Taliban ile ABD’nin ortak hedefi: Kabil Havaalanı’nın hızla teslim edilmesi

Kabil Havalimanı'ndan tahliye sırasında İngiliz ve ABD ordu mensupları (DPA)
Kabil Havalimanı'ndan tahliye sırasında İngiliz ve ABD ordu mensupları (DPA)
TT

Taliban ile ABD’nin ortak hedefi: Kabil Havaalanı’nın hızla teslim edilmesi

Kabil Havalimanı'ndan tahliye sırasında İngiliz ve ABD ordu mensupları (DPA)
Kabil Havalimanı'ndan tahliye sırasında İngiliz ve ABD ordu mensupları (DPA)

Taliban’dan üst düzey bir yönetici, Afganistan’dan ayrılan ABD kuvvetleri ile birlikte Kabil Havaalanı’nın hızlı bir şekilde kendilerine teslim edilmesini hedeflediklerini söyledi.
İsminin açıklanmaması koşuluyla Reuters’a konuşan yetkili, “Her iki taraf da hızlı bir devir teslim amaçladığından, Kabil Havaalanı üzerinde tam kontrol sağlamak için ABD’lilerin son işaretini bekliyoruz” dedi.
15 Ağustos’ta başkent Kabil’in kontrolünü ele geçiren hareketin yöneticisi, havalimanını yönetmeye hazır teknik uzmanlar ve mühendislerden oluşan bir ekibe sahip olduklarını da sözlerine ekledi.
Buna karşılık Batılı bir güvenlik yetkilisi, ABD’nin Afganistan’daki 20 yıllık müdahalesini sona erdiren Kabil’den tahliye sürecinin son aşamasına başladığını söyleyerek, tahliye operasyonunun bitiş tarihi ve saatinin henüz belirlenmediğini belirtti.
İsminin açıklanmasını istemeyen Batılı yetkili, “Bugün her yabancı sivilin ve risk altındakilerin tahliye edildiğinden emin olmak istiyoruz. Bu operasyon biter bitmez güçler çekilmeye başlayacak” dedi.
ABD Başkanı Joe Biden, 11 Eylül 2001 saldırılarının faillerini koruduğu için Kabil’i işgal etmelerinden ve Taliban hükümetini devirmelerinden 20 yıl sonra, tüm ABD birliklerini Afganistan’dan çekmek için verilen 21 Ağustos tarihine bağlı kalacağını açıkladı.
ABD ve müttefikleri son iki hafta içinde Afganistan’dan yaklaşık 113 bin 500 kişiyi çıkardı, ancak ülkeden gitmek isteyen on binlerce kişi geride kalacak.



Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması büyüyor: Çin'e ait gemi İsveç'in de radarında

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması büyüyor: Çin'e ait gemi İsveç'in de radarında
Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması büyüyor: Çin'e ait gemi İsveç'in de radarında
TT

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması büyüyor: Çin'e ait gemi İsveç'in de radarında

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması büyüyor: Çin'e ait gemi İsveç'in de radarında
Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması büyüyor: Çin'e ait gemi İsveç'in de radarında

Baltık Denizi'nde Finlandiya, Almanya, İsveç ve Litvanya arasında bağlantı kuran denizaltı telekomünikasyon kablolarının kopmasıyla sabotaj şüpheleri artıyor. 

Olayla ilgili inceleme başlatan İsveç polisi, kabloların kopmasından sorumlu olabileceği gerekçesiyle Çin'e ait bir kargo gemisine odaklanıldığını bildirdi. 

İsveçli su altı arama ekipleri, hasar gören iki denizaltı fiber optik kablodan biri olan "C-Lion 1" hattının bulunduğu bölgede dalış gerçekleştirdi. Bu kablo, Finlandiya ve Almanya arasında uzanıyor. İsveç ve Litvanya arasındaki kablo hattı da hasar gördü.

İsveç Ulusal Operasyon Teşkilatı'ndan Per Engström, Çin'e ait kargo gemisiyle ilgili detayların inceleme kapsamında gözden geçirildiğini belirtti. 

Sahil güvenlik ekiplerinin olay bölgesinde "gözetimi artırdığını" söyleyen Engström, hatlarda yaşanan kopmanın sebebini açıklığa kavuşturmaya çalıştıklarını ifade etti. 

Danimarka Savunma Komutanlığı'ndan dün yapılan açıklamada da Çin merkezli Ningbo Yipeng şirketine ait Yi Peng 3 adlı geminin yakın takibe alındığı bildirilmişti. Salıyı çarşambaya bağlayan gece Danimarka ve İsveç arasındaki Kattegat Boğazı'nda demirleyen geminin, pazarı pazartesiye bağlayan gece "C-Lion 1" kablo hattının yakınlarında görüldüğü aktarılmıştı. 

Gemi hareketlerini takip eden Vesselfinder'ın verilerine göre, Yi Peng 3 en son 15 Kasım'da Rusya'nın Leningrad Oblastı'ndaki Ust-Luga limanına uğradı. Guardian'ın aktardığına göre, Yi Peng 3'ü limandan çıkarmak için gemiye binen Rus kılavuz kaptan Aleksandr Steçentsev, gemide olağandışı bir durum olmadığını söyledi.

Ust-Luga liman idaresinde çalışan Steçentsev, gemiyi yaklaşık 18 kilometre açıktaki bir şamandıraya götürdüğünü belirtti. Kılavuz kaptan, mürettebatı Çin vatandaşlarından oluşan gemiden aynı gün öğleden sonra indiğini ifade etti. 

ABD'nin Ukrayna'ya Rus topraklarına uzun menzilli füzelerle saldırma izni vermesinin ardından yaşanan olay, Avrupa'da sabotaj paniği yarattı. 

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, "Kimse bu kabloların kazara koptuğuna inanmıyor" demişti. Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen de durumun "sabotaj olduğu ortaya çıkarsa şaşırmayacağını" söylemişti.

Öte yandan Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, "Hiçbir sebep yokken her şey için Rusya'yı suçlamaya devam etmek oldukça saçma" diyerek iddialara tepki gösterdi. Peskov, Rusya'nın olayla alakası olmadığını savunurken, Baltık Denizi'nde sabotaj faaliyeti yürüten tarafın Ukrayna olduğunu iddia etti.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian, ülke bayrağını taşıyan gemilerin sıkı kanunlarla denetlendiğini ve yasalara uygun şekilde hareket ettiğini savundu.

Independent Türkçe, Guardian, AFP