nin Afrika Boynuzu Özel Elçisi Annette Weber ve Hamduk arasında gerçekleşen bir görüşmede Sudan ile Etiyopya arasındaki Nahda Barajı ve sınır dosyası konuları ele alındı.
Sudan resmi haber ajansı SUNA'nın Dışişleri Bakanı Meryem el-Mehdi'den aktardığına göre Weber, Avrupa Birliği'nin Etiyopya'daki durumla ilgili endişelerini Sudan'a iletti. Sudan'ın Nahda Barajı konusundaki tutumu ve üç tarafı bağlayıcı bir yasal anlaşmaya bağlılığı hakkında bilgi aldı.  
Sudan Bakanlar Kurulu’nun konuya ilişkin yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Batılı yetkili, Başbakan Abdullah Hamduk'a, Addis Ababa ziyareti ve Etiyopya Cumhurbaşkanı Sahle-Work Zewde ve Başbakanı Abiy Ahmed Ali ile yaptığı görüşme hakkında Sudan’a bir açıklama sundu.”
Africa Intelligence dergisi Etiyopya'da 10 yıl geçirmesi ve Etiyopyalı mevkidaşı Abiy Ahmed Ali ile mükemmel ilişkileri olması nedeniyle Hamduk'un barışın sağlanmasında yapıcı rol oynayabileceğini bildirdi. Dergi iki liderin haftada birkaç kez telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini, bunun da Hamduk’un uzlaştırıcı rol oynamasına imkan tanıdığını vurguladı.
Africa Intelligence dergisi, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki askeri ortağın Etiyopya liderliğine baskı yapacak araçlara sahip olduğunu savundu. Ancak bu araçlar ile ilgili ayrıntı vermedi. Dergi ayrıca Sudan ordusu ile Tigray isyancı güçleri arasındaki temaslara da dikkat çekti.



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.